Mısır heyeti Avrupa Parlamentosu’na yeni genel affı anlattı

Mısır heyeti, Avrupa Parlamentosu’na insan hakları konusundaki gelişmelere yönelik bilgi verdi

Mısır Temsilciler Meclisi heyetinin Avrupa Parlamentosu’ndaki görüşmelerden bir kare (Mısır Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komitesi)
Mısır Temsilciler Meclisi heyetinin Avrupa Parlamentosu’ndaki görüşmelerden bir kare (Mısır Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komitesi)
TT

Mısır heyeti Avrupa Parlamentosu’na yeni genel affı anlattı

Mısır Temsilciler Meclisi heyetinin Avrupa Parlamentosu’ndaki görüşmelerden bir kare (Mısır Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komitesi)
Mısır Temsilciler Meclisi heyetinin Avrupa Parlamentosu’ndaki görüşmelerden bir kare (Mısır Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komitesi)

Mısırlı Temsilciler Meclisi’nden bir heyet, Kahire’nin ülkedeki insan hakları konusundaki reform süreci hakkında Avrupa Parlamentosu’na bilgi verdi. Toplantılar, mahkumlar için Cumhurbaşkanlığı affı girişimini ele aldı.
Mısır Temsilciler Meclisi’ne bağlı İnsan Hakları Komitesi’nden dün yapılan açıklamaya göre, Mısır Temsilciler Meclisi heyeti, insan haklarına kapsamlı bir yaklaşımın ve olağanüstü halin (OHAL) sona erdirilmesinin bir parçası olarak, Ulusal İnsan Hakları Stratejisi’nin başlatılması dahil olmak üzere Kahire’nin siyasi, ekonomik ve sosyal modernleşme alanlarındaki son başarılarına değindi.
Eylül ayında, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ‘Ulusal İnsan Hakları Stratejisi’ni başlattı. O sırada yaptığı açıklamada ülkesinin “başkalarının özgürlüklerine saygı duyduğu ve daha iyi bir gerçekliğe ulaşmaya çalıştığı sürece, düşünce farklılıklarını memnuniyetle karşıladığını” belirtti. Siyasal ve kamusal yaşama katılma hakkının desteklenmesine özen gösterdiğini de vurguladı. Sisi Ekim ayında, olağanüstü halin askıya alındığını duyurdu ve bunu Mısır’ın ‘bölgede bir güvenlik ve istikrar vahası haline gelmesine’ bağladı.
Mısır Temsilciler Meclisi’ndeki İnsan Hakları Komitesi, Milletvekili Tarık Rıdvan başkanlığındaki Mısır heyeti, Komite Vekili Muhammed Abdulaziz, Milletvekili Nancy Naim ve Milletvekili Mahmud İsam’ın katılımıyla, Avrupa Parlamentosu’nun genel merkezinde toplantılar gerçekleştirdi. Komite’nin belirttiğine göre, Mısır’ın Avrupa Birliği Temsilci Bedir Abdulati, Avrupa Parlamentosu’nun ‘Dışişleri’ ve ‘İnsan Hakları’ komiteleriyle bir dizi toplantı düzenledi. Abdulati ayrıca, Avrupa Parlamentosu’ndaki Maşrık Ülkeleriyle İlişkiler Komitesi Başkanı Isabel Santos’un yanı sıra Belçika Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanı Veronique Joosten ile birer toplantı gerçekleştirdi.
Mısır heyeti, Avrupa Parlamentosu’nda ve Belçika’nın başkenti Brüksel’de yetkililer ve parlamenterlerle yaptığı görüşmelerde, cumhurbaşkanlığının ‘kapsamlı bir siyasi diyalog’ başlatma girişiminin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi’nin harekete geçirilmesi ve bir grup gencin serbest bırakılmasına da değindi.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Mısır kurumları ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği içinde, Cumhurbaşkanlığı Ofisi, Af Komitesi’ne çalışma tabanını genişletme talimatı vermiş ve mahkumların serbest bırakılmasından duyduğu ‘büyük mutluluğunu’ dile getirmişti. Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi dün akşam ‘onlarca mahkumun dahil olacağı yeni bir af listesi çıkarılacağını’ duyurdu. Sisi Nisan ayının sonunda Mısır Aile İftarı sırasında, Ulusal Gençlik Konferansı’nın tavsiyeleri doğrultusunda 2016’da kurulan, mahkumların ve tutukluların durumunu gözden geçirmekle ilgilenen Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi’nin yeniden harekete geçirilmesini tavsiye etti. Sisi ayrıca daha önce ‘parti ve gençlik akımlarıyla istisnasız bir siyasi diyalog’ başlatma çağrısında da bulundu.
Mısır Temsilciler Meclisi heyetine göre, dün Fransa’nın Avrupa Parlamentosu Temsilcisi Thierry Marian, Mısır’ın insan hakları başta olmak üzere çeşitli alanlarda ardı ardına tanık olduğu olumlu gelişmelerin yanı sıra, terörizm ve yasadışı göç ile mücadele konularında elde ettiği istikrar ve ilerlemeye övgüde bulundu.
Mısır Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri, 2016’dan bu yana göçmenlerin yasadışı yollardan Avrupa’ya sızmasını önleme yeteneklerini vurgulama konusunda kararlılar. Kahire 2019’da yasadışı göçün tehlikeleri konusunda farkındalığı artırmak için ‘Cankurtaran Botu’ girişimini başlattı.
Mısırlı ve Avrupalı ​​parlamenterler arasındaki görüşmelerde ‘parlamenter iş birliğini güçlendirme’ konusunda anlaşmaya varıldı. Bu Cumhurbaşkanı Sisi’nin Şubat ayında Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ile yaptığı görüşme ve Mısır Temsilciler Meclisi Başkanı Hanefi Cibali’nin Aralık ayında Brüksel’e yaptığı ziyaretteki görüşemlerde, mutabık kalınan adımların uygulanması kapsamında geldi.



Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
TT

Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)

Suad Gross

İbrani medyasında yer alan ve “Suriye'ye yakın” bir kaynağa atfedilen açıklamalara göre, Suriye ve İsrail 2025 yılı sonuna kadar barış anlaşması imzalayacak. Bu açıklamalar, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam'ın diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucularla dolaylı müzakereler yoluyla ülkenin güneyindeki İsrail saldırılarını ve ihlallerini durdurmak için çalıştığını ve “Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini” vurguladıktan birkaç gün sonra geldi. Peki, Suriye barış anlaşması imzalamaya hazır mı?

İsrail'in Arapça yayın yapan “I24 NEWS” sitesi, “Suriye'den bilgili bir kaynak”tan, söz konusu barış anlaşmasının, İsrail'in 8 Aralık 2024 tarihinden sonra, tampon bölge içinde ilerlediği tüm Suriye topraklarından, Hermon Dağı'nın zirvesi de dahil olmak üzere, kademeli olarak çekilmesini öngördüğünü belirtti.

Şam hükümetine yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail ile bölgesel ve uluslararası himaye altında dolaylı müzakerelerin sürdüğünü, Suriye Devlet Başkanı'nın bunu duyurduğunu ifade etti.

Kaynaklar, Suriye'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki saldırı ve ihlallerini durdurmasını ve 1974 anlaşmasına geri dönmesini talep ettiğini, İsrail'in ise bir tampon bölge oluşturmak istediğini ve muhtemelen gelecekte kapsamlı bir barış anlaşmasına zemin hazırlayacak yeni bir güvenlik anlaşması imzalanacağını açıkladı.

Kaynaklar, kalıcı bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını belirtirken, kalıcı bir barış anlaşmasına veya İbrahim Anlaşması'na zemin hazırlayacak bir anlaşmaya varılma olasılığını dışlamadı. Kaynaklar, durumun hızla geliştiğini belirterek, Şam'ın Suriye'nin egemenliğini koruyacak bir anlaşmaya varılması için Arap dünyasının rolüne güvendiğini, barış dosyasını Arap dünyasının gündemine taşıdığını ve ABD ile Batı ülkelerinin Suriye'deki istikrarı destekleme arzusu çerçevesinde, İsrail'e saldırıları durdurması için baskı yapmasını umduğunu kaydetti.

Ancak Suriye, İsrail ile kalıcı bir barış anlaşmasına hazır mı?

Kaynaklar, Suriye'nin “yeni doğmuş” bir ülke olarak mevcut durumda kalıcı barışa hazır olmadığını ve umduğu çözümün, değiştirilmiş bir güvenlik anlaşması veya 1974 anlaşmasına geri dönmek olduğunu belirtti. Halkın reddi devam ediyor, ancak bu red, karmaşık ve çetrefilli iç sorunlar ve Suriye topraklarında iktidar dışında, düşmanla barış ilkesini reddeden aşırı akımlar ve silahlı grupların varlığı nedeniyle daha az belirgin.

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye'li siyasi araştırmacı ve “Ortadoğu Muhafazakarlar Birliği” sekreteri Wael Aleji, İsrail ile kapsamlı barışın “şu anda zamansız bir konu olduğunu ve Suriye'nin yeni hükümetinin daha acil öncelikleri olduğunu” belirtti.

Aleji, “Şam'ın şu anda herhangi bir dış güçle askeri çatışmaya hazır olmadığını, Suriye halkının savaşlardan ve önceki rejimlerin Filistin meselesini ve Arap-İsrail çatışmasını istismar etmesinden bıkmış olduğunu” söyledi.

Araştırmacının görüşüne göre, Suriye devletinin önceliği “şu anda tüm çabalarını Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye, iç barışı ve ulusal birliği güçlendirmeye, mezhepçilik ve terörizmle mücadeleye odaklamak”tır. İsrail'e gelince, “Suriye halkının haklarını ve bir tarafın diğerinin topraklarını işgal ettiğini açıkça ortaya koyan uluslararası hukuk ve çok sayıda BM kararı” olduğunu belirten araştırmacı, “uluslararası hukuka ve uluslararası mekanizmalara başvurmanın her açıdan en iyi, en güvenli ve en ucuz seçenek” olduğunu vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, birkaç gün önce Kuneytra ve işgal altındaki Golan'dan önde gelenlerle yaptığı toplantıda, Suriye'nin bu saldırıları ve ihlalleri durdurmak için diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucular aracılığıyla dolaylı müzakereler yürüttüğünü belirterek, Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini vurguladı.

Toplantıda, İsrail işgalinin tekrarlanan saldırıları altında halkın karşı karşıya olduğu hizmet, yaşam ve güvenlik sorunları ele alındı. Şara, önümüzdeki dönemde sınır bölgelerine daha fazla destek sağlanacağını vurguladı.