Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile’yi öldüren İsrail'e geniş çapta kınama

Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile geçen Haziran ayında Kudüs’te (AFP)
Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile geçen Haziran ayında Kudüs’te (AFP)
TT

Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile’yi öldüren İsrail'e geniş çapta kınama

Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile geçen Haziran ayında Kudüs’te (AFP)
Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile geçen Haziran ayında Kudüs’te (AFP)

Katar merkezli Aljazeera kanalı çalışanı Şirin Ebu Akile’nin Batı Şeria’daki Cenin mülteci kampında İsrail askerleri tarafından öldürülmesi şok etkisi yarattı.
Şirin Ebu Akile (51), İsrail askerlerinin bu sabah erken saatlerde işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskını takip ederken İsrail askerlerinin açtığı ateşle yaşamını yitirdi.
Gazeteci, 2000 yılında başlayan Filistin ayaklanması olaylarını, İsrail’in 2002’de Cenin ve Tulkarm kampınlarını işgalini ve İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki çeşitli baskınlarını ve operasyonlarını anlattı.
2005 yılında Aşkelon hapishanesine girmesine izin verilen ilk Arap gazeteci olan Şirin, burada İsrail mahkemeleri tarafından uzun hapis cezalarına çarptırılan Filistinli mahkumlarla röportaj yaptı.

Şirin, Aljazeera’nin Ekim ayında kuruluşunun 25. yıldönümünde yayınladığı bir videoda, “Gazeteciliği insanlara yakın olmak için seçtim. Gerçeği değiştirmek belki kolay değil ama en azından o sesi dünyaya iletebildim” dedi.

Arap Birliği kınadı
Arap Birliği, Aljazeera için 24 yıldır Filistin’den haber aktaran Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesini kınadı.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, “Yaşananlar, basın ve medya özgürlüğüne karşı gözlerden kaçmasına izin verilmemesi gereken ve kapsamlı bir soruşturma gerektiren bir suçtur” dedi.

Ebu Gayt, bu trajik suçtan İsrail hükümetini sorumlu tutarak, faillerin cezalandırılması gerektiğini vurgulayarak, “
Şirin Ebu Akile’nin adı, gerçekleri savunmak, Filistin’in sesini ve İsrail işgalinin suçlarını tüm dünyaya iletmek için hayatını feda eden Arap medyasından diğer şehitlerin listesine eklenecektir” diye konuştu.

ABD ve İngiltere’den açıklama
ABD’nin İsrail Büyükelçiliği, Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesi ve meslektaşı Ali Samudi’nin yaralanmasıyla ilgili soruşturma açılması çağrısında bulundu.
İngiltere’nin İsrail Büyükelçisi de, Filistinli gazetecinin öldürülmesinden derin üzüntü duyduklarını belirtti.

Filistin’den büyük tepki
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Şirin Ebu Akile, bütün bir neslin hafızasını oluşturmaya ve Filistin hikayesini dünyaya anlatmaya katkıda bulundu. Şirin halkımıza karşı işledikleri korkunç suçları belgelerken işgalci İsrail’in kurşunlarıyla öldürüldü. Ailesine ve meslektaşlarına en içten taziyelerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, gazetecinin ölümünden İsrail askerlerini sorumlu tuttu.

Filistin Enformasyon Bakanlığı, bu suikast suçunun ardından adaleti sağlamak ve İsrail’i sorumlu tutmak için Filistin, Arap ülkeleri ve uluslararası çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İnsan Hakları ve Sivil Toplum Departmanı, Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesiyle ilgili uluslararası bir soruşturma talep etti.
Hamas ise, gazetecinin öldürülmesini kasıtlı bir cinayet olarak değerlendirdi ve en güçlü ifadelerle kınadı.

Mısır’dan kınama
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmet Hafız, söz konusu cinayetin kınandığını bildirerek, “Görevi sırasında Filistinli gazeteciye karşı işlenen bu suç, uluslararası insancıl hukuk ve ilkelerinin, basın ve medya özgürlüğü ile ifade hakkının açık bir ihlalidir. Derhal kapsamlı bir soruşturma açılması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, gazetecinin öldürülmesini kınayarak, soruşturma açılması çağrısında bulundu.

Bakanlık, uluslararası toplumun, işgal makamlarının kardeş Filistin halkına yönelik saldırılarını engellemek, onları, haklarını ve mallarını korumak için gerekli önlemleri alması gerektiğine de vurgu yaptı.

İİT’den soruşturma çağrısı
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Aljazeera muhabiri Şirin Ebu Akile’nin Filistin topraklarında öldürülmesini şiddetle kınayarak, bunun uluslararası yasa ve normların açık bir ihlali olduğunu vurguladı ve derhal soruşturma açılması çağrısında bulundu.
İİT tarafından yapılan açıklamada, “İsrail işgal güçleri, gazeteci Ebu Akile’yi Filistin halkına karşı işlenen suçları belgeleme ve gerçekleri aktarma yolunda gazetecilik görevini yerine getirirken hedef aldı” denildi.

Açıklamada, İsrail’in bu suçu basın ve medya özgürlüğü ihlalleri bağlamında gerçekleri karartma, ağızları susturma, günlük ihlallerini örtbas etme ve tüm bunların dünya kamuoyuna iletilmesini engelleme politikası çerçevesinde işlediği vurgulandı.

İİT, bu yaşanan üzücü olaydan tamamen İsrail’i sorumlu tutarak, ilgili uluslararası kurumları adaleti sağlamak ve işgal altındaki Filistin topraklarında çalışan gazeteciler için uluslararası insancıl hukuk ve ilgili uluslararası sözleşmelere uygun olarak gerekli korumayı sağlamak için derhal harekete geçmeye çağırdı.

Lübnan Cumhurbaşkanı’ndan Abbas’a taziye mesajı
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail’in Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesiyle kanlı tarihine yeni bir istismar, hak ve yaşam saygısızlığı sayfası eklediğini dile getirdi.
Avn, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a taziye mesajı göndererek, Şirin’in gazetecilik çalışmalarını hakikat ve özgür düşüncenin hizmetinde gerçekleştirdiğini ifade etti.

Ürdün’den kınama
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Ürdün’ün gazetecilerin hedef alınmasını şiddetle kınadığını ifade ederek, faillerin hesap verebilirliğine ve cezalandırılmasını sağlayacak acil ve şeffaf bir soruşturma başlatılması çağrısı yaptı.

Katar’dan açıklama
Katar Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu işgal makamlarının ifade ve bilgi özgürlüğünü daha fazla ihlal etmesini önlemek için acilen harekete geçmeye ve Filistinlilere ve medya çalışanlarına yönelik şiddeti durdurmak için tüm önlemleri almaya çağırdı.

Bakanlık ayrıca, bu korkunç suçu işleyen sorumluları uluslararası adalete teslim etme gereğini vurguladı.
Bakanlığın açıklamasında, “İsrail’in eylemleri, iki devletli çözümü uygulamaya yönelik uluslararası çabalara ciddi bir tehdit oluşturuyor, uluslararası kararlar ve Arap Barış Girişimi temelinde barış sürecinin yeniden başlamasını engelliyor” denildi.



UNRWA: İsrail'in Gazze'deki hava saldırıları bir hafta içinde 16 binden  fazla kişiyi yerinden etti

Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)
Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)
TT

UNRWA: İsrail'in Gazze'deki hava saldırıları bir hafta içinde 16 binden  fazla kişiyi yerinden etti

Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)
Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)

Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze şehrine yönelik yoğun saldırılarının 12-20 Ağustos tarihleri arasında 16 binden fazla kişinin yerinden edilmesine yol açtığı belirtildi.

UNRWA, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, yerinden edilen ailelerin yaklaşık altı aydır Gazze'ye yeni barınma malzemelerinin girişine izin verilmediği için çadırlarını yanlarında taşımak zorunda kaldıklarını belirtti. Paylaşımda yerinden edilen bu kişilerin, UNRWA'nın barınaklara dönüştürülmüş aşırı kalabalık okullarından birinde kaldıkları kaydedildi.

UNRWA, Gazze şehrine yönelik saldırıların yoğunlaşmasının daha fazla sivilin kaçmasına neden olacağı konusunda uyarıda bulunarak, felakete uğrayan bölgede derhal ateşkes çağrısında bulundu.

İsrail, Gazze şehrinde operasyonlarını tırmandırmaya devam ediyor. İşgal etmeyi onayladığı şehrin çeşitli bölgelerine hava saldırıları ve topçu bombardımanlarını yoğunlaştırıyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, şehri Refah ve Beyt Hanun'da olduğu gibi yok etmeye yemin etti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ni hedef alan askeri operasyonları, Cibaliye el-Beled ve en-Nazla mahallelerinden Şeyh Rıdvan mahallesindeki Ebu İskender bölgesine kadar şehrin kuzey sınırında yayıldı. Bu bölge, yoğun ve ayrım gözetmeyen bombardımanların ardından büyük bir göç dalgasına sahne oldu. Bu bombardımanlar sırasında yerinden edilmiş kişilere barınak sağlayan Amr ibn el-As Okulu da hedef alındı ve en az 13 Filistinlinin ölümüne, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz cuma günü yaptığı açıklamada, Hamas silahlarını teslim etmez ve tüm rehineleri serbest bırakmazsa Gazze şehrini yok edeceğini söyledi.

Katz, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Yakında, Hamas'ın katilleri ve tecavüzcüleri, İsrail'in savaşı sona erdirmek için koyduğu, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve silahların teslim edilmesi şartlarını kabul edene kadar cehennemin kapıları onlar için açılacak” ifadelerini kullandı. İsrailli Bakan, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki operasyonları sırasında büyük ölçüde yıkıma uğrayan iki şehre atıfla “Eğer bu şartları kabul etmezlerse, Hamas'ın başkenti Gazze şehri, Refah ve Beyt Hanun gibi olacak” dedi.


İskenderiye'nin batısındaki sahiller her yıl neden onlarca insanı yutuyor?

İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)
İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)
TT

İskenderiye'nin batısındaki sahiller her yıl neden onlarca insanı yutuyor?

İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)
İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)

İskenderiye'nin batısındaki Acemi bölgesinde bulunan Ebu Talat Plajı'nda altı öğrencinin boğulması ve 24 öğrencinin yaralanması, çok sayıda Mısırlıyı şok etti.

Bölgedeki yüksek dalgalar nedeniyle denize girme yasağı olmasına rağmen, Mısır'ın güneyindeki Sevhac'dan gelen öğrenciler denize girmek için ısrar ettiler.

İskenderiye Valiliği dün yaptığı açıklamada, Vali Ahmed Halid'in kazada yaralananlara yönelik müdahaleleri 24 saat boyunca takip ettiğini belirtti. Valilik, yüksek dalgalar nedeniyle yüzmeyi yasaklayan kırmızı bayrağın çekilmesine rağmen acı hadisenin yaşandığını doğruladı ve batı kesimindeki tüm plajlarda ve Acemi'de yüzmeyi yasaklayan bir kararın alındığı duyurdu.

Açıklamada, Mısır Ambulans Kurumu'nun olay mahaline 16 donanımlı ambulans gönderdiği, 21 yaralının Acemi İhtisas Hastanesi ve el-Ameriye Genel Hastanesi'ne nakledildiği, diğer üç kişinin ise kaza yerinde tedavi edildiği belirtildi.

İskenderiye Valisi, altı kişinin hayatını kaybettiği kazada ölenlerin ailelerine içten taziyelerini iletti, yaralılara acil şifalar diledi ve valiliğin tüm ilgili makamlarla koordineli olarak gelişmeleri takip ettiğini doğruladı.

Valilik, vatandaşlara ve tatilcilere, hayatları korumak ve bu tür trajik kazaların tekrarlanmasını önlemek için, özellikle grup gezileri sırasında plajlarda güvenlik talimatlarına uymaları çağrısında bulundu.

sdfrgt
İskenderiye'nin batısındaki plajlar güçlü akıntıları ile bilinir. (Fotoğraf: Abdulfettah Faraj)

İskenderiye'nin batısındaki plajlar, yüzücüler için, özellikle bu tür akıntılarda yüzme becerisi olmayanlar için tehlikeli olan güçlü akıntıları ile bilinir.

Vilayetin batısındaki plajlarda sık sık boğulma olayları yaşanıyor. Bu olaylar birkaç yıl önce en-Nahil Plajı'nda zirveye ulaştı ve bu plaj, aşırı sayıda toplu boğulma vakası nedeniyle ‘Ölüm Plajı’ olarak anılmaya başlandı.

Bu olay nedeniyle Mısır'da sosyal medyada üzüntü hâkim oldu. 2020 yılında en-Nahil Plajı'nda, Bakanlar Kurulu'nun kararlarına aykırı olarak şafak vakti plaja gizlice giren 12 kişi birden boğuldu.

Dr. Muhammed Muavvad da dahil olmak üzere çok sayıda deniz ve okyanus uzmanı, iklim değişikliğinin yanı sıra, sahildeki inşaatların yaygınlaşmasının da bu bölgedeki su akıntılarının bozulmasının nedeni olduğuna inanıyor. Muavvad, “İskenderiye kıyılarındaki Akdeniz akıntıları batıdan doğuya doğru akıyor, bu da o bölgedeki dalgaların vilayetin doğu kıyısına kıyasla daha güçlü ve şiddetli olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.

New York Üniversitesi'nde eski bir araştırmacı olan Muavvad, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İskenderiye'nin batı bölgesinin değişken deniz derinlikleriyle bilindiğini ve bu durumun güçlü akıntılara ve sık dalgalara neden olduğunu söyledi. Bu durum, suyun koyu ve açık mavi renklerinden anlaşılabilir; açık renk, sığ suları gösterir. Koyu mavi renk ise büyük derinlikleri gösterir ve bu çıplak gözle görülebilir.

xcdfgt
İskenderiye'nin plajları yaz aylarında popülerdir. (Fotoğraf: Abdulfettah Faraj)

Muavvad ayrıca, bu bölgedeki beton bariyerler veya dalgakıranların sistematik ve bilimsel olarak kurulmadığını düşünüyor. Muavvad, “Uyarılara rağmen halkın denize akın etmesi, İskenderiye'nin batısında boğulma kazalarının tekrarlamasının en önemli nedenleri arasında yer alıyor” dedi.

Yaklaşık beş yıl önce, İskenderiye'nin eski valisi, boğulma kazalarını azaltmak için bu alandaki tüm uzmanları ve danışmanlık firmalarını önerilerde bulunmaya ve bunları uygulamaya davet etmenin gerekliliğini vurgulamıştı. Bölgede boğulma olaylarının tekrarlamasına rağmen Muavvad, deniz motosikletleri gibi modern kurtarma ekipmanlarının kullanımı ve eğitimli kurtarma personelinin varlığı sayesinde bu olayların sıklığının azaldığını belirtti.


Rusya Dışişleri Bakanı: Batılı ülkeler Ukrayna müzakerelerini engellemeye çalışıyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
TT

Rusya Dışişleri Bakanı: Batılı ülkeler Ukrayna müzakerelerini engellemeye çalışıyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı ülkelerinin Ukrayna ile ilgili müzakerelerdeki tutumunu eleştirerek, bu ülkelerin süreci ‘engellemeye’ çalıştığını söyledi.

Lavrov bugün Rus televizyon kanalı RT tarafından yayınlanan açıklamalarında, Moskova'nın Batı'nın Ukrayna'daki uzlaşmayı engelleme girişimlerinin başarısız olmasını umduğunu bildirdi.

Lavrov ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'yi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşme talebinde ‘inatçı’ davrandığı için eleştirdi.

Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ülkesinin gerçek barışı sağlayacak yapıcı adımlar atmaya hazır olduğunu, ancak Rusya'nın barış niyetini göstermediğini ve Ukrayna şehirlerini bombalamaya devam ettiğini söyledi.

Zelenskiy perşembe günü, Rusya'yı, Rus işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için Başkan Vladimir Putin ile bir toplantı yapma ‘zorunluluğundan kaçmaya’ çalışmakla suçladı.

Putin ve ABD Başkanı Donald Trump, dört yıldan uzun bir aradan sonra ilk kez bu ay Alaska'da bir araya geldi. İki lider, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da yaşanan en şiddetli savaşı sona erdirmenin yollarını görüştü.