İran şehirleri protestolara sahne oluyor

Besic ‘paralel gösteriler’ düzenlemeye hazırlanıyor

İran’ın batısındaki Baba Haydar şehrinde öldürülen protestoculardan biri için düzenlenen cenaze törenine katılım yoğun oldu.
İran’ın batısındaki Baba Haydar şehrinde öldürülen protestoculardan biri için düzenlenen cenaze törenine katılım yoğun oldu.
TT

İran şehirleri protestolara sahne oluyor

İran’ın batısındaki Baba Haydar şehrinde öldürülen protestoculardan biri için düzenlenen cenaze törenine katılım yoğun oldu.
İran’ın batısındaki Baba Haydar şehrinde öldürülen protestoculardan biri için düzenlenen cenaze törenine katılım yoğun oldu.

İran şehirleri sırayla, yaşam koşullarının kötüleşmesini protesto etmek için gösterilere sahne oluyor. Her gün yeni bir şehirde halk sokaklara dökülüyor. Yetkililer, söz konusu hareketliliği bastırmak için güvenlik görevlilerini seferber ediyor. Ancak protestoların ardı arkası kesilmiyor.
İki haftayı aşkın bir süredir artarak devam eden gösteriler, hükümetin enflasyon, ekonomik yaptırımlar ve para biriminin çöküşü ile mücadele etmek için temel tüketim malzemelerinin fiyatlarını artırması ve bunu ‘ekonomik bir operasyon’ adı altında haklı bir gerekçe olarak göstermeye çalışmasının ardından patlak verdi. Bazı bölgelerde ‘Besic’ güçlerinin, rejime tepki amacıyla yapılan protestolara paralel gösteriler düzenlemeye hazırlandığına ilişkin iddialar ortaya atıldı. Sosyal medyada yayınlanan videolarda salı akşamı İsfahan eyaletinin Gülpayegan şehrinde kitlesel gösteriler yapıldığı görüldü. Gülpayegan, vatandaşların ekonomi politikasının yöntemini protesto etmek üzere sokaklara döküldüğü son şehirler arasında yer alıyor.
İsfahan eyaleti son yıllarda protestoların merkezlerinden biri oldu. Ancak iki gün önce Gülpayegan şehrinde düzenlenen gösteriler sosyal medyada büyük bir ilgi uyandırdı. Gösterilere katılanlar, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi kınayan öfkeli sloganlar atarken Pehlevi rejiminin ve Pehlevi hânedanının kurucusu Rıza Han’a övgüler yağdırdılar.
Göstericiler, Ahvaz'ın kuzeyindeki Dezful kentinde geçen hafta yapılan protestoların yeniden başladığını bildirdi.
Yakın bir zamanda protestolarda yaşamını kaybedenlerden Behruz İslami'nin Çaharmahal-Bahtiyari eyaletine bağlı Baba Haydar kentinde düzenlenen cenaze törenine yüzlerce kişi katıldı. Ayrıca Çaharmahal-Bahtiyari eyaletinin merkez kenti Şehrikürd’ün eteklerindeki otoyolda İran emniyet güçlerine bağlı özel kuvvetler tarafından şiddetli bir şekilde darp edilen bir vatandaşın video kaydı kamuoyunda tepkiye neden oldu.
Sosyal medyada aktif olan ve İran’daki protestolarda yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ‘1500 Images’ sitesi, Gülpayegan’daki protestoların ardından ‘Besic’ güçlerinin karşı paralel mitingler düzenleme çağrıları yaptığını öne sürdü. Sitede yapılan haberde şu ifadelere yer verildi:
“Hükümet bugün Gülpayegan’da daima tekrarlanan bir yola girdi. Protestoların yapılacağı düşünülen yerde ve zamanda Besic güçlerinin toplanması için bir program düzenlediler.”
İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) taktik kolu olan Besic güçleri, salı akşamı ‘örfe aykırı toplanmalar’ olarak nitelendirdikleri olaylara karşı miting yapma çağrısında bulunuyor.
DMO Komutanı Hüseyin Selami, hükümetin son zamanlarda aldığı tedbirleri 'ekonomik operasyon' olarak nitelendirerek Besic güçlerinin halka yardım etmeye hazır olduğunu duyurmuştu. Bu açıklam,a Besic güçlerinin protesto hattına gireceğine dair üstü kapalı bir tehdit olarak yorumlanmıştı.
Paralel mitingler düzenlenmesi, 2009 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarına karşı başlatılan ve başta başkent Tahran olmak üzere ülke çapında sekiz ay boyunca devam eden Yeşil Hareket protestolarına kadar uzanıyor. Besic güçleri protestocuların toplanmasını engellemek için paralel miting yöntemini uygulamaya başlamıştı.
Instagram platformundan paylaşımlarının silinmesinden şikayetçi olan ‘1500 Images’ sitesi, Kasım 2019'da ülkenin şahit olduğu protestolarda tutuklananların yeniden tutuklandığına dair bilgiler aldığını aktardı.
Ahvaz eyaletinde yaklaşık üç hafta önce başlayan gece protestoları, daha sonra doğudaki iki komşu, Luristan ve Çaharmahal-Bahtiyari eyaletlerine sıçradı. Daha sonra başka eyaletlerde de zaman zaman gösterilere tanık olundu. Bunun üzerine yetkililer, özellikle başkent Tahran'da sıkı güvenlik önlemleri aldı.
Haberlerde ölü sayısı dört olarak verilirken tutuklu sayısının yüzlerce olduğu tahmin ediliyor. İran’ın DMO’nun terör örgütleri listesinden çıkarılmasında ısrarcı olması sebebiyle nükleer anlaşmayı canlandırmayı amaçlayan diplomatik çabaların başarısız olacağına dair endişeler artarken yetkililer, Aralık 2017 ve Kasım 2019'da ülkeyi sarsan önceki protestolarda olduğu gibi mevcut gösterilerin daha geniş çaplı eylemlere dönüşmesinden korkuyor.
Hükümetin una verilen devlet desteğini kesme kararının yürürlüğe konulmasından ve bunun ekmek ve makarna fiyatlarına yansımasından önce ülkedeki üst makamlar güvenlik güçlerine ve yargı birimlerine üç ay boyunca teyakkuza geçme talimatı vermişti. Hükümet yakın bir zamanda yemeklik yağ, süt, yumurta ve tavuk fiyatlarını artırarak ikinci bir adım atmıştı.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.