Radikal Siyonistlerden Mescid-i Aksa ve Kubbetu’s Sahra’yı yıkma çağrısı

Aşırı sağcı örgütler Kubbetu’s Sahra'yı yıkıp yerine Yahudi Tapınağı’nı inşa etmek istiyor. Filistin Hükümeti: Bu çağrı Naftali Bennett’in sesinin yankısıdır

Kubbetu’s Sahra ve 5 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudiler. (Reuters)
Kubbetu’s Sahra ve 5 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudiler. (Reuters)
TT

Radikal Siyonistlerden Mescid-i Aksa ve Kubbetu’s Sahra’yı yıkma çağrısı

Kubbetu’s Sahra ve 5 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudiler. (Reuters)
Kubbetu’s Sahra ve 5 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudiler. (Reuters)

İsrail’de aşırı sağcı bir hareket, Kudüs’teki Kubbetu’s-Sahra'nın yıkılması ve yerine ‘Yahudi Tapınağı’nın’ inşa edilmesi hedefiyle bir kampanya başlattı. Radikal Siyonist çizgideki Lehava örgütü, aşırı sağcı ve yerleşimci hareketleri ‘müşterek hedefe’ ulaşılabilmesi için çabalarını birleştirmeye çağırdı. Filistin Hükümeti söz konusu çağrıları ve hareketlenmeleri, İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in ‘sesinin yankısı’ olarak değerlendirerek kınadı. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi de söz konusu çağrıları ‘hükümetin planının bir parçası’ olarak yorumladı.  
Mescid-i Aksa'yı tehdit eden bu girişim, Filistin tehcirinin öncülerinden radikalizm yanlısı Haham Meir Kahane'nin öğrencilerden olan Lehava örgütü lideri Bentzi Gopstein tarafından başlatıldı. Gopstein, sosyal medya hesabından, Mescid-i Aksa'ya giren bir buldozerin kutsal mabet Kubbetu’s Sahra'yı yıktığını resmeden bir görsel paylaştı ve telegram hesabından, ‘tapınak örgütlerini’, ‘yerleşimcileri’ ve ‘Siyonist sağcı’ örgütleri, Yom Yeruşalayim’de (Kudüs Günü) Mescid-i Aksa’ya baskın yapmak, Kubbetu’s Sahra’yı yıkarak yerine ‘Süleyman Mabedi’ni’ inşa etmek için seferberlikte bulunmaları çağrısı yaptı. 29 Mayıs Kudüs Günü (Yom Yeruşalayim), Kudüs'ün 6 Gün Savaşı’nın ardından 1972’de işgal edilmesinden bu yana İsrail’de ‘milli bir gün’ olarak kutlanıyor. Gopstein söz konusu günü “Kubbetu’s Sahra’nın yıkılmasının başlayacağı gün” olarak tanımlıyor.
Lehava örgütünün açılımı; (İbranice) Kutsal Topraklarda Asimilasyonu Önleme Örgütü’nün baş harflerinden oluşuyor. Arapların ve Müslümanların tarihi Filistin topraklarından kovulmasını ve ‘etnik temizlik’ uygulanmasını savunan söz konusu fanatik örgüt 2009 yılında kuruldu. Lehava’nın ayrıca Yahudi kızların Yahudi olmayanlarla ilişkiye girmesini önlemeye yönelik programları da bulunuyor. Örgüt Yahudilerin Arapları işçi olarak çalıştırması karşısında da çok sayıda kampanya yürüttü, onlara göre Araplar Yahudilerin yanında çalıştığında kızlarını baştan çıkarıp evlenebiliyor(!) Fanatik Yahudi Baruch Goldstein’in 1994’te El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim camiinde gerçekleştirdiği katliam, örgüt tarafından her yıl düzenli olarak kutlanıyor. Lehava, ‘Tapınak Örgütleri’ adıyla bilinen fanatik grupların en radikal oluşumu olarak dikkati çekiyor. Dini Siyonizm’in Knesset Üyesi Itamar Ben Gvir daha önce bu örgütün başkanlığını yürütmekteydi.  

