Harvardlı beslenme uzmanı: Bu 5 yiyecek türü sizi yorgun ve stresli yapar

Ruh sağlığınızı olumsuz etkileyebilecek gıdalar

Kızarmış ve işlenmiş gıdalar vücutta enflamasyona neden olabiliyor (Pixabay)
Kızarmış ve işlenmiş gıdalar vücutta enflamasyona neden olabiliyor (Pixabay)
TT

Harvardlı beslenme uzmanı: Bu 5 yiyecek türü sizi yorgun ve stresli yapar

Kızarmış ve işlenmiş gıdalar vücutta enflamasyona neden olabiliyor (Pixabay)
Kızarmış ve işlenmiş gıdalar vücutta enflamasyona neden olabiliyor (Pixabay)

ABD'nin prestijli üniversitelerinden Harvard'ın Tıp Fakültesi'nden Dr. Uma Naidoo, bir kişiyi yorgun ve stresli hale getirebilecek 5 tür gıdayı açıkladı.
Naidoo, beyinle bağırsak sağlığı arasındaki ilişkiye dikkat çektiği yazısında, bağırsakta oluşacak enflamasyonun vücuttaki enerjinin azalmasına neden olduğunu belirtti.
Beslenme uzmanı, beyin ve ruh sağlığı için düzgün beslenmenin şart olduğunu ifade ederek kişinin yorgun, depresif ve stresli hissetmesine neden olabilecek 5 temel gıda türünü paylaştı.

1 - İşlenmiş gıdalar
Asitli içecekler ve unlu mamuller gibi işlenmiş gıdalar, rafine ve ilave şeker içerdiği için beyinde çok fazla glikoz salgılanmasına sebep olabilir.
Bu fazla şeker beyinde enflamasyona ve nihayetinde de depresyon veya yorgunluğa yol açabilir.
İşlenmiş gıdalar yerine taze sebze ve bir protein kaynağı olan organik özellikteki dana etini tercih edebilirsiniz.

2 - Endüstriyel tohum yağı
Gıda sanayisinin endüstriyelleşmesi, artakalan ekinlerden elde edilen düşük maliyetli ve yüksek seviyede işlenmiş yağların üretilmesine neden oldu.
Bunlar arasında mısır yağı, üzüm çekirdeği yağı, soya yağı, ayçiçeği yağı ve palm yağı yer alıyor.
İşlemden geçtiği için bu tür yağlarda enflamasyona yol açan omega-6 yağ asidi oranı hayli yüksekken, enflamasyona engel olan ve beyin sağlığını destekleyen omega-3 yağ asidiyse yer almıyor.
Yapılan bazı çalışmalarda, omega-6 yağ asidi oranı yüksek gıdaları tüketenlerin, omega-3 yağ asidi açısından zengin besinleri tüketenlere kıyasla depresyona girme riskinin daha yüksek olduğu ortaya konmuştu.
Bunlar yerine natürel sızma zeytinyağı ya da avokado yağını tercih edebilirsiniz.

3 - İlave ve rafine şeker
Yalnızca tatlı ve kahvaltılık gevreklerde değil ketçap, salata sosları ve patates kızartmalarında da yer alan ilave ve rafine şeker, enflamasyonun artmasına neden olan unsurlardan biri.
Bu tür gıdalar, vücudun ihtiyaç duyduğundan daha fazla şeker salgılanmasına neden olarak, kaygı ve duygu durumunda dengesizlikler yaratabilir.
Öte yandan şekerin bağımlılık yaratan bir özelliği olduğundan, zamanla ne kadar az tüketirseniz o kadar az şeker ihtiyacı hissedersiniz.

 4 - Kızarmış gıdalar
2016'da yapılan bir çalışmada 715 fabrika işçisinin depresyon, dayanıklılık ve kızarmış gıda tüketimi oranları ölçülmüştü.
Araştırmada daha çok kızarmış gıda tüketenlerin hayatlarında depresyondan mustarip olma ihtimalinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştı.
Genellikle sağlıksız yağlar barındıran bu tür yiyecekler de kişinin duygu durumunu ve kardiyovasküler sağlığını olumsuz etkileyebilir.

5 - Yapay tatlandırıcı
Genellikle kalori alımını düşürmeyi vaat eden gıdalarda şeker yerine yapay tatlandırıcıların kullanılması her geçen gün artıyor.
Yapılan bir araştırmada, çoğunlukla şekersiz diye satılan içecekleri tüketerek yapay tatlandırıcı alan kişilerin, bu içecekleri tüketmeyenlere depresyona girme oranlarının daha yüksek olduğu gözlemlenmişti.
Başka çalışmalardaysa yapay tatlandırıcıların duygu durumunu düzenleyen nörotransmiterlerin yoğunluğunu değiştirerek beyne zarar verdiği ortaya çıkmıştı.
Independent Türkçe, CNBC



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe