Libya: Dibeybe, Trablus milisleri ile askeri çatışma tehdidinde bulundu

Libya’nın batısında Sabrata’da çatışmalar sürerken ülkenin güneyindeki DEAŞ kalıntıları takip ediliyor

Abdullah el-Lafi, Abdulhamid Dibeybe ile görüştü (Başkanlık Konseyi)
Abdullah el-Lafi, Abdulhamid Dibeybe ile görüştü (Başkanlık Konseyi)
TT

Libya: Dibeybe, Trablus milisleri ile askeri çatışma tehdidinde bulundu

Abdullah el-Lafi, Abdulhamid Dibeybe ile görüştü (Başkanlık Konseyi)
Abdullah el-Lafi, Abdulhamid Dibeybe ile görüştü (Başkanlık Konseyi)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, şehrin batısındaki Cenzur bölgesinde meydana gelen şiddetli çatışmalardan bir gün sonra başkent Trablus’ta kontrolü eline aldığını göstermeye çalışıyor. Dibeybe, şehirdeki silahlı milislerle askeri bir çatışmaya girme tehdidinde bulunurken, ‘İnsansız Hava Aracı Operasyon Birimi’ de silahlı grupların hareketlerini takip etmekle görevlendirdi. Ayrıca operasyon odasına ‘istikrarı bozacak her türlü şüpheli harekete doğrudan gerçek mühimmatla yanıt verme’ talimatı veren Dibeybe, istikrar halinin ve askeri düzenin bir hafta süreyle devam ettiğini dile getirerek, 16 Mayıs’ta Savunma Bakanlığı’na çalışmaların ilerleyişi hakkında günlük bir raporun iletilmesini talep etti.
Görevlendirme kararı, Dibeybe’nin geçen pazar akşamı Libya ordusunun baş komutanı sıfatıyla Başkanlık Konseyi’ndeki başkan yardımcısı Abdullah el-Lafi ile bir araya gelmesinden birkaç gün sonra alındı. Görüşme sırasında Birlik Hükümeti’ndeki üst düzey askeri yetkililerin katılımıyla, başkent Trablus’un batısındaki Cenzur bölgesinde meydana gelen silahlı çatışmalar başta olmak üzere tüm şehir ve bölgelerdeki genel askeri ve güvenlik durumu ele alındı. Görüşmede ayrıca bu çatışmalarla ilgili herhangi bir kınama yapılmazken, gelecekte tekrarlanmaması için de herhangi bir eylem planı ortaya koyulmadı. Başkanlık Konseyi’nden yapılan açıklamada, toplantıda ‘Libya ordusu üyeleri için mali ve idari çözümler, askeri sistemi organize etme yolları ve askerlik hizmetinde yürürlükte olan yasa ve yönetmeliklerin uygulanması’ konularının ele alındığı belirtildi. Açıklamaya göre Lafi ve Dibeybe, tüm ordu birimlerinin ülke güvenliğinin sağlanmasında tüm sorunların üstesinden gelmek için çalışması gerektiğine dikkat çekti.
Öte yandan geçen pazar akşamı sahil kenti Sabrata’nın (Trablus’un 70 km batısında) güneyindeki Zavaga bölgesinde silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar yeniden patlak verdi. Libya Ulusal İnsan Hakları Komitesi, Cenzur’da UBH ve Başkanlık Konseyi yandaşı silahlı oluşumlar arasında meydana gelen silahlı çatışmaların koşullarına ilişkin kapsamlı bir soruşturma başlatması için Savunma Bakanlığı Başsavcılığı ve Askeri Savcılık Ofisi’ne çağrıda bulundu. Yapılan açıklamada faillerin takip edilmesi, adalete teslim edilmesi ve onlardan hesap sorulması ve cezasızlığa son verilmesi çağrısı yapılırken, sivillerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde ve sivil alanlarda zaman zaman yenilenen bu çatışmaların ‘savaş suçları kategorisine dahil edilebileceği’ belirtildi.
UBH İçişleri Bakanlığı, DEAŞ kalıntılarına ait unsurların şüpheli hareketlerine dair raporlar sonrasında geçen pazar akşamı Mizdah’ın güneyindeki bölgelerde güvenlik müdürlüklerine bağlı destek kuvvetleri ekiplerinin geniş kapsamlı tarama operasyonları düzenlediğini duyurdu.
Bu hamleyle eş zamanlı olarak bölgeye terör hücrelerinin sızdığına yönelik raporların ardından 166. Misrata Tugayı ve Tümgeneral Tarık bin Ziyad el-Muazaz, Beni Velid yakınlarında ortak devriyeler düzenleyeceğini duyurdu. Sebha güvenlik müdürü Tuğgeneral Muhammed el-Asfar da güvenlik varlığının yoğunlaştırılması, güvenlik duygusunun artırılması ve özellikle DEAŞ ile ilgili suçlar olmak üzere ciddi suçların bildirilmesi gerektiğini vurguladı.
Aynı şekilde Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, “Zaman hızla tükeniyor. Libya halkı, ancak sağlam ve rızaya dayalı bir anayasal çerçeve temelinde ulusal seçimlerin yapılmasıyla gerçekleşebilecek istikrar için her zamankinden daha istekli” dedi.
Williams, ortak komitenin Kahire’de anayasal süreçle ilgili Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi toplantılarının açılışı sırasında açıklamada bulundu. Yetkili, “Libya halkı, on yılı aşkın bir çalkantıdan sonra, savaştan ve yürütme gücü ve ekonomik kaynaklar üzerindeki sonsuz rekabetten bıktı. Uzun zamandır beklenen istikrar ve refah hayallerinin gerçekleşmesi için temsilcilerini seçmek istiyor” ifadelerini kullandı. Williams ayrıca, bir haftadan kısa bir süre içinde kilit konularda anlaşmaya varmak için tüm taraflarla birlikte çalışmak üzere sabırsızlandığını belirtti.
Diğer taraftan toplantıdaki üyeler, toplantının ikinci gününün anayasa taslağında anlaşmazlık yaşanan noktalar üzerindeki tartışmayı tamamlamanın yanı sıra anayasa taslakları ve eski yasaların gözden geçirilmesiyle başladığını söyledi.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.