Mali’de 3 İtalya ve 1 Togo vatandaşı kaçırıldı

Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri, Eylül 2017’de Mali’nin kuzeyindeki Bamako’da bulunan MINUSMA üssündeki bir patlamada ölen arkadaşları için düzenlenen anma törenine katıldı. (Reuters)
Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri, Eylül 2017’de Mali’nin kuzeyindeki Bamako’da bulunan MINUSMA üssündeki bir patlamada ölen arkadaşları için düzenlenen anma törenine katıldı. (Reuters)
TT

Mali’de 3 İtalya ve 1 Togo vatandaşı kaçırıldı

Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri, Eylül 2017’de Mali’nin kuzeyindeki Bamako’da bulunan MINUSMA üssündeki bir patlamada ölen arkadaşları için düzenlenen anma törenine katıldı. (Reuters)
Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri, Eylül 2017’de Mali’nin kuzeyindeki Bamako’da bulunan MINUSMA üssündeki bir patlamada ölen arkadaşları için düzenlenen anma törenine katıldı. (Reuters)

Mali’nin güneydoğusunda geçen perşembe günü silahlı kimselerin 3 İtalya ve 1 Togo vatandaşını kaçırdığı bildirildi. Söz konusu bilgi, yerel bir yetkili ve 3 Malili güvenlik kaynağı tarafından AFP’ye verildi.
Malili bir güvenlik kaynağı AFP’ye yaptığı açıklamada olayın Sincina bölgesinde meydana geldiğini belirtirken “Kaçırılanlar din adamları. Serbest kalmaları için elimizden geleni yapıyor ve diplomatik temaslarda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. Diğer yandan Koutiala bölgesinden isminin açıklanmasını istemeyen yerel bir yetkili de bir araçtaki silahlı şahısların Koutiala’ya yaklaşık on kilometre uzaklıkta 3 İtalya ve 1 Togo vatandaşını kaçırdığını doğruladı.
Mali, 2012 yılından bu yana yabancı güçlerin konuşlandırılmasıyla çözülmeyen bir güvenlik krizi yaşıyor. Ayrıca Ağustos 2020’den bu yana iki askeri darbeye tanık oldu.
Ülkenin kuzeyinde cihat içerikli şiddet eylemleri patlak verdi. Daha sonra bu eylemler ülkenin merkezine ve güneyine yayıldı. Çatışmalar, yerel milislerin ve suç çetelerinin de dahil olmasıyla daha da karmaşık hale geldi. Mali’nin merkezi, Sahel bölgesini saran krizde sıcak noktalardan biri haline dönüştü. Mali ve diğer ülkeler, ‘terörist grupların yayılması ortasında’ bir güvenlik gerginliğinden mustarip.
2015 yılından bu yana Mali’de yaşayan 47 yaşındaki Fransız serbest gazeteci Olivier Dubois, 5 Mayıs 2021’de sosyal medya aracılığıyla yayınlanan bir videoda kaçırıldığını açıkladı. 8 Nisan 2021’de Mali’nin kuzeyindeki Gao’da, Sahel bölgesindeki El-Kaide ile bağlantılı en büyük cihatçı ittifak olan Nusret El İslam ve’l Muslimin Cemaati (İslam'a ve Müslümanlara Yardım) tarafından kaçırıldığını duyurdu. Batı Afrika, Mali’de (Ağustos 2020 ve Mayıs 2021), Gine’de (Eylül 2021) ve Burkina Faso’da (Ocak 2022) art arda askeri darbelere tanık oldu.



Arap Koalisyonu, BAE'nin açıklamasında yer alan iddiaları yalanlarken Mukalla Limanı’ndaki iki gemi ile ilgili bazı ihlaller ve usulsüzlüklere işaret etti

Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)
Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)
TT

Arap Koalisyonu, BAE'nin açıklamasında yer alan iddiaları yalanlarken Mukalla Limanı’ndaki iki gemi ile ilgili bazı ihlaller ve usulsüzlüklere işaret etti

Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)
Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)

Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını yalanlayan ve açıklığa kavuşturan resmi bir açıklamada, iki geminin belirlenmiş prosedürleri ihlal ederek ve meşru Yemen hükümeti veya Arap Koalisyonu liderliğinden gerekli izinleri almadan Mukalla Limanı’na girişiyle ilgili ciddi ihlaller ve usulsüzlükler olduğunu duyurdu.

Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki, iki geminin Yemen karasularına girdiğini ve girmeden önce izleme ve tanımlama sinyallerini kapattığını, bunun da bu tür durumlarda geçerli olan denizcilik yasaları ve prosedürlerinin açık bir ihlali olduğunu söyledi.

İki geminin Mukalla Limanı’na varışının, limanın kapatılması ve tüm yerel işçi ve çalışanların tahliyesiyle aynı zamana denk geldiğini ekleyen Maliki, gemilerin silah ve mühimmat yüklü konteynerlerin yanı sıra 80'den fazla araç taşıdığını belirtti.

Maliki, gemilerin varış ve boşaltma sürecinin belgelendiğini ve BAE'deki üst düzey yetkililere, güvenlik ve istikrarı tehdit eden çatışma bölgelerine aktarılmasını önlemek için bu askeri desteğin Mukalla Limanı’ndan ayrılmasının engellenmesi gerektiği konusunda bilgi verildiğini söyledi.

Maliki, BAE'ye çatışmayı körükleyen bu tür eylemlerin hoş görülmeyeceğinin bildirildiğini ve araçların limana geri dönmesinin talep edildiğini, bunun da yapıldığını, ancak silah konteynerlerinin Reyyan Askeri Üssü’nde kaldığını açıkladı.

Maliki, Arap Koalisyonu liderliğinin, bu konteynerlerin Hadramut ve çöl bölgesindeki çeşitli yerlere nakledilip dağıtılacağına dair teyit edilmiş bilgiler aldığını ve bunun gerginliği ve tırmanışı artıracağını belirttti. Bu durum, Arap Koalisyonu liderliğini sivillerin ve kamu mallarının güvenliğini korumak için dün sabaha karşı sınırlı bir askeri operasyon düzenlemeye sevk etti.

Operasyonun kayıp veya hasar olmaması için angajman kurallarına uygun olarak yürütüldüğünü vurgulayan Maliki, kalan konteynerlerin şu anda Reyyan Askeri Üssü’nde kontrol altında olduğunu belirtti.

Bu açıklama, Yemen'de ve bölgede güvenliği ve istikrarı korumak, meşruiyeti zayıflatmaya yönelik her türlü girişime karşı koymak ve siyasi barış sürecini tehdit eden tüm müdahaleleri durdurmak için Arap Koalisyonu ülkeleri arasında koordinasyonu güçlendirmek amacıyla Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu tarafından gösterilen aralıksız çabalar çerçevesinde yapıldı.


Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
TT

Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)

Irak Meclisi, dün Meclis Başkanı ve iki yardımcısının seçimini tamamlayarak siyasi krizi hızla sona erdirdi. Üçüncü tur oylamanın ardından, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyesi Ferhad el-Atruşi, ikinci Meclis Başkan yardımcısı olarak seçildi.

Bu karar, KDP’nin iki turda da mutlak çoğunluğu elde edemeyen önceki adayı Şahvan Abdullah'ı adaylıktan çekip yerine Ferhad el-Atruşi’yi aday göstermesinin ardından alındı.

Muhammed el-Halbusi 208 oyla Meclis Başkanı olarak seçilirken Adnan Feyhan 177 oyla birinci başkan yardımcısı seçildi.

Sonuçların açıklanmasının ardından yeni başkanlık kadrosu resmi olarak göreve başladı. Halbusi, cumhurbaşkanlığı için aday başvurularının açıldığını duyurarak, Şii Koordinasyon Çerçevesi tarafından seçilecek olan başbakanın onaylanmasıyla sona erecek olan bir sonraki anayasal süreci başlattı. Şii Koordinasyon Çerçevesi, kendisini meclisteki en büyük blok olarak ilan etmişti.


Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)

Yemen salı günü, Suudi Arabistan'ın güvenlik denklemlerini yeniden çizdiği ve kırmızı çizgileri ve ittifak sınırlarını belirlediği önemli gelişmelere tanık oldu. Hadramut ve el-Mehra'da Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) gerginliği tırmandırmasıyla birlikte Riyad, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ‘son derece tehlikeli’ olarak nitelendirdiği eylemlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu adımlar, GGK’ya bağlı güçlerin güney sınırları yakınlarında askeri eylemlerde bulunmasına neden oldu. Riyad, bu gelişmeleri ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit olarak değerlendirdi.

Güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurgulayan Suudi Arabistan, Yemen'in birliğine ve egemenliğine bağlılığını ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne tam desteğini teyit ederken, ‘güney davasının’ haklılığı konusundaki tutumunu ve bunu kapsamlı siyasi diyalog çerçevesi dışında ele almayı reddettiğini bir kez daha yineledi.

Riyad, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin talebine yanıt olarak BAE güçlerinin Yemen'den çekilmesini ve herhangi bir iç tarafa askeri ya da mali destek verilmesinin sonlandırılmasını istedi. Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tümgeneral Turki al-Maliki'ye göre Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu güçleri, resmi izin olmadan Mukalla Limanı’na getirilen silah ve savaş araçlarını hedef alan ‘sınırlı ve nokta atışı’ bir hava saldırısı düzenledi.

Öte yandan Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE ile ortak savunma anlaşmasının iptal edildiğini duyurdu. 90 günlük olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıklayan Alimi, BAE güçlerinin 24 saat içinde ülkeyi terk etmelerini ve kamplarını Vatan Kalkanı Güçleri’ne devretmelerini talep etti. Bu kararlar resmi kurumlar tarafından desteklendi.

Tüm bu gelişmeler ve Alimi'nin verdiği son tarih çerçevesinde BAE Savunma Bakanlığı, ilgili ortaklarla koordineli olarak güçlerinin geri çekileceğini duyurdu. Bakanlık, misyonu sonlandırma kararının ‘mevcut aşamanın gerekliliklerinin kapsamlı bir değerlendirmesi’ çerçevesinde alındığını ve BAE'nin bölgesel güvenlik ve istikrarı destekleme konusundaki taahhütleri ve rolüyle tutarlı olduğunu vurguladı.