Teknoloji balonu patlıyor mu?

Teknoloji piyasalarındaki sarsıntı akla Silikon Vadisi masa oyununu getirdi (AP)
Teknoloji piyasalarındaki sarsıntı akla Silikon Vadisi masa oyununu getirdi (AP)
TT

Teknoloji balonu patlıyor mu?

Teknoloji piyasalarındaki sarsıntı akla Silikon Vadisi masa oyununu getirdi (AP)
Teknoloji piyasalarındaki sarsıntı akla Silikon Vadisi masa oyununu getirdi (AP)

Karantina önlemlerinin e-ticarete ilgiyi artırmasıyla büyük kazanç sağlayan teknoloji şirketleri, pandemiden elde ettikleri kazancı hızla kaybediyor. Küresel piyasalarda dalgalanmalar sürerken, teknoloji piyasası da son günlerde büyük kayıplar verdi.
S&P 500 endeksi FED’in faiz artırımını duyurduğu 4 Mayıs’tan sonraki üç işlem günü içinde yüzde 7 düştü. Ağırlıklı olarak teknoloji şirketlerinin kayıtlı olduğu Nasdaq 100 de aynı aralıkta yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti. Teknoloji devlerinin o zamandan beri yaşadığı kayıp 1 trilyon doları aştı. 
Nasdaq, nisan ayında 2008'den bu yana en kötü ayını geçirdi. Birçok teknoloji firması, pandeminin ilk dönemlerinde elde ettikleri kazancı kaybetme riskiyle karşı karşıya.
Bu sırada çip krizi nedeniyle otomotiv sektöründe fiyatlar artışa geçti ve büyük markalar otomobillerinde bazı özellikleri kullanmaktan vazgeçti.
Independent Türkçe'den Çağla Üren'in analiz göre, kripto para piyasası ise son yılların en büyük depremiyle yüzleşiyor. Bitcoin'in fiyatı, Temmuz 2021'den bu yana ilk kez 31 bin doların altına geriledi. Düşüş eğilimi Ethereum ve diğer kripto paralarda da etkisini sürdürdü. Bitcoin şu anda 31 bin civarında seyrederken Ethereum da 2 bin 300 dolar civarında.
Uzmanlara göre teknoloji piyasalarındaki sarsıntılar, çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. Bunlar arasında ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarını artırması, artan enflasyonun tüketici talebi üzerindeki etkisi, tedarik zincirindeki aksamalar, Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin’deki koronavirüs karantinası ve bunların yarattığı ekonomik kriz korkusu var.

Netflix’ten Amazon’a, teknoloji devleri kan kaybediyor
Silikon Vadisi'ndeki yeni şirketler çalışanlarını işten çıkarırken, piyasalardaki düşüş en güvenli "siperleri" bile etkiledi. Ocak ayında 3 trilyon dolarlık piyasa değerine sahip Apple, bu hafta pazartesi gününü 2,5 trilyon dolarla kapadı. Microsoft, Amazon, Tesla ve Alphabet bu yıl değerlerinin yüzde 20'sinden fazlasını kaybetti. Netflix’in değer kaybı ise yüzde 70’i gördü.
Jeff Bezos’un Amazon’unun hisseleri pandeminin ilk dönemine, Şubat 2020'deki değerine geri döndü. Bu da karantina önlemleri sırasında tüketicinin yoğun ilgisini toplayan teknoloji firmalarının pandemiden elde ettikleri kazancı kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.
Bu yıl piyasa değeri yüzde 40 oranında düşen Facebook da çalışanlarına son dönemde işe alımları donduracağını bildirdi. Analistler, bunun teknoloji endüstrisindeki genel personel sayısında keskin bir düşüş anlamına gelebileceğini düşünüyor.

Dot-com çöküşü tekrarlar, balon yeniden patlar mı?
Bu arada teknoloji meraklıları 2000’lerdeki dot-com balonu patlamasının tekrarlanmasından endişeli.
1990’larda teknolojinin gelişmesiyle dijital dünya hem girişimcilerin, hem de yatırımcıların büyük ilgisini çekiyordu. Üzerine bir de internetin devreye girmesi tüm bu eğilimin hızını, önü alınamaz şekilde artırmıştı.
Bu ilgiyle birlikte teknoloji sektöründe yatırım balonu oluşmuştu. Ancak 2000’de başında balon Nasdaq’ta büyük bir çöküşle patladı. Ufak şirketlerin hemen hepsi yok oldu, büyüklerse büyük darbe aldı. Örneğin, Amazon’un hisseleri 107 dolardan 7 dolara kadar geriledi.
2004’te sektör yeniden temellerini attı, Facebook gibi şirketler hizmete başladı ve kısa süre sonra sektör yeniden büyüdü.
10 yıldan uzun süredir, bazı yatırımcılar 2000’i hatırlatan bir çöküşün gelip gelmediğini merak ediyor. Öte yandan analistlere göre piyasalarda bugünkü gerileme henüz bu türden bir felakete dönüşme belirtisi göstermiyor.
ABD’li yatırım firması Sapphire Partners'ın erken aşamadaki risk sermayesi şirketlerine yatırım yapan ortağı Beezer Clarkson, "Henüz hiçbirimiz bu gerileme nedeniyle daha az şirketin kurulduğunu gösteren bir veri almadık" dedi:
"İnsanlar inovasyon yapmamayı veya şirket kurmamayı seçseydi bu çok endişe verici bir işaret olurdu. Bu yüzden durumu yakından izlemeye devam ediyoruz."
Clarkson, yatırımcıların yeni kurulan şirketlere yatırım yapmaktan vazgeçmek yerine, şirketlere daha eleştirel baktığını ve onlardan fonlarını daha verimli kullanmalarını istediğini aktardı:
"O kadar da korkunç olması gerekmeyen bir argüman üretebilirsiniz."
Danışmanlık firması Richard Bernstein Advisors'ın yatırımdan sorumlu başkan yardımcısı Dan Suzuki de, "Henüz teknoloji ve inovasyon odaklı önemli yatırım ürünlerinden vazgeçildiğini duymadım" dedi.
Bloomberg’e konuşan konuşan Suzuki’ye göre balonun patladığını gösteren en önemli işaretlerden biri teknolojinin medyadaki yerini kaybetmesi olurdu. "Bu kesinlikle olmadı" diyen Suzuki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında, teknoloji şu anda iş medyasının odaklandığı tek şey."

FED kararı, yatırımcıyı nasıl etkiledi?
FED Başkanı  Jerome Powell, 4 Mayıs’ta yaptığı açıklamada politika faizini 50 baz puan artırdıklarını duyurmuştu. Böylece 2018’den beri ikinci kez faiz artıran FED üyeleri, 2022 içinde 4 faiz artışı daha öngörüyor.
Uzmanlara göre faiz oranlarındaki artış ve enflasyon beklentisi zaten bir süredir vardı. Ancak Powell’ın açıklamasından kısa süre sonra yatırımcılar, ekonominin karanlık günler geçirebileceği endişesiyle riskli gördükleri teknoloji hisselerini elden çıkarmaya başladı.
Nasdaq’daki deprem Asyalı teknoloji firmalarını da etkiledi. Hafta başında Çinli teknoloji firmalarının Hong Kong'da listelenen hisseleri de düştü. Tencent yüzde 2,29, Alibaba yüzde 4,81 ve NetEase yüzde 1,91 düşüş kaydetti. Hang Seng Tech endeksi 10 Mayıs Salı gününü yüzde 3,22 düşüşle kapattı.
Avustralya merkezli yatırım firması AMP Capital’ın yatırım stratejisi başkanı Shane Oliver, gelişmeleri, "Teknoloji sektöründe kendime fazla güvenmiyorum" diye yorumladı:
"Döngüsel şirketlerdeki hisse senetlerini, enerji hisselerini ve endüstrilerini tercih etme eğilimindeyim."

Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’deki kısıtlamalar
CNBC’nin aktardığına göre enflasyon tehdidinin yatırımcıları ekonominin enerji ve finansal hizmetler gibi daha güvenli görülen alanlara yöneltmesinden dolayı teknolojiden uzaklaşma aslında 2021'in sonlarında başlamıştı.
Şubatta Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla sektöre bir darbe daha geldi. Bu da enerji fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Çin’in Şanghay’daki karantina uygulaması da dünyanın birçok yerinde tedarik zincirlerinin zayıflayacağı endişesini artırdı.
Çin'in teknoloji merkezi Shenzhen, yaklaşık bir aydır devam eden karantinadan çıkarken, dünyanın en büyük konteyner limanına ev sahipliği yapan Şanghay, 28 Mart'tan bu yana karantinada. Şanghay sakinleri sert karantina tedbirlerini tencere tavalarla protesto ediyor:

Bu arada her 5 konteyner gemisinden biri şu anda dünyanın farklı bölgelerindeki limanlarda mahsur kalmış durumda ve birikmiş iş yükünün yüzde 30'u Çin'e ait.
Uzmanlar, limanlardaki sorunların şirketler için artan maliyet ve tüketiciler için de artan enflasyon anlamına geldiğini söylüyor. Tedarik zinciri Supply Wisdom'ın baş risk sorumlusu John Bree, "Şirketler paniğe kapılmaya başlıyor. Aşağı yönlü etki geliyor ve ağır olacak" diyor:
"Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte son Çin karantinaları çok ağır bir yük. Küresel kaos, bozulmayı daha da şiddetlendirecek ve enflasyonu yeni bir düzeye çıkaracak."
"Dolar yükselirken yatırımcı riskten kaçıyor, hisse ve kripto satıyor"
FED’in politika faizlerini 50 baz puan artırmasının ardından ABD dolarının değeri ve ABD tahvillerinin getirileri yükselmeye devam etti.
Yüksek enflasyonun süreceği yönündeki öngörüler de piyasadaki risk beklentisinin devam etmesine sebep oldu. Risk beklentisinin yüksek olması ise riskli varlıklar olarak görülen kripto paraların değerini düşürdü.
Aracılık firması XM’de görev alan Marios Hadjikyriacos, The Guardian’a yaptığı açıklamada, "Güçlü ABD dolarını durduracak bir şey yok" ifadelerini kullandı:
"Hisse senedi piyasalarındaki stres, küresel ekonomide eşzamanlı yavaşlama endişesi ve ABD getirilerindeki amansız yükseliş, rezerv para birimine talebi artırmaya devam ediyor."
Analistler bu noktada Bitcoin, Ethereum ve diğer kripto paraların Nasdaq ve S&P 500 endeksiyle korelasyonunun son aylarda zirveye çıktığına dikkat çekiyor. Bu da kripto para piyasasının ABD borsalarındaki teknoloji hisseleriyle paralel hareket ettiğini düşündürüyor.
Buna göre kripto para satın alan birçok kurumsal yatırımcı, bunları teknoloji hisselerine benzer şekilde risk varlıkları olarak görüyor.
Singapur merkezli kripto borsası Vauld'un CEO'su Darshan Bathija, "Yükselen enflasyon korkuları ışığında, çoğu yatırımcı riskten kaçınma yaklaşımı benimsedi" diyor ve ekliyor:
"Riski azaltmak için hisse senedi ve kripto satıyorlar."

Stablecoin'lerin dolardan ayrılması endişeyi büyüttü
Kripto piyasasındaki depremin zirve noktalarından biri de TerraUSD (UST diye de bilinir) diye bilinen popüler stablecoin'in fiyatının dolardan ayrılması oldu.
Stablecoin, itibari para birimi veya altın gibi bir rezerv varlığa sabitlenmiş bir kripto para birimi. Stablecoin’ler istikrar ve güvenilirliği sayesinde, kripto piyasasına girmek ve çıkmak için erişilebilir bir yol sunuyor.
Dolayısıyla dolara endeksli bu coinlerin hedefi her zaman 1 dolar civarında bir değere sahip olmak. Ancak TerraUSD talep düşüşü nedeniyle 1 dolarda tutunamadı. Para birimi, kripto piyasasındaki oynaklık hafta sonu boyunca sürerken dolardan ayrıldı.
Cumartesi günü TerraUSD'nin dolara ve istikrarını korumasında rol oynayan ekosistemin yönetişim tokeni LUNA’ya karşı sabitlenmesini kaybetmeye başladı ve 24 saatte yüzde 15 düştü.

