Putin, NATO’ya karşı müttefiklerini topluyor

İsveç ve Finlandiya parlamentoları NATO üyeliğini tartışıyor… Moskova ve Washington’ın ilişkileri geri dönülemez noktayı geçti.

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi ülkelerin liderlerinin Moskova’daki zirvesinden bir kare. (Reuters)
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi ülkelerin liderlerinin Moskova’daki zirvesinden bir kare. (Reuters)
TT

Putin, NATO’ya karşı müttefiklerini topluyor

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi ülkelerin liderlerinin Moskova’daki zirvesinden bir kare. (Reuters)
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi ülkelerin liderlerinin Moskova’daki zirvesinden bir kare. (Reuters)

Kremlin, Batı'nın Rusya'ya karşı yürüttüğü ‘hibrit ve kapsamlı savaşa’ karşı koyabilmek için, Sovyetler Birliği zamanındaki ittifaklarını canlandırma yönündeki hamlelerini hızlandırdı. Kolektif Güvenlik Anlaşması'nın imzalanmasının 30'uncu, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünün (KGAÖ) (Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Ermenistan ve Belarus) kuruluşunun 20. yıl dönümü dolayısıyla Kremlin Sarayı'nda yapılan liderler zirvesinde NATO’yla mücadele edebilecek bir ‘ittifak’ kurulması yönünde çağrılar yapıldı. Sovyetler Birliği liderliğinde NATO'ya karşı kurulan Varşova Paktı’nın ‘modern bir versiyonunun’ yeniden canlandırılabileceği tartışıldı.  
Analistler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, geçtiğimiz yıllarda sınırlı bir rolü olan KGAÖ’yü güçlendirmeyi amaçladığını değerlendirdi. KGAÖ, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin akabinde ve Kazakistan olaylarında kendini gösterebilmişti, bu iki olay dışında ise son yıllarda ciddi bir faaliyetine tanık olunmadı.  
Putin zirvede yaptığı konuşmada, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünün önemli bir rol oynadığını ve bu aşamada rolünün gün geçtikçe daha da önemli hale geldiğini söyledi. KGAÖ bir güvenlik ittifakı örgütü olup dış tehditlere karşı ortak hareket etmeyi öngörüyor, kuruluş için imzalar 1992 yılında atıldı. Gürcistan, 2008 yılında Rus müdahalesinin ardından örgüt üyeliğinden çekildi.Özbekistan da 2012 yılında örgütten ayrıldı. Ukrayna savaşının ardından ilk toplantı olma özelliği taşıyan Moskova’daki zirvede, üye ülkelerin liderleri açılış konuşmaları yaptı, ardından ikili görüşmelere geçildi.  
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, “Rusya, NATO’nun genişleme çabalarıyla tek başına yüzleşmek zorunda kalmamalı, Kolektif Güvenlik Örgütü’nün birleşik bir cephede hızlı bir şekilde seferber edilmemesi durumunda hepimiz zarar görürüz. En başından beri birleşik bir cephe olarak hareket etseydik, bize karşı bu ‘cehennemi yaptırımlar’ uygulanmazdı” ifadelerini kullandı.

İsveç ve Finlandiya konusu
İsveç ve Finlandiya parlamentosu dün NATO üyeliği başvurusunu tartışmaya devam etti. İki ülkenin parlamentosunda çoğunluğun NATO’ya katılmayı desteklediği öğrenildi. Finlandiya Devlet Başkanı Sauli Niinistö önceki gün, ülkesinin NATO üyeliğine başvuracağını söylemişti. Finlandiya parlamentosu dün sabahki oturumunda NATO üyeliği başvurusunu tartıştı. Fin medyasında yer alan haberlere göre, bugün yapılması planlanan oylamada 200 milletvekilinin en az yüzde 85’i üyelik lehinde oy kullanacak. İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’un NATO üyeliğine başvurmanın ülkenin güvenliği için olumlu değerlendirmesinin ardından parlamento desteği talep etmesi nedeniyle dün bir oturum düzenlendi. İsveç’teki milletvekillerinin de çoğunun üyeliği destekleyeceği öğrenildi. İktidarda bulunan Sosyal Demokrat Parti yönetiminin önceki günkü toplantısından NATO'ya üyelik başvurusu yapılması kararı çıkmıştı. İsveç ve Finlandiya'nın en geç 18 Mayıs'a kadar NATO'ya üyelik için başvuru yapması bekleniyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, "İsveç ve Finlandiya’nın NATO girişimleri, uzak sonuçları bakımından büyük bir hata. Bu karar neticesinde iki ülkenin de güvenliğinin güçlendirilmeyeceği bizim açımızdan çok açık. NATO’ya girme kararı almaları durumunda dünyadaki durum köklü bir şekilde değişecektir. Bu karara basit bir tepki vereceğimiz yanılgısına düşülmesin. Rusya’nın tepkisi atacakları askeri adımlarla bağlantılı olacaktır” demişti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, KGAÖ zirvesinin açılış konuşmasında, katılımcılara selam vererek KGAÖ’nün Sovyet sonrası alanda durumu istikrara kavuşturmada önemli bir rol oynadığını vurguladı ve örgütün bölgede yaşanan süreçler üzerindeki etkisinin artmasını umduğunu ifade etti. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusuna da değinen Putin, "İsveç ve Finlandiya ile sorunumuz yok. NATO'nun İsveç ve Finlandiya'ya genişlemesinde Rusya’ya doğrudan tehdit yok ancak askeri altyapının bu bölgeye genişletilmesi tepkimizi tetikleyecek. Oluşturulacak tehditlere bakacağız, buna göre tepki vereceğiz. Kuzey Atlantik İttifakı coğrafi hedefinin ötesine geçti ve kötü bir şekilde diğer bölgelere etki etmeye çalışıyor ve uluslararası durumu kontrol etmeye çalışıyor, tüm bu durumlar ek dikkat gerektiriyor” diye konuştu.  

