Emekli bir Rus albay, devlet televizyonunda savaşın gidişatını eleştirdi: Bütün dünya bize karşı, kaynaklarımız sınırlı

Emekli Albay Mikhail Khodarinok “60 Dakika” programında yaptığı konuşmada
Emekli Albay Mikhail Khodarinok “60 Dakika” programında yaptığı konuşmada
TT

Emekli bir Rus albay, devlet televizyonunda savaşın gidişatını eleştirdi: Bütün dünya bize karşı, kaynaklarımız sınırlı

Emekli Albay Mikhail Khodarinok “60 Dakika” programında yaptığı konuşmada
Emekli Albay Mikhail Khodarinok “60 Dakika” programında yaptığı konuşmada

Ukrayna işgalinin gidişatını eleştiren emekli bir Rus Albay, ‘durumun daha da kötüleşeceğini’ ifade ederek, “Tüm dünya Moskova'ya karşı" dedi.
The New York Times'ın haberine göre, emekli Albay Mikhail Khodarinok, Rusya-1 kanalındaki ‘60 Dakika’ programına katılarak, Rusya'nın savaşta hedefine ulaşamamasına neden olan bir takım soruna (Ukrayna'da arzu edilen hedefler, askerlerin morali, Batılı ülkelerin Rusya'ya karşı ittifakı ve Ukrayna'nın çok sayıda savaşçı ve teçhizat toplaması) atıfta bulundu.
Khodarinok, "Tam bir jeopolitik izolasyon içindeyiz ve kabul etmek istemesek bile tüm dünya bize karşı. Rusya'nın askeri, siyasi ve teknik kaynakları sınırlı” dedi.
Eski Albay, "Bazen Ukrayna silahlı kuvvetlerinin bazı ahlaki veya psikolojik çöküşleri hakkında bilgi yayılıyor, bu yüzden ahlaki bir krize veya bölünmeye yaklaşıyor gibi görünüyorlar. Bunların hiçbiri gerçeğe yakın değil. Ukrayna, yeterince silah alırsa savaşmak için bir milyon adam göndermeye hazır” dedi.
Khodarinok'un açıklamaları programdaki diğer katılımcıları şaşkına çevirirken, sunucu Olga Scapeva söylemler nedeniyle konuyu değiştirdi.
Donbass bölgesindeki Rus ilerlemesinin ordunun disiplini, eğitimi, yüksek morali ve topçularının gücü nedeniyle olduğunu söyleyen Khodarinok ayrıca, Ukrayna tarafının Nazilere sponsor olduğu yönündeki Rus iddiasını da tekrarladı.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.