İsrail Başbakanı Bennett, Mansur Abbas'ın hayatının tehlikede olduğu uyarısında bulundu

Hamas Hareketi’nin Abbas’a yönelik söylemlerindeki sertlik endişelere neden oluyor.

Mansur Abbas. (AP)
Mansur Abbas. (AP)
TT

İsrail Başbakanı Bennett, Mansur Abbas'ın hayatının tehlikede olduğu uyarısında bulundu

Mansur Abbas. (AP)
Mansur Abbas. (AP)

İsrail Başbakanı Naftali Bennett’ın Birleşik Arap Listesi (Ra'am) lideri Mansur Abbas'ın hayatının tehdit altında olduğunu söyledi. Söz konusu bilgi Bennet’a yakın bir kaynak tarafındna verildi.
Kaynak, Bennett’ın ekibiyle konuştuğunu belirterek cesur siyasi duruşları ve İsrail'in Yahudi ve demokratik bir devlet olduğu fikrine destek vermesi nedeniyle Abbas'ın canına kast edecek İsrail vatandaşı Arap aşırılık yanlılarına atıfta bulundu. Bunun, Gazze Şeridi'ndeki Hamas Hareketi’nin Lideri Yahya Sinvar'ın Abbas'a karşı başlattığı kapsamlı saldırı ile ilişkili olduğunu kaydetti.
Kaynak, Bennett'ın söz konusu tehdit karşısında ne yapacağını, elinde herhangi bir istihbarat bilgisi olup olmadığını veya güvenlik servislerine bu konuda talimat verip vermediği konusunda detay paylaşmadı.
Abbas ve milletvekillerinin Mescid-i Aksa'nın işgalini protesto etmek için alınan hükümet koalisyonuna katılma ve süreci dondurmaktan geri dönme kararı  birçok İsrailli politikacı tarafından övgüyle karşılanmıştı.
Diğer yandan İsrail muhalefet lideri Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Bennett ve aile üyelerine veya başka bir politikacıya tehdit mektupları gönderen bir kişi olduğunun kanıtlanması halinde Likud partisinden bir ismi ihraç edeceğini duyurdu.
İsrail polisi geçtiğimiz perşembe günü mahkemede, Başbakan ve aile üyelerinin hayatını tehdit ettiğinden şüphelenilen bir kadını tutukladığını duyurmuştu. Güney sahilindeki Aşkelon şehrinde yaşayan 65 yaşındaki Yahudi vatandaşı Ilana Sporta Hania, polis ve Şin Bet güvenlik servisi tarafından ortak yürütülen gizli soruşturmaların ardından tutuklandı. Polis tarafından yapılan açıklamada müfettişlerin Bennet ailesine yönelik ölüm tehditleri konusunu ciddiye aldıklarını doğruladı.

Operasyonlar sürüyor
İsrail işgal güçleri, Cenin Mülteci Kampı’nda Mahmud ed-Dabai'yi tutuklamak için yürütülen operasyon kapsamında bir evi füzelerle bombalayarak yıktı.
Operasyon, mahkum Zekeriya ez-Zubeydi'nin kardeşi genç Davud ez-Zubeydi de dahil olmak üzere kamptaki 13 Filistinlinin yaralanmasıyla sonuçlanan kanlı çatışmalara yol açtı. Ayrıca İsrail Özel Polis Birimi’nden Noam Raz' isimli bir polisin ölümüyle sonuçlandı.
İşgal güçleri dün sabah hem ed-Dabai’yi tutuklamak hem de gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürüldüğü bölgede delil toplamak amacıyla Cenin Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. Onlarca genç operasyona karşı koymak için harekete geçti.  Bazıları işgal askerlerine ateş açtı. İsrail güvenlik güçleri ed-Dabai'nin evini kuşatarak teslim olmasını istedi. Ancak karşı konulması sonucu ed-Dabai’nin yaşadığı eve ve ailenin diğer dört eve saldırı düzenlendi. Saldırıda bomba kullanıldı. İşgal güçleri ayrıca Batı Şeria'da yürüttükleri geniş çaplı bir gözaltı kampanyası ile Salfit'in kuzeyindeki Kefr Haris kasabasından Filistinlileri tutukladı. El-Halil kentinde yapılan aramalarda da silah ele geçirildiği iddia edildi. Çıkan olaylarda onlarca Filistinli yaralandı.



Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)

Juba'daki haberler, Güney Kordofan eyaletinin Heglig petrol bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Güney Sudan Savunma Kuvvetleri arasında gerginlik olduğunu doğrularken, HDK iki taraf arasında herhangi bir silahlı çatışma yaşandığını reddetti.

Juba Post gazetesi, cumartesi gecesi ile pazar sabahı arasında, Juba, Port Sudan ve Nyala arasında yapılan üçlü bir anlaşma uyarınca Heglig petrol sahalarını korumakla görevli Güney Sudan güçleri ile Sudan ordusunun komşu ülkeye çekilmesinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçiren HDK arasında keskin bir gerginliğin arttığını bildirdi.

Ancak HDK komutanının danışmanı Paşa Tabik, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, Sudan yanlısı gazete ve medya kuruluşlarında Heglig'deki çatışmalarla ilgili çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Bu arada, Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre HDK’nin müttefiki Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) fraksiyonuyla birlikte kuşattığı Güney Kordofan eyaletinin başkenti Kadugli'den insani yardım ve BM çalışanlarının tahliyesi devam etti.


ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
TT

ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA

Lübnan hükümetinin ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeyi tamamen silahsızlandırma planını uygulamaya yakın olduğunu açıklamasından bir gün sonra, Cumhuriyetçi ABD Senatörü Lindsey Graham dün Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı.

İsrail ziyaretinde, "Hizbullah'ın daha fazla silah üretmeye çalıştığını görüyorum... ve bu kabul edilemez" dedi. Bu arada, savaş ve İsrail'in ateşkes anlaşmasını sürekli ihlal etmesi nedeniyle yerlerinden edilen yaklaşık 90 bin kişi, Lübnan'ın güneyindeki sınır köylerinden iki yıl sonra yeni evlerine yerleşti ve iş yerlerini oraya taşıdı.

Yerlerinden edilenlerden bazıları güneydeki şehir ve köylerde, diğer bir grup ise Beyrut'un güney banliyölerine ve bölgelerine taşınmış, bir kısmı da başkente yakın Lübnan Dağı banliyölerinde yaşamayı tercih etmiştir.


Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
TT

Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)

İsrail hükümeti, uluslararası medyanın Gazze Şeridi'ne özgür ve bağımsız erişimine izin verilmesi için Yabancı Basın Birliği tarafından verilen dilekçeye yanıt verme süresinin uzatılması talebini dün Batı Kudüs'teki Yüksek Mahkemeye üst üste onuncu kez resmi olarak iletti.

Gazze savaşının başlangıcından bu yana, İsrail'deki Yabancı Muhabirler Birliği'ni ve yüzlerce uluslararası medya kuruluşunu temsil eden Tel Aviv'deki Yabancı Basın Birliği, saha gazetecilerini Gazze Şeridi'ne ve savaştan etkilenen diğer Filistin ve hatta İsrail bölgelerine getirmeye çalıştı; ancak İsrail yetkilileri, yabancı gazetecilerin yanı sıra İsrailli gazetecilerin de girişinin ordu tarafından düzenlenen ve sıkı askeri refakat ve yayınlanmadan önce gazetecilik materyallerinin askeri sansüre tabi tutulması zorunluluğunu içeren koşullar altında gerçekleştirilen sınırlı turlarla sınırlandırıldığı istisnai durumlar dışında, sürekli olarak reddetti.

Savaşın başlamasından birkaç ay sonra, dernek İsrail mahkemelerine başvurmak zorunda kaldı ve hükümetten gazetecilerin askeri refakat olmadan Gazze'ye bağımsız olarak girmelerine izin vermesini talep etti. Ancak mahkeme, askeri operasyonları gerekçe göstererek bu talebi reddetti.

Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)

Eylül 2024'te yeni bir dilekçe sunuldu ve bunun üzerine mahkeme hükümete gazetecilerin erişimine izin verecek bir plan sunması kararını verdi. Ancak hükümet, konuyu atlatmanın başka bir yolunu buldu ve mahkemeden kararın ertelenmesini ve daha fazla süre verilmesini defalarca talep etti.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bunu şimdiye kadar 10 kez yaptı.

Mahkeme, ertelemeyi kabul ederek İsrail'i yatıştırmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Bu yaklaşım, İsrail politikasını bağımsız haberciliği engellemeye yönelik sistematik bir girişim olarak gören uluslararası medya çevrelerinde geniş çaplı öfkeye yol açtı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinin ardından eleştiriler yoğunlaştı ve yabancı basının erişim talebi daha da acil hale geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuyu yakın zamanda iki kez ele aldı. Fox News'e verdiği bir röportajda, orduya bu konuya "hazırlıklı olması" talimatı vereceğini söyledi.

İsrail Yabancı Basın Birliği, özellikle mahkemenin görünüşte "hoşgörülü" tavrından dolayı bu politikadan "derin hayal kırıklığı" duyduğunu ifade etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası bu yasağı "İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki suçları hakkındaki gerçeği gizleme politikasının ayrılmaz bir parçası" olarak görüyor.

Sendika başkanı Nasır Ebu Bekir'e göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de İsrail'in eliyle yaşananlar "tarihteki en büyük gazeteci katliamı"dır.

Açıklamasında, yaklaşık bin 500 Filistinli gazetecinin şu anda bombalamalar altında çalışmaya devam ettiğini, yüzlercesinin yaralandığını ve yaklaşık 200'ünün İsrail tarafından tutuklandığını, ayrıca birçok medya kuruluşunun da İsrail tarafından tahrip edildiğini belirtti.