Türkiye, Suriyeli mültecilerin ‘gönüllü geri dönüşünü’ sağlamak için Ürdün, Irak ve Lübnan ile çalışmaya başladığına işaret ederek, SDG’yi Suriyeli mültecilerin yerinden edildikleri bölgelere dönmesini engellemekle suçladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin bir milyon Suriyelinin gönüllü ve güvenli geri dönüş projesini uygulamaya çalışırken aynı zamanda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) en büyük bileşeni olan YPG ile savaşmaya devam edeceğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda (BMGK) düzenlenen Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu'nda konuşan Çavuşoğlu, Türkiye’nin istikrar sağlamaya yönelik çabaları sonucunda yaklaşık 500 bin Suriyelinin terör örgütlerinden kurtarılan bölgelere geri döndüğünü söyledi.
Bakan Çavuşoğlu ekonomik eşitsizlikler ve güvenlik sorunu gibi göçe neden olan faktörler dikkate alınmadığında sonuçları ile karşı karşıya kalındığını belirterek, göçün küresel ve sürdürebilir bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini söyledi.
“Şimdiye kadar 57 binden fazla ev inşasını tamamladık ve bu yılın sonuna kadar 100 bine ulaşmayı hedefliyoruz” diyen Çavuşoğlu, göçmenlerin gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşlerinin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi'ni Suriye'ye sınır ötesi insani yardım mekanizmasını yenilemeye çağırdı ve bunun yaklaşık 2,4 milyon Suriyeli için hayati önem taşıdığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türk hükümeti İdlib’de evler inşa etme, ikamete uygun bölgeleri hazırlama ve çeşitli hizmetler sağlama yoluyla son dönemde Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü hızlandırdı ve 1 milyon Suriyelinin geri dönüşü için proje hazırladığını açıkladı. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin ve Haziran 2023’te yapılması planlanan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşmasının ışığında nefret kampanyalarının hedefi haline gelmeye başlayan Suriyelilerin geri dönüşü için Türk muhalefetinin baskı yaptığı bir ortamda, Türkiye, NATO’ya ve uluslararası topluma mültecilerin geri dönüşünü ve ayrıca sınırlarının güvenliğini korumak için Suriye ile olan güney sınırlarında güvenli bölge inşa etmesini destekleme çağrısında bulundu.
Avukatların aktardığına göre, Türk makamları son birkaç günde yüzlerce Suriyeli mülteci ve Afgan göçmeni gözaltına aldı. Avukatlar bu kişilerin birçoğunun geçici koruma kartına (kimliği) sahip olmasına rağmen ruhsatsız çalıştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını ve bu kişilerle görüşmelerine veya iletişim kurmalarına izin verilmediğini aktardı.
Türkiye’de, çoğu Suriye’nin yaklaşık 11 yıldır tanık olduğu savaştan kaçan yaklaşık 3,7 milyon Suriyeli yaşıyor. Ancak hepsi sığınma hakkına sahip değil ve Türk makamlarının onlara verdiği geçici koruma kartı ile yetiniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriyelileri geri dönüşe zorlamayacağını söyledi. Erdoğan önceki gün yaptığı açıklamada Suriyelilerin Türkiye’ye ‘keyiflerinden veya zevküsefa için’ gelmediğini aksine Suriye’deki savaştan ve zulümden kaçarak Türkiye’ye sığındıklarını ifade etti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün (cuma) yaptığı açıklamada, “Suriye’deki bölgeleri temizlemez ve güvenli hale getirmezsek kim gidecek? Suriyelileri ateşe atmak kültürümüze, insanlığımıza, medeniyetimize yakışır mı?” diye sordu.
19 YPG’li etkisiz hale getirildi
Öte yandan Türk güçleri Suriye’nin kuzeyindeki SDG mevzilerine yönelik operasyonlarını sürdürüyor. Türkiye Savunma Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, Türk güçleri ve Türkiye destekli Suriyeli muhalif grupların kontrolündeki Suriye’nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı ve Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı operasyon bölgelerine taciz ateşi açan 19 YPG’linin etkisiz hale getirildiği belirtildi.
Barış Pınarı bölgesinde konuşlu Türk güçleri önceki gün gece saatlerinde Haseke’nin kuzeybatı kırsalındaki Tel Tamir ve Ebu Raseyn beldeleri arasındaki köyleri ağır topçu ateşi altına aldı.
Türk güçlerinin bu adımı, Türkiye ve Rusya arasında Ekim 2019’da imzalanan Soçi Anlaşması doğrultusunda Rus güçlerinin Türk güçleriyle Haseke kırsalında ortak devriye faaliyeti icra etmesinden kısa süre sonra geldi. Soçi Anlaşması uyarınca Barış Pınarı Harekâtı durdurulmuştu.
Her iki taraftan 4 askeri aracın katıldığı ortak devriye, Dırbesiye’nin batı kırsalından başladı. İki Rus helikopterin eşlik ettiği devriye, Şirik köyünden başlayarak Kuneytra’ya ulaştı ve ardından başlangıç noktasına geri döndü.
