'Ukraynalı kadınlarla savaş fantezisi' öneren eskort sitesi tepki çekti

İrlanda'daki site, bunun "Ukraynalılarla dayanışmak için iyi bir yol" olduğunu öne sürüyor

Ukrayna'da en az 2,8 milyon çocuk savaş yüzünden ülkeden kaçtı (Reuters)
Ukrayna'da en az 2,8 milyon çocuk savaş yüzünden ülkeden kaçtı (Reuters)
TT

'Ukraynalı kadınlarla savaş fantezisi' öneren eskort sitesi tepki çekti

Ukrayna'da en az 2,8 milyon çocuk savaş yüzünden ülkeden kaçtı (Reuters)
Ukrayna'da en az 2,8 milyon çocuk savaş yüzünden ülkeden kaçtı (Reuters)

İrlanda'nın en büyük eskort sitesi, Ukraynalı kadınlarla "savaş fantezisi" teklif ediyor.
Konuyu İrlanda'daki National Women's Council'ın (Ulusal Kadın Konseyi) dünkü etkinliğinde konuşan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) insan ticaretiyle mücadele koordinatörü Valiant Richey gündeme getirdi.
Richey, İrlanda'daki seks işçiliği "pazarının", Rusya - Ukrayna savaşından sonra erkeklerin çatışmadan kaçan kadınlarla "seks yapma" talebinin artmasından etkilendiğini söyledi.
24 Şubat'ta başlayan savaşta yaklaşık 12 milyon Ukraynalının evinden kaçtığı tahmin ediliyor. Bu kişilerin yaklaşık yarısı ülkelerini terk ederek Avrupa'nın dört bir yanına dağıldı. Böylece kıta içinde yaşanan en büyük mülteci krizi ortaya çıktı.
Birleşmiş Milletler, mülteci krizinin ardından ülkesinden kaçan kişilerin insan ticareti ve cinsel istismar tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtiyor.
Bu soruna işaret eden AGİT İnsan Ticaretiyle Mücadele Özel Temsilcisi ve Koordinatörü Valiant Richey, Ukraynalı kadınlarla para karşılığı seks için yapılan internet aramalarının fırladığını söyledi:
"Başka bir deyişle, Avrupa'da krize yönelik erken ve ölçülebilir tepkilerden biri, erkeklerin çatışmadan kaçan kadın ve kızları belirleyip onlarla seks yapma girişimleri. Savunmasız kadın ve kızların Batı Avrupa'ya akın etmesi, erkeklerin bu kişileri sömürmeye olan ilgisinde ani bir artışa yol açtı."
AGİT koordinatörü erkeklerin bu talebinin, insan tacirlerinin Ukraynalı kadınları tuzağa düşürmeye yönlendirdiğini belirtti.
Richey, eskort sitesindeki "savaş fantezisi" teklifinde görülebileceği gibi seks işçiliği "pazarının" erkeklerin talebine karşılık verdiğini vurguladı. Aynı internet sitesinde Ukraynalı kadınlar için yapılan aramaların yüzde 250 arttığını da sözlerine ekledi.
İnternet sitesi "Ukraynalı eskortlara ilgide önemli artış" konulu blog yazısının bazı bölümlerini kaldırdı. Yazıda, İrlanda'da "Ukraynalı eskort" aramanın "Ukrayna pornosu" aramaktan daha iyi olduğu iddia edilmişti. Site ayrıca eskortlarla birlikte olmanın, Ukraynalılarla "dayanışma göstermenin" iyi bir yolu olduğunu öne sürmüştü.
İnternet sitesindeki Ukraynalı profillerin çoğu, ülkede yeni olduklarını söyleyen kadınlardan oluşuyor.
 
Independent Türkçe, Independent.ie, Irish Times



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.