Fas ve İspanya, Sebte ve Melilla’daki kara sınırlarını yeniden açıyor

Fas Kralı, nisan ayında İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’i Rabat’ta ağırladı. (MAP)
Fas Kralı, nisan ayında İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’i Rabat’ta ağırladı. (MAP)
TT

Fas ve İspanya, Sebte ve Melilla’daki kara sınırlarını yeniden açıyor

Fas Kralı, nisan ayında İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’i Rabat’ta ağırladı. (MAP)
Fas Kralı, nisan ayında İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’i Rabat’ta ağırladı. (MAP)

Fas ve İspanya önceki gün, Fas’ın kuzeyinde İspanya tarafından işgal edilen Sebte (Ceuta) ve Melilla topraklarındaki kara sınırlarını yeniden açtı. Bu adım, Kovid-19 salgını ve iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olan diplomatik kriz nedeniyle, sınırların iki yıl kapalı kalmasının ardından atıldı.  
Sebte ve Fnidek arasındaki sınır kapısının demir kapıları saat GMT 22.00’da açıldı ve her iki yönde de onlarca araç geçti. Şu an yalnızca, Avrupalılar veya Schengen vizesi olan Faslılar, kara yoluyla Sebte ve Melilla’ya seyahat edebiliyor. Bu iki şehirde yasal olarak çalışan ve Kovid-19 pandemisinin başlangıcında sınırların kapatılması nedeniyle işlerine devam etmeleri engellenen Fas vatandaşları ise 31 Mayıs'tan itibaren iki şehre de tekrar giriş yapabilecekler.
Fas medyası, kara sınırlarının açılmasının Sebte ve Melilla’dan ülkeye ucuz fiyatlı mal akışının dönmesini sağlayacağına inanmıyor. Söz konusu iki şehirden yapılan ticaret, Fas makamları tarafından sınırlar kapatılmadan, 2019 sonbaharından önce, ‘geçim kaçakçılığı’ olarak biliniyordu. Bu ticari faaliyet yıllarca oldukça revaçta kaldı ancak Fas gümrüklerini gelirden mahrum etti. Aynı zamanda, son yıllarda sınır kapılarında çok sayıda insanın hayatına mal olan izdiham olayları sebebiyle insan hakları örgütlerinin tepkisini de üzerine çekti. Bu sınır kapılarından yapılan ticaretin durmasını ardından, Fas gümrük gelirleri yaklaşık 400 milyon dolar arttı. Bununla birlikte karar, başta kadınlar olmak üzere birçok kişiyi işsizliğe sürükledi. Fas makamları kısa süre sonra  yüzlerce kişinin fabrikalarda istihdam edildiğini ve Sebta’nın yakınındaki Fnidek şehrinde bir ekonomik bölge kurulduğunu duyurdu.
Geçişlerin yeniden açılması, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in isan ayı başlarında gerçekleştirdiği Rabat ziyaretinde duyurduğu, Rabat ve Madrid ilişkilerini normalleştirmeye yönelik yol haritası kapsamında geldi. Söz konusu yol haritası, gemi seferlerinin yeniden başlamasını, düzensiz göçle mücadelede iş birliği sağlanmasını ve Avrupa’da ikamet eden Faslıların, bu yaz mevsiminde iki ülkenin limanlarından geçebilmesini de kapsıyordu.
Sebte ve Melilla’daki sınır kapıları iki yıl önce, Kovid-19 pandemisi sebebiyle kapatıldı. Sonrasında da Madrid ve Rabat arasındaki ciddi diplomatik kriz nedeniyle kapalı kalmaya devam etti. Ancak iki taraf, Madrid’in mart ayı ortalarında Sahra anlaşmazlığı konusundaki tutumunu Rabat lehine değiştirmesi ve Fas’ın özerklik planını desteklemesi sayesinde uzlaşmaya vardı. Bu uzlaşma, İspanya’nın Batı Sahra’daki ayrılıkçı Polisario Cephesi’nin lideri İbrahim Gali’yi tedavi olması için ülkede ağırlamasının neden olduğu diplomatik krizi sona erdirdi. Söz konusu kriz, Mayıs 2021’de Fas tarafının ‘gevşek sınır kontrolünden’ yararlanan çoğu Faslı yaklaşık 10 bin göçmenin 24 saat içinde Ceuta’ya akını ile daha da kötüleşmişti.
Fas resmi haber ajansı MAP’a bağlı M24 kanalına yapılan açıklamalarda, Sebte sınır kapısından geçen, çoğu, Kovid-19 salgınına karşı mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle durdurulan insanların normal ulaşıma yeniden başlanmasından duydukları büyük mutluluk dile getirdildi. Yolcular, Fas yetkililerinin, geçişin her iki tarafındaki bağlantıların yenilenmesi için seyahat sürecinin sorunsuz akışını sağlamaya katkıda bulunacak bir adım ile sınır geçişlerini düzenleyip, bakımını yaptıktan sonra açmalarına övgüde bulundular.



Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
TT

Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)

Gazze Şeridi'ne karadan ve havadan yardım girişine izin verilmesine yönelik ani kararın ardındaki nedenlere ilişkin açıklamalar farklılık gösterse de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kararını verdi. Netanyahu, yaklaşık iki milyon Filistinlinin hayatını tehdit eden kıtlık uyarıları üzerine, savaşı durdurmak ve daha fazla yardımın girmesine izin vermek için, Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeyi hedefleyen bir plan benimsedi.

İsrail medyası, Netanyahu'nun konuyla ilgili bir karar almak üzere bugün hükümetiyle bir toplantı yapacağını ve ayrıca ‘savaşın üç hedefini nasıl gerçekleştireceği’ konusunda orduya talimat vermek üzere güvenlik kabinesini toplayacağını bildirdi.

İsrail Başbakanı, ‘birlikte durmaya ve birlikte savaşmaya devam ederek savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirmenin... düşmanı yenmenin, esirleri kurtarmanın ve Gazze Şeridi'nin bundan sonra İsrail için herhangi bir tehdit oluşturmamasını sağlamanın’ gerekliliğini vurguladı.

Netanyahu üzerindeki baskı artıyor

Analistler, Netanyahu'nun askeri gerginliği artırma eğiliminin, savaşın ilan edilen hedeflerine ulaşmak için belirli bir vizyonun olmadığına ve kararsızlığa işaret ettiğini düşünüyor. Bazı analistler ise Filistinli grupların son günlerde Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin görüntülerini yayınlamasının ve bu esirlerden birinin kendi mezarını kazdığını söylemesinin, özellikle de aşırı sağcı bazı bakanların Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verdiği için onu eleştirmelerinin ardından, Başbakan üzerindeki baskıyı artırmış olabileceğini düşünüyor. Bunların başında elbette Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich geliyor. Onlar söz konusu kararı Hamas’a bir hediye olarak nitelendirdiler ve böyle bir karar alınmaması gerektiğini ifade ettiler.

Ancak askeri gerilimin ardındaki gerçek neden ne olursa olsun, yerel medya İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in bu öneriye karşı çıktığını bildirdi. Yisrael Hayom gazetesi, ordudaki önemli bir kaynaktan, Genelkurmay Başkanı'nın Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesine karşı çıktığını ve bunu ‘stratejik bir tuzak’ olarak gördüğünü aktardı.

İsrail Yayın Kurumu da güvenlik güçlerinin, esirlerin zarar görmesinden endişe duydukları için ordunun daha önce faaliyet göstermediği bölgelerde çatışmanın genişlemesine karşı çıktıklarını belirtti. Ancak Netanyahu'nun isteği tartışmaya açık olmayan bir şekilde kesin görünüyor. Yerel basında yer alan haberlere göre Netanyahu, Zamir'e “Eğer bu sana uymuyorsa, görevinden istifa etmelisin” şeklinde kesin bir mesaj gönderdi. Bu durum, birkaç saat içinde yapılacak toplantı öncesinde siyasi ve güvenlik düzeylerinde derin anlaşmazlıklar ve bölünmeler olduğunu gösteriyor.

İsrail'in en etkili gazetecilerinden ve karar alma çevrelerine yakın isimlerden Amit Segal, Başbakanlık Ofisi’nden bir kaynağın “Karar verildi... Gazze Şeridi'ni işgal edeceğiz” dediğini aktardı.

dfrgty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu yükselen dumanlar (Reuters)

Segal'ın aktardığına göre yetkili, “Hamas, tam bir teslimiyet olmadan esirleri serbest bırakmayacak. Şimdi harekete geçmezsek esirler açlıktan ölecek ve Gazze Şeridi Hamas’ın kontrolü altında kalacak” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Jerusalem Post’tan aktardığına göre, savaşın genişlemesi, halihazırda Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 75'ini kontrol eden ordunun geri kalan bölgeleri de kontrol altına almasına ve esirlerin tutulduğu düşünülen yerlerde operasyonlar düzenlemesine yol açacak.

İsrail ordusu uyarıyor

New York Post gazetesine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin, yoğun nüfuslu sivil bölgelerde ve çatışmalardan etkilenmemiş az sayıdaki şehirde askeri varlığın sürdürülmesinin, Hamas hareketinin kalan hücrelerini aramak ve yerlerini belirlemek için yıllar alacağı konusunda uyarıda bulundu.

Böyle bir adım, esirlerin hayatını tehlikeye atabilir. Çünkü son zamanlarda Hamas'ın üyelerine, ellerinde bulunan esirleri İsrail askerleri yaklaşırsa öldürme emri verdiği yönünde haberler çıktı.

Bu gelişmeler ve görüş ayrılıkları, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştirmesiyle tanınan Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın görevden alınması için oybirliğiyle alınan kararın ve İsrail Yüksek Mahkemesi'nin bu kararı daha sonra dondurmasının ardından, siyasi ve hukuki bir krizin ortasında geliyor.

sdfrgty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu meydana gelen yıkımdan (AP)

Diğer yandan Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi, Komite Başkanı Yuli Edelstein'in görevden alınmasına ilişkin kararı onayladı. Bu karar, Netanyahu'nun hükümette kalması için bunu şart koşan Haredi (Ultra-Ortodoks Yahudi) partilerinin talebine yanıt olarak alındı. Edelstein, zorunlu askerlikle ilgili bir yasa tasarısı sunmakta ısrarcıydı ve bu partiler bunu şiddetle reddediyordu.

Netanyahu’nun son açıklamalarının, Hamas’a baskıyı artırarak hareketi yeniden müzakere sürecine çekmeye ve bazı taleplerinden vazgeçirmeye yönelik bir hamle olabileceği yorumları yapılırken, çok sayıda uzman İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde askeri operasyonlarını daha da yoğunlaştırma kapasitesini sorguluyor. Savaşın 23’üncü ayına yaklaşılmasına rağmen Netanyahu’nun hedeflerinin hâlâ hayata geçirilememiş olması, bu kapasiteye dair soru işaretlerini artırıyor.