Yemen hükümetinin gündeminde gıda güvenliği ve Husilerin uzlaşmazlığı var

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik. (SABA)
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik. (SABA)
TT

Yemen hükümetinin gündeminde gıda güvenliği ve Husilerin uzlaşmazlığı var

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik. (SABA)
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik. (SABA)

Yemen hükümeti, gıda güvenliği meselesi ve Husi milislerinin insani ateşkes konusunda uzlaşmaz tavırrı konusundaki istişarelerini sürdürüyor. Zira tahıl kıtlığı, açlık düzeyini daha da kötüleştirmekle tehdit ediyor. Diğer yandan uluslararası toplum, uluslararası çabaların ateşkesin uzatılmasına ve Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’in uğraştığı barış yollarının açılmasına zemin hazırlamasını ümit ediyor.
Resmi kaynakların aktardığına göre Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, gıda tedariği ve fiyatları konusundaki mevcut küresel krizin ışığında hükümetin insani krizle başa çıkma çabalarının yanı sıra gıda güvenliğini ve temel malzeme tedarikini güvence altına alma planlarının BM ve uluslararası toplum tarafından daha çok desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Yemen Başbakanı, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths ile video konferans yoluyla gerçekleştirdiği toplantıda, uluslararası toplumu Yemenli buğday ithalatçılarına küresel buğday pazarlarına ulaşmaları için avantajlar sağlamaya ve hükümetin ithalatı finanse etmek için özel bir acil durum fonu kurma planlarını desteklemeye çağırdı. Başbakan bunun, mevcut küresel olayların, önlem alınmadığı takdirde gerçek bir felakete yol açma tehlikesi bulunan Yemen'deki insani duruma yansımalarının azaltılmasına yardımcı olacağını kaydetti.
Abdulmelik ‘Husi milislerinin Yemen halkına karşı savaşlarını devam ettirmesinden dolayı süren insani sıkıntılara, Husi grubunun bu acıları dindirecek uzlaşmalara ve anlaşmalara yanaşmadığına ve en son BM ateşkesinin şartlarına uymayıp Taiz’deki kuşatmayı kaldırmayı ve çalışanların maaşlarını ödemeyi reddettiğine’ dikkat çekti.
SABA Haber Ajansı’nın aktardığına göre Başbakan, ‘BM ateşkes anlaşmasının başarısı ve uzatılmasına ilişkin beklentilerin yanı sıra hükümetin, üzerinde anlaşmaya varılan referanslara uygun olarak BM’nin siyasi bir çözüme ulaşma çabalarını destekleme konusundaki arzusuna’ değindi. Hükümetin ülkenin dört bir yanındaki insani acıları dindirmeye gösterdiği özenden ötürü Reşad el-Uleymi liderliğindeki Yemen Başkanlık Konseyi’nin direktifleri doğrultusunda, ateşkes ve Sana Uluslararası Havalimanı ile Hudeyde Limanı’nın açılması konusundaki taahhütlerini yerine getirdiğine dikkat çekti. Aynı zamanda hükümetin, savaşı bitirip Yemen topraklarına barış ve istikrarı geri getirecek her türlü girişime olumlu bakmaya hazır olduğunu vurguladı.
Abdulmelik açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Önceliğimiz ateşkes şartlarının tamamen uygulanması, Taiz kentindeki acımasız kuşatmanın kaldırılması ve ana şehirler arasındaki hayati yolların açılması için baskı yapmaktır. Bu şehirlerde vatandaşların insani acıları katlanarak artıyor. Ateşkesin esas anlamı, vatandaşın insani acısının hafiflediğini hissetmesidir.”
Yemen Başbakanı ayrıca hükümetinin başta para birimi ve temel emtia fiyatlarının istikrarı olmak üzere ekonomik istikrarı sağlama, vatandaşların satın alma gücünü koruma ve devlet kurumlarının performansının iyileştirilmesine ve vatandaşların refah düzeylerinin artmasına yardımcı olacak geniş çaplı kamu reformları gerçekleştirme çabalarına dikkat çekti.
Abdulmelik, Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından sağlanan ekonomik desteğin ulaşması için nihai prosedürleri tamamlama konusunda devam eden tartışmaların olduğunu belirtti. Hükümetin ekonomik durumu istikrara kavuşturmak ve insani acıları hafifletmek için bu desteği sürdürülebilir bir şekilde kullanma arzusuna işaret etti. Abdulmelik ayrıca ‘reform çabaları için uluslararası destek toplamanın ve bu çerçevede dost ve kardeş ülkeler ile uluslararası kuruluşların katkısının önemini’ vurguladı.
SABA ajansına göre BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, ‘BM’nin Yemen'i insani öncelikler listesinin başına koyduğunu ve mevcut küresel gelişmelerden kaynaklanan krizin gıda güvenliği üzerindeki yansımalarına ilişkin endişe duymakla beraber durumu yakından takip ettiğini’ kaydetti.
Yemen resmi kaynaklarına göre Eski BM Yemen Özel Temsilcisi Griffiths, ateşkesin ‘tüm standartlara göre olumlu bir gelişme olduğunun ve bu ateşkesin tamamen başarılı olmasının önemli olduğunun’ altını çizdi.
Resmi kaynaklar, hükümetin faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları açıklamada Bakanlar Kurulu'nun Muin Abdulmelik başkanlığında geçici başkent Aden'de perşembe günü yaptığı toplantıda son gelişmeler ışığında iç ve dış düzeydeki bir takım güncel gelişmeler, bunları ele almak için gösterilen çabalar ve özellikle de gıda güvenliği ve hizmetleri iyileştirme konuları üzerinde durduğunu belirtti.
Söz konusu toplantıda genel durumların yanı sıra ekonomi, hizmet ve güvenlik ile ilgili meseleler de tartışıldı. Ayrıca arzulanan hedeflerin gerçekleştirilmesi için Başkanlık Konseyi’nin direktiflerine binaen alınan hükümet kararları ve önerilerinin ilgili bakanlıklar ve birimler tarafından uygulanma düzeyi değerlendirildi.
Aynı kaynaklara göre Abdulmelik toplantı sırasında siyasi, askeri, güvenlik, ekonomi ve hizmet ile ilgili son gelişmeler hakkında kapsamlı bir brifing verdi. Bu aşamada hükümetin çabalarını vatandaşların beklentilerini karşılayacak şekilde sürdürüp iki katına çıkarmanın önemini vurguladı. Ayrıca buğday ithal etmek üzere alternatif kaynaklar bulmak için hükümetin mevcut girişimlerine, bu konuda ihracatçı ülkelerle yaptığı görüşmelere ve Hint mevkidaşına bir mektup gönderdiğine işaret etti.
Hükümetin BM liderliğindeki barış sürecini destekleme konusunda Başkanlık Konseyi Başkanı'nın direktiflerine bağlı olduğunu vurgulayan Abdulmelik, ‘BM ateşkesini başarıya ulaştırmaya, tüm şartlarını yerine getirmeye ve başta Taiz kuşatmasının kaldırılması ve çalışanların maaşlarını vermek için Hudeyde Limanı’na gelen petrol sevkiyatlarından vergi alınması olmak üzere tüm taahhütlerinden caymaya devam eden Husi milislerinin hilekarlıklarına boyun eğmemeye’ kararlı olduklarını söyledi.
Yemen Başbakanı ayrıca ‘Husi milislerinin BM ateşkesi ile ilişkili taahhütlerini yerine getirmemeye devam etmesi ve halkın acılarını umursamaması karşısında BM tarafından caydırıcı bir tavır gösterilmesi gerektiğini’ vurguladı.
Bakanlar Kurulu toplantısının devamında Abdulmelik, ‘İçişleri Bakanlığı'na ve askeri birimlere istikrarı kontrol altına almak, terör unsurlarını her yerde takip etmek ve planlarını engellemek için güvenlik seviyesinin artırılması’ yönünde talimat verdi.



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.