AB, savunma harcamaları için ortak mekanizma planlıyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)
TT

AB, savunma harcamaları için ortak mekanizma planlıyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)

Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrasında Avrupa güvenlik mimarisindeki değişiklikleri göz önünde bulundurarak savunmada ortak harcama ve koordinasyonu öngören yeni bir planı değerlendirmeye hazırlanıyor.
AB Komisyonu, Fransa'da 10-11 Mart'ta yapılan AB Liderler Zirvesi'nde alınan karar gereği savunmadaki yatırım açığı ve savunma harcamalarında yapılması gerekenleri analiz eden, öneriler sunan "Savunma-AB" adı verilen planını kamuoyuna açıkladı.
Planın özünü "birlikte harcama, daha verimli harcama ve Avrupa savunma sanayisine yatırım yapma" fikri oluşturuyor.
Planda ortak savunma satın almaları için acilen bir görev gücü kurulması, AB üyelerinin savunma tedarikinde taleplerin koordine edilmesi, siparişlerin birbiriyle çakışmasının engellenmesi, fiyat artışlarının önlenmesi gibi hedefler bulunuyor.
AB yönetimi, üye ülkelerin ortak savunma satın almalarını teşvik etmek için "ortak harcamalarda KDV muafiyeti" teklif etmeyi planlıyor.
AB, kısa vade planları içinde, 2023 ve 2024'te acil ihtiyaçların karşılanması amacıyla ortak tedarikleri desteklemek üzere 500 milyon avro ayırmayı öngörüyor.
Orta vadede ise savunma sistemlerinin ortaklaşa geliştirilmesi ve satın alınması için konsorsiyum kurulacak.

Öncelik: Stoklara takviye, Sovyet silahları ve hava savunma
AB bu yolla acilen kapasite açıklarını kapatmak istiyor. Bu kapsamda hedefler içinde öncelikli 3 odak noktası bulunuyor.
Bunlar azalan silah stoklarının doldurulması, başta Doğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere Sovyet döneminden kalma askeri sistemlerin yerlerine yenilerinin konulması, hava ve füze savunma sistemlerinin güçlendirilmesi.

Sebep: Bağımlılık, dağınık harcamalar, yatırım eksikliği
AB'yi "Savunma-AB" planını hazırlamaya iten nedenler ise AB yetkililerine göre Rusya'nın Ukrayna saldırısı sonrasında AB'nin iyice belirginleşen savunma sanayi bağımlılığı, dağınık harcamaları ve yatırım eksikliği.
Ortak yatırım eksikliğine dikkati çeken AB Komisyonu, savunma sanayisinin üye ülkeler arasında bölünmüş bir talep ve arz yapısına sahip olduğuna, kilit önemdeki savunma sistemlerinde ve ham maddede başka ülkelere bağımlılığa dikkati çekiyor.
AB'nin 2007-2016 döneminde Avrupa savunma satın alma bütçesinin yüzde 60'ından fazlası AB üyesi olmayan ülkelerden ithal edildi.
Savaş senaryolarının Avrupa'da yeniden konuşulması nedeniyle AB yönetimi Avrupa savunma sanayisinin üretimini artırmak istiyor.

Savunma yatırımlarında artış isteniyor
AB Komisyonunun dikkati çektiği bir başka konu da Avrupa ülkelerinin savunma harcamaları ve yatırımlarının "düşüklüğü".
1999-2021 döneminde AB ülkelerinin toplam savunma harcamalarının sadece yüzde 20 arttığı, buna karşılık ABD'nin bu harcamaları yüzde 66, Rusya'nın yüzde 292, Çin'in ise yüzde 592 artırdığına işaret ediliyor.
AB yetkililerine göre, üye ülkeler 2006-2020 döneminde gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 2'sini savunmaya harcasaydılar 1,1 trilyon avroluk savunma harcaması yapılmış olacaktı. Bu miktarın 270 milyar avrosu da yatırımlara gidecekti.



İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
TT

İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İsrail Başbakanlık Ofisi'ne göre İran genişlettiği hava saldırılarına karşılık olarak, İsrail'e yüzlerce roket fırlattı. Cuma gününden bu yana devam eden saldırılar sonucu 24 İsrailli öldü.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), İran'ın saldırılarının hızının şimdilik yavaşladığını belirterek, İran'ın yakında füzelerinin tükenebileceğine dair şüpheleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın Fortune dergisinden aktardığı habere göre ISW dün yayınladığı raporda, İran'ın ‘beklenenden daha az sayıda ve azalan bir oranda füze fırlattığını’ bildirdi. ISW bunu, İsrail'in İran'ın füze stokunu hedef almasına bağladı.

Raporda, “İsrail saldırısının başladığı 12 Haziran'dan bu yana İran'ın İsrail'i hedef alan füze saldırılarının sıklığı azaldı, bu da İsrail saldırılarının İran'ın İsrail'e füze atma hızını etkilediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

ISW'nin tahminlerine göre İran cuma ve cumartesi günleri 100-200 füze kullanarak altı saldırı dalgası başlattı. Ancak cumartesi gününden sonra İran her biri 35-40 füzelik sadece iki saldırı dalgası gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz cumartesi günü, Tahran'ın İsrail'e bin balistik füze fırlatmayı planladığına dair çeşitli haberler geldi.

ISW'nin raporunda, “İran, İsrail'e verdiği karşılıkta başlangıçta planladığından çok daha az mühimmat kullandı. Bunun nedeni muhtemelen İsrail ordusunun İran'ın İsrail'e karşılık vermek için kullanmayı planladığı roketatarları ve siloları imha etmesi ve hasar vermesiydi” ifadeleri yer aldı.

Mevcut çatışma başlamadan önce ABD ve İsrail'in tahminlerine göre İran'ın füze stoku 2 bin civarındaydı. Ancak ISW'ye göre bunların hepsi İsrail'e ulaşacak kadar menzile sahip değil.

Fortune dergisine göre şayet ISW'nin verdiği rakamlar doğruysa, İran'ın İsrail'e yönelik mevcut füze atışları uzun sürmeyebilir. Bu da Tahran'ı füze atmadan karşılık vermenin yollarını aramaya zorlayabilir.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kosari cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin, küresel petrol tüketiminin yüzde 21'ine eşdeğer bir miktarın, yani günde yaklaşık 21 milyon varilin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı ciddi olarak değerlendirdiğini söyledi.

İran füzeleri bugün şafaktan önce Tel Aviv ve İsrail'in liman kenti Hayfa'yı vurarak en az sekiz kişinin ölümüne ve çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu.

İran bombardımanı, Tel Aviv'in yoğun nüfuslu mahallesindeki birkaç apartmanı yerle bir etti ve şehirdeki ABD Büyükelçiliği’ne sadece birkaç yüz metre mesafedeki otel ve evlerin camlarını kırdı. ABD Büyükelçisi binada küçük çaplı hasar meydana geldiğini, ancak personelden yaralanan olmadığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), son saldırıda İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerinin birbirini hedef almasını sağlayan ve İran'ın birçok hedefi başarıyla vurmasına olanak tanıyan yeni bir teknik kullanıldığını söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

DMO tarafından yapılan açıklamada, “ABD ve Batılı güçlerin kapsamlı desteğine ve İsrail'in en son savunma teknolojilerine sahip olmasına rağmen, bu operasyonda kullanılan girişimler ve yetenekler, füzelerin işgal altında bulunan topraklardaki hedefleri başarıyla vurmasına yol açtı” denildi.

İsrail ordusu saldırılarla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. İsrail'den önleyici füzelerin birbirlerini vurduğuna dair herhangi bir haber gelmedi.

İsrailli yetkililer defalarca Demir Kubbe savunma sisteminin yüzde 100 aşılmaz olmadığını söyledi ve önümüzdeki zor günler konusunda uyarıda bulundu.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tahran'ın kibirli diktatörü, İsrail'in sivil cephesini hedef alan ve İsrail ordusunun, kendi kabiliyetlerini yok eden saldırılarını sürdürmesini engellemek isteyen korkak bir katil haline geldi. Tahran halkı yakında bunun bedelini ödeyecek.”

İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İran'daki ölü sayısının en az 224'e ulaştığını ve bunların yüzde 90'ının sivil olduğunu açıkladı.