İtalya, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için arabuluculuk çabalarına hız verdi

Finlandiya, gaz arzının kesilmesine hazırlanıyor.

Draghi ve Di Maio, 19 Mayıs’ta İtalyan Senatosu’nda Ukrayna savaşı için düzenlenen oturuma katıldı. (DPA)
Draghi ve Di Maio, 19 Mayıs’ta İtalyan Senatosu’nda Ukrayna savaşı için düzenlenen oturuma katıldı. (DPA)
TT

İtalya, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için arabuluculuk çabalarına hız verdi

Draghi ve Di Maio, 19 Mayıs’ta İtalyan Senatosu’nda Ukrayna savaşı için düzenlenen oturuma katıldı. (DPA)
Draghi ve Di Maio, 19 Mayıs’ta İtalyan Senatosu’nda Ukrayna savaşı için düzenlenen oturuma katıldı. (DPA)

İtalya’nın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için önerdiği ve İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio’nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e sunduğu planın, ‘Ukrayna ile Rusya arasındaki doğrudan müzakerelerin ilk turlarına ev sahipliği yapan Çin, Hindistan ve Türkiye de dahil olmak üzere’ uluslararası kuruluştaki çok sayıda önemli ülke tarafından memnuniyetle karşılandığı bilidirildi. Avrupalı diplomatik kaynaklar tarafından yapılan açıklamada ilerleyen günlerde İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin, barış planının ilk aşamasını başlatmak üzere Ankara ile koordinasyon sağlamak için Türkiye’ye ziyarette bulunmasın beklendiği kaydedildi.

Arabuluculuk girişimleri ve korsanlık suçlamaları
Moskova, İtalya’nın girişimini memnuniyetle karşılarken, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Rusya, bu samimi çabalara yanıt vermeye hazır” açıklamasında bulundu. Peskov, İtalya Başbakanı’nın, 20 Mayıs’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i arayıp “Sizi barış hakkında konuşabilmemiz için arıyorum” dediğini, Putin’in ise “Zaman uygun değil’ diye yanıt verdiğini söyledi. Peskov’a göre Draghi, “Sizi, ateşkes talep etmek için arıyorum” derken, Rusya Devlet Başkanı’nın yanıtı ise yine aynı oldu. Draghi, Putin’in ABD Başkanı Joe Biden’dan duymak istediğinden daha fazla yanıt aldığını söylerken, “ABD ve Rusya savunma bakanları arasındaki çağrı, Biden’dan Rusya Devlet Başkanı’nı aramasını istememden sonra geldi” dedi.
İtalya Başbakanı, Verona şehrindeki Dante Alighieri Enstitüsü öğrencilerle bir araya geldiği oturumda “Güç kullanarak saldıran her zaman haksızdır. Burada saldıran ve saldırıya uğrayan arasında bir fark var. Bunu unutmamalıyız” dedi.
İtalya polisi, cuma günü Rusya’yı ‘Dışişleri Bakanlığı, birçok havaalimanı ve medya organları’ da dahil olmak üzere’ birçok resmi kuruma yönelik siber saldırıların arkasında olmakla suçlamıştı. İtalya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rusya merkezli ‘Killnet’ hacker grubunun, bu saldırıyı Telegram uygulaması üzerinden gerçekleştirdiği belirtildi.

Gaz tedariki
Diğer yandan Finlandiyalı doğal gaz şirketi Gasum, 20 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Rusya merkezli Gazprom şirketinin, kendisine ‘21 Mayıs Cumartesi gününden itibaren doğal gaz sevkiyatını tümüyle durduracağını’ bildirdiğini duyurdu. Gasum, Rusya’nın Avrupa ülkelerinden talep ettiği gibi, Gazprom Export’a yapılan sevkiyatların ödemesini ruble olarak yapmayı reddetti. Gasum CEO’su Mika Wiljanen, yaptığı açıklamada “Tedarik sözleşmemiz kapsamındaki doğal gaz arzının kesintiye uğraması, son derece talihsiz bir durumdur” ifadelerine yer verdi. Wiljanen, “Bununla birlikte bu duruma iyi hazırlanıyoruz ve doğalgaz iletim şebekesinde herhangi bir aksama olmadığı sürece önümüzdeki aylarda tüm müşterilerimize gaz tedarik edebileceğiz” dedi.  
Gasum, Finlandiya’yı Estonya’ya bağlayan Baltık boru hattı aracılığıyla Finlandiya’daki müşterilere diğer kaynaklardan gaz sağlamaya devam edeceğini belirtti. Şirket ayrıca çarşamba günü Rusya’nın ‘ruble cinsinden ödeme konusundaki anlaşmazlık nedeniyle’ gaz arzını kesebileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Yaptırımların genişletilmesi
Avrupalı ortaklar arasında Rusya’ya karşı altıncı yaptırım paketine ilişkin müzakereler halen durgun olsa da Avrupa Parlamentosu, yaptırımların ‘büyük Rus şirketlerinin Avrupa yönetim kurulu üyeleri’ ve ‘halihazırda Rusya’dan maaş ve yardım almaya devam eden politikacıları’ kapsayacak şekilde genişletilmesini talep eden bir kararı onayladı. Parlamento, kararla görevinden istifa etmemesi halinde eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder’e, eski Fransa Başbakanı François Fillon ve eski Finlandiya Başbakanı Esko Aho’ya özel bir atıfta bulundu.
Şu an Rus devi ‘Rosneft’ şirketinin denetim kurulu başkanı olan Schroeder, kısa süre önce Gazprom’un yönetim kurulu üyeliğine atandı. Ayrıca Almanya’nın Rusya’dan gaz ithal ettiği şirket olan Nord Stream’in de yönetim kuruluna başkanlık ediyor. Avrupa Parlamentosu tarafından tüm büyük siyasi blokların desteğiyle kabul edilen kararda, Rusya Devlet Başkanı ile kişisel bir dostluğu bulunan eski Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl’in de Rosneft yönetim kurulundaki görevinden istifa etmesi isteniyor.
Schroeder’in ‘büyük Rus şirketlerindeki görevlerinden istifa etmesi için tüm siyasi partilerden gelen çağrılara yanıt vermeyi reddetmesi üzerine’ Almanya hükümetinin, eski bir şansölye olarak Schroeder’e tahsis edilen temsili harcamaları finanse etmeyi durdurmaya karar verdiği bildirildi. Avrupa Parlamentosu cuma günü kabul edilen bir kararda, Rus muhalif Aleksey Navalni’nin vakfı tarafından hazırlanan ve altı binden fazla kişinin yer aldığı bir listeye dayanarak yaptırımların kapsamının genişletilmesi çağrısı yapılıyor. Avrupa yaptırım listesinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da dahil olmak üzere binden fazla kişinin yer aldığı belirtiliyor. Söz konusu yaptırımlar, bu kişilerin mal varlıklarının dondurulmasını ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerine girişlerinin engellenmesini öngörüyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, cuma günü Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada, AB’nin 24 Şubat’ta savaşın başlamasından önce 1,2 milyar euro tutarında onayladığı ikinci yardım dilimi olarak Ukrayna’ya 600 milyon euro sağladığını belirtti. Von der Leyen, yeniden yapılanma için bir platforma fon sağlamak ve Ukrayna’ya özgür ve demokratik bir ülke olarak yardım etmek için şu anda Komisyon’da 9 milyar euroluk ek bir yardım paketinin tartışıldığını bildirdi. AB’nin Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinden bu yana Ukrayna’ya sağladığı yardım, yumuşak krediler ve hibeler olarak 17 milyar euroyu buluyor.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.