Putin: Pentagon, ortak alanlarımızda onlarca biyolojik laboratuvar oluşturdu
Washington’ın Ukrayna'da biyolojik silahlar geliştirmeye devam ettiğini belirten Putin, "ABD'nin, Sovyetler Birliği sonrası alanlarda biyolojik laboratuvarlar kurduğuna dair uzun zamandır uyarılarda bulunduk. Pentagon, ortak alanlarımızda onlarca biyolojik laboratuvar oluşturdu. Bu tür laboratuvarların ana görevi tehlikeli hastalıklar ve virüsler yaymaktı, yoksa hastalıklara çözüm bulmak ya da bölge halklarına yardım etmekle ilgilenmiyordular. Ukrayna operasyonunda özellikle sınır bölgelerimizin yakınında bu tesislerin kurulduğuna dair sağlam kanıtlar elde ettik” ifadelerini kullandı.  
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “ABD’deki misyon şefimizin endişelerine katılıyoruz, Kremlin durumun farkında. Güvenlik güçlerinin, misyon çalışanlarımıza ve vatandaşlarımıza kaba ve çirkin davranışları kabul edilemez” dedi. Rusya'nın ABD Büyükelçisi Anatoly Antonov, büyükelçilik çalışanlarının tehdit telefonları aldığını ve ABD istihbarat kurumlarının Rus diplomatları ‘ihanete’ zorladığını söylemişti.

Dış politikada ‘yeni bir vizyon’ vurgusu
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Batı'nın saldırgan tutumunun, Moskova’nın dost olmayan ülkelerle olan ilişkisini radikal bir şekilde gözden geçirmesini gerektirdiği, bu bağlamda Rus dış politikasının yeniden gözden geçirilerek yeni bir vizyon oluşturulacağı kaydedildi. Putin’in talimatı uyarınca yeni bir dış politika vizyonu oluşturulması amacıyla ilk toplantının gerçekleştiği ifade edildi. Washington’ın ‘Kolektif Batı'yı tamamen boyun eğdirmesinin ardından ne pahasına olursa olsun dünya üzerinde tam hegemonya iddia etme ve çok kutuplu bir dünya sürecini sona erdirme hedefiyle geri dönüşü olmayan bir yola girdiği’ belirtilen açıklamada, Rusya’nın, dost olmayan ülkelerle ilişkisini radikal bir şekilde gözden geçireceği ve diğer dış politika alanlarında kapsamlı ve güçlü bir vizyon hazırlayacağı kaydedildi.  



Sudanlılardan ‘insani anlaşma’ çağrısı

Şemseddin Kebaşi (sağda) ve Abdulaziz el-Hilu (solda), Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda Cuba’da bir araya geldi. (SUNA)
Şemseddin Kebaşi (sağda) ve Abdulaziz el-Hilu (solda), Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda Cuba’da bir araya geldi. (SUNA)
TT

Sudanlılardan ‘insani anlaşma’ çağrısı

Şemseddin Kebaşi (sağda) ve Abdulaziz el-Hilu (solda), Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda Cuba’da bir araya geldi. (SUNA)
Şemseddin Kebaşi (sağda) ve Abdulaziz el-Hilu (solda), Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda Cuba’da bir araya geldi. (SUNA)

Sudanlı siyasi partilerin ve sivil grupların çoğunluğu, cumartesi günü Sudan Ordusu Komutan Yardımcısı Korgeneral Şemseddin el-Kebaşi ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) lideri Abdulaziz el-Hilu arasında varılan anlaşmanın ardından, başta ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) olmak üzere savaşan taraflardan, çatışma bölgelerinde açlık tehdidiyle karşı karşıya olan milyonlarca mağdur insana yardım ulaştırılması için anlaşmaya varmaları talebinde bulundu.

Nisan 2023'te savaşın başlamasından bu yana türünün ilk örneği olan anlaşmaya göre her iki taraf da uluslararası insani yardımın kendi kontrolleri altındaki bölgelere ulaşmasına izin vermeyi kabul ediyor.

Eski Başbakan Abdullah Hamduk'un liderliğini yaptığı Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu (Tekaddum), bu anlaşmayı vatandaşların acılarını hafifletmeye yönelik ‘büyük bir adım’ olarak nitelendirdi. Hamduk, ordu ile ülkedeki en geniş alanları kontrol eden ve silahlı çatışmalar nedeniyle milyonlarca kişiyi yerinden eden HDK arasında da benzer bir anlaşma yapılması çağrısında bulundu.

Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) liderleri de el-Hilu – Kebaşi anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak, anlaşmanın ‘savaş krizi tünelinde bir ışık’ olmasını, savaşı durdurmaya ve insani yansımalarını ele almaya yönelik adım olmasını beklediklerini ifade ettiler. ÖDBG, savaşan taraflara, Cidde Bildirgesi'nde insani yardımın koşulsuz olarak ulaştırılması konusunda verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri çağrısında bulunarak, savaşı durdurmak için cesur bir karar almalarını, kapsamlı ve kalıcı bir barışın temellerini atacak, sürdürülebilir demokratik sivil yönetimin kurulmasını sağlayacak siyasi bir süreç başlatmalarını istedi.

Sivil güçlerin çoğunluğu Güney Kordofan'daki insani yardım anlaşmasını memnuniyetle karşılarken, çoğu devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in destekçileri olan savaşın devamını savunanlar, bunu, Kuzey Kordofan'ı kontrol eden HDK’ye karşı ordu ve SPLM-N arasında yeni bir ittifaka açılan kapı olarak değerlendirdi.


İsrail ordusu Refah sakinlerine ‘derhal tahliye’ çağrısında bulundu

Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)
Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)
TT

İsrail ordusu Refah sakinlerine ‘derhal tahliye’ çağrısında bulundu

Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)
Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)

İsrail ordusu bugün (Pazartesi) Filistin'in Refah kentinde yaşayanlara ‘derhal bölgeyi boşaltmaları’ çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, ordunun, Filistin'in Refah kentinin bazı bölgelerinde yaşayanlardan Han Yunus'a gitmelerini istediğini söyledi. Adraee, Gazze Şeridi’nin ‘tehlikeli savaş bölgesi’ olmaya devam ettiğini vurgulayarak, kuzeye geri dönülmemesi ya da doğu ve güney güvenlik çitlerine ve Gazze Vadisi'nden kuzeye yaklaşılmaması konusunda uyarıda bulundu. “Güvenliğiniz için ordu sizi derhal el-Mevasi'deki genişletilmiş insani yardım bölgesine gitmeye çağırıyor” diyen Adraee, bu çağrının eş-Şevka beldesinde ve Refah bölgesindeki es-Selam el-Cuneyne, Tebbe Ziraa ve el-Beyuk mahallelerinde yaşayan tüm sakinlere ve yerinden edilmiş kişilere yönelik olduğunu belirtti.

‘Ordunun bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da söz konusu bölgelerdeki terör örgütlerine karşı çok güçlü bir şekilde hareket edeceği’ uyarısında bulunan Adraee, “Terör örgütlerinin yakınında bulunan herkes kendi hayatını ve ailesinin hayatını tehlikeye atmaktadır” dedi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin doğusunda bulunan bölgelerin boşaltılması çağrısının ‘sınırlı ölçekli’ ve geçici olduğunu belirtti.

Bir ordu sözcüsü gazetecilere verdiği online brifingde “Bu sabah Refah'ın doğusundaki sivilleri geçici olarak tahliye etmek için sınırlı ölçekli bir operasyon başlattık” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer ülkeler, İsrail'in bir milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah'a geniş çaplı kara operasyonu düzenleyebileceği uyarısında bulunuyor.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a yönelik herhangi bir askeri operasyonunun ‘katliama yol açabileceğini’ ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışmalarını felce uğratabileceğini belirtti.

OCHA Sözcüsü Jens Laerke Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında, herhangi bir kara operasyonunun Refah ve çevresindeki 1,2 milyon sivil ve yerinden edilmiş Filistinli için ‘daha fazla acı ve ölüm anlamına geleceğini’ ifade etti.


Kahire'deki anlaşma Hamas’ın reddettiği bir maddeye takıldı

Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

Kahire'deki anlaşma Hamas’ın reddettiği bir maddeye takıldı

Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Gazzeliler hem büyük bir umut hem de büyük bir umutsuzluk içinde Hamas Hareketi’nin liderlerinden oluşan heyetin (Mısır’ın başkenti) Kahire'de İsrail heyetiyle yaptığı, ABD'nin gözetiminde ve Arap Altılısı'nın desteğiyle ateşkes ve esir takası anlaşmasını gündeme getirildiği görüşmelerin sona ermesinin ardından öneri taslağına vereceği yanıtı bekliyor.

Gazzeliler Hamas'ın ‘son şans’ anlaşmasına vereceği yanıtı gerginlik içinde bekliyorlar. Bu ‘son şans’ uzun süren savaşı ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan ve sayıları 1,5 milyona ulaşan yerinden edilenlerin yoğun olarak sığındığı Refah'a karadan girmesini reddetmek anlamına geliyor.

Üç seçenek

Taraflar arasında dolaylı olarak gerçekleştirilen müzakerelerin yapıldığı odalardan sızan haberleri takip eden Gazzeliler, üç yolun kesiştiği bir kavşağın önünde olduklarının farkındalar. Ya kalıcı bir ateşkes, ki bu savaşın sona ermesi, nispeten uzun soluklu bir ateşkese varılması ve ardından çatışmalara geri dönülmesi anlamına gelecektir ya da görüşmelerin tamamen başarısızlığa uğraması ve çökmesi. Ki bu da İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde kalan Hamas Hareketi’nin askeri kolu İzzettin Kassam Tugayları’nın dört birliğini ortadan kaldırmak için Refah'a girmesi demek olacaktır.

cdfb g
Gazzeliler dolaylı olarak gerçekleştirilen müzakerelerin yapıldığı odalardan sızan haberleri takip ediyorlar (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Eğer Gazzeliler kendi hallerine bırakılsalar, kesinlikle savaşın derhal ve kalıcı olarak durdurulmasını ya da en azından sivillerin nefes alabilecekleri ve şehirlerinin ve geçim kaynaklarının yok edilmesinden sonra hayatlarını yeniden kurabilecekleri nispeten uzun soluklu bir ateşkesi tercih ederlerdi.

Gazzeliler endişeli

Akıbetleri konusunda endişeli olan Gazzeliler umutlarını Hamas'ın vereceği yanıta bağlamış değiller. Gazze sakinlerinden Emira el-Gusayn, “Arabulucuların en azından insani bir ateşkese varmayı başaracaklarını umuyorum. Yerine getirilmesini umduğum tek koşul bu, yoksa hiçbir ayrıntı umurumda değil” dedi.

Zuhdi el-Mısri isimli Gazzeli ise ister geçici ister kalıcı olsun, savaşı durduracak bir anlaşmanın kabul edilmesi gerektiğine inanıyor. Uzlaşmazlığın doğal olarak müzakerelerin çökmesine yol açacağını ifade eden Mısri, bunun da çatışmaların devam edeceği ve daha fazla Gazzelinin kendi hataları olmaksızın öleceği ve mağdur olacağı anlamına geldiğini vurguladı.

xscdf b
Mısırlı arabulucular CIA Başkanı William Burns'ün de katılımıyla Hamas ile uzun ve karmaşık görüşmeler gerçekleştirdi (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Hamas'ın bu kez savaşmaya devam etmeye karar vermesi halinde, Gazzelilerin gözünden düşeceğini ve onların düşmanı haline geleceğini düşünen Bera Hammade, Hamas Hareketi liderlerinin ateşkes çerçeve anlaşmasını reddetmenin Refah'a kara saldırısı, Gazze'den geriye kalanların yok edilmesi, sivillerin kanının dökülmesi ve evlerinin İsrail zırhlı araçları tarafından yerle bir edilmesi anlamına geldiğini bildiklerini söyledi.

Hamas bir madde dışında her şeyi kabul etti

Mısırlı arabulucular, İsrail ile Hamas Hareketi arasında bir ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılması için ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns'ün de katılımıyla Hamas'la uzun ve kafa karıştırıcı görüşmeler gerçekleştirdi. Hamas’ın kendisine sunulan öneri taslaklarını prensipte kabul ettiği ve Kahire’de ayrıntıları görüştüğü bildirildi.

Kapalı kapılar ardında neler olup bittiği henüz bilinmiyor. Ancak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Basın Danışmanı Tahir en-Nunu, Hamas heyetinin müzakerelerde önemli bir yol kat ettiğini ve İsrail'in Filistinli grupların şartlarını kabul etmesi halinde bir anlaşmaya varılabileceğini söyledi.

Filistinli grupların üç temel şartı var. Bunlardan birincisi, yerinden edilen Gazzelilerin Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine geri dönmesi, ikincisi, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamından çekilmesi, üçüncüsü ise Hamas’ın Gazze Şeridi'nde tuttuğu İsrailli rehineleri serbest bırakması karşılığında, savaşın durduğuna ve çatışmaların sona erdiğine dair açık bir bildiri yayınlanması.

İsrail net tavizler verdi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a göre İsrail, Hamas'ın talepleri konusunda net tavizler verdi ve yerinden edilenlerin hiçbir kısıtlama olmaksızın geri dönmesini kabul etti. Ayrıca İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesine de itiraz etmedi. Çünkü İsrail Gazze Şeridi’ni işgal etme niyetinde değil ve savaşın sona ereceğine dair garantiler var.

fdvfgrth
Filistinli grupların üç temel şartı var (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Öte yandan İsrail'deki siyasi atmosfer ve haberler Kahire'dekinden pek farklı değil. Ancak Binyamin Netanyahu hükümeti savaşı sonlandırmayı reddediyor ve beklenen ateşkesin üç aşamasının sona ermesinin ardından, savaşa kaldığı yerden devam etmeyi planlıyor.

