Libya’nın başkentinde silahlı milis grupların hareketliliği sürüyor

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe seçimlerin oldukça yakın bir tarihte düzenleneceğini açıkladı.

Dibeybe İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir güvenlik biriminin mezuniyet törenine katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Dibeybe İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir güvenlik biriminin mezuniyet törenine katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya’nın başkentinde silahlı milis grupların hareketliliği sürüyor

Dibeybe İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir güvenlik biriminin mezuniyet törenine katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Dibeybe İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir güvenlik biriminin mezuniyet törenine katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)

Libya’da geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yanlısı milislerin başkent Trablus’taki askeri hareketliliği devam ederken, UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe durumu kontrol altına almak için adımlarını hızlandırdı.
Yerel basın yayın organlarında önceki gün dolaşıma giren görüntülerde 301. Piyade Taburu’nun alarm halinde olduğu görüldü. Tüm mühimmatları Trablus’un güneybatısındaki bir askeri kampta bulunan 301. Piyade Taburu’nun unsurları arasındaki askeri hareketliliğin Dibeybe’nin talimatının ardından geldiği belirtiliyor.
Bazı silahlı milis gruplar başkentin dış mahallelerinde yeniden ortaya çıktı. Bu kapsamda 444. Muharebe Tugayı’na ait silahlı bir konvoy başkentin Selahaddin bölgesinde gövde gösteri yaparken, İstikrarı Destekleme Birimi unsurları Ebu Selim bölgesine yöneldi. Dibeybe’nin görevden aldığı Askeri İstihbarat Dairesi’nin eski Müdürü Usame Cuveyli’ye bağlı Zintan Tugayları ise Es-Sevani bölgesine doğru harekete geçti. Bu askeri hareketlilikler, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı ve Libya Ordusu Başkomutanı Muhammed el-Menfi’nin tüm askeri birliklerin hareketini kısıtlama kararına rağmen gözlemlendi.
Trablus’taki güvenlik güçleri, yaptığı açıklamada, 8. Kuvvet Tugayı’na (Navasi) atıfta bulunarak, “Bazı düzensiz güvenlik kurumları güce başvurma ve kamu güvenliğine zarar verme yoluyla siyasi sürece olumsuz bir şekilde müdahale ediyor ve ülkedeki yüksek mercilerin talimatlarına bağlı kalmıyorlar” ifadelerini kullandı. İktidarın barışçıl değişimi ve vatanın yüksek çıkarlarına zarar verilememesi ilkesine saygı duyulmasının önemine vurgu yapılan açıklamada, suç eylemlerine bulaşan taraflara resmi makamlardan çıkan emirlere bağlı kalma çağrısı yapıldı.

‘Seçimler çok yakında olacak’
Dibeybe önceki gün Gençlik Bakanlığı’nın Trablus’ta düzenlediği etkinliğe katıldı. Dibeybe burada yaptığı konuşmada, gençlerin seçimlerin başarılı bir şekilde düzenlenmesindeki rolüne vurgu yaptı. Dibeybe İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir güvenlik biriminin mezuniyet törenine ve daha sonra Fizan Kanaat Önderleri ve İleri Gelenleri Forumu’na katıldı. Başbakan Dibeybe Forum’da yaptığı açıklamada, “Seçimler çok yakında olacak ve her ne olursa olsun düzenlenecek” dedi. Temsilciler Meclisi’nin Seçim Komisyonu üzerinde hegemonya kurduğunu söyleyen Dibeybe, Komisyon konusunda sorun yaşanması halinde parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenleme görevini Belediye Seçimleri Merkez Komitesi’ne verme ihtimalinin olduğunu ifade etti.
Dibeybe önceki gün Tarhuna kenti sakinleriyle bir araya gelerek, UBH’nin Tarhuna’da ortaya çıkarılan toplu mezarlara göz yummayacağı sözünü verdi. Başbakan Dibeybe hem belediye hem milletvekili seçimleri olsun önümüzdeki seçimlerin ‘herkesin hedefi’ olması gerektiğini vurguladı. Dibeybe ayrıca Misrata kentinin önde gelen isimlerinden oluşan bir heyetin hükümete ve hükümetin yerel yönetimler konusunda attığı adımları desteklediğini söyledi.
UBH yaptığı açıklamada, Dibeybe’nin Misrata kentinin önde gelen isimlerinden oluşan ve Misrata Belediye Meclis üyelerinin de yer aldığı bir heyeti kabul ettiğini bildirdi. Açıklamaya göre heyet Dibeybe hükümetinin yerel yönetimleri destekleme yolundaki çabalarını desteklediklerini ve takdir ettiklerini belirterek, barışçıl siyasi sürecin korunması, barış ve istikrarın sağlanması, özgür ve tarafsız seçimler üzerinden halka yeniden güven verilmesi konusundaki arzularını dile getirdi. Heyet üyeleri ayrıca hükümetin tüm Libyalılara hizmet etmeye devam etmesi, önemli bir ulusal kazanım olan seçimlerin başarı olması için ciddi bir şekilde çalışması ve seçilmiş bir yasama ve yürütme organını seçmesinin önemine vurgu yaptı.

Trablus Büyükşehir Belediyesi’nden iddialara yalanlama
Öte yandan Trablus Büyükşehir Belediyesi, Başağa hükümetinin başkente girmesinde müdahalesi bulunduğu iddialarını yalanladı. Belediye Sözcüsü, yaptığı açıklamada, belediyenin her türlü siyasi davranışlardan uzak olduğunu ve UBH’nin Yerel Yönetimler Bakanlığı ile koordinasyon halinde olduğunu söyledi. Sözcü, Başağa hükümetinin belediye ile ilgili söylediği yalanlar hakkında Savcılığa başvuruda bulunmak için hazırlık yaptıklarını kaydetti.
Libya Genel Elektrik Şirketi (GECOL) Yönetim Kurulu Başkanı Viam el-Abdeli, Trablus’un batısındaki acil durum istasyonu projesi çalışmalarının son iki gündür istasyon karşısında meydana gelen silahlı çatışmalar nedeniyle geçici süreliğine durdurulduğunu açıkladı. Abdeli, “Ülke içinde tedariki edilmeye ve ihracatçı ülkelerden ithal edilen malzemelerin zarar görmesi nedeniyle arızaları tamir etmenin maliyeti yüksek olacak” ifadesini kullandı.
UBH’nin Adalet Bakanlığı, İstikrarı Destekleme Birimi’ni savundu. Bakanlık önceki gün yaptığı açıklamada, Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarında ihlallerin olduğuna ilişkin suçlamalarını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Bakanlık bu suçlamaların gerçekçi delillerden ve hukuki temellerden yoksun olduğunu ve ilgili örgütün olaylarla ilgili soruşturmaların tamamlanmasını beklemediğini belirtti. Af Örgütü’nü, Libya’nın kanun egemenliğine zarar verme ve adaletin seyrini etkileme konusunda uyaran Bakanlık, yasaları uygulamakla yükümlü tüm mercilerin Libya Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre çalıştığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Libya Danışmanı Stephanie Williams, Norveç Krallığı’nın Libya Büyükelçisi Hilde Klemetsdal ile bir araya geldiğini aktardı. Williams, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, Klemetsdal ile Libya’daki son gelişmeleri, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında kurulan ortak komitenin Kahire’de (bugün sona erecek olan) görüşmelerin ikinci turundaki beklentileri ele aldıklarını yazdı. Williams, “Mevcut koşullarda sahada sükuneti korumanın ve her türlü provokatif eylem ve söylemden kaçınmanın kritik ihtiyacını yineledik” dedi.
ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland, Tebu Kongresi Başkanı ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ülkesinin azınlıkların ve ülkedeki tüm bileşenlerin mevcut siyasi sürece katılımına olan desteğini dile getirdi. Norland, Trablus’taki çatışmaların ardından sükunete olan ihtiyaç, diyalogun ve seçimlere doğru hızla ilerlemenin önemi konusunda Kongre Başkanı ile hemfikir olduklarını ifade etti.



İsrail ordusu Refah sakinlerine ‘derhal tahliye’ çağrısında bulundu

Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)
Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)
TT

İsrail ordusu Refah sakinlerine ‘derhal tahliye’ çağrısında bulundu

Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)
Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'ta, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve merkezindeki farklı bölgelerden yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (AP)

İsrail ordusu bugün (Pazartesi) Filistin'in Refah kentinde yaşayanlara ‘derhal bölgeyi boşaltmaları’ çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, ordunun, Filistin'in Refah kentinin bazı bölgelerinde yaşayanlardan Han Yunus'a gitmelerini istediğini söyledi. Adraee, Gazze Şeridi’nin ‘tehlikeli savaş bölgesi’ olmaya devam ettiğini vurgulayarak, kuzeye geri dönülmemesi ya da doğu ve güney güvenlik çitlerine ve Gazze Vadisi'nden kuzeye yaklaşılmaması konusunda uyarıda bulundu. “Güvenliğiniz için ordu sizi derhal el-Mevasi'deki genişletilmiş insani yardım bölgesine gitmeye çağırıyor” diyen Adraee, bu çağrının eş-Şevka beldesinde ve Refah bölgesindeki es-Selam el-Cuneyne, Tebbe Ziraa ve el-Beyuk mahallelerinde yaşayan tüm sakinlere ve yerinden edilmiş kişilere yönelik olduğunu belirtti.

‘Ordunun bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da söz konusu bölgelerdeki terör örgütlerine karşı çok güçlü bir şekilde hareket edeceği’ uyarısında bulunan Adraee, “Terör örgütlerinin yakınında bulunan herkes kendi hayatını ve ailesinin hayatını tehlikeye atmaktadır” dedi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin doğusunda bulunan bölgelerin boşaltılması çağrısının ‘sınırlı ölçekli’ ve geçici olduğunu belirtti.

Bir ordu sözcüsü gazetecilere verdiği online brifingde “Bu sabah Refah'ın doğusundaki sivilleri geçici olarak tahliye etmek için sınırlı ölçekli bir operasyon başlattık” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer ülkeler, İsrail'in bir milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah'a geniş çaplı kara operasyonu düzenleyebileceği uyarısında bulunuyor.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a yönelik herhangi bir askeri operasyonunun ‘katliama yol açabileceğini’ ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışmalarını felce uğratabileceğini belirtti.

OCHA Sözcüsü Jens Laerke Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında, herhangi bir kara operasyonunun Refah ve çevresindeki 1,2 milyon sivil ve yerinden edilmiş Filistinli için ‘daha fazla acı ve ölüm anlamına geleceğini’ ifade etti.


Kahire'deki anlaşma Hamas’ın reddettiği bir maddeye takıldı

Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

Kahire'deki anlaşma Hamas’ın reddettiği bir maddeye takıldı

Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas, anlaşma metninde ‘tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı’ ifadesinin yer almasını istiyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Gazzeliler hem büyük bir umut hem de büyük bir umutsuzluk içinde Hamas Hareketi’nin liderlerinden oluşan heyetin (Mısır’ın başkenti) Kahire'de İsrail heyetiyle yaptığı, ABD'nin gözetiminde ve Arap Altılısı'nın desteğiyle ateşkes ve esir takası anlaşmasını gündeme getirildiği görüşmelerin sona ermesinin ardından öneri taslağına vereceği yanıtı bekliyor.

Gazzeliler Hamas'ın ‘son şans’ anlaşmasına vereceği yanıtı gerginlik içinde bekliyorlar. Bu ‘son şans’ uzun süren savaşı ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan ve sayıları 1,5 milyona ulaşan yerinden edilenlerin yoğun olarak sığındığı Refah'a karadan girmesini reddetmek anlamına geliyor.

Üç seçenek

Taraflar arasında dolaylı olarak gerçekleştirilen müzakerelerin yapıldığı odalardan sızan haberleri takip eden Gazzeliler, üç yolun kesiştiği bir kavşağın önünde olduklarının farkındalar. Ya kalıcı bir ateşkes, ki bu savaşın sona ermesi, nispeten uzun soluklu bir ateşkese varılması ve ardından çatışmalara geri dönülmesi anlamına gelecektir ya da görüşmelerin tamamen başarısızlığa uğraması ve çökmesi. Ki bu da İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde kalan Hamas Hareketi’nin askeri kolu İzzettin Kassam Tugayları’nın dört birliğini ortadan kaldırmak için Refah'a girmesi demek olacaktır.

cdfb g
Gazzeliler dolaylı olarak gerçekleştirilen müzakerelerin yapıldığı odalardan sızan haberleri takip ediyorlar (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Eğer Gazzeliler kendi hallerine bırakılsalar, kesinlikle savaşın derhal ve kalıcı olarak durdurulmasını ya da en azından sivillerin nefes alabilecekleri ve şehirlerinin ve geçim kaynaklarının yok edilmesinden sonra hayatlarını yeniden kurabilecekleri nispeten uzun soluklu bir ateşkesi tercih ederlerdi.

Gazzeliler endişeli

Akıbetleri konusunda endişeli olan Gazzeliler umutlarını Hamas'ın vereceği yanıta bağlamış değiller. Gazze sakinlerinden Emira el-Gusayn, “Arabulucuların en azından insani bir ateşkese varmayı başaracaklarını umuyorum. Yerine getirilmesini umduğum tek koşul bu, yoksa hiçbir ayrıntı umurumda değil” dedi.

Zuhdi el-Mısri isimli Gazzeli ise ister geçici ister kalıcı olsun, savaşı durduracak bir anlaşmanın kabul edilmesi gerektiğine inanıyor. Uzlaşmazlığın doğal olarak müzakerelerin çökmesine yol açacağını ifade eden Mısri, bunun da çatışmaların devam edeceği ve daha fazla Gazzelinin kendi hataları olmaksızın öleceği ve mağdur olacağı anlamına geldiğini vurguladı.

xscdf b
Mısırlı arabulucular CIA Başkanı William Burns'ün de katılımıyla Hamas ile uzun ve karmaşık görüşmeler gerçekleştirdi (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Hamas'ın bu kez savaşmaya devam etmeye karar vermesi halinde, Gazzelilerin gözünden düşeceğini ve onların düşmanı haline geleceğini düşünen Bera Hammade, Hamas Hareketi liderlerinin ateşkes çerçeve anlaşmasını reddetmenin Refah'a kara saldırısı, Gazze'den geriye kalanların yok edilmesi, sivillerin kanının dökülmesi ve evlerinin İsrail zırhlı araçları tarafından yerle bir edilmesi anlamına geldiğini bildiklerini söyledi.

Hamas bir madde dışında her şeyi kabul etti

Mısırlı arabulucular, İsrail ile Hamas Hareketi arasında bir ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılması için ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns'ün de katılımıyla Hamas'la uzun ve kafa karıştırıcı görüşmeler gerçekleştirdi. Hamas’ın kendisine sunulan öneri taslaklarını prensipte kabul ettiği ve Kahire’de ayrıntıları görüştüğü bildirildi.

Kapalı kapılar ardında neler olup bittiği henüz bilinmiyor. Ancak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Basın Danışmanı Tahir en-Nunu, Hamas heyetinin müzakerelerde önemli bir yol kat ettiğini ve İsrail'in Filistinli grupların şartlarını kabul etmesi halinde bir anlaşmaya varılabileceğini söyledi.

Filistinli grupların üç temel şartı var. Bunlardan birincisi, yerinden edilen Gazzelilerin Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine geri dönmesi, ikincisi, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamından çekilmesi, üçüncüsü ise Hamas’ın Gazze Şeridi'nde tuttuğu İsrailli rehineleri serbest bırakması karşılığında, savaşın durduğuna ve çatışmaların sona erdiğine dair açık bir bildiri yayınlanması.

İsrail net tavizler verdi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a göre İsrail, Hamas'ın talepleri konusunda net tavizler verdi ve yerinden edilenlerin hiçbir kısıtlama olmaksızın geri dönmesini kabul etti. Ayrıca İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesine de itiraz etmedi. Çünkü İsrail Gazze Şeridi’ni işgal etme niyetinde değil ve savaşın sona ereceğine dair garantiler var.

fdvfgrth
Filistinli grupların üç temel şartı var (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Öte yandan İsrail'deki siyasi atmosfer ve haberler Kahire'dekinden pek farklı değil. Ancak Binyamin Netanyahu hükümeti savaşı sonlandırmayı reddediyor ve beklenen ateşkesin üç aşamasının sona ermesinin ardından, savaşa kaldığı yerden devam etmeyi planlıyor.

Hamas çatışmaların devam etmesini istemiyor

Heniyye’nin Basın Danışmanı Nunu, ABD’nin arabulucuların baskısı üzerine Hamas'a ateşkes sona erdikten sonra çatışmaların duracağına dair güvence verdiğini söyledi. Nunu, Hamas’ın şu anki talebinin, garantör devletlerin, tüm tutukluların teslim edilmesinden sonra çatışmaların yeniden başlamaması olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD, Katar ve Mısır, İsrail tarafına garantörlük taahhüdünde bulundular. Hamas ise Türkiye ve Rusya'nın da garantörler arasında yer almasını istedi. Ancak ABD ile İsrail bu talebi reddetti.

Nunu, taraflar bir şekilde çatışmaların kalıcı olarak durdurulması için bir formüle ulaştılarsa da Hamas’ın İsrail'in anlaşmaya uymayacağından korktuğunu ifade etti. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Kahire uzun süredir beklenen anlaşmanın son halini yazmaya başladı.

Kullanılan ifadelerle ilgili anlaşmazlık

Anlaşmanın birkaç gün içinde varılabilecek son versiyonunda, İsrail’in istediği ‘sürdürülebilir ateşkes’ ve Hamas'ın talep ettiği ‘savaşın kalıcı olarak durdurulması’ ifadelerinin kullanımı konusunda bir anlaşmazlık söz konusu.

İsrail Devlet Televizyonu KAN’ın haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mısırlı arabulucu aracılığıyla Hamas liderlerine, ateşkes anlaşmasına varmak için sadece bir haftaları olduğunu aksi takdirde Refah'a kara saldırısının başlayacağını bildirdi.

KAN ayrıca İsrail ordusunun, Refah'a kara saldırısı için hazırlıklarını tamamladığını, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin Hamas'ın son kalesine yapılacak operasyon planlarını onayladığını ve Kahire'deki siyasi gelişmeler çerçevesinde saldırıyı başlatma kararının verileceğini aktardı.

“Taht kavgası”

Siyasi aktivistlere göre Kahire'de, savaşın durmasının ve İsrail'in bunu kabul etmesinin, Hamas'ın Gazze'yi yönetmeye devam edeceği anlamına geleceğini belirtiyor. Geçici bir ateşkeste ise Kassam Tugayları’nın geri kalan birliklerinin yok edilmesi ve yeniden Gazze’yi yönetmesinin engellenmesi amacıyla savaşın yeniden başlaması anlamına gelen bir ‘taht kavgası’ yaşanıyor.

KAN televizyon kanalının aktardığına göre İsrail, Hamas’la yapılan esir takası anlaşması çerçevesinde Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmeyi kabul etmedi. Ancak arabulucuların savaşı sona erdirme garantilerine de karşı çıkmadı. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Danışmanı Mark Regev, “Savaş, ancak Hamas'ın ortadan kalkmasıyla sona erecek” ifadelerini kullandı.

Tüm bu açıklamalar ve İsrail'in savaşı sürdürme konusundaki ısrarcı tutumu, Nunu'yu, Hamas'ın Gazze'deki savaşın kalıcı olarak durdurulmasını açıkça ifade etmeyen bir anlaşmayı hiçbir koşulda kabul etmeyeceğini açıklamaya itti.

Nunu, Hamas Hareketi’nin anlaşmada, tam ve kalıcı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldığına dair açık bir maddenin yer almasını istediğini söyledi.

Nunu'ya göre Hamas, arabulucular tarafından kendisine iletilen ve anlaşmanın esir takası yapılacak 40 günlük ilk aşamasından sonra savaşın sona ereceğine dair ABD tarafından verilen güvencelerle ilgili ikna olmuş değil.

 


İsrail'in Refah'a düzenlediği saldırılarda iki aileden 16 kişi hayatını kaybetti

Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)
Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)
TT

İsrail'in Refah'a düzenlediği saldırılarda iki aileden 16 kişi hayatını kaybetti

Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)
Refah'taki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi önünde İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için cenaze namazı kılan Filistinliler (Reuters)

Kurtarma ekipleri ve sağlık görevlileri bugün (Pazartesi) şafak vakti, Hamas'ın Kerem Şalom Sınır Kapısı’na düzenlediği saldırıda üç İsrail askerinin öldürülmesinin ardından, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği saldırılarda iki aileden 16 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Sivil Savunma ekipleri, “el-Attar ailesinin hedef alınması sonucu 7, Kişta ailesinin hedef alınması sonucu 9 şehit olmak üzere Refah'ta yaşamını yitirenlerin sayısının 16'ya ulaştığını” bildirdi. Sağlık kaynakları da şehit sayısını doğrulayarak, iki saldırının dün (pazar) akşam ‘Yebna Mülteci Kampı ve Refah'ın doğusundaki es-Selam mahallesinde’ gerçekleştiğini kaydetti.

İsrail saldırıları Kerem Şalom Sınır Kapısı’na düzenlenen roket saldırısında üç İsrail askerinin ölmesi ve 12 askerin de yaralanmasının ardından geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre İsrail ordusu, Refah'a yakın bir bölgeden Kerem Şalom Sınır Kapısı’na 14 roket atıldığını ve yaralılardan üçünün durumunun kritik olduğunu bildirdi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınır kapısının yakınındaki bir askeri karakola roket atılmasının sorumluluğunu üstlenerek, İsrail ordusunun sınır kapısını kapatmasına neden oldu.

Diğer yandan Netanyahu, dört Hamas tugayının konuşlandığını söylediği Gazze Şeridi'nin güney ucundaki kalabalık Refah kentine saldırı tehdidinde bulunuyor.

Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerinin henüz girmediği tek yer olan şehir, başka yerlerdeki bombardıman ve çatışmalardan kaçan yüz binlerce sivilin son sığınağı haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre 1,2 milyon Filistinli Refah’ta toplanmış durumda.


4 sivilin öldürülmesi Güney Lübnan cephesini yeniden alevlendirdi

Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)
TT

4 sivilin öldürülmesi Güney Lübnan cephesini yeniden alevlendirdi

Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel sınır kasabasında İsrail hava saldırısında hasar gören binaları inceleyen iki adam (AFP)

Hizbullah ile İsrail arasında çatışmaların yaşandığı Güney Lübnan cephesi, İsrail'in dün (Pazar) sınır kasabası Meys el-Cebel'e düzenlediği saldırıda dört Lübnanlı sivilin hayatını kaybetmesinin ardından yeniden alevlendi.

Söz konusu gerilim iki hafta içinde yaşanan ilk gerilim olurken, cephede sınırlı bir bombardıman yaşanmış ne Hizbullah ne de İsrail ordusu kayıplar konusunda bir açıklama yapmıştı.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre cephedeki hareketlilik, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel kasabasına düzenlediği ve ‘aynı aileden dört kişinin ölümüne’ neden olan saldırının ardından arttı.

Bu arada Fransa ile Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri arasında güneydeki durumu yatıştırmaya yönelik müzakereler, Berri'nin bugün (Pazartesi) Beyrut'taki Fransız Büyükelçiliği’ne Şii İkili’nin (Emel Hareketi ve Hizbullah), Başbakan Necib Mikati ile koordineli olarak hazırladığı Fransız belgesinin ikinci versiyonuna ilişkin notaları teslim etmesiyle yeni bir aşamaya giriyor.


Gazze ateşkesi... Çözümsüz istişareler

 İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)
İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi... Çözümsüz istişareler

 İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)
İsrail'in dün (pazar) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında bir ateşkesin yakın olduğu yönündeki ‘iyimserliğe’ rağmen, dün (pazar) akşam itibariyle her iki taraftan gelen açıklamalar, Hamas'ın ısrar ettiği ve Tel Aviv'in reddettiği ‘savaşın sona erdirilmesi’ maddesine ilişkin tıkanan istişarelerin akıbetini belirlemedi.

Hamas heyetinin Mısır'ın ateşkes önerisine yanıtını verdikten sonra dün akşam Kahire'den ayrıldığı açıklanırken, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, “hareketin savaşı sona erdirecek ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini sağlayacak kapsamlı ve birbirine bağlı bir anlaşmaya varmak için halen istekli olduğunu” vurguladı.

Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in ateşkes önerisini kabul etmek için Hamas'ın savaşı sona erdirme şartını ‘kabul edemeyeceğini’ söyledi. Netanyahu, Hamas'ın taleplerine ‘boyun eğmenin’ İsrail için ‘korkunç bir yenilgi’ olacağını savundu.

Washington ve Tel Aviv anlaşmanın gecikmesinden Hamas'ı sorumlu tutarken, Heniyye dün yaptığı açıklamada, “Netanyahu saldırganlığı sürdürmek ve çatışmayı genişletmek için kalıcı gerekçeler icat etmek istiyor” dedi.

Kahire, Hamas heyeti ile arabulucu ülkelerin (Mısır, Katar ve ABD) temsilcileri arasında yeni bir görüşme turuna ev sahipliği yaparken, İsrail bu görüşmelere heyet göndermedi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Refah'ın doğusundaki Kerem Şalom Sınır Kapısı yakınında bulunan askeri karakolda konuşlu İsrail güçlerine roket saldırısı düzenleyerek, yaklaşık 10 İsraillinin yaralanmasına neden oldu. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı Mısırlı bir güvenlik kaynağı, İsrail tarafının Mısırlı yetkilileri Kerem Şalom Sınır Kapısı’nın kapatıldığı ve yardım tırlarının sınır kapısından Gazze Şeridi'ne girişinin süresiz olarak durdurulduğu konusunda bilgilendirdiğini söyledi.

İsrail’de hükümet çevrelerinde, Benny Gantz liderliğindeki Ulusal Birlik bakanlarının da yer aldığı ve haftalık oturumu boykot eden ekip arasında bir bölünme hakimdi. Üyelerin üçte biri (13 bakan) oturumu terk etti ve Hamas'la yapılan anlaşmayı reddetme, savaşı sürdürme ve Refah'ı işgal etme çağrısında bulunarak, hükümet karşıtı bir gösteriye katıldı. Son bir grup ise oturuma katıldı, ancak ‘oybirliğiyle’ alınan ve yetkililerin uygulamaya başladığı Katar kanalı El Cezire’nin ofislerini kapatma kararıyla meşguldü.


Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, Devlet Bakanı, Savunma Bakanı ve Burkina Faso Gazileri Tümgeneral Kasım Coulibaly ile görüştü. Dün (Pazar) yapılan görümede iki taraf arasındaki ilişkilerin gözden geçirmesinin ardından askeri ve savunma alanlarında iş birliği anlaşmaları yapıldı.

Prens Halid bin Salman'ın, Tümgeneral Kasım Coulibaly'yi Riyad'daki bir kütüphanede kabulü sırasında yaptığı görüşmelerde, bölgesel ve uluslararası alandaki durumla ilgili gelişmeler ve bu konuda yapılan çalışmalar ele alındı.

Toplantıya Suudi tarafından Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdul Rahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fayyad Al Ruveyli, İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Beyani ve Savunma Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Hişam bin Abdulaziz bin Saif katıldı.

Burkino Faso tarafında ise Savunma Bakanlığı Askeri ve Savunma İşbirliği Genel Müdürü Tuğgeneral Kapoor Jean-Baptiste, Burkina Faso Kraliyet Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Albay Traore çok sayıda üst düzey yetkili hazır bulundu.


Marvel'ın patronu: Jackman'ı Wolverine konusunda uyardım

Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)
Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)
TT

Marvel'ın patronu: Jackman'ı Wolverine konusunda uyardım

Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)
Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)

Marvel'ın patronu Kevin Feige, Hugh Jackman'ı artık Deadpool & Wolverine adını taşıyan ve yakında gösterime girecek Deadpool filminde Wolverine rolüne dönmemesi için uyardığını açıkladı.

Jackman, X-Men karakterini 9 farklı filmde canlandırmış ve karakterin serüvenini büyük beğeni toplayan 2017 yapımı Logan filmiyle sonlandırmıştı.

Ancak Jackman, üçüncü Deadpool filminde Ryan Reynolds'ın karşısında Logan/Wolverine olarak geri dönmeye hazırlanıyor.

Empire dergisine konuşan Feige, "'Hugh, sana bir tavsiye vereyim. Geri dönme' dedim" diye belirtti.

[Jackman] Logan'la tarihin en iyi finalini yaptı. Bunu bozmamalıyız.

Kasvetli ve distopik bir gelecekte geçen Logan'ın sonunda Jackman'ın karakteri, koruma altına aldığı genç uğruna hayatını feda ediyor.

Jackman ayrıca Deadpool & Wolverine'de rol teklifi aldığında verdiği tepkiyi de açıklamıştı. Aktör, "Bir saat daha araba kullandım" diye anlatmıştı.

Aklımdan çıkmıyordu. Sonra arabadan indim, Ryan'ı [Reynolds] aradım ve 'Ryan, eğer beni kabul edersen, ben varım' dedim.

Feige'in Reynolds'ın film için sunduğu orijinal senaryo fikrini reddettiği de ortaya çıkmıştı. Bu fikir, Akira Kurosawa'nın 1950 tarihli klasiği Raşomon'a (Rashomon) tarzında aynı olayların birkaç kez öznel bir şekilde yeniden anlatılmasını içeriyordu.

Aktör devam filmini ilk olarak "Wolverine ve Deadpool'un birlikte karıştığı bir olayı tamamen farklı üç perspektiften anlatan bir Raşomon hikayesi" diye hayal ettiğini söylemişti.

Bu, çok küçük bir prodüksiyonla büyük ölçekli film yapmanın bir yoluydu.

Bu fikri geri çevirme kararı hakkında konuşan Feige şöyle demişti:

Gerçek şu ki Deadpool'u nasıl dahil edeceğimden bile henüz emin değildim. Mutantları ve X-Men'i [Marvel Sinematik Evreni'ne] nasıl dahil edeceğimi düşünüyordum ve bunun sadece hit filmleri tekrar etmekten daha fazlası olması gerektiğini düşündüm. İşin aslı, Ryan bir fikir makinesi. Bu yüzden bana bunu önermiş olabilir ama aynı zamanda 25 farklı düşünce ve fikir daha sundu.

Bu fikir rafa kaldırıldıktan sonra Reynolds "çizim tahtasına geri döndü" ve proje için yaklaşık 18 farklı senaryo fikri yazdı.

Reynolds, "Bunlardan bazıları neredeyse Sundance filmi gibiydi; 10 milyon doların altında bir bütçe ve IP'yi [fikri mülkiyeti] daha önce kullanmadıkları bir şekilde ele alarak hazırlanmıştı" demişti.

Ben de daha büyük bütçeli filmler ve bunların arasında kalan şeyler önerdim.

Deadpool & Wolverine, 26 Temmuz'da sinemalarda gösterime giriyor.

Independent Türkçe


Dua Lipa, dansının internet mimine dönüşmesi hakkında konuştu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Dua Lipa, dansının internet mimine dönüşmesi hakkında konuştu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Dua Lipa, dansı nedeniyle sosyal medyada bir mim haline getirilmenin "aşağılayıcı" deneyimi hakkında konuştu.

Şarkıcının 2017'de verdiği konserlerinden birinde sergilediği performansının kısa bir videosu viral olmuş ve hayranları onun hareketlerini "kalemtıraş" içindeki bir kaleme benzetmişti. 

Üçüncü stüdyo albümü Radical Optimism'i kısa süre önce yayımlayan 28 yaşındaki şarkıcı, The Guardian'a verdiği yeni röportajda esprilerin üzerinde yarattığı derin etkiyi anlattı.

Lipa, "Dans ettiğim o kesiti alıp bir internet mimine dönüştürdüler. Ardından En İyi Yeni Sanatçı Grammy'sini kazandığımda, ‘Bunu hak etmiyor, sahne hakimiyeti yok, uzun süre tutunamaz’ dediler. Bunlar çok kırıcıydı. Aşağılayıcıydı. Kendimi Twitter'dan uzaklaştırmak zorunda kaldım" dedi.

Arnavut asıllı Britanyalı sanatçı, 20'li yaşlarının başında "hâlâ büyürken" izleyicilerin yeteneğini olumsuz bir şekilde eleştirmesi nedeniyle bu mimlerin, onu daha fazla incelemeye maruz bıraktığını söyledi.

Beni en çok mutlu eden şey (performans sergilemek ve şarkı yazmak) aynı zamanda beni gerçekten üzüyordu çünkü üzerinde çalıştığım her şey hakkında olumsuz eleştirilerde bulunuyorlardı ve ben de tüm bunları herkesin önünde öğrenmek zorunda kalıyordum. Kamuoyu önünde müzisyen ve bir sahne sanatçısı olarak kim olduğumu bulmaya çalışıyordum. Tüm bunlar 22-23 yaşındayken ve hâlâ büyürken oluyordu. Eleştiriye karşı direnç geliştirmelisiniz. Dayanıklı olmalısınız.

Sanatçı, "aşağılanma" duygusunun 2020'de çıkardığı Future Nostalgia albümünü yazmayı bitirene ve MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde Don't Start Now'ın ilk performansını tamamlayana kadar yani "iki yıl" sürdüğünü paylaştı.

Lipa, "Hiçbir zaman hakkımda denen şeyleri düşündüğüm için yataktan çıkamıyormuşum gibi olmadı. O derece umursamıyordum. Ama o zamanlar benim için en yüksek seviyedeydi" diye ekledi.

Ancak yıldız şarkıcı, performansının ardından diğerlerinin yanıldığını kanıtlamasıyla kendini aklanmış gibi hissettiğini de sözlerine ekledi.

Lipa, "Don't Start Now çıktığında Kasım 2019'du ve uzun zamandır benim hakkımda düşündükleri şeylerden sonra nihayet kalkıp onların önünde dans edeceğim kafama dank etti" dedi.

Geri döndüm, o performansı sergiledim ve herkes 'Ah, yanılmışız' dedi. Bundan gerçekten çok keyif aldım.

Independent Türkçe


Boris Johnson oy kullanabilmek için kimlik yerine bir dergiyi göstermiş

Johnson, oyunu kullanmasına izin verilmeden önce oy verme merkezine birkaç kez gitmek zorunda kaldı (Reuters)
Johnson, oyunu kullanmasına izin verilmeden önce oy verme merkezine birkaç kez gitmek zorunda kaldı (Reuters)
TT

Boris Johnson oy kullanabilmek için kimlik yerine bir dergiyi göstermiş

Johnson, oyunu kullanmasına izin verilmeden önce oy verme merkezine birkaç kez gitmek zorunda kaldı (Reuters)
Johnson, oyunu kullanmasına izin verilmeden önce oy verme merkezine birkaç kez gitmek zorunda kaldı (Reuters)

Boris Johnson bu hafta sandık başına gittiğinde siyasi bir dergiyi seçmen kimliği olarak kullanmaya çalıştığını söyledi.

Johnson perşembe günü Güney Oxfordshire'da yapılan yerel seçimlerde oyunu kullanmaya çalışmış ancak Başbakan'ken kendisinin çıkardığı yasaya takılmıştı. 

Görevliler, geçerli bir seçmen kimliği ibraz edemediği için eski Muhafazakar Parti liderini geri çevirmişti. 

Olayın ardından Daily Mail için yazı kaleme alan Johnson, Prospect dergisinin bir nüshasını kimlik olarak kullanmaya çalıştığını iddia etti.

Johnson, "Perşembe günü, üzerinde adımın ve adresimin yazılı olduğu Prospect dergisinin kapağı dışında kimliğimi kanıtlayacak hiçbir şey olmadan oy verme merkezine geldiğimde beni haklı olarak geri çeviren üç köylüye özellikle teşekkür etmek istiyorum" dedi.

Dergiyi onlara gösterdim ve hayli şüpheyle baktılar... Birkaç dakika içinde ehliyetimle geri döndüm ve Muhafazakar Parti'ye oy verdim.

