Suriye’nin orta kesimine yönelik İsrail hava saldırısında ölen rejim askerlerinin sayısı 6’ya yükseldi

İsrail Hama kırsalındaki ‘Tahran hedeflerini’ son birkaç hafta içinde ikinci kez hedef aldı.

İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün (UNDOF) personelleri görülüyor. (AFP)
İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün (UNDOF) personelleri görülüyor. (AFP)
TT

Suriye’nin orta kesimine yönelik İsrail hava saldırısında ölen rejim askerlerinin sayısı 6’ya yükseldi

İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün (UNDOF) personelleri görülüyor. (AFP)
İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün (UNDOF) personelleri görülüyor. (AFP)

İsrail’in, Suriye’nin orta kesimindeki Hama kentinin kırsalına cuma akşam düzenlediği hava saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 6’ya yükseldi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi dün yaptığı açıklamada, “İsrail’in Cuma akşamı Suriye topraklarına yönelik saldırısı sonucu yaşanan can kayıpları arttı. Zira ölen asker sayısı, subay ve astsubaylar olmak üzere 6’ya yükseldi. Bunların 5’i Hava Savunma Güçleri’nden. Bu askerlerin tümü İsrail’in Hama kenti kırsalında yer alan Masyaf’ın batısındaki Vadi el-Uyun ile Masyaf’ın güneydoğusundaki Süveyda bölgesine düzenlediği saldırıyı püskürtme girişimleri sırasında bir hava savunma aracının doğrudan hedef alınması sonucu öldü. Asker ve siviller arasında çeşitli şekilde yaralananlar olduğu için ölü sayısı artabilir” ifadelerine yer verdi.
Gözlemevi açıklamasında, “İran milislerinin mevzilerini hedef alan İsrail bombardımanı sonucu ölen 4 savaşçının uyruğu şu ana kadar tespit edilemedi. 7 unsur yaralandı. İsrail savaş uçakları (Hama’nın) Masyaf bölgesinde İran’a ait silah depolarına ve mevzilere en az 8 füze fırlattı” bilgisine yer verdi.
İsrail 2022’nin başından bu yana Suriye topraklarına 12 saldırı gerçekleştirdi.
Suriye resmi haber ajansı SANA’nın askeri bir kaynaktan aktardığına göre, İsrail’in Cuma günü Suriye’nin orta bölümüne düzenlediği hava saldırısı sonucu aralarında 1 sivilin de bulunduğu ölenlerin olduğunu bildirdi.
Kaynak, “Düşman İsrail, Banyas’ın batısında Akdeniz yönünden Suriye’nin orta kesiminde bir bölgedeki bazı noktalara füzelerle hava saldırısı düzenledi. Saldırı sonucu biri sivil olmak üzere 5 kişi şehit oldu ve aralarında bir çocuğun bulunduğu 7 kişi yaralandı” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusu, AFP’nin saldırıyla ilgili açıklama talebine verdiği yanıtta, yabancı basın yayın organlarının haberleri üzerinde yorum yapmadığını belirtti.
Suriye, 2011’den bu yana yaklaşık yarım milyon insanın hayatını kaybetmesine, ülke altyapısında büyük bir yıkımın meydana gelmesine ve milyonlarca vatandaşın ülke içinde yer değiştirmesine veya ülke dışına göç etmesine sebep olan kanlı bir ihtilafa tanık oluyor.
İsrail geçtiğimiz yıllarda Suriye ordusunun mevzilerine ve İran ile Lübnan Hizbullahı’na yüzlerce hava saldırısı gerçekleştirdi. İsrail Suriye’deki hava saldırılarını nadiren üstlenyor. Fakat İran’ın Suriye’deki askeri varlığını pekiştirme çabalarını engellemeye devam edeceğini birçok vesileyle tekrar ediyor.
İsrail son dönemde Tahran yanlısı gruplarla ilişkili noktaları hedef almayı sürdürüyor. İran Devrim Muhafızları 8 Mart’ta yaptığı açıklamada, İsrail’in Şam yakınlarına düzenlediği bombardıman sonucu iki albayın öldüğünü açıkladı. Devrim Muhafızları İsrail’e ‘suçunun bedelini ödetme’ sözü verdi.
İran daha önce de İsrail saldırılarında ölen askeri personellerinin olduğunu açıklamıştı. Nitekim Tahran 2018’de Tel Aviv’i, Suriye’nin orta kesimindeki Humus’a düzenlediği hava saldırısında 4 ‘askeri danışmanını’ öldürmekle suçladı.
Tahran, silahlı güçlerinin askeri danışmanlık hizmeti sunma göreviyle Suriye’de bulunduğunu söylüyor.
Gözlemevi 9 Nisan’da, Hama’nın batı kırsalında en az 5 noktaya hava saldırısı gerçekleştirdiğini bildirdi. İsrail’in hedef aldığı bölgeler arasında, Masyaf’ın dış mahallelerindeki bir askeri noktanın yanı sıra İdari İşler Fakültesi binasının yakınları, Bilimsel Araştırmalar Merkezi (savunma sanayi imalathaneleri) ve Süveyda’nın bir köyündeki askeri noktanın da bulunduğunu belirtti.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.