Hamas çatışmaların devam etmesini istemiyor

Heniyye’nin Basın Danışmanı Nunu, ABD’nin arabulucuların baskısı üzerine Hamas'a ateşkes sona erdikten sonra çatışmaların duracağına dair güvence verdiğini söyledi. Nunu, Hamas’ın şu anki talebinin, garantör devletlerin, tüm tutukluların teslim edilmesinden sonra çatışmaların yeniden başlamaması olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD, Katar ve Mısır, İsrail tarafına garantörlük taahhüdünde bulundular. Hamas ise Türkiye ve Rusya'nın da garantörler arasında yer almasını istedi. Ancak ABD ile İsrail bu talebi reddetti.

Nunu, taraflar bir şekilde çatışmaların kalıcı olarak durdurulması için bir formüle ulaştılarsa da Hamas’ın İsrail'in anlaşmaya uymayacağından korktuğunu ifade etti. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Kahire uzun süredir beklenen anlaşmanın son halini yazmaya başladı.

Kullanılan ifadelerle ilgili anlaşmazlık

Anlaşmanın birkaç gün içinde varılabilecek son versiyonunda, İsrail’in istediği ‘sürdürülebilir ateşkes’ ve Hamas'ın talep ettiği ‘savaşın kalıcı olarak durdurulması’ ifadelerinin kullanımı konusunda bir anlaşmazlık söz konusu.

İsrail Devlet Televizyonu KAN’ın haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mısırlı arabulucu aracılığıyla Hamas liderlerine, ateşkes anlaşmasına varmak için sadece bir haftaları olduğunu aksi takdirde Refah'a kara saldırısının başlayacağını bildirdi.

KAN ayrıca İsrail ordusunun, Refah'a kara saldırısı için hazırlıklarını tamamladığını, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin Hamas'ın son kalesine yapılacak operasyon planlarını onayladığını ve Kahire'deki siyasi gelişmeler çerçevesinde saldırıyı başlatma kararının verileceğini aktardı.

“Taht kavgası”

Siyasi aktivistlere göre Kahire'de, savaşın durmasının ve İsrail'in bunu kabul etmesinin, Hamas'ın Gazze'yi yönetmeye devam edeceği anlamına geleceğini belirtiyor. Geçici bir ateşkeste ise Kassam Tugayları’nın geri kalan birliklerinin yok edilmesi ve yeniden Gazze’yi yönetmesinin engellenmesi amacıyla savaşın yeniden başlaması anlamına gelen bir ‘taht kavgası’ yaşanıyor.

KAN televizyon kanalının aktardığına göre İsrail, Hamas’la yapılan esir takası anlaşması çerçevesinde Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmeyi kabul etmedi. Ancak arabulucuların savaşı sona erdirme garantilerine de karşı çıkmadı. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Danışmanı Mark Regev, “Savaş, ancak Hamas'ın ortadan kalkmasıyla sona erecek” ifadelerini kullandı.

Tüm bu açıklamalar ve İsrail'in savaşı sürdürme konusundaki ısrarcı tutumu, Nunu'yu, Hamas'ın Gazze'deki savaşın kalıcı olarak durdurulmasını açıkça ifade etmeyen bir anlaşmayı hiçbir koşulda kabul etmeyeceğini açıklamaya itti.

Nunu, Hamas Hareketi’nin anlaşmada, tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldığına dair açık bir maddenin yer almasını istediğini söyledi.

Nunu'ya göre Hamas, arabulucular tarafından kendisine iletilen ve anlaşmanın esir takası yapılacak 40 günlük ilk aşamasından sonra savaşın sona ereceğine dair ABD tarafından verilen güvencelerle ilgili ikna olmuş değil.

 


İsrail'in Refah'a düzenlediği saldırılarda iki aileden 16 kişi hayatını kaybetti

Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)
Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)
TT

İsrail'in Refah'a düzenlediği saldırılarda iki aileden 16 kişi hayatını kaybetti

Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)
Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)

Kurtarma ekipleri ve sağlık görevlileri bugün (Pazartesi) şafak vakti, Hamas'ın Kerem Şalom Sınır Kapısı’na düzenlediği saldırıda üç İsrail askerinin öldürülmesinin ardından, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği saldırılarda iki aileden 16 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Sivil Savunma ekipleri, “el-Attar ailesinin hedef alınması sonucu 7, Kişta ailesinin hedef alınması sonucu 9 şehit olmak üzere Refah'ta yaşamını yitirenlerin sayısının 16'ya ulaştığını” bildirdi. Sağlık kaynakları da şehit sayısını doğrulayarak, iki saldırının dün (pazar) akşam ‘Yebna Mülteci Kampı ve Refah'ın doğusundaki es-Selam mahallesinde’ gerçekleştiğini kaydetti.