Mayıs 2023'ten bu yana Birleşik Krallık'taki bazı seçimlerde seçmenlerin yanlarında fotoğraflı kimlik getirmeleri gerekiyor.

Prospect'in editörü Alan Rusbridger, Johnson'ın dergiye verdiği destekten "memnuniyet duyduğunu" tweetledi ancak okuyuculara derginin kimlik kanıtı olarak kullanılmasındaki kısıtlamaları hatırlattı.

Eski Guardian editörü Twitter/X'te "Potansiyel abonelere uyarı: Dergi birçok açıdan mucizevi ama fotoğraflı kimlik olarak kullanılamaz" diye yazdı.

O dönemin başbakanı Johnson, 2021'de yasayı çıkarırken şöyle demişti:

Amacımız demokrasiyi, seçim sürecinin şeffaflığını ve bütünlüğünü korumak. İlk kez oy kullanacaklardan kimliklerini göstermelerini istemenin mantıksız olduğunu düşünmüyorum.

Bakanlıklarda görev alanlar, Johnson'ın yasalaştırdığı bu değişikliğin seçim sahtekarlığını azaltmak için gerekli olduğunu savunmuştu.

Seçmen kimliği yasasının kurallarını eleştirenler, Birleşik Krallık'ta seçim sahtekarlığı vakalarının nadir görüldüğüne dikkat çekmişti. Seçim Komisyonu'nun son verilerine göre 2018'le 2022 arasında 1386 seçim sahtekarlığı vakasından sadece 11'i mahkumiyetle sonuçlandı.

Seçmen kimliği yasalarının marjinal toplulukların oy kullanma imkanını orantısız bir şekilde etkileyebileceğine dair endişeler de var. 
Independent Türkçe


Paul McCartney, 60 yıl önce aşkını ilan eden hayranına nihayet yanıt verdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Paul McCartney, 60 yıl önce aşkını ilan eden hayranına nihayet yanıt verdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Paul McCartney, 60 yıl önce aşkını ilan eden hayranınına yanıt verdi.

Beatles'ın 81 yaşındaki şarkıcı-söz yazarı, cevabını Instagram'dan paylaştığı video mesajla verdi. 

Videonun başında, kendisini Adrienne diye tanıtan bir kadının grubun 1963'teki ilk ABD turnesi öncesinde bir gazeteciyle yaptığı röportajdan kısa bir görüntü oynatılıyor.

Kadın, "Paul McCartney eğer dinliyorsan, Brooklyn'den Adrienne seni tüm kalbiyle seviyor" diyor.

McCartney daha sonra kameraya konuşarak hayranına hitap ediyor.

Videoda, "Hey Adrienne, ben Paul" diyor.

Dinle, videonu gördüm. Şu anda Brooklyn'deyim. New York'tayım. Nihayet gelebildim. Bir sergimiz var, bir fotoğraf sergisi. Gel ve gör!

McCartney sonra gülümseyerek parmağıyla objektifi işaret ediyor.

Paul McCartney Photographs 1963-64: Eyes of the Storm adlı yeni sergi 18 Ekim'e kadar Brooklyn Müzesi'nde devam ediyor. Sergi, Beatles üyesinin grubun ilk ABD gezisini belgelemek üzere çektiği fotoğrafları içeriyor.

Videonun altında yer alan açıklamada McCartney şöyle yazdı:

Brooklyn'den Adrienne, eğer dinliyorsan, Liverpool'dan Paul McCartney de seni seviyor.

Martta McCartney, grup arkadaşı John Lennon'ın kendisini klasik şarkısı Hey Jude'un şimdilerde ünlü sözlerinden birini tutmaya nasıl ikna ettiğini açıklamıştı.

McCartney bu anekdotu, Wings grubunun müzisyeninin en ünlü eserlerinden bazılarının arkasındaki hikayeleri anlattığı podcast'i Paul McCartney: A Life in Lyrics'in bir bölümünde anlatmıştı. 

McCartney, "'İhtiyacın olan hareket omzunda' (The movement you need is on your shoulder, Hey Jude'dan bir dize -çn.). Bunu sadece doldurma amaçlı yazdığımı düşünmüştüm" demişti. 

Şarkıyı John ve [Yoko Ono] için müzik odamda psikedelik piyanomda çaldım. Ben diğer tarafa dönük oturuyordum ve onlar arkamdaydı, neredeyse omzumda duruyor ve dinliyorlardı.

McCartney, Lennon itiraz edene kadar "İhtiyacın olan hareket omzunda" dizesini değiştirmeyi planladığını açıklamıştı. 

McCartney, "John'a döndüm, 'Merak etme. Bunu değiştireceğim' dedim" diye anlatmıştı.

O da bana baktı ve ‘Değiştirmeyeceksin, biliyorsun değil mi?’ dedi. En iyi dize bu, değil mi?' diye belirtti.

Şarkıcı kısa bir süre önce "My Valentine" bestesinin ardındaki dokunaklı gerçek hikayeyi de paylaşmıştı. 

McCartney, bu şarkıyı eşi Nancy Shevell için yazmıştı. İkili 2007'de tanışmış ve 2011'de evlenmişti. My Valentine, McCartney'nin 2012 tarihli Kisses on the Bottom albümünde yer alıyor.
Independent Türkçe