Tunus Seçim Komisyonu, referandum öncesinde Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasını talep etti

Tunus Seçim Komisyonu seçimlerde tarafsızlığı sağlamak ve yeni seçmenlerin hedef alınmaması için Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasını talep etti.

Tunus’un başkentinde iş fırsatlarının sağlanması talebiyle gösteriler düzenleniyor
Tunus’un başkentinde iş fırsatlarının sağlanması talebiyle gösteriler düzenleniyor
TT

Tunus Seçim Komisyonu, referandum öncesinde Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasını talep etti

Tunus’un başkentinde iş fırsatlarının sağlanması talebiyle gösteriler düzenleniyor
Tunus’un başkentinde iş fırsatlarının sağlanması talebiyle gösteriler düzenleniyor

Tunus Seçim Komisyonu Başkanı Faruk Buasker, 25 Temmuz’da yapılması planlanan referandum için Komisyonun online seçmen kaydı yapmasına izin verilmesi amacıyla Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasını talep etti.
Seçim Komisyonu dün Buasker başkanlığında ikinci toplantısını düzenledi. Komisyon üyelerinden, idari işlere müdahale etmek de dahil olmak üzere geçmiş komisyonların yaptığı hataları tekrarlamamalarını isteyen Buasker, Komisyon ile diğer taraflar arasında imzalanan anlaşmalarla ilgili sorunların çözümü için yasal müdahale çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Seçim Komisyonu Kanunu ile ilgili kararnamesinde en öne çıkan hususun, Konsey’in seçim süreçlerini yönetmesiyle ilgili çalışmaları ile Konsey Başkanı’na devredilen idari çalışmalar arasında net bir ayrım yapılması olduğunu ifade eden Buasker, Konsey üyeleri ile yönetim biriminin önümüzdeki referandumda tarafsızlığı korumakla yükümlü olduğunu belirtti.
Seçim Komisyonu’nun Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’e en uygun olanı seçmesi için 4 öneri sunduğunu açıklayan Buasker, Komisyon’un, yapılması planlanan referandumla ilgili herhangi bir seçim takvimi onaylamadığını ve henüz seçmen kayıtları için yoğun bir çalışma başlatmadığını söyledi.
Buasker seçim takviminin onaylanmasının ardından resmi gazetede yayınlanacak ilgili yönergede kesinleşmiş seçmen kayıt tarihlerine yer verileceğini ifade etti.
Referandum için seçmen kayıt süresinin sadece bir hafta olacağı ve 70 bin yeni seçmenin kaydının yapılmasının hedeflendiği iddialarına değinen Buasker, nihai takvim Komisyon tarafından onaylanana dek bunların iddia olarak kalacağını söyledi. Komisyon’un mümkün olan en fazla sayıda seçmenin kaydını yapmaya çalıştığını ve şu an kayıt yapanların sayısının 2 milyonu aştığını aktaran Buasker, mümkün olan en fazla sayıda seçmenin kaydını yapabilmek için yeni bir yasal müdahaleye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Eski Seçim Komisyonu 9 üyeden oluşurken, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi sonrasında komisyon üye sayısı 7’ye düşürüldü. Üyeleri yeni atanan komisyon, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Tunus’taki siyasi rejim, sosyal ve ekonomik krizle ilgili düzenlemeyi teklif ettiği referandum için hazırlık çalışmalarına başladı. Nitekim Komisyon bu çalışmalar kapsamında kayıt memuru ve Komisyon şubelerinde geçici işlerde çalışacak yardımcı alımı için ilan açtı.
Seçim Komisyonu, Seçim Kanunu’nda yer alan seçmen kaydı sistemiyle yetinilmesi halinde birçok kişinin referandumda oy kullanmak için kayıt yapamayabileceğine işaret ederek, oy kullanma yaşı olan 18 yaş üzeri kişiler için online kayıt sistemi kurulmasını teklif ediyor. Komisyon, 2019’da yapılan son seçimlerden bu yana yasal oy kullanma yaşına gelenlerin sayısının yaklaşık 2.5 milyon olduğunu açıkladı.
Seçim alanında faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının (STK) seçimlerin şeffaflığıyla ilgili eleştirilerine yanıt veren Seçim Komisyonu Üyesi Muhammed et-Telili, kanundaki şartları taşıyan STK’ların daha önce olduğu gibi oy kullanma, oy sayımı ve sonuçların kayıt altına alınması gibi seçimin tüm aşamalarında denetleme ve gözetleme faaliyetleri gerçekleştirmesinin serbest olacağını ifade etti.
Öte yandan Abir Musa liderliğindeki muhalif Özgür Anayasa Partisi, Avrupa Demokrasi Komitesi Başkanı’nın gönderdiği mektupta Tunus’ta halihazırda işletilen “seçim sürecindeki bir sürü usulsüzlüğe ve ihlale” işaret ettiğini bildirdi.



Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.