İran'da temel gıda ürünlerindeki fiyat artışlarına karşı gösteriler devam ediyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3644576/i%CC%87randa-temel-g%C4%B1da-%C3%BCr%C3%BCnlerindeki-fiyat-art%C4%B1%C5%9Flar%C4%B1na-kar%C5%9F%C4%B1-g%C3%B6steriler-devam
İran'da temel gıda ürünlerindeki fiyat artışlarına karşı gösteriler devam ediyor
İranlılar gıda fiyatlarındaki artışı protesto etti (İran medyası)
İran'da artan gıda fiyatları ve bazı gıda maddelerinin kıtlığı nedeniyle ülkenin çeşitli kentlerinde düzenlenen protesto gösterileri devam ediyor.
İran'da hükümetin sübvansiyonları kaldırmasının ardından temel gıda ürünlerinde meydana gelen fiyat artışlarını protesto gösterileri ülkenin farklı eyaletlerine yayıldı.
Loristan eyaletinin Burucerd ve Durud, Çeharmahal Bahtiyari eyaletinin Cunkan ve Farsan, Kohgiluyeh ve Buyer Ahmed eyaletinin Dehdeşt kentleri protestolara sahne oldu.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, ülke yöneticilerine ve hükümet aleyhine sloganlar atan göstericilere göz yaşartıcı gazlarla müdahale eden güvenlik güçlerinin Burucerd ve Farsan kentlerinde de kalabalığı dağıtmak için ateş açtığı görüldü.
İran devlet televizyonunda katıldığı bir programda konuşan İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, gösterilerin geniş çaplı olmadığını ifade ederek, "Halkımız düşmanların çağrılarına cevap vermedi. Sadece birkaç düzine kişi toplandı." dedi.
Hükümetin sübvansiyonları kaldırma kararı fiyat artışlarına yol açtı
İran resmi ajansı IRNA'ya göre, Bütçe ve Planlama Kurumu'nun raporlarında, ülkede sübvansiyonlara yıllık toplamda 900 trilyon tümen (Serbest piyasa kuruna göre yaklaşık 30 milyar dolar) ödeniyordu.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 9 Mayıs'ta ekonomik krizle mücadele kapsamında temel ihtiyaç ürünlerine yönelik sübvansiyonlara son verildiğini açıkladı.
Temel gıda ürünlerine sübvansiyonların kaldırılması, ülkede fiyat artışlarını beraberinde getirdi.
Reisi, açıklamasında geleneksel İran ekmeği, ilaç ve benzin fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmayacağını söyledi. Buna rağmen yerel basında ekmek fiyatlarında 3 kata kadar artış olduğuna dair haberlere yer verildi. Ülkede sıvı yağ, yumurta ve tavuk etinin fiyatı da yaklaşık dört kat artarken bazı ürünlerde de kıtlık baş gösterdi.
Temel gıda ürünlerinde yüksek fiyat artışları nedeniyle Arap nüfusun yoğunlukta olduğu Huzistan eyaletine bağlı Dezful, Susengerd, Endimeşk ve İze kentleri ile Kohgiluye ve Buyer Ahmed eyaletindeki Yasuc kenti de dün protesto gösterilerine sahne olmuştu.
IRNA'ya göre, dün gece Dezful kentindeki gösterileri yönlendiren 15 kişi ve Yasuc kentindeki "gösterilerde protestocuları kamu malına zarar vermeye yönlendirmeye çalışan" 7 kişi gözaltına alındı.
Gösterilere sahne olan kentlerde internet erişiminin de kısıtlandığı belirtilirken küresel internet erişimini izleyen Londra merkezli "Netblock" internet sitesi de Twitter hesabından, İran'da mobil ve sabit hat operatörlerinin internet hizmetlerinde kısıtlamalar olduğunu doğrulamıştı.
Iraklı gruplar, silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısına katıldıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5221616-irakl%C4%B1-gruplar-silahlar%C4%B1n-devletin-elinde-s%C4%B1n%C4%B1rland%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1na-kat%C4%B1ld%C4%B1
Iraklı gruplar, silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısına katıldı
Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
Iraklı milis gruplarının liderleri son günlerde silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısı yapmaya başladı. Bu gelişme, yerel düzeyde sürpriz, soru işaretleri ve eleştirileri beraberinde getirdi. Zira söz konusu isimler, kısa süre öncesine kadar direniş eksenine mensup oldukları gerekçesiyle silahlarını açıkça sergiliyor, devlete meydan okuyor; ABD karşıtlığını vurgulayarak Amerikan güçlerinin Irak’tan çekilmesini talep ediyordu.
Yerel analizlerde bu olgu, Irak’taki Amerikan baskıları, olası bölgesel dönüşümler ve bu grupların yeni parlamentoda sandalye kazanmalarının ardından siyasi alana yönelme arayışlarıyla ilişkilendiriliyor.
Diğer yandan Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim’in çağrısına ek olarak, son iki gün içinde ABD’nin yaptırım ve terör listesinde yer alan, fraksiyonlarla bağlantılı üç tanınmış isimden de silahların devletin elinde sınırlandırılması yönünde çağrılar geldi.
Üç grup
Bu isimlerin başında, yaklaşık 27 sandalyeyle parlamentoda güçlü bir varlık elde eden Asaib Ehli’l Hak Hareketi Genel Sekreteri Kays el-Hazali geliyor. Hazali cuma günü yaptığı açıklamada, “Silahların devletin elinde sınırlandırılmasına inanıyoruz ve bunu gerçekçi adımlarla hayata geçirmek için çalışacağız” dedi. Aynı yönde açıklamalar, Ensarullah el-Evfiya Hareketi Genel Sekreteri Haydar el-Garavi ile İmam Ali Tugayları lideri Şibl ez-Zeydi’den de geldi.
Üç grubun liderlerini ortak paydada buluşturan unsurlar, Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri çatısı altında yer almaları ve ABD’nin terör listesinde bulunmaları olarak öne çıkıyor. Bu durum, söz konusu isimlerin, silahlı gruplara mensup unsurların yeni kurulacak hükümette yer almasına karşı çıkan Washington’a yönelik siyasi manevra arayışında oldukları yorumlarını güçlendiriyor.
🔴الأمين العام لـ"أنصار الله الأوفياء" يدعو لحصر السلاح بيد الدولة
أكد الأمين العام لفصيل أنصار الله الأوفياء الشيخ حيدر الغراوي أن حصر السلاح بيد الدولة يمثل أولوية وطنية، داعياً إلى توحيد القرار الأمني وتعزيز قدرات المؤسسات الأمنية بما يضمن سيادة الدولة وحماية المكتسبات الوطنية pic.twitter.com/1ola7a8kYV
Irak’ta en yüksek yargı organının başkanı dün yaptığı açıklamada, silahların devletin elinde sınırlandırılması konusunda silahlı grupların liderlerinin iş birliğine onay verdiğini duyurdu.
Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, yayımladığı açıklamada, ‘hukukun üstünlüğünün sağlanması, silahların devletin elinde sınırlandırılması ve askeri çalışmaya duyulan ulusal ihtiyacın ortadan kalkmasının ardından siyasi faaliyete geçilmesi’ yönündeki tavsiyesine olumlu yanıt verdikleri için ‘kardeş fraksiyon liderlerine’ teşekkür etti.
Washington'ın ciddiyeti
İslamcı gruplar üzerine çalışan araştırmacı Nizar Haydar, fraksiyon liderlerinin silahların devletin elinde sınırlandırılmasına yönelik çağrılarının, ‘Şii güçler ve tüm fraksiyonların, fraksiyonları içeren yeni bir hükümetle anlaşmayı reddeden Amerikan tutumunun ciddiyetini hissetmeye başlamasından’ kaynaklandığına inanıyor.
Haydar, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Fraksiyonlar, ABD’nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya’nın Bağdat’a gelmesinden önce Washington’a iyi niyetlerini kanıtlamak için şu sıralar zamanla yarışıyor” ifadesini kullandı.
Haydar, silahlı fraksiyonları iki gruba ayırıyor. İlk grup, siyasi ve seçim sürecine çeşitli aşamalarda dahil olan, son olarak da son parlamento seçimlerine katılan ve geçmiş hükümetlerde bir ya da daha fazla bakanla temsil edilen fraksiyonlardan oluşuyor. Bu gruplar, devlet otoritesi dışında silahlı bir güç olmaktan çıkarak, güvenlik başta olmak üzere devlet kurumlarının bir parçası haline gelmeyi hedefliyor.
