Dünya Gıda Programı Yemen temsilcisi Richard Ragan, Şarku'l Avsat'a konuştu: Yemen'in gıda güvenliği için yılda iki milyar dolara ihtiyaç var

Dünya Gıda Programı (WFP) Yemen temsilcisi Richard Ragan (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)
Dünya Gıda Programı (WFP) Yemen temsilcisi Richard Ragan (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)
TT

Dünya Gıda Programı Yemen temsilcisi Richard Ragan, Şarku'l Avsat'a konuştu: Yemen'in gıda güvenliği için yılda iki milyar dolara ihtiyaç var

Dünya Gıda Programı (WFP) Yemen temsilcisi Richard Ragan (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)
Dünya Gıda Programı (WFP) Yemen temsilcisi Richard Ragan (Fotoğraf: Ali ez-Zahiri)

Dünya Gıda Programı (WFP) Yemen temsilcisi Richard Ragan, son BM ateşkesinin Yemenlilere umut verdiğini söyledi. Ateşkesin kalıcı olmasını uman temsilci, ateşkes sayesinde kuruluşların eylemlerinin ve yardım dağıtımının kolaylaştığını kaydetti.
 Şarku'l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan Ragan, Yemen'deki gıda durumunu, özellikle Ukrayna krizinin yansımalarıyla birlikte "felaket" olarak nitelendirdi. Ukrayna krizinin gıda fiyatlarını yaklaşık yüzde 30 artırması bekleniyor.
 Gıda programı temsilcisi, 2017 yılından bu yana 4 milyon ton gıda ithal edildiğini söyledi. Bunların sadece 48 bin tonu kullanıma elverişli olmadığı için yetkililer tarafından iade edildi. Temsilcinin açıklamasına göre iade edilen gıda oranı yalnızca yüzde bir.
 Ragan, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ateşkes kapsamında durumun düzelmeye başladığını bildirdi. BM temsilcisi ateşkesin birçok alanda insani yardım hareketini kolaylaştırdığını ve insanlara umut verdiğini söyledi.
Dünya Gıda Programının Yemen'deki temsilcisi Richard Ragan, “İnsanlar yıllarca süren çatışmalardan yoruldu. İki aylık ateşkes onlara umut verdi. Bugünün sorusu; Mayıs sonunda ne olacak! Önümüzdeki ay ateşkesi kurmak zor olacak” dedi.
 BM temsilcisi, “Petrol türevleri gemileri limana girdi. Sana Havaalanı’ndan uçuşların gerçekleştirilmesinde ilerleme var. Taiz'de sınır geçişlerin açılmasıyla ilgili görüşmeler sürüyor” diye konuştu.
Dünya Gıda Programı çalışmalarının, kuzey Hacca valiliği hariç olmak üzere 333 Yemen bölgesinde gerçekleştirildiğini söyleyen Ragan, “Daha fazla beslenmeye ihtiyacı olan hamile annelerin yanı sıra 3 milyonu okul çağındaki çocuklar olmak üzere yaklaşık 16 milyon Yemenliye gıda ulaştırıyoruz.  Çalışan insanlara yardım etmek ve onlara yiyecek sağlamak için programlarımız bulunuyor. 13 milyon kişi açlık ve yetersiz beslenmeden muzdarip. Biz onlara un, tahıl, sıvı yağ, şeker ve tuz sağlıyoruz, ancak kaynak kıtlığı nedeniyle artık bu rakamın tamamını karşılayamıyoruz. 5 milyon insan en yüksek derecede yetersiz beslenme ve açlığın bir adım uzağında” şeklinde konuştu.
Programın Yemenlilere gıda sağlamak için yılda iki milyar dolara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ragan, “Şimdiye kadar sadece 500 milyon dolar sağladık. Bu rakam ihtiyacı yüzde 25'in altında karşılıyor ve şu anda neredeyse yılın ortasındayız. Durum kötüye gidiyor. Geçen yıl 3 ildeki 5 ilçe için endişemiz vardı. Bu yıl bizi ilgilendiren 10 ilde 23 ilçe bulunuyor. Geçen yıl yardıma ihtiyacı olan kişi sayısı 50 bin iken bu yıl 177 bine yükseldi.” açıklamalarında bulundu.
 