Kripto düşüşü sırasında ne yapmalı?
Diğer yandan, Bitcoin uygulamaları geliştiren Hiro'nun CEO'su Alex Miller, piyasadaki oynaklığın spekülasyondan kaynaklandığına inanıyor:
"Bitcoin çok spekülatif olduğu için fiyatı ve kripto piyasasının geri kalanı genel piyasalarla birlikte düşüyor."
Miller’a göre ayı piyasasına hazırlanmak için yapılacak en önemli şey, dengeli bir portföyü sürdürmek. Fiyatların uzun süre düşüş trendini izleyeceği beklentisine "ayı piyasası" adı veriliyor.
Reuters’a konuşan Millet sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Kriptoda kış beklentisini göze alamayacağınız varlıklara aşırı yatırım yapmamak gerek."

Çip krizi otomotivi vurdu
Otomotivden elektroniğe, savunma sanayisinden bilişime pek çok sektör için ciddi bir sıkıntı olan global çip krizi de son bir yıldır yoğun olarak hissediliyor. En genel kanıya göre krizin sorumlusu olarak pandemi gösterilse de, aslında arka planda pek çok farklı faktör yer alıyor. Bunlar arasında çip üreticilerinin otomotiv üreticilerini tatmin edecek kadar üretim sahasına sahip olmaması da var.
Çip krizi ve tedarikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle 2022’nin ilk çeyreğinde otomotiv ihracatı ve üretiminde azalma görüldü. Bu da sıfır araçların fiyatlarının artmasına neden oldu.
Bu arada ABD’li otomobil devi Ford, çip sıkıntısı nedeniyle Michigan'daki Flat Rock tesisinde üretimi durdurma kararı aldı. Japon otomobil firması Toyota da gelecek haftadan itibaren Japonya içi 8 tesisindeki 14 üretim bandını 6 günlük süreyle durduracağını duyurdu.
Krizi gözler önüne seren bir diğer haber de Alman otomobil üreticisi BMW’den geldi. Şirketten gelen açıklamada bazı araçların çip krizi nedeniyle Android Auto veya Apple CarPlay desteği olmadan teslim edileceği belirtildi.
Tesla ise son modellerin USB bağlantısına sahip olmayacağını bildirdi. Elektrikli otomobil firması, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alma anlaşmasının ardından zaten 126 milyar dolar değer kaybetmişti.
Kaynaklar: CNBC, Washington Post, Webrazzi, Bloomberg, Fortune, The Guardian, Wall Street Journal



Google Çeviri, Duolingo'ya rakip oluyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Google Çeviri, Duolingo'ya rakip oluyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Google Çeviri, kullanıcıların daha hızlı çevirilerle daha doğru olanlar arasında seçim yapmasına imkan veren yapay zeka destekli güncellemeleri kullanıma sunuyor.

Uygulama, Duolingo'ya benzer şekilde dil öğrenimini daha etkileşimli kılmak için tasarlanmış oyunlaştırılmış bir alıştırma özelliği de ekliyor.

Android Authority'nin verilerine göre, Hızlı Yapay Zeka çeviri modeli, hızlı aramalar veya hareket halindeyken çeviriler için ideal olan hız ve verimliliğe öncelik verirken, Google'ın Gemini Yapay Zekası tarafından desteklenen Gelişmiş model, daha fazla doğruluk ve bağlam farkındalığı sunuyor.

Gelişmiş mod halihazırda İngilizce–İspanyolca ve İngilizce–Fransızca dil çiftleri arasında çeviri yapabiliyor.

The Independent, yorum için Google ve Duolingo temsilcileriyle iletişime geçti.

Android analisti AssembleDebug, Google Çeviri'nin en yani hali olan 9.15.114 sürümünü inceledi ve kullanıcı arayüzünde belirgin güncellemeler keşfetti.

Yayın organı, model seçicinin, özellikle tek elle kullanım için kullanılabilirliği iyileştirmeyi amaçlayan daha kapsamlı bir yeniden tasarımın parçası olduğunu bildiriyor. Ses girişi düğmesi yeniden boyutlandırılarak ekranın sağ tarafına taşınırken, mikrofon, el yazısı ve yapıştırma araçları alt araç çubuğunda birleştirildi. Ayrıca içerik kaydetmek için üst kısma yakın bir yer imleri düğmesi eklendi.

Öte yandan Google'ın Alıştırma Modu, dil öğrenimini oyunlaştırmayı ve Duolingo gibi platformlarla doğrudan rekabet etmeyi amaçlıyor. Kullanıcılar, başlangıç seviyesinden temel, orta ve ileri seviyeye kadar yeterlilik seviyelerini seçebiliyor. Ayrıca yemek, selamlaşma veya yol tarifi gibi konuları kapsayan temalı senaryolarla da etkileşim kurabiliyorlar.

Hatta beceri seviyelerine göre uyarlanmış dinleme veya konuşma görevleri arasında seçim yaparak özel uygulama senaryoları oluşturma seçeneği de mevcut.

sf
Duolingo'nun hem sevimli hem de zaman zaman ısrarcı maskotu yeşil baykuş Duo, platformun popülerliğinin artmasında kilit rol oynadı (AFP)

Nisan 2006'dan beri varlığını sürdüren Google Translate, temel bir istatistiksel makine çevirisi aracından, 130'dan fazla dili ve günde milyarlarca çeviriyi destekleyen bir sinirsel makine çevirisi sistemine dönüştü.

Kasım 2011'de piyasaya sürülen Duolingo, oyunlaştırılmış dersler ve yapay zeka destekli özellikler sunarak en popüler dil öğrenme uygulamalarından biri haline geldi. Maskotu yeşil baykuş Duo, dersleri tamamlamanız için sürekli ve bazen de esprili bir şekilde ısrarcı hatırlatmalar göndermesiyle ünlü.

Independent Türkçe


Artık Beyaz Saray da TikTok'ta

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Artık Beyaz Saray da TikTok'ta

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın ertelediği uygulamayı yasaklama tarihinin gelmesine birkaç hafta kala TikTok hesabı açtı.

Kongre, geçen yıl eski Başkan Joe Biden'ın da imzalayarak yürürlüğe koyduğu bir yasa tasarısını kabul etmişti. Bu yasa tasarısı, TikTok'un Çin merkezli ana şirketi ByteDance'e, uygulamayı ABD onaylı bir şirkete satması için 9 ay süre tanımıştı ve aksi takdirde ülke çapında yasaklanmayla karşı karşıya kalacaktı.

Trump, göreve geldiğinden beri TikTok'un satışı veya yasaklanması için belirlenen süreyi defalarca uzattı ve en son erteleme 17 Eylül'de sona eriyor.

Trump'ın TikTok'la birkaç hafta içinde anlaşmaya varılmazsa süreyi tekrar uzatıp uzatmayacağı henüz belli değil. Ancak Beyaz Saray'ın uygulamaya katılmış olması, Trump'ın yasağı uygulayacağına dair inancı azaltabilir.

The Independent, yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti.

Beyaz Saray, yeni hesabını açtığı salı günü bir dizi video paylaştı.

Beyaz Saray, ilk iletisinde Trump'ın derleme videosunu paylaşarak "GERİ DÖNDÜK Amerika! Naber TikTok?" diye yazdı.

"Çok iyi döndük" yazılan ikinci videoda ise Beyaz Saray'ın dış cephesinden güzel kareler yer aldı.

Beyaz Saray, Trump'ın "Avlanan bendim, şimdi avcıyım" dediği anlar da dahil çarpıcı sözlerinden oluşan bir video da paylaştı.

Trump'ın, 2024 başkanlık kampanyası sırasında açtığı ve 15 milyondan fazla takipçiye ulaşan kendi TikTok hesabı da var.

Reuters'a göre Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, "Başkan Trump'ın başkanlık kampanyası sırasındaki mesajları TikTok'a hakim oldu ve bu başarıların üzerine inşa ederek daha önce hiçbir yönetimin yapmadığı şekilde iletişim kurmaktan heyecan duyuyoruz" dedi.