Haydar’a göre bu ilk grup, ‘uluslararası ve bölgesel toplum nezdinde, özellikle de ABD’de kabul görmek amacıyla bugün silahların devlet elinde sınırlandırılmasını savunan kesim’ olarak öne çıkıyor.
İkinci grup ise son parlamento seçimlerine katılmış olmalarına rağmen kendilerini hâlâ siyasi sürecin içinde görmeyen, ‘direniş’ söylemini kullanmaya devam eden ve devlete tam entegrasyonunu ilan etmeden önce mümkün olan en büyük siyasi, mali ve güvenlik kazanımlarını elde etmeye çalışan fraksiyonlardan oluşuyor.
Aşamalı taktik
Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şemmeri de ABD’nin fraksiyonlar üzerindeki baskısının önem ve etkisi konusunda aynı görüşü paylaşıyor ve bu baskının, söz konusu grupları devlet çerçevesi dışında silah taşımaktan vazgeçtiklerini açıklamaya zorladığını belirtiyor.
Şemmeri, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Silahsızlanma çağrıları; ABD’nin silahların dağıtılması ve devlet ile silahlı kuvvetler başkomutanının denetimi altında toplanması yönündeki şartlarıyla ve Savaya’nın Irak’a gelişinin yaklaşmasıyla eşzamanlı olması bakımından ele alınmalı” dedi.
Bu çağrıların aynı zamanda yeni hükümetin kurulmasına yönelik müzakerelerin zamanlamasıyla da bağlantılı olduğunu ifade eden Şemmeri, “Bu gruplar, ABD’nin bu yöndeki itirazlarının boyutunu bilerek yeni hükümete dahil olmayı hedefliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ketaib Hizbullah üyeleri, Eylül 2024'te Bağdat'ta düzenlenen bir geçit töreninde (Reuters)
Şemmeri, söz konusu çıkışların, ‘ABD’nin bu tür çağrılara vereceği tepkiyi ölçmeyi amaçlayan geçici ve taktiksel bir bağlamda’ gündeme gelmiş olabileceğini, aynı zamanda bu fraksiyonların Washington ile doğrudan müzakerelere girmesi için bir kapı aralayabileceğini de dile getirdi.
Iraklı fraksiyonların çağrılarının, Hizbullah’ın söyleminden bağımsız ele alınamayacağını vurgulayan Şemmeri, bu tutumun Hizbullah’ın silahsızlanmaya ilişkin şartlarıyla örtüştüğünü belirterek, “Amaç, silahsızlanma sürecinin ABD ve dış baskıların sonucu değil, yerel ve iç düzenlemelerin bir parçası gibi görünmesini sağlamak” dedi.
Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vurulduhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5221613-trump-intikam-al%C4%B1yor-suriyede-dea%C5%9Fa-ait-70-hedef-vuruldu
Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.
Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.
Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.
Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacakhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5221607-selam-silahlar-yak%C4%B1nda-litani-ve-evveli-nehirleri-aras%C4%B1ndaki-b%C3%B6lgeyle-s%C4%B1n%C4%B1rl%C4%B1
Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ordunun silahlanmayı kısıtlama planının ikinci aşamasının, yakında başlayacak şekilde, güneyde Litani Nehri ile kuzeyde Evveli Nehri kıyıları arasında, üçüncü aşamasının Beyrut ve Lübnan Dağı'nda, dördüncü aşamasının Bekaa Vadisi'nde ve sonrasında da diğer bölgelerde uygulanacağını belirtti.
Selam, Lübnan askeri kurumunun yaptıklarının, Litani Nehri'nin güneyinden güney sınırlarına kadar uzanan bölge üzerinde devlet otoritesinin tam anlamıyla genişlemesine yol açtığını, ancak İsrail'in işgal ettiği noktalardan derhal çekilmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Selam, Bakanlar Kurulu'nun yeni yılın başında ilk aşamayı değerlendirmek üzere toplanacağını belirtirken, İsrail'in karşılıklı adımlar atması, saldırılarını durdurması ve ateşkes kararını ihlal etmesinin engellemesi gerektiğinin altını çizdi. Ancak Selam, bunun Lübnan'ın silah kontrol planının ikinci aşamasına geçmesini engellemeyeceğine inandığını belirtti. İkinci aşama, Litani Nehri'nin kuzeyinden Evveli Nehri bölgesine kadar uzanan nispeten geniş bir alanı kapsıyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة