Alman istihbaratı: Casusluk faaliyetleri Soğuk Savaş döneminden çok daha yüksek

Alman İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang (EPA)
Alman İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang (EPA)
TT

Alman istihbaratı: Casusluk faaliyetleri Soğuk Savaş döneminden çok daha yüksek

Alman İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang (EPA)
Alman İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang (EPA)

Alman İç İstihbarat Servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang, mevcut casusluk seviyelerinin Soğuk Savaş döneminde olduğundan ‘çok daha fazla’ olduğunu söyledi.
Haldenwang, Rusya’nın Ukrayna'daki savaşı devam ederken artan sabotaj riski konusunda uyarıda bulundu.

Almanya, son yıllarda ülkede faaliyet gösteren bir dizi Rus casusunu deşifre etmeyi başarmıştı.
Haldenwang dün Berlin'de ‘Alman İç Güvenliğine Tehditler - Meşruiyetsizleştirmeden Dezenformasyona’ başlıklı bir etkinliğe katıldı. Etkinlikte konuşan Haldenwang, Almanya’ya karşı casusluk düzeyinin neredeyse Soğuk Savaş günlerinden daha fazla olduğunu ifade etti.
Yetkili, casusluk, sabotaj ve gayri meşru nüfuzu önlemenin açık düşmanlıklar ve şiddetli cezalarla ineceğini bildirdi.
Almanya, koronavirüs pandemisi ve Ukrayna'daki savaşın ardından devletin meşruiyetini baltalamak isteyen aşırılık yanlısı grupların ve bireylerin gözetimi altında.

İç İstihbarat Servisi Başkanı, bu kişilerin oluşturduğu tehlikelerin, dezenformasyon yoluyla hükümet karşıtı propagandayı teşvik etmeyi amaçlayan yabancı güçler tarafından daha da şiddetlendiğini söyledi.
Açıklama, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Visser'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana Batı'da ‘Rus korkusu’ fikrini körüklemekle suçlamasının ardından geldi.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP