Kemik yaralanmalarını ‘Sonik kirpi geni’ iyileştiriyor

Büyük çaplı kemik yaralanmalarının iyileşmesinin arkasındaki bilinmeyen bir kahraman: Sonik kirpi geni

Sonik kirpi geni, büyük çaplı ortopedik yaralanmaların tedavisinde önemli bir rol oynuyor
Sonik kirpi geni, büyük çaplı ortopedik yaralanmaların tedavisinde önemli bir rol oynuyor
TT

Kemik yaralanmalarını ‘Sonik kirpi geni’ iyileştiriyor

Sonik kirpi geni, büyük çaplı ortopedik yaralanmaların tedavisinde önemli bir rol oynuyor
Sonik kirpi geni, büyük çaplı ortopedik yaralanmaların tedavisinde önemli bir rol oynuyor

Rejeneratif tıpta kök hücreleride yapılan bir araştırma, yetişkinlerde büyük kemik yaralanmalarının tedavisinin sonik kirpi adı verilen bir gen tarafından desteklendiğine dair ilgi çekici kanıtlar sundu.
Şarku’l Avsat’ın Journal of Rejeneratif Tıp'ta yayınlanan çalışmadan aktardığı haberinde, Güney Kaliforniya Üniversitesi'ndeki araştırmacılar farelerin, insanlarla paylaştıkları bir yetenek olan, eksik kaburgaların büyük bölümlerini nasıl yeniden üretebildiklerini yakından inceledi. Bu memelilerde kemik rejenerasyonunun en etkileyici örneklerinden biridir.
Bilim insanları, embriyolarda iskelet oluşumunda önemli bir rol oynayan, ancak daha önce yetişkinlerde yaralanma onarımı ile bağlantılı olmayan Sonik kirpi geni (Shh) aktivitesinde bir artış gözlemlediler.
Küçük değil büyük kemik yaralanmalarından sonra hangi faktörlerin veya koşulların gen aktivitesini tetiklediği şaşırtıcı bir gizem olarak kaldı. Farelerde, Shh aktivitesi, büyük bir kaburga yaralanmasından sonra kısa bir süre arttı ve ardından 5 gün içinde hızla normal seviyelere döndü.
Bu artış geçici olsa da, kırık veya yaralanmayı köprüleyen, ancak daha sonra kemiğe dönüşen ve kaburganın eksik kısmını yeniden oluşturan bir başlangıç ​​iskelesi olan kallusun başarılı bir şekilde inşa edilmesi için bir ön koşuldu.
Bu gene sahip olmayan genetiğiyle değiştirilmiş fareler başarılı bir şekilde kaburgalarını iyileştiremezken, yaralanma anında gene sahip fareler kaburgalarını normal şekilde onarabildi.
Araştırmacılar, genin kaynağının, grubun daha önce büyük yaralanmaları iyileştirmek için gerekli olduğunu gösterdiği ve her bir kaburgayı çevreleyen doku kılıfı olan periosteumda bulunan spesifik progenitör hücrelerden gelmesini bekliyorlardı.
Ancak bunun yerine, genin kaynağının, mezenkimal hücreler olarak bilinen, beklenmedik bir kök hücre benzeri hücre popülasyonu olduğunu keşfettiler. Bu mezenkimal hücreler gen aktivitelerini arttırdığında, bu iyileşme sürecine yardımcı olmak için yaralanma bölgesine kök hücre benzeri kemik iliği hücrelerinin ayrı bir popülasyonunu çağırmak için bir sinyal olarak hizmet ediyordu.



Neandertallerde yamyamlık: Başka bir grubun kadın ve çocuklarını yemişler

Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)
Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)
TT

Neandertallerde yamyamlık: Başka bir grubun kadın ve çocuklarını yemişler

Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)
Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)

Bilim insanları bir grup Neandertalin, başka bir grubun kadın ve çocuklarını yediğini tespit etti.

Neandertallerin kaba saba, kültürel açıdan gelişmemiş olduğuna dair yanlış kanılar son yıllardaki çalışmalarla büyük ölçüde çürütüldü.

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından olan bu türün, örneğin yardımsever bir toplum olduğu ve sanatsal faaliyetlerde bulunduğu artık biliniyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlanan yeni çalışma, aralarında her zaman barışçıl ilişkiler olmadığına işaret ediyor.

Bordeaux Üniversitesi'nden Quentin Cosnefroy ve ekibi, Belçika'nın güneyindeki Goyet Mağaraları'nda bulunan kemik kalıntılarını inceledi. 

19. yüzyılda keşfedilen bu mağara sistemi, binlerce yıl boyunca kullanıldığı için hem Neandertallere hem de ilk modern insanlara ait kalıntılar içeriyor.

Mağaradaki 101 adet Neandertal kemiğini inceleyen bilim insanları, bazılarının bölgedeki hayvan kemiklerine benzeyen kesme izleri taşıdığını söylüyor. Bu da sözkonusu kişilerin öldürülüp yendiğine işaret ediyor.

Ayrıca DNA analizleri, öldürülen kişilerin kadın ve çocuklar olduğunu ortaya koydu. 

T
Belçika'daki Goyet Mağaraları'nda bulunan kemikler, Neandertal kadın ve çocuklarının yendiğini gösteriyor. (Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü/Scientific Reports)

Araştırmacılar ilk olarak kemiklerin büyük bir kısmının 6 ayrı Neandertale ait olduğunu belirledi. Bunların 4'ü yetişkinlik veya ergenlik dönemindeki kadınlar ve ikisi de erkek çocuklardı. 

İzotop analizleriyse yamyamlığa maruz kalan kişilerin başka bölgelerden geldiğini gösterdi. Elementlerin farklı varyasyonları anlamına gelen izotoplar, kemik kalıntılarında saptandığı için bir kişinin nerede yaşadığı hakkında fikir verebiliyor.

Bulgular, Goyet Mağaraları'nda yaşayanların, başka yerlerdeki Neandertalleri bölgeye getirip öldürdüğü ve yediği düşüncesini destekliyor.

Cosnefroy şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu bireylerin neden hedef alındığını tam olarak belirleyemiyoruz, ancak topluluğun bileşimi (4 yetişkin kadın ve iki çocuk) tesadüf olamayacak kadar spesifik.

Bu kişileri öldürüp yiyenlerin Neandertaller mi yoksa Homo sapiens mi olduğu henüz bilinmiyor. Ancak erken dönem modern insanlarda yamyamlık genellikle ritüel amaçlar taşıdığı ve Goyet Mağarası'ndaki örnekte buna işaret eden bir kanıt bulunmadığından muhtemelen işin arkasında Neandertaller var.

Buradaki Neandertaller, Homo sapiens'in bölgeye yayılmaya başladığı bir zamanda Avrupa'daki son Neandertallerdi. 

Araştırmacılar daha önce izole bir şekilde yaşayan bir grubun diğerleriyle karşılaşması sonucu aralarında düşmanlık yaşanmış olabileceğini düşünüyor.

Bilim insanları kadın ve çocukların yamyamlığa maruz kalmasının, yabancılara kötü muamelenin bir örneği olduğunu söylüyor.

Başka bölgede yaşayan Neandertallerin Goyet Mağaraları'na nasıl geldiği de araştırılmaya devam ediyor. 

Cosnefory, "Canlı insanları taşımak, cesetleri veya vücut parçalarını taşımaktan çok daha kolay" diyor. Bulunan kalıntıların çoğunlukla bacak kemikleri olduğunu belirten araştırmacı şöyle ekliyor: 

Muhtemelen bireyler canlı olarak getirildi, Goyet Mağarası yakınlarında öldürüldü ve yamyam grup sadece belirli vücut parçalarını mağaranın içine taşıdı.

Independent Türkçe, Live Science, Popular Science, Scientific Reports


Scarlett Johansson yeni Şeytan filminde başrolde

41 yaşındaki Scarlett Johansson, küresel gişe hasılatında en çok kazandıran başrol oyuncusu (Reuters)
41 yaşındaki Scarlett Johansson, küresel gişe hasılatında en çok kazandıran başrol oyuncusu (Reuters)
TT

Scarlett Johansson yeni Şeytan filminde başrolde

41 yaşındaki Scarlett Johansson, küresel gişe hasılatında en çok kazandıran başrol oyuncusu (Reuters)
41 yaşındaki Scarlett Johansson, küresel gişe hasılatında en çok kazandıran başrol oyuncusu (Reuters)

Scarlett Johansson, Universal ve Blumhouse–Atomic Monster ortak yapımı yeni Şeytan (The Exorcist) filminde başrolü üstlenecek.

Mike Flanagan hem senaryoyu kaleme alacak hem de filmin yönetmen koltuğunda oturacak. Chuck'ın Hayatı'nın (The Life of Chuck) yönetmeni, korku filminin yapımcılığını da üstlenecek. 

Flanagan'ın projesi, seriye "radikal bir yorum" getiren yeni bir uyarlama diye tanımlanıyor. 

William Friedkin'in yönettiği 1973 tarihli ilk film, şeytani bir varlık tarafından ele geçirilen 12 yaşındaki kızını kurtarmak için iki rahipten yardım alan bir annenin hikayesini anlatıyordu. 

Ellen Burstyn ve Linda Blair'ın başrollerini paylaştığı film, 441 milyon dolarlık gişesi ve 10 Oscar adaylığıyla, büyük bir eleştirel ve ticari başarı elde etmişti.

"Scarlett her rolde harika"

Doktor Uyku (Doctor Sleep) ve Oyun (Gerald's Game) gibi yapımlarla da tanınan Flanagan, Johansson'ın projeye katılmasından duyduğu memnuniyeti şu sözlerle ifade etti:

Scarlett, tür filmlerinden yaz gişe yapımlarına kadar her rolünde gerçekçi ve etkileyici performanslar sergileyen harika bir oyuncu. Bu Şeytan filmine katıldığı için daha çok mutlu olamazdım.

Universal, 2021'de yeni bir Şeytan üçlemesi için 400 milyon dolar gibi dev bir bütçe harcayarak hakları satın almıştı. Ancak stüdyo, 2023 yapımı Exorcist: İnançlı'yla (The Exorcist: Believer) planladığı seriyi başlatmayı başaramadı. 

Burstyn'in Chris MacNeil rolüne döndüğü film dünya çapında 136 milyon dolar hasılat elde etti. Bu hasılat makul kabul edilse de devam filmleri için beklenen ilgiyi yaratmaya yetmedi.

Şeytan serisinin yeni halkası, ilk filmin evreninde geçecek ancak İnançlı'nın devamı niteliğinde olmayacak. 

Hikayeye dair detaylar ve diğer oyuncular henüz açıklanmadı. Çekimler New York'ta gerçekleştirilecek.

Johansson, bu yıl vizyona giren ve dünya çapında 868 milyon dolar kazanan Jurassic World: Yeniden Doğuş'la (Jurassic World Rebirth) Universal'ın bir diğer büyük serisini yeniden hareketlendirmişti. 

Marriage Story ve Tavşan Jojo'yla (Jojo Rabbit) Oscar'a aday gösterilen oyuncu, bu yıl ayrıca Eleanor the Great'le ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimini gerçekleştirmişti.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


James Cameron'dan Jurassic Park itirafı: Spielberg doğru seçimdi

63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)
63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)
TT

James Cameron'dan Jurassic Park itirafı: Spielberg doğru seçimdi

63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)
63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)

James Cameron, Jurassic Park'ı neredeyse kendisinin yöneteceğini ancak sonunda "doğru kişinin kazandığını" ve aile dostu klasiği çekmesi gereken ismin Steven Spielberg olduğunu söyledi.

Cameron, Birleşik Krallık köklü sinema dergisi Empire'a verdiği yeni röportajda şu ifadeleri kullandı:

Bu filmi yapması gereken kişi oydu. Ben olsaydım çok daha korkunç, yetişkinlere yönelik bir film ortaya çıkardı. Dinozorlarla çekilmiş Yaratık 2 (Aliens) gibi olurdu.

Cameron, 2012'de yaptığı bir açıklamada, Michael Crichton'ın aynı adlı romanının haklarını satın almaya çalıştığını ancak Spielberg'ün birkaç saat önce davranıp hakları aldığını söylemişti. 

1993'te vizyona giren Jurassic Park, bu yıl izleyiciyle buluşan Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World Rebirth) da dahil olmak üzere dev bir seriyi başlatmıştı. 

Laura Dern, Sam Neill ve Jeff Goldblum, milyarder sahibinin iddia ettiği kadar güvenli olmadığı ortaya çıkan dinozor parkını ziyaret eden bir grup bilim insanını canlandırmıştı.

Cameron ise bunun yerine, Arnold Schwarzenegger'ın başrolünde yer aldığı 1994 tarihli aksiyon filmi Gerçek Yalanlar'ı (True Lies) yönetmişti.

71 yaşındaki Cameron'ın sıradaki projesi ise merakla beklenen Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash). Bilimkurgu serisinin yeni halkasında Jake, Neytiri ve aileleri bu kez yeni bir tehditle, tehlikeli Na'vi klanı Kül Halkı'yla karşı karşıya geliyor.

Kadroya eklenen isimler arasında Game of Thrones'la tanınan Oona Chaplin ve David Thewlis de yer alıyor.

Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, Empire, SlashFilm