Cezayir Ulusal Meclisi, “uzlaşı” girişimine katıldığını duyurdu

Meclis bunu, Cumhurbaşkanı Tebbun’un ‘birleştirme ve bütünlük’ girişimi olarak duyurdu

Ulusal Meclis Başkanı Salih Kocil (Meclis’in internet sitesi)
Ulusal Meclis Başkanı Salih Kocil (Meclis’in internet sitesi)
TT

Cezayir Ulusal Meclisi, “uzlaşı” girişimine katıldığını duyurdu

Ulusal Meclis Başkanı Salih Kocil (Meclis’in internet sitesi)
Ulusal Meclis Başkanı Salih Kocil (Meclis’in internet sitesi)

Cezayir anayasasına göre ülkenin ikinci adamı olan Ulusal Meclis Başkanı Salih Kocil’in “yeniden birleşme için uzatılan el girişimi’ne katıldığını duyurması ve girişimi tanıtmaya hazır olduğunu ifade etmesinin ardından, Cezayir’deki yeniden birleşme için El Uzatma Girişimi resmi bir adım haline geldi. Cezayir resmi haber ajansı APS’nin bir hafta önce Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’a atfettiği girişim ile ilgili olarak henüz cumhurbaşkanlığından resmi bir açıklama gelmedi.
Şarku’l Avsat’ın Ulusal Meclis’in (Meclisin ikinci birimi) internet sitesinde aktardığı habere gören, Ulusal Meclis Ofisi, Kocil’in gözetiminde, meclis gruplarıyla yaptığı toplantının sonuçlarını yayınladı. Bu sonuçlar arasındaki en önemlisi, Kocil’in, Cumhurbaşkanı’nın yeniden birleşme ve bütünlüğü, ulusun tüm bireylerini kucaklamayı amaçlayan politikasına katıldığını duyurması oldu. Açıklamada “Ülkedeki en üst düzey yargıcın uzattığı el, ilhamını ve özgün referanslarını 1 Kasım 1954 Bildirisi’nden alıyor. Uzatılan el, Kasım ayı kimliğinin ve tutkunun bir hakkı olarak görülüyor. Meclis Ofisi ayrıca, milli hareketin öncülerinin nitelik ve özelliklerinden ilham alarak Cumhurbaşkanı’nın girişiminin hedeflerine ulaşılmasının, Cezayir halkının görüşü ve hedeflerinin yanı sıra ulusal bileşenlerin farkındalığı ve anlaşılmış olması ile bağlantılı olduğunu vurguluyor” ifadelerine yer verildi.
1 Kasım 1954 Bildirisi, Fransız sömürgeciliğine karşı başkaldırının öncesinde Kurtuluş Devrimi’nin (1954-1962) önde gelen liderleri tarafından imzalanan bir belgeydi. Belge, İslami ilkeler çerçevesinde demokratik bir Cezayir devleti kurmayı ele alıyordu. Yıllar boyunca art arda gelen tüm Cezayir cumhurbaşkanları, söz konusu belgenin ‘politikaları için bir referans’ oluşturduğunu belirtmişti.
Böylece APS’nin 3 Mayıs’ta, cumhurbaşkanının bir siyasi projesi olup olmadığı net bir şekilde açıklığa kavuşturulmaksızın, yetkililer ve muhalifler arasında 22 Şubat 2019’da halk hareketinin başlamasından itibaren devam eden anlaşmazlıklara son vermeyi amaçlayan bu girişim ile ilgili haberini yayınlamasından bu yana, “Cumhurbaşkanı’nın El Uzatma Girişimi” ülkenin önde gelen kuruluşlarından biri tarafından benimsenmiş oldu.
APS’nin haberi, siyaset ve medya çevrelerinde geniş çapta tartışmalara neden oldu. Cumhurbaşkanı’nın siyasi düşünce sebebiyle mahkum edilenlerin serbest bırakılması ve içlerinden bazıları yerel olarak terör listesinde sınıflandırılan İslami Reşad Hareketi ve “Kabileler Bölgesi Özerk Yönetim Hareketi’ne mensup olmak üzere, yurtdışındaki muhalif eylemcilere karşı yargı işlemlerini geçersiz kılma niyetinde olup olmadığına yönelik çatışan görüşler dile getirildi. Siyasi kaynaklar, Tebbun’un pazartesi günü Ulusal İnşa Hareketi Partisi Genel Başkanı Abdulkadir bin Karine ve Yeni Nesil Partisi Başkanı Soufiane Djilali’yi kabul ettiği sırada bu konuyu ele aldığını söyledi. Ancak Cumhurbaşkanı ve parti liderleri, görüşmenin ardından gerçekleştirdikleri basın açıklamalarında konu hakkında hiçbir şey söylemedi. Gözlemciler, APS’nin yayınladığı haber, söz konusu fikrin kabul görme oranı ölçmek üzere bir denemeden başka bir şey olmadığını düşündüklerini belirtti. Bu çaba, girişimin 5 Temmuz’da bağımsızlığın 60’ıncı yılı kutlamaları arifesinde uygulamaya konulacağı izlenimini bıraktı.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.