Filistin: Radikal çağrıları İsrail devleti destekliyor
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkan Yardımcısı Şeyh Nacih Bukeyrat, söz konusu çağrıların sadece ‘radikal örgütlerin faaliyetleri’ kapsamında görülmemesi gerektiğini, bu çağrıların, hükümetin Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik gerginliği arttırıcı politikalarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Kudüs'te basın açıklamasında bulunan Bukeyrat, “İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya yaptığı son saldırılar, Harem-i Şerif’in yok edilmek istendiğine dair işaretler barındırıyordu.  Ömer Camii'ndeki mihrap bölümünün bir kısmını parçaladılar, UNESCO tarafından da tarihi eser olarak kabul edilen pencereleri kırdılar. Bu faaliyetleri iddia ettikleri gibi ‘Yahudi Mabedinin’ bu bölgede olduğu inancından kaynaklanmıyor. Yahudiler kendi aralarında, iddia edilen mabedin konumu konusunda ihtilaftadır, bu hususta 13 farklı iddia var. Bazıları mabedin burada, Mescid-i Aksa'da olduğuna inanırken, çoğu onun Gerizim Dağı'nda olduğuna inanıyor. Bazıları ise Yemen’de olduğunu düşünüyor, ancak fanatik Yahudileri birleştiren şey; Kudüs’teki herhangi bir Arap veya İslam sembolünü ortadan kaldırma arzusudur. Kudüs’ün tamamıyla Yahudileştirilmesini amaçlıyorlar. Bu yüzden Müslümanların ve Hristiyanların kutsal mekanlarını hedef alıyorlar” diye konuştu.  
Filistin Dışişleri ve Göçmenler Bakanlığı, Lehava Başkanı'nın Kubbetu’s Sahra'nın yıkılması ve yerine Mescid-i Aksa'nın avlusunda Yahudi Mabedi’nin inşa edilmesine yönelik çağrılarını şiddetle kınadı. Açıklamada, “Lehava terör örgütünün liderinin çağrıları, radikalizm yanlısı Başbakan Naftali Bennett’in tutum ve icraatlarının bir diğer yüzünü yansıtmaktadır. Bu çağrılar, Mescid-i Aksa’nın zamansal ve mekansal olarak bölünmesi ve Kudüs’ün Yahudileştirilerek İsrail egemenliğine dahil edilmesi politikalarıyla uyum arz etmektedir” denildi.  
İsrail işgali ve ihlallerine karşı uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirmesi çağrısı yapılan açıklamada, "Bakanlık, Kudüs'ü ve sahip olduğu kutsalları, uluslararası çifte standartların ve İsrail'in işgalci saldırganlığını engelleme konusunda uluslararası toplumun ciddiyetsizliğinin kurbanı olarak görmektedir. Uluslararası toplum ilgili Birleşmiş Milletler kararlarını uygulamayarak, suçluların cezası kalmasını teşvik etmektedir. Bu ırkçı çağrılar ve İsrail’in Kudüs ve kutsallarına karşı tırmandırdığı gerilim, önü alınamaz din savaşlarına sebebiyet verebilir” ifadelerine yer verildi. 



13 yıl sonra ilk ziyaret… ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Şam'da

 ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)
TT

13 yıl sonra ilk ziyaret… ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Şam'da

 ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasını takiben bugün Suriye’nin başkenti Şam'a geldi.

Robert Ford, Mart 2011 ortasında Suriye'deki çatışmalar patlak verdiğinde ABD'nin Şam Büyükelçisi olarak görev yapan son diplomattı. Ülkesinin Suriyeli yetkililere ilk yaptırımları uygulamasının ardından Şam tarafından ‘istenmeyen’ kişiler arasında ilan edilmiş ve aynı yılın ekim ayında Suriye'yi terk etmişti.

Suriye resmi haber ajansı SANA bugün, Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve Barrack'ın Şam'daki ABD Büyükelçisi’nin ‘konutunun açılışını’ yaptığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Ebu Rummane bölgesindeki ABD Büyükelçiliği’nden yüzlerce metre uzakta bulunan ABD Büyükelçisi’nin konutunda sıkı güvenlik önlemleri arasında ABD bayrağının dalgalandığı görüldü.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan Barrack'ı Suriye Özel Temsilcisi olarak atadığını resmen açıklamasından saatler sonra yaşandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın X platformundaki paylaşımına göre Trump, “Barrack, aşırıcılığı durdurmak, ilişkileri geliştirmek ve Ortadoğu'da barışı sağlamak üzere Suriye ile birlikte çalışmak için büyük bir potansiyel olduğunun farkında… Birlikte ABD'yi ve dünyayı yeniden güvenli hale getireceğiz” dedi.

Barrack’ın atanması, Trump'ın 14 Mayıs'ta Riyad'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya gelerek Beşşar Esed döneminde Şam'a uygulanan yaptırımların kaldırıldığını açıklamasından kısa bir süre sonra gerçekleşti.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Türkiye'de Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya geldi. (EPA)ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Türkiye'de Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya geldi. (EPA)

Eş-Şara ve eş-Şeybani hafta sonu Türkiye'ye yaptıkları resmi ziyaret kapsamında Barrack ile İstanbul'da bir araya geldi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan pazar günü yapılan açıklamada, görüşmenin yeni Suriye hükümetinin Washington ile ‘stratejik ilişkileri yeniden inşa etme çabalarının bir parçası’ olduğu belirtildi.

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 2011 yılında çatışmaların patlak vermesiyle, özellikle de Washington'un Esed de dahil olmak üzere Suriyeli yetkililere yaptırım uygulamasının ardından kötüleşmişti.

Temmuz 2011'in başlarında, dönemin ABD Büyükelçisi Ford, büyük bir gösterinin ardından ordu tarafından kuşatılan Hama şehrini ziyaret ederek yetkililere meydan okudu. Göstericilerin kendisine kırmızı güller yağdırması Şam'ı kızdırdı ve Washington'u yetkililere karşı harekete müdahale etmek ve gerilimi şiddetlendirmeye çalışmakla suçladı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Şam'daki ABD Büyükelçisi’nin konutunda düzenlenen bayrak çekme törenine katıldı. (AFP)ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Şam'daki ABD Büyükelçisi’nin konutunda düzenlenen bayrak çekme törenine katıldı. (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı kısa süre sonra Ford'u ‘istenmeyen’ yabancı büyükelçiler arasında saydı ve Ford, Ekim 2011 başında ‘güvenlik gerekçesiyle’ Suriye'yi terk etti.

Esed'in 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana iki ülke arasındaki ilişkiler giderek iyileşti.

ABD'nin Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf başkanlığındaki bir ABD diplomatik heyeti Şam'ı ziyaret etti ve güçlerinin Suriye'nin başkentine ulaşmasından iki haftadan kısa bir süre sonra eş-Şara ile görüştü.