Yemen hükümeti Aden Rafinerisi’nin açılması için çalışıyor

Yemen hükümeti, Aden Rafinerisi’nin tam kapasite çalıştırılmasını hedefliyor.

Yemen’in geçici başkenti Aden şehrinin el-Burika bölgesindeki Aden Rafinerileri Şirketini ziyaret eden Muin Abdulmelik (SABA)
Yemen’in geçici başkenti Aden şehrinin el-Burika bölgesindeki Aden Rafinerileri Şirketini ziyaret eden Muin Abdulmelik (SABA)
TT

Yemen hükümeti Aden Rafinerisi’nin açılması için çalışıyor

Yemen’in geçici başkenti Aden şehrinin el-Burika bölgesindeki Aden Rafinerileri Şirketini ziyaret eden Muin Abdulmelik (SABA)
Yemen’in geçici başkenti Aden şehrinin el-Burika bölgesindeki Aden Rafinerileri Şirketini ziyaret eden Muin Abdulmelik (SABA)

Yemen’de Husiler Marib ve Taiz cephelerinde Birleşmiş Milletler (BM) ateşkesini ihlal etmesi ve grubun Saada’da en az 17 Afrikalı göçmenin ölümüne neden olmakla suçlandı.
Öte yandan Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Aden Rafinerisi’nin tam kapasite çalışmaya başlatılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması ve reform planlarının uygulanamama nedenlerinin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Resmi kaynaklar, Muin Abdulmelik’in cumartesi günü, petrol türevi ürünlerin yerel piyasa ihtiyaçlarını karşılaması ve ülke ekonomisinin desteklenmesinde önemli bir rol üstlenmesi amacıyla, rafinerilerin tam kapasite ile işletilmesi için hazırlanan planın uygulanması kapsamında atılan adımları ve çalışmaların ilerleyişini görmek için geçici başkent Aden’deki Burika’daki Aden Rafinerileri Şirketine, bir teftiş ziyareti gerçekleştirdiğini bildirildi.
Şarku’l Avsat’ın Yemen haber ajansı SABA’dan aktardığı habere göre Başbakan, rafineri yönetimi ve mühendislerinden, Aden Rafinerileri’nin cumhurbaşkanlığı direktifleri doğrultusunda hazırlanmış olan işletme planına uygun şekilde tam kapasite ile yeniden faaliyete geçirilmesine ilişkin plan ve programlar hakkında bilgi aldı. Başbakan bu bağlamda, ülke ekonomisini beslemesi beklenen en önemli yaşamsal tesislerden biri olan rafineriyi tam kapasite ile çalıştırmak için hazırlanan takvime göre planın uygulanmasını hızlandırmak için çalışmaların iki katına çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Aynı kaynaklara göre, Abdulmelik, Aden Rafineri Şirketi’nin yetkilileri, mühendisleri ve bir dizi çalışanı içeren büyük bir toplantıya başkanlık etti. Toplantıda rafinerinin çalışmaları için gelecek planlarını, şeffaflık ve yönetişim ilkelerinin uygulanmasını ve Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından sağlanan petrol tesisleri hibesinin alınması ve yönetilmesindeki rolü tartışıldı.
Yemen Başbakanı, Aden Rafinerisi’nin elektrik santralinin tamamlanamamasının nedenlerinin açıklığa kavuşturulması için soruşturma başlattı. Başbakan soruşturmanın yanı sıra çalışma hızını ve genel olarak rafinerinin faaliyetini artırmaya katkıda bulunması için çalışmaların tamamlanması için acilen bir zaman çizelgesi belirlenmesi için talimat verdi. Başbakan “Önceki dönemde tanık olunan çalışmalardaki karışıklıkların devam etmesine izin verilmeyecek, görevine aykırı davrananlar cezalandırılacaktır. Zira, rafinerinin tam kapasite ile yeniden çalıştırılması, çalışanlarına, vatandaşlarına ve genel olarak ekonomiye fayda sağlayacaktır.” dedi. Ayrıca rafinerinin yeni yönetiminin, geçmiş sorunları aşacağı ve yeni vizyona göre çalışacağı konusunda duyduğu güveni ifade etti.
Yemen Başbakanı, rafinerinin kapsamlı modernizasyonuna planının uluslararası şirket tarafından yürütülen çalışmalara göre uygulanacağını, üretimde niteliksel bir sıçrama sağlanacağını, rafinerinin tam kapasite çalışmasını sağlayacak her konuda devlet desteği sağlanacağını ve petrol şirketi ile işbirliği içinde petrol türevlerinin piyasa ihtiyaçlarının karşılanacağını vurguladı.
Kaynaklar, hükümetin Aden şehrini geliştirme aynı zamanda hizmetleri ve altyapıyı iyileştirme planlarına göre, Aden şehrinde ve Büyük Aden Parkı’nda yeni hükümet kompleksleri kurma planlarını tartışmak için başka bir toplantıya daha başkanlık ettiğini belirtti.
Resmi kaynakların belirttiğine göre, Yemen geçici başkenti Aden Valisi Ahmed Lamlas ve Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Muti Demmac katıldığı toplantıda, yeni projelerin uygulanacağı lokasyonlar da dahil olmak üzere başarı mekanizmaları onaylandı. Arazi Genel Müdürlüğü’ne Aden’de yerel yönetimle koordineli olarak, hükümet komplekslerinin kurulacağı alanların belirlenmesine başlaması yönünde talimat verildi.
Toplantıda, Başkanlık Konseyi Başkanı’nın, geçici başkent Aden’in koşullarını çeşitli yönlerden iyileştirmeye yönelik direktiflerinin uygulanması çerçevesinde, zaman çizelgesinde göre Aden’de yol bakım planları, sanitasyonun iyileştirilmesinin yanı sıra yeni ticari ulaşım yollarının oluşturulması ve projeler için finansman kaynaklarının oluşturulması ele alındı.
Yemen ordusunun askeri medyası dün (Cumartesi), Husilerin BM ateşkesini ihlalleri ile ilgili olarak, Marib kuzeybatı cephesinde Husi milislerinin keskin nişancıları tarafından bir askerin öldürüldüğünü ve başka bir askerin de yaralandığını bildirdi.
İnsan hakları örgütlerinin kaynaklarına göre Husi milisleri Taiz’deki ed-Dabab bölgesindeki es-Saile köyünü bombalaması sonucunda bir sivilin hayatını kaybetmesi ve bir aileden iki kişinin de yaralandığını aktardı. İnsan Hakları Bilgi ve Rehabilitasyon Merkezi’nden yapılan açıklamada, Taiz’in batısındaki Hazran bölgesinde konumlanan Husi milislerinin, ed-Dabab bölgesinde es-Saile köyünü hedef aldığını açıkladı. Mermi, eşi Suad Ahmed Abdu ile birlikte yaralanan Haşim Muhammed Ali’nin ailesinin evine isabet etti ve 5 yaşındaki oğulları Mahmud Haşim’in ölümüne neden oldu.
Taiz merkezli İnsan Hakları Merkezi, BM Yemen elçisine ve İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne, Husilerin Taiz’e yönelik sistematik saldırganlığına karşı baskı uygulama çağrısında bulundu.
Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı, Husi milislerin Saada Valiliği’ne bağlı Rako sınır bölgesinde Afrikalı göçmenlere ait dükkan ve çadırları yakarak 17 kişinin ölümüne ve kesin olarak sayısı henüz bilinmeyen diğer kişilerin de yaralanmasına yol açmasını kınadı.
Ağ milisler ile ilgili olarak “Savunmasız sivillere karşı suç işlemeye, terör planlarına dahil olmayı, saflarında savaşmayı, uyuşturucu kaçakçılığında ve geçim kaynağı arayarak, Yemen’i birçok diğer ülkeye geçiş noktası olarak gören Yemenliler ve Afrikalıları sınır ötesine kaçırma alnında çalışmayı reddedenleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam ediyor” dedi.
Ağ, Husi milislerinin yeni ihlalin, 2020 yılında başkent Sanaa’daki bir hapishanesinde 60’tan fazla Afrikalının yanmasına neden olmasının ardından ‘kanlı siciline eklenen yeni bir olay’ olarak nitelendirdi.
Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı, tüm uluslararası örgütlere ve BM’ye Afrikalı göçmenleri ve sivilleri kurtarmak için hızlı bir şekilde harekete geçilmesi, mülteci haklarını korumak için uluslararası yasaları ve prosedürleri etkinleştirilmesi ve suçlara karışanların cezalandırılması çağrısında bulundu.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.