Gantz: İran, Natanz'a bin adet gelişmiş santrifüj kurmaya hazırlanıyor

Gantz: İran, Natanz'a bin adet gelişmiş santrifüj kurmaya hazırlanıyor
TT

Gantz: İran, Natanz'a bin adet gelişmiş santrifüj kurmaya hazırlanıyor

Gantz: İran, Natanz'a bin adet gelişmiş santrifüj kurmaya hazırlanıyor

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İran'ın Natanz nükleer tesisi yakınında inşa edilen yeni yeraltı tesislerinde bin adet gelişmiş santrifüj geliştirdiğini söyledi. Santrifüjler, sivil projeler için uranyumu saflaştırmak veya daha yüksek saflaştırma seviyelerinde nükleer bomba yakıtı yapmak için kullanılır.
Tahran'la nükleer anlaşmayı canlandırmaya çalışan büyük ülkeler de İran'ın bu alandaki ilerlemesini izliyor. Tahran uranyumun saflaştırılmasında askeri hedefleri olduğunu reddediyor.
Reuters, Gantz'ın Tel Aviv yakınlarındaki Reichman Üniversitesi'nde dün (Salı) yaptığı bir konuşmada şunları söylediğini aktardı: “İran, Natanz'a bitişik yeraltı sitelerinde inşa edilen yeni tesisler dahil olmak üzere nükleer tesislerinde bin adet gelişmiş IR6 santrifüjünün üretimini ve kurulumunu tamamlamak için çaba sarf ediyor.”
3 Mart'ta yayınlanan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı raporuna göre, İran toplamda yaklaşık 660 makine olmak üzere üç seri IR-6 santrifüj kurdu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, geçen ay, İran'ın, görünüşe göre tesise yönelik saldırılara karşı bir önlem olarak, santrifüj parçaları üretmek için Natanz'da yeni bir yeraltı atölyesi kurduğunu söyledi.
Gantz konuşmasında, İsrail'in, “diplomasinin baş düşmanını” nükleer silah inşa etme araçlarından mahrum bırakmadığına inanması halinde, uzun süredir devam edecek bir askerî harekât tehdidinde bulunduğunu ima etti. Gantz, İran'la büyük güçler arasında daha sert yürütülecek müzakereler yoluyla "Olmamasını umduğumuz böyle bir savaşın maliyetleri önlenebilir veya azaltılabilir" dedi.
The Jerusalem Post, Gantz’ın, “İran, santrifüjlerin geliştirilmesi, araştırılması, üretimi ve işletilmesi alanlarında bilgi ve deneyimler toplamaya devam ediyor” ifadelerini aktardı.
İran şu anda Natanz tesisinde yüzde 20 ve yüzde 60’a kadar uranyum zenginleştiriyor. Bu seviyelere, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma arzusunu açıklayan ABD Başkanı Joe Biden'ın göreve gelmesiyle ulaşıldı.
İran ve ABD, yüzde 3,67'yi aşmayan bir zenginleştirme oranı öngören 2015 nükleer anlaşmasının taahhütlerine karşılık vermek amacıyla bir yılı aşkın süredir dolaylı müzakereler yürütüyor. Tahran'ın gelişmiş santrifüj çalıştırmasına izin verilmiyor.
İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunu yüzde 60 oranında ikiye katladığını söyleyen Gantz, "İran'ın atom bombası yapacak kadar bölünebilir malzemeye sahip olmasına birkaç hafta kaldı" dedi.



Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.


İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.