İran ve Katar, bölgesel diyaloğu nükleer anlaşma ile ilişkilendirdi

Katar Emiri dün Tahran'da İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ile bir araya geldi (EPA)
Katar Emiri dün Tahran'da İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ile bir araya geldi (EPA)
TT

İran ve Katar, bölgesel diyaloğu nükleer anlaşma ile ilişkilendirdi

Katar Emiri dün Tahran'da İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ile bir araya geldi (EPA)
Katar Emiri dün Tahran'da İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ile bir araya geldi (EPA)

Bölgedeki anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözüleceğini yineleyen Katar ve İran, uluslararası toplum ile Tahran arasındaki nükleer müzakerelerde bir anlaşmaya varılmasının önemine vurgu yaptı.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, dün İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ile bir araya gelmeden önce İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile görüştü. Katar Emirlik Divanı, söz konusu oturumda iki ülke arasında siyasi, ekonomik ve ticari açıdan ikili ilişkilerin, ayrıca turizm, yatırım, taşımacılık ve iletişim sektörlerinde ikili işbirliği niyetinin ele alındığını aktardı. Aynı zamanda bölgedeki son gelişmeler başta olmak üzere bir dizi bölgesel ve uluslararası mesele üzerine durulduğu belirtildi.
Hamaney’in resmi internet sitesinde belirtildiğine göre bölge sorunlarının yabancı tarafların müdahalesi olmadan diyalog yoluyla çözümüne değinen Dini Lider, “İran ile Katar arasındaki ilişkilerin gücü ve istikrarı her iki ülkenin de çıkarınadır” vurgusunda bulundu. Ancak aralarındaki ekonomik ilişkilerin düşük düzeyde seyrettiğini, bu nedenle iki katına çıkarılması gerektiğini ifade etti. Hamaney, Katar Emiri'nin Tahran ziyaretinin işbirliğini güçlendirmek için yeni bir başlangıç ​​noktasına dönüşeceği yönündeki umudunu dile getirdi.
Katar Emiri, İran Cumhurbaşkanı ile düzenlediği basın toplantısında, dünkü görüşmelerde ikili ilişkiler ve bölgedeki anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözüme kavuşturma ihtiyacının ele alındığını aktardı.
İran’ın bölgesel sorunların yabancı ve Batılı ülkelerin müdahalesi olmadan çözülebileceğine inandığını aktaran Reisi ise “Katar Emiri'nin ziyareti iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası olacak” vurgusunda bulundu.
Söz konusu ziyaret Katar'ın uluslararası toplum ile İran arasındaki nükleer müzakereleri ilerletme girişimi olarak görülürken Katar Emiri ise “Viyana müzakerelerine olumlu bakıyoruz. Herhangi bir anlaşmazlığın tek çözümünün diyalog yolu ve barışçıl yollarla gerçekleşeceğine inanıyoruz. İnşallah tüm tarafları herkes için adil bir anlayışa ulaşma hedefiyle ilerletmeye çalışıyoruz” ifadelerine başvurdu.
İran medyası Katar Emiri’nin bu ziyaretini İran'ın bölge ülkeleriyle ilişkilerinin daha kapsamlı hale geldiğinin kanıtı olarak sundu. Diğer yandan ziyaret hakkında bilgili olan bir kaynak ise Reuters’a verdiği demeçte, Katar Emiri’nin ziyaretinin, İran nükleer anlaşması taraflarını yeni bir ortak zemine getirmeyi amaçladığını aktardı.
İran nükleer müzakerelerinde öne çıkan konularda anlaşmaya varılması yönünde destek verildiğini vurgulayan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ise “Temel faktör bölgesel diyalogtur. Nükleer anlaşma ise istikrarın sağlanması için destekleyici bir faktördür” ifadelerine başvurdu.
Katar Emiri'nin Tahran'daki görüşmelerinin ‘bölgede istikrarı sağlamaya ve bölgesel bir diyaloğa girmeye odaklandığını’ da ekledi.
Yetkililer anlaşmanın neredeyse tamamlandığını doğruladığı sırada nükleer müzakereler Mart ayında resmen askıya alınmıştı. Washington ile Tahran arasında bulunan anlaşmazlık noktalarının başında ise Devrim Muhafızları’nın yabancı terörist örgütler listesinden çıkarılması talebi yer alıyor.
Diğer yandan Avrupa Birliği'nin (AB) Viyana görüşmeleri koordinatörü Enrique Mora ise Tahran’da İran Başmüzakerecisi Ali Bakıri ile bir araya geldi.
Katar Emiri İran’ın yanısıra AB ülkeleri ve İngiltere’yi de kapsayan ziyaretinde enerji güvenliği hususunda müzakerelerde bulunacak. Nitekim Katar ve İran, dünyanın birinci ve ikinci en büyük doğal gaz rezervlerine sahip.
İlk kez Ocak 2020’de Tahran ziyaretinde bulunan Katar Emiri, böylece İran’a ikinci ziyaretini gerçekleştirmiş oldu. Şubat ayında Doha ziyaretinde bulunan İran Cumhurbaşkanı, burada düzenlenen 6. Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu'na katılmıştı.
Dün Katar Emiri ile gerçekleştirdiği görüşmede Tahran ile Doha arasında bankacılık işbirliğinin artırılması çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir, bunun her iki ülkedeki işadamları ve yatırımcılar arasındaki prosedürleri ve işlemleri kolaylaştıracağını belirtti.
İran haber ajansının bildirdiğine göre Muhbir, İran ile Katar arasındaki ekonomik işbirliği için ortak komiteyi toplantıya çağırdı.
Tahran, önümüzdeki Kasım ayında Katar'ın ev sahipliğini yapacağı 2022 FIFA Dünya Kupası'nın ekonomik faydalarından pay almak için Doha ile yakın bağlarına güveniyor.
Katar'a gelecek taraftarlardan ücretsiz giriş vizesi imkanı ile turist çekmeyi, sefer sayılarını artırmayı isteyen İran, bilhassa turistik Kiş Adası’ndaki otelleri hazır hale getiriyor.
Katar Ulaştırma Bakanı Cassim bin Saif es-Sulaiti, iki taraf arasında işbirliği anlaşmaları imzalamak için geçtiğimiz Nisan ayında Kiş Adası'nı ziyaret etmişti.
Katar Emiri Divanı'nın bildirdiğine göre, resmi ziyaretin ardından dün akşam saatlerinde Tahran'dan ayrılan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Türkiye’ye gitti.



Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
TT

Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)

Fransız yargısı, Fransız cezaevlerinde yaklaşık 41 yıl hapis yatan Lübnanlı George İbrahim Abdullah'ın 25 Temmuz'da serbest bırakılmasına karar verdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Lübnan Devrimci Silahlı Grupları'nın eski lideri Abdullah, 1980'lerde ABD'li ve İsrailli diplomatlara yönelik suikastlara karıştığı gerekçesiyle 1984 yılında tutuklandı. Abdullah, Avrupa'nın en uzun süre hapis yatan siyasi mahkumlarından biridir.

ABD askeri ataşesi Charles Ray ve İsrailli diplomat Yaakov Parsimantov'un 1982 yılında Paris'te öldürülmesi ve 1984 yılında Strazburg'daki ABD Başkonsolosu Robert Ohm'a suikast girişimindeki rolü nedeniyle 1987 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

sdfvg
3 Temmuz 1986'da çekilen bir fotoğrafta, diplomatların öldürülmesine iştirak ettiği suçlamasıyla yargılanan George İbrahim Abdullah görülüyor (Arşiv-AFP)

George'un kardeşi Robert Abdullah karardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, onun özgür kalacağı günün geleceğini hiç beklemediğini söyledi.

Robert, AFP'ye şunları söyledi: "Bu karardan dolayı çok mutluyuz... "Fransız yargısının böyle bir karar vereceğini ve serbest bırakılması birçok kez engellendikten sonra özgür kalacağı günün geleceğini beklemiyordum. Fransız yetkililer bir kez olsun kendilerini ABD ve İsrail'in baskılarından kurtarmış oldular” dedi.