Trablus’ta gerilim çatışmaların durmasıyla sonlandı

Akile Salih: Petrol üretilmeli ancak gelirleri dondurulmalı.

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’le görüştü. (Temsilciler Meclisi) 
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’le görüştü. (Temsilciler Meclisi) 
TT

Trablus’ta gerilim çatışmaların durmasıyla sonlandı

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’le görüştü. (Temsilciler Meclisi) 
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’le görüştü. (Temsilciler Meclisi) 

Libya’daki kırılgan geçiş otoritesi troykası, Trablus’un batısındaki Cenzur kırsalında yaşanan çatışmalara dair sessizliğini korudu. Önceki gün Cenzur’da milis grupları arasında çıkan çatışmalar sonucu yaralanmalar meydana gelmiş, çok sayıda özel mülk ve araç tahrip edilmişti. Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın girişimiyle, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi'nin temsilcilerinin ‘ertelenmiş seçimlere anayasal zemin bulma’ amacıyla Kahire'de gerçekleştirdiği ikinci tur toplantılarının devam ettiği bildirildi.  
Libya yerel medya kuruluşları dün, Cenzur kırsalında milis güçleri arasında çıkan çatışma sonucu yakılarak tahrip edilmiş çok sayıda aracın görüntülerini yayınladı. Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti olaylarla ilgili herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Cenzur Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Muammer el-Davi liderliğindeki 55. Piyade Tugayı’nın önceki gün kentteki bir askeri noktaya saldırı düzenlediği, sivillere ait özel mülklerin ve araçların tahrip edildiği ve elektrik dağıtım merkezinin hedef alındığı belirtildi. Açıklamada Ulusal Birlik Hükümeti’nin ve kendisine bağlı genel kurmak başkanlığının müdahalede bulunarak bölgede faaliyet gösteren milis gruplarının dağıtılması için gerekli önlemleri alması talep edildi.  
Cenzur Emniyet Müdür Albay Sıddik Atavi, olaylar sonucu biri ağır olmak üzere 12 vatandaşın yaralandığı bilgisini verdi. Olayların durulduğunu ve sahil yolunun açıldığını belirten Atavi, çatışma yaşanmaması için gerekli önlemlerini aldıklarını söyledi. Ancak Cenzur Hastanesi acil bölüm şefi Muhammed Ayyad ulusal bir televizyona yaptığı açıklamada yaralı sayısının 20 olduğunu aktardı. 
Cenzur sakinleri, 55. Piyade Tugayı unsurlarının Fursan Tugayı’nın kontrol noktasına saldırı düzenlemesinin ardından korku dolu saatler geçirdi. Fursan Tugayı’ndan bir yetkili, çatışmaların sona erdiğini ve sahil yolunun trafiğe açıldığını söyledi. Cenzur Eğitim Müdürlüğü, öğrencilerin güvenliğinin sağlanması amacıyla bir gün süreyle okulların tatil olmasını kararlaştırdı. Yerel medyanın yayınladığı video kayıtlarında, ilçe içinde çok sayıda tankın hareket ettiği ve adeta bir savaş ortamı oluştuğu görüldü. Alınan bilgiye göre 55. Piyade Tugayı lideri Muammer el-Davi, Fursan Tugayı’nı bir unsurunu öldürmekle suçladı ve intikam amacıyla rakip grubun kontrolündeki kontrol noktasına saldırılması talimatı verdi.  
Libya Ulusal Ordusu (LUO) komutanlarından Tuğgeneral Halid el-Mahcub, ülkedeki silahlı gruplar arasında ‘silahlar aracılığıyla iletişim kurulduğunu’ ve uluslararası toplumun bu sahneye müdahaleden aciz olduğunu söyledi. Milis gruplarının dağıtılması gerektiğini vurgulayan Mahcub, ülkedeki krizin çözülmesinin önündeki en önemli engellerden birinin bu milis gruplarının varlığı olduğunu ifade etti. Daha önceki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Trablus’taki milis güçlerinin önünü açmasının uluslararası toplumun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini savunan Mahcub, Birleşmiş Milletler ve uluslararası güçleri, milislere göz yumarak ülkedeki krizi derinleştirmekle suçladı.  
Mahcub ayrıca Ulusal Ordu Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in talimatıyla Cezayir ile olan sınır kapılarının kapatıldığı yönündeki söylentileri yalanladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu söylentiler ülkede istikrarın oluşmaması için çaba gösteren çevreler tarafından yayılan yalanların bir parçasıdır. Cezayirle olan sınırların kapatılması söz konusu değildir. Bu yalanları yayanlar Ulusal Ordu’nun imajını hedef alıyorlar.”  

