Oyun devi Nintendo’ya Suudi yatırımı

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), küresel eğlence sektörlerindeki yatırımlarını artırmaya devam ediyor. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), küresel eğlence sektörlerindeki yatırımlarını artırmaya devam ediyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Oyun devi Nintendo’ya Suudi yatırımı

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), küresel eğlence sektörlerindeki yatırımlarını artırmaya devam ediyor. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), küresel eğlence sektörlerindeki yatırımlarını artırmaya devam ediyor. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), cihaz üretimi ve geliştirilmesi konularında uzman, oyun devi Nintendo’dan yüzde 5,01’lik bir pay satın aldı. Japon oyun şirketine yapılan üçüncü yatırım sayılan bu adım, PIF’ı Nintendo’nun en büyük beşinci pay sahibi yapıyor.
Bu yılın başlarında Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başkanlığında Savvy Gaming Group’un kurulduğunu duyuran PIF, grubun yerel ve uluslararası düzeyde oyun ve e-spor sektörünün gelişiminde öncü olmayı hedeflediğini bildirmişti. Son zamanlarda oyun endüstrisine ve elektronik spor şirketlerine yatırım, bilhassa Japon pazarına girme eğilimindeki PIF, Japonya merkezli Capcom ve Nexon oyun şirketlerinde yüzde 5’ten fazla hisseye sahip.
PIF bünyesindeki Savvy Gaming Group, ilk olarak Esports’un en büyük turnuva organizatörlerinden olan ESL Gaming ve FACEIT şirketlerinin satın alınmasını öngören bir anlaşmaya imza attı. Grubun sektörde hedeflerini gerçekleştirmesi için bu şirketlerin ESL FACE IT Group ismi altında birleştirilmesi kararı alındı. Satın alımların tamamlanması, ilgili makamlardan düzenleyici onayların alınmasına ilişkin koşullara tabi.
PIF’ın eğlence ve spor dahil olmak üzere gelecek vaat eden sektörleri güçlendirmeyi amaçlayan 2021-2025 stratejisi kapsamında kurulan Savvy Gaming Group, Vizyon 2030 hedeflerine uygun olarak Suudi ekonomisi için kalkınma fırsatları sağlamaya ve gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesini teşvik etmeye katkıda bulunacak.
PIF’ın son zamanlarda Moody's ve Fitch Ratings'den ilk kez yüksek kredi notu elde etmesi, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önderliğinde 2015'te başlayan büyüme sürecine paralel olarak yatırım portföyünün kalitesini ve kredi kabiliyetini yansıtıyor. Söz konusu süreç, Yönetim Kurulu'nun yeniden yapılandırılması ve gözetiminin Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi'ne (CEDA) devredilmesi ile başlamıştı. CEDA, stratejinin başlatılmasına ve bu stratejinin Krallığın Vizyon 2030’a ulaşmasını sağlayan faktörlerden birine dönüşmesine katkıda bulunmuştu.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, PIF’ın ihraççı notunu A1, Moody's derecelendirme kartına göre kredi notunu ise durağan görünümle Aa2 şeklinde derecelendirdi.
Diğer yandan Fitch Ratings, PIF’ın uzun vadeli ihraççı notunu durağan görünümle A olarak değerlendirdi.
PIF Başkanı Yasir er-Rumayyan şu açıklamada bulundu:
“Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki fon, niteliksel ve önemli sıçramalar elde etmeyi başardı. Yatırım portföyümüzü büyütmeye ve hedeflerimize ulaşmaya devam ederken, bu kredi notunu elde etmek PIF için önemli bir adım.”
Rumayyan, fonun bu sınıflandırmayı elde etmesinin, hükümette uluslararası standartların uygulanması, finansal gücü, portföyünün ve iştiraklerinin çeşitlendirilmesi dahil olmak üzere çeşitli faktörlerdeki başarıyı yansıtan önemli bir başarı olduğunu belirtti. Ayrıca sınıflandırmanın uluslararası sermaye piyasalarına erişimi artıracağını, hedeflere ulaşılması ve Krallığın vizyonu doğrultusunda finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesinde sürekliliği destekleyeceğini vurguladı.



Türkiye’nin nisan ayı ihracatı 19,3 milyar dolar oldu

AA
AA
TT

Türkiye’nin nisan ayı ihracatı 19,3 milyar dolar oldu

AA
AA

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu belirterek, "Her şeye rağmen önümüzdeki 8 ayı en iyi şekilde değerlendirerek, 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum." ifadesini kullandı.
Gültepe, ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, nisan ayının küresel ve ulusal ölçekli gelişmelerin ihracata olumsuz yansımalarının hissedildiği bir ay olduğunu belirtti.
Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, nisanı 19,3 milyar dolar ihracatla tamamladıklarını bildiren Gültepe, şunları kaydetti:
"Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 eksideyiz. Son 12 aylık ihracatımız yüzde 4,9 artışla 251,7 milyar dolara ulaşırken, ocak-nisan dönemini ise yüzde 3 kayıpla 80,9 milyar dolarla kapattık. Geçen ay ihracatımıza en yüksek katkıyı 2,7 milyar dolarla otomotiv sektörü verdi. İlk beşteki diğer sektörlerimiz 2,4 milyar dolarla kimya, 1,5 milyar dolarla hazır giyim, 1,2 milyar dolarla elektrik elektronik ve 1,1 milyar dolarla çelik şeklinde sıralandı.
Hububat, zeytin ve zeytinyağı, savunma ve havacılık, yaş meyve-sebze, tütün ve fındık ihracatımızda geçen ay artış kaydettik. 14 ilimiz ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan ilk 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. Geçen ay bin 449 firmamız ihracat ailesine katıldı. Birim ihracat değerimiz ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,3 artışla 1,56 dolara yükseldi."

"Parite aylar sonra ilk kez ihracata pozitif katkı verdi"
Mustafa Gültepe, nisan ayında 217 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, 81 ülkeye ihracatta artış kaydedildiğini aktardı.
Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeleri Almanya, ABD, Irak, İtalya ve İngiltere şeklinde sıralayan Gültepe, Suudi Arabistan ve Kazakistan’a ihracatta dikkati çekici artışlar kaydedildiği belirtti.
Paritenin de uzun bir aradan sonra ihracata pozitif yansıdığını ifade eden Gültepe, "Nisan ayında parite etkisi 152 milyon dolarlık artı değer sağladı. Ancak yıl başından bu yana parite etkisi sebebiyle 972 milyon dolarlık bir kaybımız var." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ulusal ve uluslararası gelişmelerin ihracata olumsuz yansımalarını hissettiği bir dönemden geçtiğini kaydeden Gültepe, Avrupa ve ABD gibi küresel pazarlarda devam eden parasal sıkılaşma politikaları nedeniyle talepte durgunluğun devam ettiğini hatırlattı.
Maliyet artışlarının küresel pazarlardaki rekabetçiliği olumsuz etkilediğini vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti:
"Maliyet artışları kurdaki artışın çok üzerine çıktı. Bu nedenle rekabetçiliğimizi kaybetmeye başladık. Müşterilerimiz hem bizim fiyat tutturamamamız hem de düşen lojistik fiyatlarının etkisiyle alımlarını rakip ülkelere kaydırmaya başladılar. Her zaman söylediğimiz gibi kurun en az enflasyon kadar artması gerekiyor ki Türk ihracatçısı rekabetçiliğini koruyabilsin. Yoksa pazar kaybetmeye devam ederiz. Kaybettiğimiz müşterileri tekrar kazanmak ise yıllarımızı alabilir."

"Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında indirim ihracatçılarımızın elini rahatlattı"
TİM Başkanı Gültepe, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yıl başından bu yana yapılan indirimlerin, özellikle yüksek enerji kullanan sektörlerde maliyetlerin düşürülmesinde ihracatçının elini rahatlattığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kahramanmaraş’ta 3 ay önce meydana gelen depremden etkilenen illerimizde de toparlanma büyük bir hızla devam ediyor. Biz de ihracat ailemizin çatı kuruluşu olarak firmalarımızı ticaret ve alım heyetlerinin yanı sıra fuarlar aracılığıyla en doğru alıcıyla buluşturmaya çalışıyoruz.
Dolayısıyla ihracatımızda nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu düşünüyoruz. Her şeye rağmen önümüzdeki sekiz ayı en iyi şekilde değerlendirerek Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum."