Dünya Bankası enerji dönüşümüyle metal fiyatlarının artacağını öngördü

Dünya Bankası, enerji dönüşümüyle metallere olan talebin gelecek yıllarda artmasının ve bunun da metal fiyatlarını yükseltmesinin beklendiğini açıkladı.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dünya Bankası enerji dönüşümüyle metal fiyatlarının artacağını öngördü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya Bankası, "Emtia Piyasaları: Gelişim, Zorluklar ve Politikalar" başlıklı yeni bir rapor yayımladı. Küresel emtia piyasalarının Kovid-19 salgını, Ukrayna'daki savaş ve iklim değişikliğinin etkileri sonucu yeniden şekillendiği anlatılan raporda, söz konusu dönüşümün gelişmekte olan ekonomiler için derin etkileri olabileceği belirtildi.
Raporda, bazı emtialara yönelik talebinin artmasının muhtemel olduğu ancak nüfus artışının yavaşlaması ve gelişmekte olan ekonomiklerin olgunlaşmasıyla emtialara yönelik genel küresel talepteki büyümenin yavaşlayacağının tahmin edildiği aktarıldı.
Daha temiz enerjiye geçişin zorlu olabileceğine işaret edilen raporda, "Yenilenebilir enerji altyapısını oluşturmak ve elektrikli araçlar üretmek için gerekli metallere olan talebin önümüzdeki yıllarda artması, metallerin fiyatlarını artırması ve bunları ihraç eden ülkeler için beklenmedik kazançlar sağlaması muhtemel" değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, bu metallerin fiyatlarının uzun süre yüksek kalabileceği, bunun enerji dönüşümünün hızına, madencilik sermaye yatırımının hacmine, bu endüstriler üzerindeki çevresel kısıtlamalara ve politika önlemleri ile teşviklere bağlı olacağı kaydedildi.
Rüzgar türbinlerinde, güneş panellerinde, şebeke bağlantılarında, elektrikli araçlarda ve şarj altyapısında kullanılan kırmızı metal ile bakır ve alüminyumun enerji dönüşümünde temel faydalanıcılardan olacağı vurgulanan raporda, krom ve demir cevheri gibi çelik alaşımları, nikel, lityum ve kobalt gibi pil metallerinin yanı sıra nadir toprak ve platin grubu metaller diğer önemli metaller arasında sıralandı.
Raporda, yenilenebilir enerjinin birçok ülkede hızla en düşük maliyetli enerji kaynağı haline gelmesine rağmen, özellikle bol miktarda yerel rezervi olan ülkelerde fosil yakıtların "çekiciliğini" koruyacağı ifade edildi.
Dünya Bankasının raporunda, kısa vadede düşük karbonlu teknolojilere yapılan yetersiz yatırımla enerji talebinin arzı geçmeye devam edebileceği belirtildi.
Emtia fiyat şoklarının emtia ihracatçılarını farklı şekillerde etkilediğine dikkat çekilen raporda, politika çözümlerinin her ülkenin özel koşullarını yansıtacak şekilde uyarlanması gerektiği aktarıldı.
Raporda, gelecekteki açıkları önlemek için metal üretimine yeterli yatırım yapılması amacıyla politika yapıcılara elverişli bir politika ortamı sağlama çağrısında bulunularak, veri toplama ve analizine yardımcı olmak için metaller ile minerallere odaklanan Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) benzer bir organizasyonun kurulması gerektiği kaydedildi.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters