Hırvatistan Cumhurbaşkanı, İsveç'in NATO üyeliğine itirazı konusunda Türkiye'ye hak verdi

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic (Reuters)
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic (Reuters)
TT

Hırvatistan Cumhurbaşkanı, İsveç'in NATO üyeliğine itirazı konusunda Türkiye'ye hak verdi

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic (Reuters)
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic (Reuters)

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic, İsveç'in NATO üyeliği için Türkiye'nin taleplerini yerine getirmesi durumunda artık eskisi gibi bir ülke olmayacağını savundu.
Milanovic, basına yaptığı açıklamada, İsveç'in NATO üyeliği sürecini ve Bosna Hersek'teki Hırvatların statüsünü değerlendirdi.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin İsveç'ten NATO üyeliği konusunda haklı taleplerinin bulunduğunu belirterek bu durumun, İsveç'in üyeliğini zora soktuğunu ifade etti.
İsveç'in bu talepleri karşılayıp karşılayamayacağından emin olmadığını dile getiren Milanovic, "İsveç, Türkiye'nin isteklerini yerine getirirse artık eski İsveç olmayacak. NATO'ya girerse de eskisi gibi bir ülke olmayacak" dedi.
Milanovic, "İsveç'in Türkiye'nin taleplerini karşılamanın 'itibarını' sarsacağını düşüneceğini, Türkiye'nin de taleplerinden kesinlikle vazgeçmeyeceğini" belirterek "Türkiye, kendisi için önemli olan şeyleri talep ediyor. İsveç'i dost görmüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelikleri konusunda sergilediği tutumun, "ciddi devletlerin" işleyişini ortaya koyduğuna işaret eden Milanovic, Hırvatistan'ın da Bosna Hersek'teki Hırvatların statüsü konusunda benzer bir tavır sergilemesi gerektiğini kaydetti.
"Bu, Hırvatların Bosna Hersek'teki durumunun tam aksine, Türk onurunun bir örneği. Bizler de kendi çıkarlarımız için mücadele etmeliyiz" ifadelerini kullanan Zoran Milanovic, "Burada zarara uğrayan taraf, Türkiye olmayacak" diye konuştu.

Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği süreci Hırvatistan'da tartışma yarattı
Hırvatistan'da Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği süreci, Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic ve hükümet arasında tartışmaya neden olmuştu.
Milanovic, Hırvatistan'ın Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üye olmalarını veto etmemek için tek şartlarının, Bosna Hersek'te bir sonuca bağlanamayan "seçim yasası reformunun" çözüme kavuşturulması olduğunu söylemişti.
Hırvatistan Meclis Başkanı Gordan Jandrokovic ise Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğini veto etmenin, ülkenin uluslararası konumuna ve itibarına zarar vereceğini, bunun Bosna Hersek'teki Hırvatlara hiçbir faydasının olmayacağını dile getirmişti.

Bosna Hersek'te seçim yasası reformu müzakereleri
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, Avrupa Birliği (AB) delegasyonu eşliğinde başlatılan seçim yasası reformu müzakereleri sonuç alınamadan sonlanmıştı.
Bosna Hersek seçim yasası reformu görüşmelerine Bosna Hersekli siyasi parti temsilcileri, arabulucu olarak da AB Dış İlişkiler Dairesi (EEAS) Direktörü Angelina Eichhorst ve ABD'nin Saraybosna Büyükelçisi Michael Murphy katılmıştı.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic, bunun üzerine Dayton Barış Anlaşması'nın aslının anlaşılmadığını savunarak "Her üç milletin de kurucu ve eşit olduğunu kabul etmiyorlar, Hırvatların, Bosna Hersek devlet sistemindeki meşru temsilini kabul etmek istemiyorlar" ifadesini kullanmıştı.

Bosna Hersek'te seçim reformu talebi
Cumhurbaşkanlığının biri Boşnak, diğeri Hırvat halkından olmak üzere iki üyesi, Bosna Hersek Federasyonu'ndaki vatandaşlar tarafından, üçüncü üye Sırp Cumhuriyeti Entitesi'nde yaşayan vatandaşlar tarafından seçiliyor.
Son Devlet Başkanlığı Konseyi seçimlerinde Zeljko Komsic'e karşı kaybeden Dragan Covic, Komsic'in Bosna Hersek Federasyonu'ndaki Boşnakların oylarıyla seçildiğini iddia ederek ülkede yeni bir seçim reformu talebinde bulunmuştu.



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.