İsrail saldırıları Kerem Şalom Sınır Kapısı’na düzenlenen roket saldırısında üç İsrail askerinin ölmesi ve 12 askerin de yaralanmasının ardından geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre İsrail ordusu, Refah'a yakın bir bölgeden Kerem Şalom Sınır Kapısı’na 14 roket atıldığını ve yaralılardan üçünün durumunun kritik olduğunu bildirdi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınır kapısının yakınındaki bir askeri karakola roket atılmasının sorumluluğunu üstlenerek, İsrail ordusunun sınır kapısını kapatmasına neden oldu.

Diğer yandan Netanyahu, dört Hamas tugayının konuşlandığını söylediği Gazze Şeridi'nin güney ucundaki kalabalık Refah kentine saldırı tehdidinde bulunuyor.

Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerinin henüz girmediği tek yer olan şehir, başka yerlerdeki bombardıman ve çatışmalardan kaçan yüz binlerce sivilin son sığınağı haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre 1,2 milyon Filistinli Refah’ta toplanmış durumda.


4 sivilin öldürülmesi Güney Lübnan cephesini yeniden alevlendirdi

Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)
TT

4 sivilin öldürülmesi Güney Lübnan cephesini yeniden alevlendirdi

Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)

Hizbullah ile İsrail arasında çatışmaların yaşandığı Güney Lübnan cephesi, İsrail'in dün (Pazar) sınır kasabası Meys el-Cebel'e düzenlediği saldırıda dört Lübnanlı sivilin hayatını kaybetmesinin ardından yeniden alevlendi.

Söz konusu gerilim iki hafta içinde yaşanan ilk gerilim olurken, cephede sınırlı bir bombardıman yaşanmış ne Hizbullah ne de İsrail ordusu kayıplar konusunda bir açıklama yapmıştı.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre cephedeki hareketlilik, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel kasabasına düzenlediği ve ‘aynı aileden dört kişinin ölümüne’ neden olan saldırının ardından arttı.

Bu arada Fransa ile Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri arasında güneydeki durumu yatıştırmaya yönelik müzakereler, Berri'nin bugün (Pazartesi) Beyrut'taki Fransız Büyükelçiliği’ne Şii İkili’nin (Emel Hareketi ve Hizbullah), Başbakan Necib Mikati ile koordineli olarak hazırladığı Fransız belgesinin ikinci versiyonuna ilişkin notaları teslim etmesiyle yeni bir aşamaya giriyor.


Gazze ateşkesi ve çözümsüz istişareler

 İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)
İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi ve çözümsüz istişareler

 İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)
İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında bir ateşkesin yakın olduğu yönündeki ‘iyimserliğe’ rağmen, dün (pazar) akşam itibariyle her iki taraftan gelen açıklamalar, Hamas'ın ısrar ettiği ve Tel Aviv'in reddettiği ‘savaşın sona erdirilmesi’ maddesine ilişkin tıkanan istişarelerin akıbetini belirlemedi.

Hamas heyetinin Mısır'ın ateşkes önerisine yanıtını verdikten sonra dün akşam Kahire'den ayrıldığı açıklanırken, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, “hareketin savaşı sona erdirecek ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini sağlayacak kapsamlı ve birbirine bağlı bir anlaşmaya varmak için halen istekli olduğunu” vurguladı.

Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in ateşkes önerisini kabul etmek için Hamas'ın savaşı sona erdirme şartını ‘kabul edemeyeceğini’ söyledi. Netanyahu, Hamas'ın taleplerine ‘boyun eğmenin’ İsrail için ‘korkunç bir yenilgi’ olacağını savundu.

Washington ve Tel Aviv anlaşmanın gecikmesinden Hamas'ı sorumlu tutarken, Heniyye dün yaptığı açıklamada, “Netanyahu saldırganlığı sürdürmek ve çatışmayı genişletmek için kalıcı gerekçeler icat etmek istiyor” dedi.

Kahire, Hamas heyeti ile arabulucu ülkelerin (Mısır, Katar ve ABD) temsilcileri arasında yeni bir görüşme turuna ev sahipliği yaparken, İsrail bu görüşmelere heyet göndermedi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Refah'ın doğusundaki Kerem Şalom Sınır Kapısı yakınında bulunan askeri karakolda konuşlu İsrail güçlerine roket saldırısı düzenleyerek, yaklaşık 10 İsraillinin yaralanmasına neden oldu. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı Mısırlı bir güvenlik kaynağı, İsrail tarafının Mısırlı yetkilileri Kerem Şalom Sınır Kapısı’nın kapatıldığı ve yardım tırlarının sınır kapısından Gazze Şeridi'ne girişinin süresiz olarak durdurulduğu konusunda bilgilendirdiğini söyledi.

İsrail’de hükümet çevrelerinde, Benny Gantz liderliğindeki Ulusal Birlik bakanlarının da yer aldığı ve haftalık oturumu boykot eden ekip arasında bir bölünme hakimdi. Üyelerin üçte biri (13 bakan) oturumu terk etti ve Hamas'la yapılan anlaşmayı reddetme, savaşı sürdürme ve Refah'ı işgal etme çağrısında bulunarak, hükümet karşıtı bir gösteriye katıldı. Son bir grup ise oturuma katıldı, ancak ‘oybirliğiyle’ alınan ve yetkililerin uygulamaya başladığı Katar kanalı El Cezire’nin ofislerini kapatma kararıyla meşguldü.


İsrail Kerem Şalom sınır kapısını süresiz olarak kapattı

Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)
Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)
TT

İsrail Kerem Şalom sınır kapısını süresiz olarak kapattı

Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)
Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)

Arap Dünyası Haber Ajansı’nın (AWP) haberine göre resmi bir Mısır güvenlik kaynağı bugün (Pazar) İsrail tarafının Mısırlı yetkililere, Filistinli gruplar tarafından hedef alınmasının ardından Kerem Şalom (Kerm Ebu Salim) sınır kapısının kapatıldığını ve yardım kamyonlarının kapıdan Gazze Şeridi'ne girişinin süresiz olarak durdurulduğu konusunda bilgi verdiğini söyledi.

Kaynak AWP’ye "İsrail tarafıyla yaptığımız temasların ardından, bugün Filistinli gruplar tarafından bombalanan Kerem Şalom geçiş noktasındaki çalışmaların süresiz olarak durdurulduğu yönünde bilgilendirildik" açıklamasında bulundu.

Kaynak, "Çalışmaların yeniden başlayacağı tarih konusunda bize bilgi verilmedi, geçidin trafiğe açıldığı bilgisi alınır alınmaz tırlar gönderilecek" dedi.

Hamas hareketinin silahlı kanadı el Kassam Tugayları, Refah şehrinin doğusundaki Kerem Şalom askeri üssünde bulunan İsrail ordusuna ait komuta karargahına füze saldırısı düzenlediğini duyurdu. İsrail ordusu, yaklaşık 10 İsraillinin yaralanmasına neden olan saldırıya tepki olarak Gazze'de birçok bölgeyi bombaladığını duyurdu.


Mısır: İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinde olumlu ilerleme

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)
TT

Mısır: İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinde olumlu ilerleme

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)

El-Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı bugün (Pazar), Hamas ile İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması ve esir takası için yürütülen müzakerelerde ‘olumlu’ ilerleme kaydedildiğini ve Mısır güvenlik heyetinin tüm taraflarla istişarelerini sürdürdüğünü bildirdi.

Kanal, üst düzey bir kaynağın anlaşmanın şartları hakkında medyada yayınlananların ‘yanlış’ olduğunu söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığına göre kaynak, yerinden edilmiş Filistinlilerin güney Gazze Şeridi'nden kuzeye geri dönmesinin “anlaşmanın şartları arasında yer aldığını” açıkladı.

Diğer yandan bir Hamas kaynağı günün erken saatlerinde CBS News'e yaptığı açıklamada, Gazze'de ateşkes sağlanması için dün (Cumartesi) Kahire'de yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedilmediğini söyledi.


Filistin yanlısı gösterilerin devam ettiği ABD üniversitelerinde öğrenciler gözaltına alınıyor

Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)
Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)
TT

Filistin yanlısı gösterilerin devam ettiği ABD üniversitelerinde öğrenciler gözaltına alınıyor

Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)
Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)

ABD polisi, Filistinlileri destekleyen en az 25 protestocuyu gözaltına aldı ve Virginia Üniversitesi'ndeki bir çadır kampını kaldırdı. Virginia Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada, diğer ABD üniversitelerinin mezuniyet törenleri sırasında daha fazla protesto ve huzursuzluğa hazırlandığı belirtildi.

Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi, Cumartesi sabahına kadar protestolar büyük ölçüde barışçıl olmasına rağmen bir kez daha gerginliğe tanık oldu. Reuters haber ajansına göre, bir videoda çevik kuvvet teçhizatı giyen polis memurlarının göstericilerin kampına girdiği, bazı göstericileri kelepçelediği ve kimyasal sprey gibi görünen bir şey kullandığı görüldü.

xscdvfb
Filistin yanlısı göstericiler Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi kampüsünde çevik kuvvet polisinin önünde duruyor. (AP)

ABD'nin dört bir yanındaki öğrenciler, Gazze Şeridi'nde aylardır süren savaşı protesto etmek ve İsrail'i destekleyen Başkan Joe Biden'dan orada akan kanı durdurmak için daha fazlasını yapmasını talep etmek için onlarca kampüste toplanıyor. Ayrıca üniversitelerine, İsrail hükümetini destekleyen şirketlerden ellerini çekmeleri çağrısında bulunuyorlar.

