İsrail polisinden Mescid-i Aksa baskınında başından vurduğu Filistinli gencin cenazesine sert müdahale

Filistin Kızılayı, Şerif'in cenazesi sırasındaki olaylarda şu ana kadar yaralanan 52 kişiden 12'sinin hastaneye kaldırıldığını belirtti

Filistinliler, geçen ay İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda ağır yaralandıktan sonra ölen Velid el-Şerif'in cenazesine katıldı (AFP)
Filistinliler, geçen ay İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda ağır yaralandıktan sonra ölen Velid el-Şerif'in cenazesine katıldı (AFP)
TT

İsrail polisinden Mescid-i Aksa baskınında başından vurduğu Filistinli gencin cenazesine sert müdahale

Filistinliler, geçen ay İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda ağır yaralandıktan sonra ölen Velid el-Şerif'in cenazesine katıldı (AFP)
Filistinliler, geçen ay İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda ağır yaralandıktan sonra ölen Velid el-Şerif'in cenazesine katıldı (AFP)

İsrail polisi, ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskında ağır yaralanan ve cumartesi günü hayatını kaybeden Filistinli Velid Şerif’in (21) cenazesine göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etti.
İsrail polisi, ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskında başına isabet eden kauçuk kaplı mermi nedeniyle komaya giren ve 14 Mayıs Cumartesi günü hayatını kaybeden Şerif’in cenazesini bu akşam ailesine teslim etti.
Şerif ailesinin avukatları, polisin aileye sınırlı katılımla gece cenazesi şartı koştuğunu ancak ailenin polisin şartlarını kabul etmediğini aktardı.
İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs kentinin Selahaddin Caddesi'nde yer alan Mücahidler Kabristanlığı ve Mescid-i Aksa çevresinde cenaze töreni öncesinde geniş güvenlik önlemleri aldı.
Binlerce Filistinli, Şerif’in naaşını tekbirler ve "Canımız, kanımız sana feda olsun" sloganlarıyla yatsı namazının ardından Esbat Kapısı'ndan Mescid-i Aksa’ya getirdi; Filistin bayraklarıyla Kıble Mescidi’ne taşıdı.
Cenaze namazının ardından Mescid-i Aksa’dan çıkan gruba polis copla müdahale etti.
Cenazenin toprağa verilmesinin ardından çok sayıda havai fişek atıldı. Cenazeye katılan Filistinliler ve İsrail polisi arasında işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Selahaddin Caddesi'nde olaylar çıktı.
İsrail polisi, kauçuk kaplı mermi, ses bombası, göz yaşartıcı gaz, cop ve tazyikli suyla Filistinlilere sert şekilde müdahale etti.
Filistinli gruplar, İsrail güçlerine taş atarak karşılık verdi. İsrail polisinin, işgal altındaki Doğu Kudüs'teki olaylarda bazı Filistinlileri gözaltına aldığı belirtildi.
Öte yandan Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, Şerif'in cenazesi sırasında İsrail güçleri ile çıkan olaylarda şu ana kadar yaralanan 52 kişiden 12'sinin hastaneye kaldırıldığı aktarıldı.

İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa'daki saldırıları
İsrail güçleri, 15 Nisan Cuma günü sabah namazının ardından Mescid-i Aksa'daki Filistinlilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle müdahale etmişti. Olaylarda 152 Filistinli yaralanmış, yüzlercesi de gözaltına alınmıştı.
İsrail polisi, 22 Nisan'da bir kez daha binlerce kişinin sabah namazını eda etmesinin ardından Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiş, ses bombası ve plastik mermilerle Filistinlilere saldırmıştı.
Filistin Kızılayı, olaylarda 31 Filistinlinin yaralandığını, bunlardan 14'ünün hastanede tedavi altına alındığını bildirmişti. Velid Şerif, başına kauçuk kaplı mermi isabet etmesi sonucu hastaneye kaldırılmış ve komaya girdiği açıklanmıştı.
İsrail ordusunun işgal altındaki Cenin kentine düzenlediği baskında öldürdüğü Filistinli kadın gazeteci Şirin Ebu Akile'nin cuma günkü cenazesine de polis müdahale etmişti. İsrail polisinin, Ebu Akile'nin tabutunu taşıyanlara sert müdahalesi ve tabutun düşme tehlikesi yaşadığı görüntüler uluslararası tepkiyle karşılanmıştı.



Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
TT

Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)

ABD'deki Filistin yanlısı üniversite protestolarının en önde gelen liderlerinden biri olan Mahmud Halil, dün Trump yönetimine karşı dava açarak, göçmenlik ajanları tarafından gözaltına alınması ve tutuklanması nedeniyle 20 milyon dolar tazminat talep etti.

Bir ABD vatandaşı ile evli ve bir çocuk babası olan 30 yaşındaki Halil, mart ayında gözaltına alınmasının ardından tutuklanmıştı.

Geçen ay Louisiana'daki federal göçmen gözaltı merkezinden, bir hakimin kefaletle serbest bırakılmasına karar vermesinden sonra serbest bırakıldı.

Halil'i destekleyen Anayasal Haklar Merkezi'ne göre “idare, Halil'i gözaltına alma, tutuklama ve sınır dışı etme yönündeki hukuka aykırı planını, onu ve ailesini terörize etmek için hesaplanmış bir şekilde gerçekleştirdi.”

Şikayette Halil'in “ciddi psikolojik sıkıntı, ekonomik zorluk ve itibarının zedelenmesinden” muzdarip olduğu belirtildi.

Resim  ABD Başkanı Donald Trump (AFP)ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Columbia Üniversitesi mezunu, ABD'nin müttefiki İsrail'in Gazze'deki savaşına karşı öğrenci protestolarının sembolü haline geldi ve Trump yönetimi tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak etiketlendi.

Halil, davayı “hesap verebilirliğe doğru atılmış bir ilk adım” olarak nitelendirdi.

Yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Hiçbir şey benden alınan 104 günü geri getiremez. Yaşadığım travma, eşimden ayrı kalmak ve bana zorla dayatılan ilk çocuğumun doğumu sırasında yanında olamamak.

Halil, “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” ifadesini kullandı.

“Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Khalil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık olduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Halil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık tutulduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi Halil'in sınır dışı edilmesini, ABD'de kalmaya devam etmesinin “potansiyel olarak ciddi dış politika sonuçları” doğurabileceğini söyleyerek gerekçelendirdi.

Halil'in tutuklanması, Trump'ın son aylarda büyük Amerikan üniversitelerine karşı yürüttüğü kampanyanın bir parçası olarak gerçekleşti. Başkan, Columbia Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve bazı üniversiteleri uluslararası öğrenci kabul ettikleri için eleştirdi, bu üniversitelere verilen federal ödenekleri kesti ve akreditasyonlarını iptal etmekle tehdit etti.

Halil'in ekibi, açtığı davaya ilave olarak, gözaltı dışında da tehditlere maruz kalabileceğine dair endişelerini dile getirdi.