Berri ABD arabulucusuna deniz sınırı müzakereleri için bir ay mühlet verdi

Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, Emel Hareketi ve Hizbullah arasındaki ittifakın mezhepsel ya da seçim ittifakı olmadığını söyledi 

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri Beyrut’ta konuştu. (Şarku’l Avsat)  
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri Beyrut’ta konuştu. (Şarku’l Avsat)  
TT

Berri ABD arabulucusuna deniz sınırı müzakereleri için bir ay mühlet verdi

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri Beyrut’ta konuştu. (Şarku’l Avsat)  
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri Beyrut’ta konuştu. (Şarku’l Avsat)  

Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, ABD ile 2020’nin sonlarında varılan ‘çerçeve anlaşmasına’ dayanarak İsrail ile deniz sınırlarını belirlemek için resmi müzakerelere dönmeye hazır olduklarını duyurdu. Berri müzakerelerin başarılı olmaması durumunda bir ay içinde Akdeniz’de sondaj çalışmalarına başlayabileceklerini ifade etti.  
Amerikalılarla varılan ’çerçeve anlaşmasının’, herhangi bir taviz ya da normalleşme şartı olmaksızın, Lübnan’ın deniz servetlerine yatırım yapmasını ve bu servetleri kullanmasını sağlayacak olan geçerli bir mekanizma olduğuna işaret eden Berri, "Bu çerçevede resmi olarak müzakereleri başlatmaya her an hazırız. Şimdi top çerçeve anlaşmasının ve dolaylı müzakerelerin sponsorlarının sahasındadır, ancak bir ömür bekleyecek değiliz, maksimum bir ay süre bulunuyor, ardından sondaj çalışmalarının tereddütsüz başlaması gerekir. Şirketler sondaj çalışmalarını başlatmazsa sözleşme ihlali anlamına gelir.’’ diye konuştu.  
Lübnan kamuoyuna da seslenen Berri, “Bazıları geçtiğimiz aylarda seçim kampanyaları sırasında kasıtlı olarak mezhepsel kışkırtmalarda bulundu ve nefret söylemlerine başvurarak iftira ve yalanlarla Emel Hareketi’ni, geçmişini, başarılarını ve ittifaklarını hedef aldı. Hizbullah ve Emel Hareketi arasındaki ittifak, bir mezhep mensuplarını diğerlerine üstün kılmak yolunda mezhepsel bir ittifak ya da bir seçim ittifakı değildir. Bu bir direniş ittifakıdır, dağlar kadar sağlamdır ve ruhla beden arasındaki ilişki gibidir. Düşman seçim sathında dahi ülkenin egemenliğini ihlal etmekte ve servetlerini yağmalamakla tehdit etmektedir.  Direniş, İsrail saldırganlığını caydırmak için ordunun yanı sıra acil bir ulusal ihtiyacı temsil etmektedir” şeklinde konuştu.  
Lübnan’daki genel seçimlerin tarihin en kritik seçimlerinden biri olduğunu değerlendiren Berri, ‘’Oyunuzu doğruların yanında olanlara kullanın, kendi kardeşlerine karşı dışarıdan destek isterken ağlamaklı ifadeler takınanlara sesleniyorum; kaderimiz birlikte yaşamamızı gerektiriyor, kaderimiz birlik olmamızdan geçiyor, gelin ilkeler üzerinde uzlaşalım” dedi.  
Destekçilerini seçimlere katılım sağlamaya davet eden Berri, “Bir kültür, yol ve silah olarak direnişi benimsediğimizi teyit etmemiz için seçimleri ihmal etmeyelim. Böylelikle dosta ve düşmana, vatanın kurucularının direnişçiler olduğunu ve tapınaktaki hırsızlar olmadığını gösterelim” ifadesini kullandı.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.