Safer petrol tankeri krizi için şimdiye kadar toplanan miktar 41 milyon dolara ulaştı

Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirleyen Safer tankeri (AFP)
Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirleyen Safer tankeri (AFP)
TT

Safer petrol tankeri krizi için şimdiye kadar toplanan miktar 41 milyon dolara ulaştı

Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirleyen Safer tankeri (AFP)
Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirleyen Safer tankeri (AFP)

Yemen'in Hudeyde açıklarında demirleyen ‘Safer’ isimli petrol tankerinin oluşturduğu krizinin çözümü için tahsis edilen miktar, önceki gün düzenlenen sanal bir uluslararası konferansta 41 milyon dolara yükseldi.
Hollanda'nın daveti üzerine Yemen hükümetiyle ortaklaşa düzenlenen uluslararası konferansta 33 milyon dolar toplandı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, BM Yemen Özel Temsilcisi, BM Yemen Mukim Koordinatörü ve İnsani Yardım Koordinatörünün katılım sağladığı konferansta tahsis edilen miktarla daha önce taahhüt edilen fonlar dahil olmak üzere toplam 41,5 milyon dolar toplanmış oldu.
BM, 1,1 milyon varil petrol taşıyan Safer petrol tankeri krizinin çözümü için 144 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu tahmin ediyor. Bahsi geçen tutarın 80 milyon doları, ani tehdidi ortadan kaldırmak ve tankerdeki petrolü yaz aylarında güvenli bir gemiye aktarmak için acil durum operasyonunu uygulamak için kullanılacak.
Yemen Su ve Çevre Bakanı Mühendis Tevfik Abdulvahid Ali eş-Şercebi, Safer petrol tankerinin durumunun ertelenemeyeceğini belirterek, bir sorunla başa çıkmak için yeterli esneklik ve ciddiyeti göstermenin yanı sıra denizler ve doğal kaynakların güvenliğini garanti edecek şekilde sorunun kökten çözülmesi gerektiğini söyledi.
Konferans sırasında prosedürün Birleşmiş Milletler için açık ve spesifik bir şekilde rolleri, sorumlulukları ve aşamaları açıkça tanımlamayı içermesini talep eden Şercebi, Yemen hükümetinin tüm prosedür ve yürütme süreçlerine etkin katılımının yanı sıra devir sürecinden kaynaklanabilecek kazalara, herhangi bir sızıntı veya gres, yağ vb. ek kirleticiye karşı yürütücü şirket tarafından tüm pratik önlemleri almasının önemine değindi.
Bakan ayrıca, ham petrolün taşınmasında veya atıkların yerel ve uluslararası kanun ve mevzuata uygun olarak ortadan kaldırılmasında çevresel gerekliliklere uymanın, petrolün gemiye nakledilmeden önce tam kimyasal ve fiziksel analizler yapmanın gerekliliğine dikkati çekti. Şercebi, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü’nün yanı sıra Yemen'de Suudi Arabistan liderliğindeki bölge ülkeleri, Hollanda ve diğer ülkeler tarafından sağlanan desteği harekete geçirmek için verilen desteği takdir etti.
Yemenli bakan, Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan tehlikeli çevresel ve insani duruma yanıt vermeme konusunda İran destekli Husilerin sorumsuzluğuna tepki gösterdi.
Öte yandan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Yemen'in tüm ortaklarını, Safer krizini çözmek adına BM planını uygulamak için gerekli finansmanı sağlayarak katkıda bulunmaya çağırdı. Guterres, Safer’in çevresel ve insani durumunun ciddiyeti göz önüne alındığında, planı uygulamak için gerekli finansmanın acilen sağlanması gerektiğine dikkati çekti.
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking ise, tahminlerin bir sızıntı ve çevre felaketi durumunda temizleme maliyetlerinin 20 milyar dolar olabileceğini söyledi. Lenderking, Süveyş Kanalı’ndaki Ever Given tankerinin karaya oturmasının Babu’l Mendeb’te tekrarlanabileceğini ve günlük 9 milyar doları aşan ekonomik kayba yol açabileceğine dikkati çekerek,  benzer bir durumda oluşabilecek riske işaret etti.
Lenderking, ABD’nin yaklaşan tehdide karşı koymak ve bu tür operasyonların doğasında var olan riskleri hesaba katan Birleşmiş Milletler planını yenilemek için üst düzey teknik ve bilimsel destek sağladığını aktardı.
BM acil durum planının, önümüzdeki Haziran başında başlayabileceğine değinen Lenderking, Safer petrol tankerinin içindeki petrolü başka bir gemiye nakletmek için gereken fonun karşılanmasına atıfta bulunarak, olası bir sızıntının yaşanmaması adına Körfez'deki, bölgedeki ve diğer bağışçıların yanı sıra özel aktörler de dâhil olmak üzere herkesin acele etmesi gerektiğini belirtti.



Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
TT

Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)

On bir Arap ve İslam ülkesinin dün Suriye'nin güvenlik, birlik, istikrar ve egemenliğini desteklediklerini ve içişlerine her türlü yabancı müdahaleyi reddettiklerini teyit etmeleri, Bedevi ve Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan çatışmalarla birlikte Süveyda vilayetine güvenlik gerginliğinin geri dönmesiyle eş zamanlı olarak geldi.

Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Bahreyn, Türkiye, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Lübnan ve Mısır dışişleri bakanları arasında Suriye'deki gelişmelere ilişkin iki gün süren yoğun görüşmelerin ardından 11 ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, “Suriye'nin güvenlik ve istikrarının bölgesel güvenlik ve istikrarın temel direği ve ortak bir öncelik olduğu” vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın son olayları kontrol altına almak için duyurduğu düzenleme ve tedbirleri memnuniyetle karşıladı. Suriye Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde Prens Muhammed bin Selman, Krallığın eş-Şara liderliğindeki Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlama yeteneğine olan güvenini dile getirdi. Suudi Arabistan'ın, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik açık saldırılarını kınadığını yineledi.

Suriye yetkililerinin dün sabah erken saatlerde güney Suriye eyaletindeki güçlerini tamamen çekmesinin ardından Süveyde'deki güvenlik durumu yeniden gerginleşti. Din adamı Hikmet el-Hicri'ye bağlı milislerin Süveyde Bedevilerine ait evleri basıp yakmasından birkaç saat sonra, Bedevi savaşçılar Dürzi silahlı kişilere bir karşı saldırı başlattı.

Washington'da bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Süveyda'da son birkaç gündür yaşanan şiddet olaylarını şiddetle kınadığını belirterek, Şam'ın tüm ihlal raporlarını soruşturması ve sorumlulardan hesap sorması gerektiğini kaydetti.