Mısır'da Rabia oturma eylemlerine katılan 25 sanığın cezaları belli oldu

Mısır'da 'şiddet olaylarında' sanıklar için önceki mahkeme oturumu (AFP)
Mısır'da 'şiddet olaylarında' sanıklar için önceki mahkeme oturumu (AFP)
TT

Mısır'da Rabia oturma eylemlerine katılan 25 sanığın cezaları belli oldu

Mısır'da 'şiddet olaylarında' sanıklar için önceki mahkeme oturumu (AFP)
Mısır'da 'şiddet olaylarında' sanıklar için önceki mahkeme oturumu (AFP)

Mısır yargısı Kahire Rabia Meydanı’nda oturma eylemleri olayları olarak bilinen davada 26 sanık hakkında yeniden yargılama kararı verdi. Kahire Ceza Mahkemesi İkinci Terör Dairesi dün, 2013 yılında Kahire'nin doğusunda bulunan Nasr semtindeki Rabia oturma eylemlerine katılmaktan suçlu bulunan 25 sanığı 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme aynı davada yargılanan bir çocuk sanığa ise 5 yıl hapis cezası verirken, 12 diğer sanık ise kendilerine isnad edilen suçlardan beraat etti. Dava, Mısırlı yetkililerin "terörist" olarak nitelendirdiği “Müslüman Kardeşler” (İhvan) örgütüne mensup eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin destekçilerinin Temmuz 2013 yılında Kahire’nin doğusunda yer alan Rabia Meydanı’ndaki oturma eylemine kadar uzanıyor. Protestoların ardından güvenlik güçleri Ağustos  2013’de oturma eylemlerini dağıttı.
Mahkeme, Rabia oturma eylemlerinin dağıtılması sırasında Doğu Kahire Soruşturma Başkanı Muhammed Tevfik’in ifadelerini dinledi. Tevfik, Rabia oturma eylemleri sırasında işlenen suçların kontrol altına alınması için Cumhuriyet Savcısının verdiği karara istinaden kalabalığın uyarılarak güvenli geçiş yolu belirlendiğini ve ilk bir saat içinde görevliler arasında ölümler yaşandığını ve daha sonra askerlerin kalabalığa müdahale ettiğini ifade etti. Oturma eylemi yapanlar arasında silahlı kişilerin saklandığını belirten Tevfik, eylem sırasında silahlı kişilerin her türlü silahla uğraştığını kaydetti.
Mısır Mahkemesi daha önce 21 Haziran- 14 Ağustos 2013 döneminde İhvan’a mensup lider ve üyelere yönelik idam cezasının yanı sıra müebbet hapis vermişti. Suçlamalar arasında Rabia Meydanı’nda (şimdiki adı Hişam Bereket) silahlı mitinge örgütlemek, buna katılım sağlamak ve yolları kapatmanın yanı sıra insanların hareket özgürlüğünü kısıtlamak, vatandaşlar ve eylemi dağıtmaya çalışan polis güçlerinin öldürülmesi, cinayete teşebbüs ve kasıtlı ulaşım kesintisi yer alıyor.
Mısır Savcılığı'nın, oturma eylemi yapılan alan sakinlerinin, devlet kurumları yetkililerinin ve olayla ilgili polis güçlerinin ifadelerinin de yer aldığı soruşturmaya göre sanıklar,  İhvan üyelerinin silahlı oturma eylemini örgütleyerek vatandaşlarla korkunç bir şekilde saldırdığını, yolları trafiğe kapadıklarını, barikat kurduklarını ve toplanma alanlarının yakınında bulunan mülklerin sakinlerini aramaya çalıştıklarını bildirdi.
Sanıklara yöneltilen suçlamalar şöyle: Kamu ve özel tesislerin yanı sıra elektrik kablolarını sabote ederek suç işlemek, kamu düzenini bozmak amacıyla terör amaçlı uygulamalar, toplumun emniyetini ve güvenliğini tehlikeye atmak, kamu huzurunu bozmak, kamu otoritelerine direnmek, ruhsatsız patlayıcı, ateşli silah ve mühimmat bulundurmak, insanlara saldırmak için kullanılan bıçak ve kesici aletler.



Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gençlik Bakanlığı binasına ‘silahlı saldırı’ düzenlendiği yönündeki iddialara ilişkin Trablus’taki güvenlik yetkilileri ve siyasetçiler sessizliğini koruyor.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sessizliği karşısında Trablus'taki Gençlik Bakanlığı binasına pazartesi günü yasadışı bir silahlı grup tarafından düzenlenen silahlı saldırı hakkında güvenilir ilk bilgileri büyük endişeyle takip ettiğini ve izlediğini açıkladı.

Olayı ‘kınanacak bir suç eylemi’ olarak nitelendiren ve bakanlık çalışanlarının güvenliği, emniyeti ve hayatlarının tehlikeye atıldığını vurgulayan Ulusal İnsan Hakları Kurumu, “Bu saldırılar, tehditler ve yasadışı eylemler, genel olarak kamu ve özel kurumları etkiliyor ve Libya Ceza Kanunu'nun 177’nci maddesine göre cezalandırılan suçlar teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, başsavcılıktan ‘silahlı saldırı, sindirme ve silahlı terör eylemleri gerçekleştiren yasadışı silahlı gruplar hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve bu olaydan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini’ istedi.

Geçtiğimiz mayıs ayının ortalarında, Libya Ulusal Meclisi tarafından görevlendirilen hükümet, ‘Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına yapılan silahlı saldırıyı’ kınadı.

Hükümet o sırada doğrudan UBH’ye bağlı bir silahlı grubun banka merkezine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskında nakit kasaları ve elektronik sistemler dahil olmak üzere çeşitli önemli mekanizmalar hedef alınırken kamu fonlarını ve taşınır malları çalma girişiminde bulunuldu.

Öte yandan UBH geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Teşkilatı Teknik İşler Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik denetim ve patlayıcı imha ekibinin 115 mm ve 100 mm kalibrelik iki adet patlamamış mermi ele geçirdiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, mermilerin, eski 7 Nisan kampının arkasındaki Sirac bölgesindeki bir arazide bulunduğunu kaydetti.

Bakanlık, denetim ekibinin Ayn Zara-Kabailiye bölgesindeki Ömer bin Hattab Camii yakınlarında bulunan ‘şüpheli nesne’ ihbarını da değerlendirdiğini ve bunun bir RPG tipi roket olduğu tespit edilerek güvenli bir şekilde nakledilip imha edildiğini belirtti.