Tunus’ta onlarca kamu görevlisinin tasfiyesi tartışma yarattı

Siyasi kaynaklar Tunus hükümetinde yakın bir zamanda kabine değişikliğine gidileceğini aktardı

Tunus’ta kalkınma ve iş talebiyle düzenlenen gösterilerden bir kare. (AFP)
Tunus’ta kalkınma ve iş talebiyle düzenlenen gösterilerden bir kare. (AFP)
TT

Tunus’ta onlarca kamu görevlisinin tasfiyesi tartışma yarattı

Tunus’ta kalkınma ve iş talebiyle düzenlenen gösterilerden bir kare. (AFP)
Tunus’ta kalkınma ve iş talebiyle düzenlenen gösterilerden bir kare. (AFP)

Tunus hükümetindeki 40'tan fazla yetkilinin görevden alınması ve birçoğunun istifasının kabul edilmesi, özellikle bu muafiyetlerin halk oylamasından yaklaşık iki ay önce ve yaklaşan parlamento seçimlerinin arifesinde gelmesi nedeniyle Tunus siyasi çevrelerinde tartışma yarattı. Başkent kulislerinde, parlamento seçimlerinde muhaliflerin kazanması ihtimaline karşı, Cumhurbaşkanı Kays Said’in destekçisi Özgür Anayasa Partisi’nin yeni hükümeti kurmakla görevlendireceği iddia edildi.  
Tunus’ta çok sayıda güvenlik yetkilisinin emekliye sevk edilmesinin ardından, bazı valilerin de gerekçe belirtilmeden istifaları istenmişti. Şimdi de sıra hükümetin yerel belediyelerdeki mutemetlerine (hükümetin belediyelerdeki temsilcileri) geldi. Kamu görevlisi olan onlarca kişi, ikna edici bir gerekçe sunulmadan görevden alındı ve bazıları istifaya zorlandı. Muhalefet partileri söz konusu kararları, ‘Cumhurbaşkanı Said’in seçimlerden önce devlet kurumları içindeki gücünü pekiştirme girişimi’’ olarak değerlendirdi.   
Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakınlığıyla tanınan İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin, ülke genelindeki hükümet temsilcisi onlarca görevlinin görevden alınması ve istifalarının kabulü yönünde bir karar aldı. Tunuslu siyasi analist Kerime el-Maceri söz konusu kararı şu şekilde yorumladı: “Bazı siyasi partilere yönetimi desteklemeleri karşılığında hükümet içinde bazı kadrolar verilmişti. Bu partiler bir sonraki seçimlere hazırlanmak için ilgili kamu görevlerinde destekçilerinin olmasını uygun bulmuştu. Şimdiyse mevcut iktidar bu partilerin altından halıyı çekiyor, çeşitli partilere yakın olduğunu düşündükleri yetkilileri görevden alarak, yaklaşan seçimlerden önce devlet içindeki güçlerini pekiştirmeyi amaçlıyorlar. Bu yetkililerin görevden el çektirilmesiyle Cumhurbaşkanı Said’in kamudaki gücü daha da pekişmiş oldu. Valilerin azledilmesi de bu bağlamda değerlendirilebilir. Hatta şimdilerde bile merkezi hükümetin kararlarını uygulamayı reddeden valiler bulunuyor”. 
Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal, Adalet Bakanlığı tarafından başlatılan reform programı kapsamında, bölge müdürlüklerinde değişikliklere gitti. Adalet Bakanlığı’na bağlı 14 bölge müdürlüğünün 11’inin yöneticileri değiştirildi. Bazıları istifa ederken bazıları tayin edildi.  
Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus Seçim Komisyonu Başkanı Faruk Buasker’i kabul etti. Buasker Seçim Komisyonu üyelerince, İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin ile diğer üyelere haber vermeden toplantı düzenlediği için eleştirilere hedef olmuştu. Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da yapılacak referandumun herhangi bir sorun yaşanmadan gerçekleşmesi için gerekli çabayı gösterdiklerini duyurdu. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, söz konusu görüşmede ‘25 Temmuz referandumunun’ sağlıklı koşullarda gerçekleşebilmesi ve halkın iradesinin özgürce yansıtılabilmesi için alınacak önlemlerin değerlendirildiği ifade edildi.  
Bu arada Tunus medyasında, Cumhurbaşkanı Said’in haziran ayına kadar geniş bir kabine değişikliğine gideceği iddia edildi. Medyada yer alan haberlerde, Said’in Başbakan Necla Buden ve bazı bakanların performansından memnun olmadığı ileri sürüldü. Cumhurbaşkanı Said, Başbakan Buden ve bazı bakanların istifalarını sunacakları yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söylemişti.  



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.