Otomotivde en fazla ihracatı İstanbul yaptı

İstanbul, geçen ay 690 milyon 247 bin dolarla en fazla otomotiv dış satımı yapan il olurken, Kocaeli 634 milyon 734 bin dolarla ikinci ve Bursa 494 milyon 723 bin dolarla üçüncü il olarak kayıtlara geçti.

AA
AA
TT

Otomotivde en fazla ihracatı İstanbul yaptı

AA
AA

Otomotiv endüstrisinde geçen ay en fazla ihracat gerçekleştiren il, 690 milyon 247 bin dolarla İstanbul oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, otomotiv endüstrisi, nisanda yaklaşık 2,7 milyar dolar ile en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci sektör oldu.
AA muhabirinin TİM verilerinden derlediği bilgilere göre, İstanbul otomotiv endüstrisi, geçen ay 690 milyon 247 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Kocaeli 634 milyon 734 bin dolarla ikinci ve Bursa 494 milyon 723 bin dolarla üçüncü il olarak kayıtlara geçti.
Otomotivin önemli kentlerinden Sakarya, 431 milyon 332 bin dolar ihracat yaparak listenin dördüncü sırasında konumlanırken, başkent Ankara 112 milyon 379 bin dolarla en fazla dış satım yapan beşinci il oldu.
Nisan 2021'in aynı dönemine göre İstanbul'un otomotiv ihracatı yüzde 20,1, Kocaeli'nin ihracatı yüzde 57,8, Sakarya'nın yüzde 5,5 ve Ankara'nın yüzde 7 artarken, Bursa'nın ihracatı yüzde 25,8 azaldı.

Almanya ilk sırada
Türk otomotiv sanayisinin ihracatında en büyük pazar Almanya olmaya devam etti. Türkiye'den Almanya'ya nisan ayında 395 milyon 856 bin dolarlık otomotiv ihracatı gerçekleştirildi.
En fazla otomotiv ihracatı yapılan ülkeler sıralamasında Almanya'yı, 258 milyon 478 bin dolarla Birleşik Krallık ve 253 milyon 161 bin dolarla Fransa izledi. İtalya, 211 milyon 851 bin dolarla dördüncü ve İspanya 205 milyon 42 bin dolarla beşinci sırada yer aldı.
Türkiye'nin ABD'ye otomotiv ihracatı 187 milyon 991 bin dolar, Rusya Federasyonu'na 27 milyon 253 bin dolar ve Ukrayna'ya 5 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

ABD'ye ihracat yüzde 92,5 arttı
Nisanda geçen yılın aynı ayına göre Rusya'ya otomotiv ihracatında yüzde 49,4 ve Ukrayna'ya yüzde 75,2 azalış kaydedildi.
Söz konusu dönemde Türkiye'nin Almanya'ya otomotiv ihracatı yüzde 5,3 ve Fransa'ya yüzde 18,1 azalırken, Birleşik Krallık'a yüzde 17,5, İtalya'ya yüzde 5,6, İspanya'ya yüzde 37,1 ve ABD'ye yüzde 92,5 arttı.



Bilim insanlarından elektrikli otomobillerin menzil sorununa çözüm önerisi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Bilim insanlarından elektrikli otomobillerin menzil sorununa çözüm önerisi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar basit bir değişikliğin, bazı araç sahiplerinin elektrikli arabalara karşı yoğun bir şekilde duyduğu "menzil kaygısını" ortadan kaldırabileceğini söylüyor. 

Elektrikli bir aracın bir yolculuğu başarıyla tamamlayamayacağı ya da aracın şarj olması için uzun süre beklemek gerekeceği korkusu, elektrikli araçların önündeki en büyük engellerden ikisi. Bu tür araçları satın alma ihtimali olan pek çok kişi benzinli araçları tercih ettiğini çünkü kolayca ulaşılabilen benzin istasyonlarında hemen doldurulabildiklerini belirtiyor.

Ancak yeni araştırma bu durumun basit bir değişiklikle çok daha kolay hale getirilebileceğini öne sürüyor. Yeni araştırmada bu tür sorunların sadece bir zihniyet değişikliğiyle çözülebileceği ve menzil kaygısının sadece yanlış açıdan bakmanın sonucu olabileceği ifade ediliyor.

Menzil kaygısı sorununun büyük bir kısmı, elektrikli araç sürücülerinin eski zihniyetlerine takılıp kalmasından kaynaklanıyor: Sürekli ne kadar menzilleri kaldığına bakıp zamanlarını nerede şarj edebileceklerini düşünmeye harcıyorlar.

Bunun yerine sürücüler, araştırmacıların "olayla tetiklenen model" diye adlandırdığı yeni bir düşünce tarzına geçmeyi çok daha faydalı bulabilir. Bu, gösterge benzinin azaldığını gösterdiğinde doldurmak yerine, sürücünün örneğin eve veya işe vardığında otomatik olarak aracı fişe takması anlamına geliyor.

Bu anlamda benzinli araçlardaki geleneksel modelden ziyade belki de bir kişinin cep telefonuyla uyguladığı rutine daha çok benziyor.

Chalmers Teknik Üniversitesi'nden Frances Sprei, yürütülmesine katkı sunduğu çalışma hakkında "Deneyimli elektrikli araç sürücüleri, fişe takmayı tetikleyen bir olay ya da konum seçiyor; örneğin eve ya da işe gidince otomatik olarak aracı fişe takıyorlar. Böylece bu, sabah ya da akşam rutinlerinin parçası oluyor ve şarj etmeyi düşünmek daha az iş gibi geliyor" diyor.

Elektrikli araçları şarj etmek için gereken süreye çok fazla vurgu yapılıyor fakat bunu geceden yaparsanız, sadece fişe takmak için gereken süre kalıyor. Yani aslında sadece uzun yolculukları planlamanız gerekiyor.

Araştırmacılar bu zihniyet değişikliğiyle beraber yine de altyapıda değişiklik yapılması gerekeceğini belirtiyor. Sürücülere bu konuda yardımcı olmak, örneğin şarj cihazlarını yol kenarlarına, benzin istasyonlarının yanına koymak yerine insanların yaşadığı ve çalıştığı yerlere koymaya odaklanmayı içeriyor.

Dr. Sprei, "Sürücülerin elektrikli araçları mümkün olan en iyi şekilde kullanabilmesi için mümkün olan yerlerde, evlerine veya işyerlerine yakın şarj altyapısına erişebilmelerini sağlayacak şekilde politikaların uyarlanması gerekiyor" diyor.

Sprei bataryaları güçlendirmeye odaklanmanın benzer bir zihniyetten ve gerçekten uzun yolculuklara odaklanmaktan kaynaklanabileceğine dair de uyarıyor. Araştırmacı bunun araç fiyatlarının artması ve bu araçları üretmek için daha fazla kaynak kullanılmasının yanı sıra sürücülerin ihtiyaçlarına uygun olmayan araçları satın almasına da yol açabileceğini söylüyor.

"Mental models guide electric vehicle charging" (Zihinsel modeller elektrikli araç şarjına yön veriyor) başlıklı çalışma önceki haftalarda Energy adlı bilimsel dergide yayımlandı. Çalışma hem deneyimli hem de acemi elektrikli araç kullanıcılarıyla yapılan derinlemesine görüşmelerden yararlanılarak kaleme alındı.

Independent Türkçe