Nesli tükenmekte olan Asya çitasının doğurduğu üç yavrudan ikincisi de öldü

Bu büyük kedilerin İran'da yaban hayatındaki sayısı 20'den az

İranlı yetkililer, Asya çitalarının sayısının kuraklık, avcılar ve trafik kazaları yüzünden azaldığını söylüyor (AFP_Arşiv)
İranlı yetkililer, Asya çitalarının sayısının kuraklık, avcılar ve trafik kazaları yüzünden azaldığını söylüyor (AFP_Arşiv)
TT

Nesli tükenmekte olan Asya çitasının doğurduğu üç yavrudan ikincisi de öldü

İranlı yetkililer, Asya çitalarının sayısının kuraklık, avcılar ve trafik kazaları yüzünden azaldığını söylüyor (AFP_Arşiv)
İranlı yetkililer, Asya çitalarının sayısının kuraklık, avcılar ve trafik kazaları yüzünden azaldığını söylüyor (AFP_Arşiv)

İran'da dünyaya gelen üç Asya çitası yavrusundan ikincisi de yaşamını yitirdi.
Çevre Bakanlığı'ndan Hasan Ekberi'nin dün yaptığı açıklamaya göre hayvanın ölüm nedeni araştırılıyor
Saatte 120 kilometre hıza ulaşabilen ve dünyanın en hızlı kara hayvanı unvanını taşıyan çitaların Asya'daki türlerinin nüfusu son derece azaldı.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne göre Asya çitasının nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Ekberi, ülkede doğadaki Asya çitası sayısının 20'den az olduğunu söyledi.
Bu büyük kedilerin yaban hayatında doğada yaşadığı son ülke olan İran, Birleşmiş Milletler destekli bir koruma ve yetiştirme programını 2001'de başlatmıştı.
Program kapsamında İran'ın Simnan eyaletindeki Turan Milli Parkı Asya Çitası Yetiştirme Merkezi'nde, 1 Mayıs'ta üç yavru dünyaya gelmişti. İlk kez yetiştirme programı çerçevesinde bir Asya çitasının doğum yaptığı açıklanmıştı.
Öte yandan zayıf doğan ve kilo almayan bir yavrunun üç gün sonra öldüğü bildirilmişti. Yetkililer, ölüm nedeninin sol akciğerdeki damar malformasyonu olduğunu duyurmuştu.
İkinci hayvanın ölüm nedeniyse yapılan otopsiden sonra açıklanacak.
Independent Türkçe, AFP, AA



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS