Mao'nun 300 milyon dolarlık kaligrafisini 25 dolara satan hırsızlar hapse atıldı

Parşömenin değerini bilmeyen koleksiyoncu ise kaligrafiyi iki parçaya ayırmış

Hong Kong'da düzenlenen basın toplantısında polis, Mao Zedong'un yazdığı yaklaşık 300 milyon ABD doları değerindeki kaligrafi parşömeninin bir fotoğrafını gösteriyor. Kaligrafi geri alındı ama iki parçaya bölünmüştü (AFP)
Hong Kong'da düzenlenen basın toplantısında polis, Mao Zedong'un yazdığı yaklaşık 300 milyon ABD doları değerindeki kaligrafi parşömeninin bir fotoğrafını gösteriyor. Kaligrafi geri alındı ama iki parçaya bölünmüştü (AFP)
TT

Mao'nun 300 milyon dolarlık kaligrafisini 25 dolara satan hırsızlar hapse atıldı

Hong Kong'da düzenlenen basın toplantısında polis, Mao Zedong'un yazdığı yaklaşık 300 milyon ABD doları değerindeki kaligrafi parşömeninin bir fotoğrafını gösteriyor. Kaligrafi geri alındı ama iki parçaya bölünmüştü (AFP)
Hong Kong'da düzenlenen basın toplantısında polis, Mao Zedong'un yazdığı yaklaşık 300 milyon ABD doları değerindeki kaligrafi parşömeninin bir fotoğrafını gösteriyor. Kaligrafi geri alındı ama iki parçaya bölünmüştü (AFP)

Çin'in eski komünist lideri Mao Zedong'un kaleme aldığı kaligrafi parşömeni de dahil milyonlar değerindeki sanat eserlerini çaldıkları gerekçesiyle üç kişi Hong Kong'da hapse atıldı.
İtham edilen Ho Yik-chiu, Ng Wing-lun ve Hui Ping-kei adlarındaki üç kişi suçlarını itiraf etti ve iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.
The Independent'ta yer alan habere göre yaklaşık 300 milyon dolar değerindeki antika parşömen, değerinin farkında olmayan adamlar tarafından 200 Hong Kong dolarına (yaklaşık 400 TL) satıldı. The South China Morning Post'un haberine göre parşömeni amatör bir koleksiyoncu satın aldı.
Haberin devamında koleksiyoncunun, Zedong'un yazdığı parşömenin değerini bilmediği için kaligrafiyi iki parçaya ayırdığı da belirtildi.
Çin Komünist Partisi'nin üyeleri arasındaki bir toplantının detaylarını ve Mao'nun şiirlerinden birkaç kıtayı içeren kaligrafi parşömeni, Eylül 2020'deki bir soygun girişiminde çalınmıştı.
Hırsızlık, o esnada Çin Ana Karası'nda olan ünlü pul ve devrim dönemi sanat eserleri koleksiyoncusu Fu Chunxiao'nun evinde yapılmıştı.
Suçlanan kişiler diğer şeylerin yanı sıra antika pullar, bakır paralar ve Mao'nun kaleme aldığı başka kaligrafi örneklerini de çalmıştı.
Fu, çalınan parçaların toplam değerinin yaklaşık 5 milyar Hong Kong doları (yaklaşık 10 milyar TL) bulduğunu açıklamıştı. Mahkemeye göre suçlanan üçlü mükerrer faillerdi ve tanınmış sanat uzmanının nerede olduğundan haberdar olarak konutuna gitmişti.
Polis, alıcının kamuoyuna yapılan bir çağrıyı görmesi ve iki parçaya ayrılan kaligrafi parşömeniyle birlikte teslim olmasıyla soygundan haberdar oldu.
Ancak çalınan diğer eşyalar bulunamadı.

 



James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

DC Stüdyoları eş CEO'su James Gunn, Superman karakterinin kökenlerine sadık kalan yeni filmiyle ilgili konuştu. 

11 Temmuz'da vizyona girecek yapımda David Corenswet, Lois Lane'le birlikte Daily Planet'ta muhabirlik yapan ikonik süper kahramanı canlandırıyor. 

Filmde Superman, hem ülke içinde hem de dünya genelinde yaşanan krizlerle karşı karşıya geliyor. Bu sırada Nicholas Hoult tarafından canlandırılan teknoloji milyarderi Lex Luthor'ın yükselme planları da devreye giriyor.

Gunn, The Times'a verdiği röportajda Superman'in göçmenlik deneyimini temsil ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Superman, Amerika'nın hikayesidir. Farklı yerlerden gelen göçmenlerin ülkeyi şekillendirmesidir. Ama benim için bu, en temelde insani nezaketin bir değer olduğunu ve artık yitirildiğini anlatan bir hikaye.

"Film temelde insan nezaketiyle ilgili"

Filmin ABD'deki siyasi kutuplaşma ortamında nasıl karşılanacağı sorulduğunda ise Gunn şu ifadeleri kullandı:

Evet, farklı kesimlerde farklı tepkiler alacaktır ama film temelde insan nezaketiyle ilgili. Elbette bunu yanlış anlayıp sadece nezaketten bahsettiğimiz için alınacak bazı tipler olacak. Ama umurumda değil.

Gunn, Superman'in politik bir film olduğunu kabul ediyor ancak bunun sadece siyasetten ibaret olmadığını da vurguluyor:

Evet, içinde siyaset var. Ama başka bir düzlemde bu bir ahlak öyküsü. 'Ne olursa olsun asla öldürme' ilkesine bağlı Superman'le daha esnek bir bakış açısına sahip Lois'in ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Temelde ahlaki inanç farklılıklarının iki insanı nasıl birbirinden uzaklaştırabileceğini ele alıyoruz.

"Tam da şu anda böyle birine ihtiyaç var"

Filmin verdiği mesajla aile dostu eğlence arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştığını belirten yönetmen, asıl amacının insani bir hikaye anlatmak olduğunu söylüyor:

Bu Superman, insanların birbirine olan güvenini kaybettiği bir dönemde karşımıza çıkıyor. Ben tamamen iyi olan bir adamın hikayesini anlatıyorum. Böyle birine tam da şu anda ihtiyaç var çünkü kültürel figürlerin internetteki kabalığı, toplumda genel bir hoyratlık hissi yarattı.

Gunn, dijital çağın insanlar üzerindeki etkisine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

Buna ben de dahilim. Milyonlarca insanın internette durmaksızın öfke nöbetleri geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bir kültür olarak nasıl ilerleyeceğiz? Neyin gerçek olduğunu bilmiyoruz, insan beyni için bu gerçekten tehlikeli bir durum. Eğer bir düğmeye basıp interneti ortadan kaldırabilseydim, ciddi ciddi düşünürdüm. Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum.

Independent Türkçe, Deadline, The Times, Hollywood Reporter