Küresel ısınmaya kedi kumu çözümü

ABD Enerji Bakanlığı projeye 2 milyon dolar verdi

Kedi kumunda kullanılan zeolit kilin maliyetinin ucuz olması da yeni bileşim için bir avantaj sağlıyor (Unsplash)
Kedi kumunda kullanılan zeolit kilin maliyetinin ucuz olması da yeni bileşim için bir avantaj sağlıyor (Unsplash)
TT

Küresel ısınmaya kedi kumu çözümü

Kedi kumunda kullanılan zeolit kilin maliyetinin ucuz olması da yeni bileşim için bir avantaj sağlıyor (Unsplash)
Kedi kumunda kullanılan zeolit kilin maliyetinin ucuz olması da yeni bileşim için bir avantaj sağlıyor (Unsplash)

ABD'nin prestijli üniversitesi MIT'den araştırmacılar, kedi kumunu kullanarak hazırladıkları bir karışımla metanı karbondioksite dönüştürdü.
Araştırmacılar, kedi kumunda kullanılan zeolit kili bir bakır solüsyonuna ekleyerek, havadaki metanı emip karbondioksite dönüştüren bir bileşim oluşturdu.
Kristal yapıda hidrasyona uğramış alüminyum silikatlar olan zeolitler kedi kumu dışında inşaat malzemeleri, güneş enerjisi depolanması ve akvaryum malzemeleri gibi farklı alanlarda kullanılıyor.
Çevre kirliliğine yol açan metanın büyük bir kısmı kesme ve yakma yöntemlerinin kullanıldığı tarım çalışmaları, mandıracılık, kömür madenciliği ve küresel ısınma nedeniyle eriyen donmuş topraktan geliyor.
Araştırmada çalışan Desiree Plata, karbondioksitin metana kıyasla atmosfer için zararının çok daha az olduğunu belirterek, metanın sera gazı olarak etkisinin son 20 yılda 80 kat arttığını belirtti.
Öte yandan bilim insanları, bu bileşimin henüz sadece laboratuvar ortamında denendiğini ve yaygın olarak kullanılabilmesi için mühendislikle ilgili birçok kısmın halledilmesi gerektiğini belirtti.
ABD Enerji Bakanlığı, MIT'de projeyi geliştiren ekibe havadaki metanın dönüştürülmesine yönelik çalışmaları sürdürüp geliştirmeleri amacıyla 2 milyon dolar kaynak verdi.
İsviçre merkezli Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, geçen yılki açıklamasında yakın dönemde iklim krizinin etkilerinin hafifletilebilmesi için metan salımının azaltılmasının en öncelikli hedef olması gerektiğini belirtmişti.

Independent Türkçe, Gizmodo, MIT



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe