Beden dili uzmanı Putin’in Zafer Günü’ndeki hareketlerini analiz etti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları sırasında (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları sırasında (AP)
TT

Beden dili uzmanı Putin’in Zafer Günü’ndeki hareketlerini analiz etti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları sırasında (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları sırasında (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 9 Mayıs Zafer Günü töreninde yaptığı konuşma, spekülasyonların odak noktasıydı.
Rus liderin, o gün Ukrayna’daki savaşla ilgili büyük haberler açıklayacağı tahmin edildi. Ancak Putin herkesi şaşırtarak, çatışmaya yönelik niyetleri hakkında çok az bilgi verdi.
Sky News’in haberine göre, beden dili uzmanı Judi James, Putin’in Zafer Günü törenindeki hareketleri ve fiziksel görünümünü yorumladı.

Yeşil battaniye
Zafer Günü vesilesiyle düzenlenen askeri geçit töreni sırasında çekilen görüntülerde, 2. Dünya Savaşı gazilerinin yanında oturan Putin’in bir çok kişiye battaniye gibi görünen ama muhtemelen giymemeyi tercih ettiği bir yağmurluk da olabilecek şeyi dizlerinin üzerine örttüğü görüldü.

James, “Yanında oturan yaşlı kadına benziyordu. Bu görüntü onu dizlerinin üzerinde sıcak bir battaniyeye ihtiyaç duyan kuşatılmış bir lider gibi gösteriyor ve zayıflık göstermeyi reddeden sert profiline uymuyordu” dedi.
Putin’in bu tür bir hata yapmasının çok olağandışı olduğunu vurgulayan James, bunun bir yağmurluk olması ihtimalinin daha yüksek olduğunu ve onu giymemekle daha güçlü görüneceğini düşünmüş olabileceğini söyledi.

Titreyen bir kol ve şişmiş yüz
James, Putin’in yüzünün sol tarafının şişmiş olduğunu ve yürüyüşünün dengesiz olduğunu dile getirerek şu ifadelerle devam etti;
“Yüz ifadeleri, neredeyse yüzünün sağ tarafını kontrol edemiyor gibi görünüyor. Ayrıca bir özelliği var ve burada görebiliyoruz. Sol kolu istemsiz şekilde titriyor ama sağ kolunu yanında tutuyor. Bu, onda birkaç yıldır gördüğüm bir şey. Yaklaşık dört yıl önce kendisine felç geçirip geçirmediğinin sorulduğunu hatırlıyorum.”

Konuşmaya başlayınca görülen büyük değişiklik
James’e göre, Rus liderin konuşması sırasındaki yüz ifadeleri, özellikle ‘Batı’nın Rusya’ya yaptıklarından’ bahsederken ‘öfkeden köpürdüğünü’ gösterdi.
Putin’in oturduğu sırada biraz zayıf, sakin, dengesiz göründüğünü ve başının eğik olduğunu söyleyen James yoruma şöyle devam etti;
“Konuşmayı yapmak için ayağa kalkar kalkmaz Putin aniden değişti, başı dik, güçlü ve gururlu göründü. Birdenbire başını kaldırdı, doğrudan kameraya baktı ve o zaman beni endişelendirdi. Çünkü güçlü ve acımasız bir kişi zayıflığını toplum içinde göstermeyi seçtiğinde, bu onun en ölümcül olduğu anlamına gelir. Birden dudaklar gerginleşmeye başladı. Gözün hemen altındaki kasın kasıldığını gördük. Özellikle üst dudağı büzülmeye başladı. Konuşurken sözlerini yutmaya başladı. Bu beden dili öfkeden köpüren birini gösterdi.”

James’in analizi, bazı uzmanlar ve gözlemcilerin Putin’in sağlık sorunlarıyla ilgili söylentilerin Kremlin’in bir amaca ulaşmak için ‘kasıtlı bir hamlesi’ olabileceğine dikkat çekmesinin ardından geldi.
Gözlemciler, Putin’in haberler ve videolarda hasta bir kişi olarak görünmesinin ‘mantıksız’ olduğunu belirterek, bunun Kremlin’in Putin’in medya tarafından yayınlanan haber ve videolarını son derece sıkı bir şekilde kontrol ettiği gerçeğiyle örtüşmediğinin altını çizdi.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.