Virginia Üniversitesi tarafından yapılan basın açıklamasında, protestocuların Cuma akşamı çadır kurarak ve hoparlör kullanarak bir dizi kuralı ihlal ettiği ifade edildi.

Virginia Üniversitesi Rektörü Jim Ryan bir mektupla, yetkililerin ‘üniversite ile bağlantısı olmayan’ ve ‘bazı güvenlik endişeleri’ yaratan kişilerin kampüsteki protestoculara katıldığını öğrendiklerini bildirdi.

Gözaltına alınanlar arasında kaç Virginia Üniversitesi öğrencisinin bulunduğu henüz belli değil.

Kendilerine ‘Virginia Üniversitesi Gazze Oturma Kampı’ adını veren bir grup, üniversitenin polis çağırma kararını bir Instagram paylaşımıyla kınadı.

Chicago polisinin X üzerinden yaptığı açıklamaya göre, dün (Cumartesi) Sanat Enstitüsü önünde düzenlenen bir gösteride, enstitünün kampüsü yasadışı olarak işgal ettiklerini söyleyerek protestocuları dağıtmak üzere polis çağırmasının ardından onlarca kişi izinsiz giriş suçundan gözaltına alındı.

University of Michigan graduates walk out during the ceremony with Palestinian flags in solidarity with the Palestinian people. pic.twitter.com/xHk4Rhsx6t

— PALESTINE ONLINE 🇵🇸 (@OnlinePalEng) May 5, 2024

 

Diğer üniversitelerde ise yaşanan arbedeler gözaltılara dönüşmedi. Ann Arbor'daki Filistin yanlısı protestocular Michigan Üniversitesi'ndeki mezuniyet töreninin başlamasını engelledi.

Sosyal medyada dolaşan görüntülerde, geleneksel Filistin kefiyesi giyen, mezuniyet kepi takan ve Filistin bayrakları sallayan onlarca öğrenci, binlerce kişi olduğu tahmin edilen kalabalığın tezahüratları ve yuhalamaları arasında Michigan Stadyumu'nun orta koridorunda yürürken görüldü.

Üniversite Sözcüsü Colleen Mastony'e göre tören devam etti ve kampüs polisi protestoculara stadyumun arka tarafına kadar eşlik etti. Ancak herhangi bir gözaltı yapılmadı.

Mastony yaptığı açıklamada, “Michigan Üniversitesi'nin mezuniyet törenlerinde onlarca yıldır bu tür barışçıl protestolar düzenleniyor. Üniversitemiz konuşma ve ifade özgürlüğünü destekliyor. Üniversite öğrencileri bugünkü mezuniyet töreninin bir gurur ve zafer anı olmasından memnuniyet duyuyor” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşına ilişkin tepkiler son iki hafta içinde ABD kampüslerinde farklı bir noktaya geldi ve bazen şiddete dönüştü.

New York'taki Columbia Üniversitesi de dahil olmak üzere pek çok üniversite protestoları kontrol altına almak için polis çağırdı.

Polis şimdiye kadar ülke çapındaki üniversitelerde iki binden fazla protestocuyu gözaltına aldı.

Michigan Üniversitesi, mezuniyet törenleri için güvenlik protokollerini değiştiren birkaç üniversiteden biri.

Üniversite yönetimi geçtiğimiz hafta Reuters'a yaptığı açıklamada, gönüllü personelini, misafirleri kampüs içinde yerlerine yönlendirmek gibi olağan görevlerinden farklı olarak, aksaklıkları nasıl yatıştıracakları konusunda eğittiğini bildirdi.

Savaş karşıtı protestolar İsrail'in, 7 Ekim'de Hamas'ın düzenlediği ve bin 200 kişinin ölümüne yol açtığını söylediği saldırının ardından Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıya yanıt niteliği taşıyor. Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerine göre İsrail söz konusu saldırıya karşılık 34 binden fazla kişiyi öldürdü ve Gazze Şeridi’ni yerle bir etti.


Hamas yetkilisi: Ateşkes görüşmeleri sona erdi ve heyetimiz Kahire'den Doha'ya gidecek

İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

Hamas yetkilisi: Ateşkes görüşmeleri sona erdi ve heyetimiz Kahire'den Doha'ya gidecek

İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)

Bir Hamas yetkilisi Fransız Haber Ajansı AFP’ye bugün yaptığı açıklamada, Mısır'ın başkenti Kahire’de Gazze'deki ateşkesle ilgili toplantının sona erdiğini ve Hamas heyetinin Doha'ya doğru yola çıkacağını ifade etti.

Hamas yetkilisi, isminin açıklanmaması kaydıyla şunları söyledi: “Mısır İstihbarat Bakanı ile görüşme sona erdi ve Hamas heyeti Doha'ya doğru yola çıkacak. İstişareleri tamamlamak içim”