Williams-Salih görüşmesi
Diğer  yandan Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın girişimiyle, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi'nin Libya Ortak Komitesi'nin ‘ertelenmiş seçimlere anayasal zemin bulma’ amacıyla Kahire'de gerçekleştirdiği ikinci tur toplantılarının devam ettiği bildirildi. Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Stephanie Williams ile Kahire toplantılarında anayasa taslağındaki tartışmalı noktaların değiştirilmesine yönelik anayasal yol ve çabaların yanı sıra genel bütçeye dair görüş alışverişinde bulunduklarını açıkladı. Salih ayrıca Temsilciler Meclisi’nin, İstikrar Hükümeti’nin silahlı grupların etkisi dışında özgürce çalışabilmesine destek vermek amacıyla Sirte’de bir toplantı düzenleyeceğini doğruladı. Williams ise Kahire’de görüştüğü Akile Salih’le sağlam bir anayasal çerçeveye dayalı kapsamlı ve şeffaf seçimlerin mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmesi için iki meclis arasında fikir birliğine varmanın önemi konusunda hemfikir olduklarını söyledi.  
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ülkedeki ‘petrol gelirleri kriziyle’ ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Mevcut durum Libya halkının çıkarlarının korunmasını gerektiriyor. Küresel piyasalarda yükselen petrol fiyatlarından Libya halkı mümkün olan en iyi şekilde istifade etmelidir. Dolayısıyla petrol üretimi ve arzı kesintiye uğramamalı, kamu kaynaklarının israfının önüne geçilmesi için bu alanlar siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır.”  
Libya’nın dışarıdaki petrol gelirlerinin dondurulduğunu vurgulayan Salih, söz konusu gelirlerin tüm Libyalıların eşit bir şekilde istifadesine sunulacağının güvencesi alınmadan serbest bırakılmayacağını ifade etti. ABD’nin Libya Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada ise Libya Ulusal Petrol Şirketi’nin Libya bankasının dış hesaplarındaki petrol parasının geçici olarak dondurulmasının desteklendiği ve taraflar arasında söz konusu paranın nasıl harcanacağına dair bir mekanizma üzerinde uzlaşılana kadar bu kararın sürdürülmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca Libyalı tarafların talepleri doğrultusunda söz konusu mekanizmanın oluşturulabilmesi için teknik destek vermeye hazır oldukları kaydedildi. Açıklamada Libya’da petrol üretimi ve arzının yeniden başlamasının hem Libya halkı hem de uluslararası piyasalar için önem arz ettiği, ayrıca petrol gelirlerinin adil dağılımı için bir mekanizma belirlenmesinin de aciliyet içerdiği belirtildi. Petrol gelirlerinin dağılımı ile ilgili geçen ay Libyalı taraflar arasında görüşmeler yapıldığı da hatırlatıldı. Bu arada Tobruk’ta protestocular Arap Körfezi Şirketi tarafından işletilen Harika Limanı’nı işgal ederek ticari faaliyete engel oldu. Protestocular Tobruk rafinerisinin önünde okudukları bildiride, söz konusu engelleme girişimini ülkedeki tüm siyasi oluşumları protesto etme amacıyla başlattıklarını vurguladılar.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”