İran, hayat pahalılığı protestolarının artmasıyla tutuklama eylemlerini yoğunlaştırıyor

Tutuklananlar arasında önemli bir sosyolog ve dört işçi hakları savunucusu yer alıyor

Temel emtia fiyatlarının yükselmesi İran'da protestoların patlak vermesine yol açtı (Reuters)
Temel emtia fiyatlarının yükselmesi İran'da protestoların patlak vermesine yol açtı (Reuters)
TT

İran, hayat pahalılığı protestolarının artmasıyla tutuklama eylemlerini yoğunlaştırıyor

Temel emtia fiyatlarının yükselmesi İran'da protestoların patlak vermesine yol açtı (Reuters)
Temel emtia fiyatlarının yükselmesi İran'da protestoların patlak vermesine yol açtı (Reuters)

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch/HRW) dün (Cuma) yaptığı açıklamada, İranlı yetkililerin bazı önde gelen aktivistleri grevler sırasında asılsız suçlamalarla tutukladığını duyurdu. 6 Mayıs 2022'den bu yana birçok küçük kasabada fiyat artışlarına karşı devam eden sendika grevleri ve protestolar sırasında tutuklananlar arasında, ünlü bir sosyolog ve dört işçi hakları savunucusu da yer alıyor.
İran’da geçtiğimiz dört yılda ekonomi ile ilgili talepler için geniş çaplı protestolar düzenlendi ve ülkenin dört bir yanında kötüleşen yaşam şartlarına tepki olarak İran'ın önde gelen sendikaları tarafından yapılan protestoların ve grevlerin sayısı arttı.
Güvenlik güçleri bu protestolara öldürücü güç de dahil olmak üzere aşırı güç kullanarak yanıt verdi. Önde gelen muhalifleri ve insan hakları savunucularını susturmak için birincil araç olarak yasadışı suçlamalara dayalı kovuşturma ve hapis cezasını kullanarak binlerce protestocu tutuklandı. Yetkililer, kontrolleri altında işlenen ciddi insan hakları ihlallerini soruşturmak için hiçbir eğilim göstermediler.
Protestoların başladığı 6 Mayıs’tan bu yana birçok ilde internet erişimi kesildi. Sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan bir dizi videoda güvenlik görevlilerinin olduğu ve göz yaşartıcı gaz bombası kullandıkları görülüyor. Resmi olmayan kaynaklar, Ahvaz ve Çaharmahal-Bahtiyari eyaletlerinde protestolar sırasında öldürüldüğünü öne sürdükleri beş kişinin adını paylaştılar.
İstihbarat servisine yakın olan medya kuruluşları, gözaltına alınan aktivistlerin şüpheli yabancı taraflarla iletişim kurmakla suçladığını, ancak iddia edilen suç için hiçbir kanıt gösterilmediğini belirtiyor.11 Mayıs'ta İstihbarat Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada, öğretmenler sendikası aktivistleriyle görüşen ve ‘sendikaların ve toplumdaki diğer grupların taleplerini kötüye kullanma niyetinde olan’ iki Avrupa vatandaşının tutuklandığı duyuruldu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’den İranlı araştırmacı Tara Sepehri Far yaptığı açıklamada: “İran sivil toplumunun önde gelen üyelerinin kötü niyetli dış müdahale gibi mesnetsiz suçlamalarla tutuklanması, ülkede büyüyen toplumsal hareketlere verilen desteği susturmak için başka bir umutsuz girişimdir. İran hükümeti, toplumsal sorunları anlama ve bunları çözme konusunda yardımcı olmak için sivil toplumu dikkate almak yerine, bu sorunlara müzmin bir tehdit olarak yaklaşıyor” ifadelerini kullandı.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı'na (HRANA) göre, İranlılar 6 Mayıs'tan bu yana önümüzdeki aylarda temel emtia fiyatlarının yükseleceğine ilişkin haberlerden dolayı protesto yapmak için en az 19 şehir ve beldede sokağa çıktı. Öte yandan parlamento üyeleri protestolar sırasında en az iki kişinin öldürüldüğünü söylerken, teyit edilmemiş kaynaklar daha yüksek rakamlara işaret ediyor.
Yetkililer 9 Mayıs'ta işçi hakları aktivistleri Enişa Esedullah ve Keyfan Muhtedi'yi evlerine baskın düzenledikten sonra tutukladı. 12 Mayıs'ta Tahran ve Banliyö Otobüs Şirketi İşçileri Sendikası, istihbarat ajanlarının yönetim kurulu üyesi Rıza Şehabi’yi tutukladığını bildirdi. HRANA bir başka işçi hakları aktivisti olan Rihani Ensari'nin de aynı gün tutuklandığını bildirdi. İstihbarat servislerine yakın olan kaynaklar, Şehabi ve Esedullah'ın ‘rejimi devirmeyi amaçlayan yabancı bir tarafla iş birliği yaptığı suçlamasıyla’ herhangi bir delil sunulmadan tutuklandığını öne sürdü.
16 Mayıs'ta Mehr Haber Ajansı, yetkililerin sosyolog Said Medeni’yi tutukladığını bildirdi. Medeni daha önce ‘şüpheli yabancı kuruluşlarla bir araya gelme ve onların operasyonel talimatlarını devlet içindeki kuruluşlara aktarma’ suçlamasıyla barışçıl aktivizminden ötürü beş yıl hapis yatmıştı. 4 Ocak'ta Tahran'daki İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı'ndaki yetkililer, Said Medeni’nin ABD’deki Yale Üniversitesi'nde burs programına başlamak üzere ülkeden ayrılmasını engelledi. O zamandan sonra, yetkililer Medeni’nin İran'dan ayrılmasına izin vermedi ve onu birkaç kez sorguya çekti.
17 Mayıs'ta bir televizyon kanalı, tutuklanan iki Avrupalının kimliğini tanımlayan bir video yayınladı. Videoya göre tutuklananlar, Fransız Öğretmenler Sendikası görevlisi Cecile Kohler (37) ve Jacques Paris (69). İran Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Kurulu, Öğretmenler Günü'nden bir gün önce 1 Mayıs'ta maaş sisteminde reform yapılması talebiyle ülke çapında gösteri yapma çağrısında bulunduktan sonra nisan ayının son haftasında yetkililer öğretmen sendikasına mensup onlarca aktivisti tutukladı. Öğretmen Sendikaları Sözcüsü Muhammed Habibi, Resul Bedaki, Cafer İbrahimi ve sendikanın diğer önde gelen üyeleri de dahil olmak üzere çok sayıda kişi hala tutuklu bulunuyor.
Tara Sepehri Far, “İranlı yetkililer uzun zamandır ülke içinde ve dışındaki sivil toplum gruplarının üyeleri arasındaki dayanışmayı suç saymaya çalışıyorlar. Amaç, sivil toplum tarafından işaret edilen devlet eylemlerinin hesaba çekilmesini ve denetlenmesini engellemek” dedi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.