Başağa çalışmalarını Sirte’den yürütecek

Silahlı milislerin seferberliği, sükûnet çağrılarına rağmen devam ediyor.

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi başkent Trablus’ta Dibeybe ve hükümet yetkilileriyle bir araya geldi. (Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi başkent Trablus’ta Dibeybe ve hükümet yetkilileriyle bir araya geldi. (Başkanlık Konseyi)
TT

Başağa çalışmalarını Sirte’den yürütecek

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi başkent Trablus’ta Dibeybe ve hükümet yetkilileriyle bir araya geldi. (Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi başkent Trablus’ta Dibeybe ve hükümet yetkilileriyle bir araya geldi. (Başkanlık Konseyi)

Libya Geçici Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ‘Libyalılar için seçimlerin yapılmasının tek garantisi olarak’ görevlerini yerine getirmeye devam edeceğini açıkladı. Temsilciler Meclisi tarafından görevlendirilen ‘İstikrar Hükümeti’ Başbakanı Fethi Başağa ise ‘Sirte’den faaliyet göstereceğini’ duyurdu. Diğer yandan yerel bir kaynak, bölgelerin yeniden canlandırılması ve yerel ve uluslararası sükûnet sağlanması çağrılarına rağmen ihtiyatlı bir sakinliğin hüküm sürdüğü başkent Trablus’un farklı bölgelerinde silahlı milislerin askeri seferberliğinin sürdüğü bilgisini paylaştı.
Hükümete bağlı güçlerin Başağa hükümetinin Trablus’a sızma girişimini boşa çıkartmasından birkaç saat sonra Dibeybe, Savunma Bakanı sıfatıyla, Usame Cuveyli’yi Askeri İstihbarat Daire Başkanı olduğu görevinden aldı ve yeni bir başkan atanana kadar söz konusu pozisyon için yardımcısını atadı.
Libya İstihbarat Teşkilatı Başkanı Mustafa Kaddur ise en-Nevasi Tugayı liderini istihbarat yardımcılığı görevinden alındı ve taburu Başağa’nın Trablus’a girişini kolaylaştırmakla suçlandı.
‘Uzatma ve darbe projesinin, siyasi bir intihar olduğunu ve ülkenin seçimler dışında bir geleceği olmadığını’ belirten Dibeybe, ‘Trablus’taki güvenlik durumunun istikrarlı olduğunu’ belirterek tüm diplomatik misyonlara, ülke temsilcilerine ve büyükelçiliklere de normal faaliyetlerini sürdürme çağrısı yaptı. Dibeybe ayrıca güvenliği sağlamak ve sızan unsurların kaos yaratmasını önlemek için sıkı sıkıya çalışan güvenlik ve askeri hizmetlerin üyelerine ve liderlerine övgüde bulundu. Hükümetine bağlı güçlerin Genelkurmay Başkanlığı, tüm askeri ve destek birimlerine ‘askeri konvoyların hareketini engelleme’ çağrısı yaparken, sivil devlete ve silah kullanımından uzak adil seçimler yoluyla gücün barışçıl bir şekilde devredilmesine olan bağlılığını dile getirdi.
Dibeybe hükümetinin açıkladığı istatistiklere göre Trablus’ta yaşanan çatışmalarda beş kişi yaralandı, bir ticari tesis, iki otel ve bir evin yanı sıra 32 araç hasar gördü. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı geçen salı akşamı Trablus’taki el-Cela Kadın ve Doğum Hastanesi’ne gelişigüzel ateş açılmasının ve doktor ve personel araçlarının hasar görmesinin ardından meydana gelen hasarı yerinde inceledi. Libya Müftüsü Sadık el-Giryani, Başağa’nın Trablus’a girmeye yaşanan başarısız darbe girişimini kınadı. Ayrıca Libya Kabileler Birliği, Libya krizini çözmek için ‘mevcut tüm siyasi organlardan meşruluğu geri almak üzere iki milyondan fazla Libya vatandaşının imzasını toplamayı’ amaçlayan yeni bir girişim başlattı.
Diğer yandan Başağa, Libya’daki büyük bir finansal kuruluşu, Trablus’a girişine karşı hareket eden tugayları desteklemekle suçladı. Kuruluşun adını ise açıklamadı. Başağa ayrıca tugay liderlerinden bazılarının, ‘uluslararası olarak arandığını ve uluslararası suç örgütleri olmakla suçlandığını’ belirtti. Ancak Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Trablus çatışmaları hakkındaki yorumları görmezden geldi. Trablus’ta Dibeybe ve bir dizi yetkililerin katıldığı genişletilmiş bir toplantıdan sonra Menfi, Başkanlık Konseyi’nin ‘ülkede istikrarı yeniden sağlamak için tüm kurumları birleştirme konusu ve ulusal uzlaşı meseleleri’ hususunda çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Muhammed el-Menfi, siyasi krizi nihai olarak bir çözüme ulaştırmak için siyasi sürecin desteklenmesinin ve herkesin katılımıyla eşzamanlı parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Menfi, geçen salı akşamı doğu bölgesinin ileri gelenleriyle yaptığı görüşmede seçimlerin bir an önce yapılması gerektiğini söylemişti. Şiddet eylemlerinin daha fazla bölünmeye yol açacağına dikkati çeken Menfi, Başkanlık Konseyi’nin tüm Libyalıların ‘ülkeyi imar, güvenlik ve istikrar yolunda doğru yola sokacak cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin eşzamanlı olarak yapılması’ taleplerini yerine getirmeye çalıştığını kaydetti.  
Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ise Başağa’ya istifa etme çağrısı yaptı. Mişri, Dibeybe’yi de değişikliği kabul etmeye çağırdı. Abdulhamid Dibeybe, ‘nüfuzu Trablus ve bazı şehirlerle sınırlı olduğunu için’ hükümetinin seçimleri gerçekleştiremediğini açıklamıştı. Başağa ve Dibeybe hükümetlerinin beş yıl sonra bile seçimlere gitmek istemediğini söyleyen Mişri, anayasal temelde bir uzlaşıya ve amacı yalnızca seçim yapmak olan mini bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Uluslararası arenadan çağrı
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Libya’daki silahlı çatışma raporlarına ilişkin derin endişesini dile getirerek, bölgedeki silahlı gruplara da şiddetten uzak durmaları çağrısı yaptı. Aynı şekilde Fransa, 18 Mayıs’ta Trablus’ta meydana gelen şiddet olaylarının ardından tüm Libyalı aktörlere ‘her türlü şiddetten kaçınma ve ateşkes anlaşmasına uyma’ çağrısında bulundu. Fransa Dışişleri Bakanlığı, resmi internet sitesi aracılığıyla yaptığı açıklamada, Libyalı taraflara ‘sürdürülebilir bir siyasi çözüme ulaşmak, Libya’nın her yerinde şeffaf ve tarafsız cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimleri düzenlemek, BMGK’nın aldığı kararları uygulamak ve Libyalıların beklentilerini karşılamak için’ diyalog başlama çağrısında bulundu.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”