Leavitt, haziranda Trump'ın "bu anlaşmayı tamamlayabilmek için" TikTok yasağının uygulanmasını tekrar ertelediğini söylemişti.

Leavitt, gazetecilere, "Son derece popüler. Ayrıca Amerikalıların bu uygulamayla ilgili veri ve gizlilik endişelerini gidermek istiyor. Ve ikisini aynı anda yapabileceğimize inanıyor" demişti.

Teknoloji haber sitesi The Information, TikTok'un, konuya yakın kaynaklara göre 5 Eylül'de ABD uygulama mağazalarında yayımlanacak, Amerikalı kullanıcılar için yeni bir uygulama sürümü geliştirdiğini temmuzda bildirmişti.

Trump'ın TikTok'a yaklaşımı ikinci döneminde önemli ölçüde değişti.

İlk başkanlığı sırasında Trump, ABD ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit gerekçesiyle TikTok'u yasaklayan bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı. Bu, meclis üyelerinin TikTok yasağı Kongre'de görüşülürken ortaya attığı bir iddiaydı. Trump'ın yasağı mahkemeler tarafından engellenmişti.

Independent Türkçe


ChatGPT artık kullanıcılara iltifat edecek

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

ChatGPT artık kullanıcılara iltifat edecek

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Kullanıcıların tepkisinin ardından ChatGPT, artık insanlara daha fazla iltifat edecek.

Sohbet robotunun geliştiricisi OpenAI, bu ay ChatGPT'ye güç veren modele yeni bir güncelleme geldiğini duyurmuştu. OpenAI,  GPT-5 adlı modeli başlangıçta sistemi genel olarak kullanışlı ve hatta daha insancıl bir asistana yaklaştıracak büyük bir atılım diye tanıtmıştı.

Ancak birçok kullanıcı yeni sistemde hemen kusurlar buldu. Ve bu şikayetlerin çoğu, daha az arkadaş canlısı hale geldiğini söyledikleri sistemin üslubu hakkındaydı.

Kullanıcı forumlarında birçok kişi, ChatGPT'nin kendileriyle sosyal ve olumlu iletişim kurmasına alıştıklarını ancak yeni sistemin kişiliğinin yanlış olduğundan şikayet etti.

Daha sonra şirket, hem yeni güncellemeleri hem de araca bu kişiliği geri kazandırma amacıyla vaat edilen değişiklikleri duyurdu. Kullanıcıların sistemi yeni güncellemeyle kullanımdan kaldırılması planlanan eski model GPT-4o'ya geri döndürmesine olanak sağlanması da bunlar arasında.

OpenAI, sohbet robotunu daha az "resmi" hale getirmek amacıyla GPT-5'in kullanıcılarına iltifat edeceğini söylüyor.

Şirket, "Daha önce çok resmi hissettirdiği yönündeki geri bildirimlere dayanarak GPT-5'i daha sıcak ve samimi hale getiriyoruz. Değişiklikler hafif ancak ChatGPT artık daha cana yakın hissettirmeli" ifadelerini kullandı.

Dalkavukluk değil, 'Güzel soru' veya 'Harika başlangıç' gibi küçük, samimi dokunuşlar fark edeceksiniz. Dahili testler, önceki GPT-5 kişiliğine kıyasla dalkavuklukta artış olmadığını gösteriyor.

OpenAI, geçmişte ChatGPT'nin dalkavukluğuyla sorun yaşamıştı. Sistem, özellikle de olası tehlikeli davranışlar hakkında soru sordukları zaman kullanıcılarına aşırı destek verdiği, bu durumun sistemle konuşan savunmasız kişileri tehlikeye atabileceği yönünde eleştiriler alıyor.

Bu, GPT-5'le getirilen değişikliklerin arkasındaki temel ilkelerden biri gibi görünüyor. Ancak pratikte birçok kullanıcı, sistemin fazlasıyla soğuk ve samimiyetsiz hale geldiğinden şikayet ediyor; aayrıca sistemin işleyiş sınırlamalarıyla ilgili daha teknik eleştiriler de dile getiriliyor.

Independent Türkçe