Libya kamuoyu Batılı büyükelçilerden neden rahatsız?

Libya Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe’nin daha önce ülkesindeki yabancı diplomatlarla yaptığı bir görüşme (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe’nin daha önce ülkesindeki yabancı diplomatlarla yaptığı bir görüşme (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya kamuoyu Batılı büyükelçilerden neden rahatsız?

Libya Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe’nin daha önce ülkesindeki yabancı diplomatlarla yaptığı bir görüşme (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe’nin daha önce ülkesindeki yabancı diplomatlarla yaptığı bir görüşme (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)

Libya kamuoyu, başta ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland olmak üzere ülkelerinde bulunan bazı Batılı büyükelçilerin rolüyle ilgili farklı görüşlere sahip. Bazı gözlemciler de Norland’ın yaptığı mekik turları, kurduğu ilişkiler, Libya içinde ve dışında sahip olduğu ağırlığa dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz yıl Libya’daki krizle ilgili tüm konu başlıklarında Norland ve diğer batılı büyükelçilerin isimleri en başta yer aldı. Hatta öyle ki Libyalı isimlerin önüne bile geçti. Bu nedenle Libyalı birçok vatandaş söz konusu büyükelçileri ve aynı zamanda Birleşmiş Milletler Libya Misyonu’ndaki (UNSMIL) yetkilileri ülke üzerinde hegemonya ve vesayet kurmaya çalışmakla suçluyor.
Milletvekili Muhammed el-Haşimi, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi’nin Anayasa beyannamesinin 30’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında değişiklik yapılması üzerinde uzlaşmasının ardından Norland ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Libya Danışmanı Stephanie Williams’ın tepkilerini anlattı. Haşimi, “Williams, anayasal meseleler üzerinde anlaşmaya varmak için kendi gözetiminde iki meclis arasında ortak yeni bir komite kurulması için hemen çağrıda bulundu. Norland da bu çağrıya destek vererek çağrının kabulü için çalıştı. İngiliz Büyükelçi Caroline Hurndall’a gelince, İngiltere Büyükelçiliği’nin yayınladığı açıklamada seçimler düzenlenene kadar Ulusal Birlik Hükümeti’nin çalışmalarının sürmesini desteklediğini belirtmesi ve herkesin bunu Libya’nın içişlerine açık bir müdahale olarak görülmesi üzerine Hurndall’ın ülkeden kovulması için hashtag açıldı” ifadelerini kullandı.
Görev süresi sona eren Genel Ulusal Kongre üyesi Abdulmunaim el-Yesiri, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, batılı büyükelçilerin ve Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) üst düzey yetkililerinin müdahaleleri nedeniyle durumun daha da karmaşıklaştığını söyledi. Yesiri, “Bunun arkasındaki sırrın yaptırım tehdidi olduğuna ihtimal vermiyorum. Meşruiyetini kaybettiğinin ve halk nezdinde hiçbir ağırlığının olmadığının tümüyle farkında olan Libyalı bazı isimlerin tekrar acele etmeleri ve destek alma umuduyla bazı büyükelçiler ile BM yetkililerinden medet ummaları, söz konusu büyükelçilerin aşamalı bir şekilde nüfuzunun artmasına yol açtı. Söz konusu isimler artık onların söylediklerini can kulağıyla dinliyor. Maalesef Libyalı güçleri dizginleme gücüne eriştiklerini söyleyecek noktaya ulaştık” dedi.
Bazı çevrelerin ‘Libyalıların bazı büyükelçilerin davranışlarını anlama noktasında aciz kalmasının arkasında diplomatik faaliyetin doğasını bilmemeleri ve Batı’nın Libya’nın kaynaklarına el koymak için büyük bir kumpas kurduğu inancı bulunduğu’ şeklindeki iddialarının objektif olmadığını belirten Yesiri, “Elbette böyle bir kanaat bazılarında var fakat buna karşılık bilinçli bir kesim de var. Bu kesim, ekonomiyle ilgili otorite makamlarında bulunanlarla tekrar tekrar görüşmeler yapan ve bu görüşmelerin içeriğine ilişkin detaylı açıklamalar yapmayan büyükelçilerin davranışlarını reddediyor. Yine bu kesim, büyükelçilerin İhvan örgütüne mensup siyasi akımların yetkilileriyle yakınlaştıklarını gözleriyle görüyor. Bu da söz konusu büyükelçilerin Libya devletinin çıkarlarının aleyhine olacak şekilde ülkedeki durumları istismar ettiklerinden şüphe etmeye sevk ediyor” diye konuştu.
Libya Devlet Yüksek Konseyi Üyesi Muhammed Muazzeb, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, yukardaki isimlerle hemen hemen aynı fikirde. Muazzeb, “Ülke krizinin ana sebebinin dış müdahaleler olduğu yönündeki genel kanı, Libyalıların bazı büyükelçilerin rolüyle ilgili görüşleri üzerinde bir yıldır etkili oluyor. Başkentte yoğun bir hareketlilik içinde olan Fransa, Rusya ve İtalya büyükelçilerinin oynadığı rollerle ilgili Libya’nın batısında endişe hâkim” ifadelerini kullandı.



Yahya Sinvar'ın öldürülmesine övgü konusunda Batı'da fikir birliği

Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
TT

Yahya Sinvar'ın öldürülmesine övgü konusunda Batı'da fikir birliği

Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaşı ateşleyen 7 Ekim 2023 saldırısının beyni Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürüldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat Sinvar'ın ölümüyle ilgili küresel tepkileri derledi:

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris

Harris, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ın İsrail eliyle öldürülmesinin, Hamas'ın İsrail'e yönelik oluşturduğu tehdidin ortadan kaldırılması açısından ileri bir adım olduğunu söyledi.

Milwaukee, Wisconsin'de gazetecilere yaptığı açıklamada: “Adalet yerini buldu... Sinvar, 7 Ekim kurbanları ve Gazze'de öldürülen rehineler de dahil olmak üzere binlerce masum insanın öldürülmesinden sorumluydu” ifadelerini kullandı.

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

“7 Ekim'de meydana gelen terör saldırılarının ve barbarca eylemlerin asıl sorumlusu Yahya Sinvar'dır. Bugün aralarında 48 yurttaşımızın da bulunduğu mağdurları ve onların yakınlarını üzüntüyle düşünüyorum. Fransa, Hamas'ın elinde bulunan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyor."

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock

“Sinvar, İsrail'i ve halkını yok etmek isteyen acımasız bir katil ve teröristti. 7 Ekim terörünün planlayıcısı olarak binlerce insana ölüm, bütün bir bölgeye tarifsiz acılar yaşattı. Hamas artık tüm rehineleri serbest bırakmalı, silahlarını bırakmalı ve Gazze'deki halkın acıları nihayet sona ermeli.”

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani

“Görünüşe göre Hamas'ın askeri lideri öldürüldü ve bu anlamda İsrail'in Hamas teröristlerine karşı meşru müdafaasını gerçekleştirmiş olabileceğini düşünüyorum... Hamas liderinin ortadan kaybolmasının Gazze'de bir ateşkese yol açacağını umuyorum.”

İngiltere Savunma Bakanı John Healey

“Ben şahsen 7 Ekim'deki terör saldırısından sorumlu olan Sinvar gibi bir terörist liderin yasını tutmayacağım ve Birleşik Krallık hükümeti gibi ben de bunun sadece Yahudi halkı için İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en kanlı güne değil, aynı zamanda bir yıldan fazla süren çatışmalara ve tahammül edilemez düzeyde Filistinli sivil kayıplara neden olduğunu kabul ediyorum.”

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer

“Sinvar'ın inançları ve eylemleri İsrail ve Filistin halkına büyük acılar yaşattı, onun sahneden çekilmesinin tüm rehinelerin hızlı bir şekilde geri dönmesine ve İsrail halkının güvenliğini sağlayacak, tam bir insani yardım sağlayacak ve Gazze halkının geleceği için yeni bir yol açacak düşmanlıkların sona erdirilmesine yönelik müzakerelerin önünü açması için dua ediyorum.

ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi lider Mike Johnson

"Hamas ve Hizbullah'ın kana susamış liderlerinin gitmesiyle Biden-Harris yönetimi, yılanın başı İran'a karşı maksimum baskı kampanyasını uygulamak için artık İsrail ile omuz omuza çalışmalı. Biden-Harris yönetiminin stratejilerini kınamasına rağmen, Başbakan (Binyamin) Netanyahu İsrail adına, bizi Ortadoğu'da yeni bir güvenlik ve özgürlük gününün eşiğine getiren çok sayıda ve kesin zaferler elde etti. Bu anın boşa gitmesine izin veremeyiz."

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot

“Yahudi aleyhtarı katliam yapan, çok sayıda terör saldırısı gerçekleştiren Hamas terör örgütüne ölümcül bir darbe vuruldu... Savaşa dair çevrilmesi gereken bir sayfa, çevrilmesi gereken bir sayfa. Gazze'de... bölgenin barışa giden yolunda açılması gereken bir sayfa.”

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesinin "gerçekten de Hamas'a hepimizin görmek istediği uzun vadeli darbeyi vurmasını" sağlamak için harekete geçilmesi gerekiyor.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Mark Rutte

"Şahsen ben onu dünyadaki herhangi bir akıllı insan gibi özlemeyeceğim."

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen

"Yahya Sinwar'ın öldürülmesi Hamas hareketini büyük ölçüde zayıflattı."

İngiltere Başbakanı Keir Starmer

"İngiltere, Sinwar'ın öldürülmesi üzerine ağlamayacak ve 7 Ekim saldırısı kurbanlarının ailelerini düşünecek."