Ukrayna krizinin etkisi
Söz konusu rakamların Ukrayna krizinden önceki rakamlar olduğunu söyleyen Richard Ragan, “Durum şimdi daha zor olacak. Biz belli bir kesime gıda sağlıyoruz, özel sektör de diğer kesimlere gıda sağlıyor. Durum bizim için zorlaştı, özel sektör için daha da zorlaştı. Bildiğiniz gibi ekonomi zor koşullardan geçiyor ve Ukrayna krizi nedeniyle gıda fiyatlarının yüzde 30 civarında artmasını bekliyoruz. Özel sektör yaklaşan durumdan korkuyor. Ekonomi büyük darbe alacak. Bizim için parayı almak daha zor olacak. Oradaki krizden dolayı Avrupa'ya ne kadar para gittiğini görüyorsunuz, uluslararası ilgi değişti, mesele artık Yemenlilerin elinde ve sorunlarını çözmeleri gerekiyor. Belki de ihtiyaçları olan şey bu” dedi.
Yemen'deki BM temsilcisi, bazılarının bütçelerinin yaklaşık yüzde 60'ını işletme giderlerine harcadıkları şeklindeki iddialarını şu sözlerle yalanladı: “Kesinlikle doğru değil. Bütçemiz açıklandı. İşletme giderleri sadece yüzde 10 civarında. Dünyanın en çetin ortamında çalışıyoruz. İşletme giderlerine yüzde 60-70 civarında harcama yaptığımıza dair söylemler tamamen yanlış.”
 
Hareket kısıtlamaları
 Tüm tarafların, nüfus için gıda güvenliğinin öneminin farkında olduğunu kaydeden BM Yemen temsilcisi, “Herkesle sürekli müzakere etmek zorundayız, her zaman başarılı olamayabiliriz, ancak genel olarak işbirliği var. Yemen içinde aylık gıda taşıyan 150 tırımız ve 2-3 gemimiz var. Ayrıca insani yardım kuruluşlarına bazı seferler de sağlıyoruz” dedi.
Richard Ragan, kurtarılmış bölgelerde yaklaşık 2,2 milyon kişinin, Husi bölgelerinde ise yaklaşık bir milyon ailenin parmak izi sistemini kullandığını belirtti. BM temsilcisi szölerini şu ifadelerle sonlandırdı:, “Bu 6-7 milyon kişi demek oluyor. Söz konusu bölgelerdeki yardım koordinatörü ile süreci tamamlamaya yönelik çalışmalar var. Program 2017'den bu yana yaklaşık 4 milyon ton gıda ithal etti. Yetkililer tarafından bunun 48 bin tonu iade edildi. Herhangi bir büyük gıda sevkiyatı her zaman sorunludur. 4 milyon tonluk bir gıda sevkiyatının sadece yüzde birinde sorun çıktı. Özellikle karşılaştığımız zorluklardan biri, takip ettiğimiz uluslararası gıda kalitesi standartlarının yakalanamaması. Gemilere çok miktarda tahıl koyduğumuzda bazı böcekler çıkıyor. Doğal bir işlemle özel malzemeler kullanarak böcekleri buharlaştırıyoruz. Sevkiyatlarımız bozuk değil. Konunun siyasallaştırıldığını düşünüyorum.”



Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, çarşamba akşamı, nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinden çekilmeye başladı. Savunma Bakanlığı, şiddet olaylarının yaşandığı ilde yeni bir ateşkes anlaşmasının açıklanmasından birkaç saat sonra çekilme kararını duyurdu.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘Suriye Arap Ordusu'nun, imzalanan anlaşmanın hükümleri uyarınca ve ildeki yasadışı grupların temizlenmesi tamamlandıktan sonra Suveyda'dan çekilmeye başladığı’ belirtildi. Açıklamada, Suveyda’da konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden bahsedilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı çevresinin yanı sıra Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera illerinde konuşlu hükümete bağlı güçlere karşı hava saldırıları düzenlemesi üzerine sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının maddeleri

Dürzi lideri Yusuf Carbu, hükümet ile Suveyda'nın önde gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Dürzilerin Ruhani Lideri Şeyh Hikmet Hicri ise anlaşmayı reddederek ‘Suveyda tamamen özgürleştirilinceye’ kadar savaşın devam edeceğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma ve müzakere yaptığı ve yetki vermeyi reddeden Hicri, ‘bu ortak tutumdan saparak tek taraflı temas veya anlaşma yapan kişi veya kurumları’ uyardı.

Öte yandan Carbu, anlaşmanın Suveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordunun kışlalarına geri dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Suveyda'nın önde gelen isimlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca, ‘Suveyda'nın Suriye devletine tam olarak entegre edilmesini ve tüm eyalet toprakları üzerinde tam egemenliğinin teyit edilmesini’ öngördüğünü de belirtti.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik güçlerinin ve devlet polisinin yanı sıra Suveyda ve çevresindeki bölgelerden polis memurlarının konuşlandırılmasını ve Suveyda’daki polis memurlarının ilin güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmelerini de içeriyordu.

hyjukı
İsrail dün başkent Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahını bombaladı (Reuters)

Carbu’ya göre taraflar, anlaşma uyarınca Suveyda'da ağır silahların düzenlenmesi için bir mekanizma üzerinde anlaşarak, devletin kontrolü dışındaki silahların toplatılması ve Suveyda'nın tüm bölgelerinde Suriye yasalarına ve düzenlemelerine uygun olarak tüm devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesini garantilediler.

Onlarca ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırılarında 3 kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık, Suveyda'daki El-Vatani Hastanesi’nde ise güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de aralarında bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu açıkladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının ‘ciddi bir tırmanış’ oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Suriye, bu tehlikeli tırmanış ve sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyor. Ayrıca, uluslararası hukukun sağladığı tüm araçlarla topraklarını ve halkını savunma konusunda tüm meşru haklarını saklı tutar. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenliği ve istikrarı bozmak için izlediği sistematik politika kapsamında gerçekleştirilen bu açık saldırı, BM Şartı ve uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ediyor.”

Dışişleri Bakanlığı, ‘uluslararası toplumu sorumluluğunu üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler üyesi olan egemen bir devletin topraklarına yönelik İsrail'in tekrarlanan saldırılarına son vermek için acil önlemler almaya’ çağırdı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dün İsrailli bir güvenlik yetkilisinin, İsrail'in Suriye'deki gerginliğin çözümü konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu söylediğini aktardı. Gazetenin bildirdiğine göre yetkili, “Şu an Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ateşkes ilan edeceğini ve güneydeki Suveyda’dan askerlerini çekeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

İsrail’in hava saldırıları

Öte yandan İsrail ordusu dün, Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının girişini hedef aldığını doğrulamasının ardından Şam'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde bir ‘askeri hedefi’ vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Şam bölgesinde Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasını vurduğunu söyledi. Adraee, “Suriyeli liderleri, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı’ndan savaşı yönetiyor ve güçlerini Suveyda’ya gönderiyor” ifadelerini kullandı.

Adraee, İsrail ordusunun ‘Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir hava hedefini vurduğunu’ da sözlerine ekledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan üç görgü tanığı, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir patlama sesi duyduklarını ve ardından dumanların yükseldiğini bildirdi.

Komşu mahallede yaşayan ve ismini vermek istemeyen 51 yaşındaki bir kadın, “Bombardımanın ardından evimin balkonunda Emevi Meydanı'nda neler olup bittiğini izlemeye çalışıyordum ve bir patlama sesi duydum. Ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın genellikle önemli misafirlerini ağırladığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarında yükselen bir duman bulutu gördüm” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu tepenin yakınlarındaki iki bölgede yaşayan iki kişi de patlamanın ardından yoğun duman gördüklerini doğruladı.

Saldırılar, Suriye hükümetinin, rejim güçlerinin kontrolünü ele geçirdikten bir gün sonra Suveyda'da çatışmaların yeniden başladığını belirtmesinin ardından gerçekleşti. Suriye Arap Haber Ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, ‘yasa dışı’ grupların Suveyda'daki el-Vatani Hastanesi’ni ordu ve iç güvenlik güçlerine karşı saldırılar için bir üs olarak kullandığını söylediğini bildirdi.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Müdürlüğü, söz konusu silahlı gruplara bağlı çok sayıda keskin nişancının hastanenin çatısında konuşlandığını ve hükümet güçlerini yoğun bir şekilde hedef aldığını belirtti. Açıklamada, “Hastaneyi ve çevresini tarafsızlaştırmak ve Sağlık Bakanlığı ve Acil Durum Bakanlığı personelinin hastaneye girmesine izin vermek için defalarca çağrıda bulunduk, ancak şu ana kadar herhangi bir yanıt almadık” ifadeleri yer aldı.

vfgthy
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, şehirde yaşanan çatışmaların ardından Suveyda'da konuşlandırıldı (EPA)

Diğer taraftan salı günü düzenlediği saldırılar Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera ile sınırlı kalan İsrail, dün saldırılarını Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini de kapsayacak şekilde genişletti.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası girişinin hedef alındığı ve Suriye sınırındaki birliklerin güçlendirileceği belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, İsrail ordusunun Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının giriş kapısını vurduğunu söyledi. İsrail ordusunun Suriye'deki Dürzilere yönelik gelişmeleri ve eylemleri izlemeye devam ettiğini belirten Adraee, İsrail ordusunun siyasi talimatlara göre bölgede saldırılar düzenlediğini ve çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. İsrail Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı binası girişine düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra Şam'ın merkezindeki bu binaya yeni saldırılar düzenledi. Yeni saldırılar daha büyük bir tırmanışın habercisi gibi görünüyordu, zira İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik ‘acı verici’ saldırıların başladığını söyledi. Katz, “Şam'a yönelik uyarılar sona erdi, şimdi acı verici saldırılar başlayacak” diye ekledi.

SANA dün sabah Şam'da bir patlama sesi duyulduğunu bildirirken, Suriye devlet televizyonu İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) Şam semalarında uçtuğunu ve patlamalar olduğunu aktardı. Suriye Haber Ajansı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayanarak İsrail'in başkentin savunma bakanlığını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Alikhbaria Syria kanalı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayandırdığı haberde İsrail'in Şam’da Savunma Bakanlığı binasını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Suriye basını daha sonra Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasında büyük hasar meydana geldiğini bildirdi.

Kanlı çatışmalar

Bu gelişmeler, Suveyda'da ilanından sadece birkaç saat sonra çöken ateşkesten sonra yaşandı. Ateşkes, günlerce süren ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kanlı mezhep çatışmalarına son vermeyi amaçlıyordu.

Suriyeli güvenlik güçleri pazartesi günü, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki çatışmaları kontrol altına almak amacıyla Suveyda’da konuşlandırıldı. Ancak bu kez de Suriyeli güvenlik güçleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışma başladı. İsrail, pazartesi ve salı günü Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine hava saldırıları düzenleyerek müdahale etti ve amacının Dürzileri korumak olduğunu açıkladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'nın salı akşamı ilan ettiği ateşkes uzun sürmedi. Yerel haber sitesi Suwayda24, Suveyda ve çevresindeki köylerin dün sabah yoğun topçu ve havan topu saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Suriye Savunma Bakanlığı SANA'nın aktardığı açıklamasında, Suveyda'daki yasadışı grupları ateşkesin ihlalinden sorumlu tuttu. Bakanlık, Suveydalılara evlerinde kalmaları çağrısında bulundu.

Pazar günü çatışmaların başlamasından bu yana onlarca sivil, Suriyeli güvenlik gücü mensubu ve Dürzi silahlı unsur hayatını kaybetti. Suveyda’da siviller ve Reuters muhabirleri, hükümet güçlerinin dün evleri yağmaladığını, yaktığını ve arabaları ve ev eşyalarını çaldığını söyledi. Bir Suvayda sakini, Reuters muhabirine evinde başından vurularak öldürülen kardeşinin cesedini görmesine izin verdi.

sdfgrth
Suveyda'nın bir mahallesindeki Suriyeli güvenlik güçleri mensupları ve silahlı çocuklar, 15 Temmuz 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Katz dün, Suriye hükümetine ‘Dürzileri rahat bırakması’ uyarısında bulundu. Katz, İsrail ordusunun Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri geri çekilene kadar bombalamaya devam edeceğini vurguladı.

Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack dün yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘itidal ve birliği sağlayabilmek için’ tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyledi.