Nebih Berri Canbulat’ın desteğiyle meclis başkanlığını garantileyecek

Berri yardımcısı olarak Lübnan Kuvvetleri’nin adayı yerine Busab’ı tercih ediyor.

Nebih Berri dün ABD Merkez Kuvvetler Kurilla ve Beyrut Büyükelçisi Shea’yı kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Nebih Berri dün ABD Merkez Kuvvetler Kurilla ve Beyrut Büyükelçisi Shea’yı kabul etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Nebih Berri Canbulat’ın desteğiyle meclis başkanlığını garantileyecek

Nebih Berri dün ABD Merkez Kuvvetler Kurilla ve Beyrut Büyükelçisi Shea’yı kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Nebih Berri dün ABD Merkez Kuvvetler Kurilla ve Beyrut Büyükelçisi Shea’yı kabul etti. (Şarku’l Avsat)

Lübnan’da yeni parlamentonun seçilmesiyle ülkenin yeni bir siyasi krizle karşı karşıya kalması bekleniyor. Siyaset arenasından bir kaynak, ülkede eşi benzeri görülmemiş ‘ekonomik çöküşün’ önlenmesi için ufukta herhangi bir çözüm yolu görünmediğine işaret ederek ekonomik krizin güvenlik durumunu da olumsuz etkilediğini ve ülkedeki güvenlik güçlerinin sınırlı kaynaklarıyla muhtemel bir kaosu kontrolde zorlanacağını belirtti.   
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan siyasi kaynak, Lübnan vatandaşlarının kötüleşen yaşam koşulları karşısında ufukta bir çözüm ihtimali olmaması nedeniyle gergin olduğunu ve bu durumun kamu güvenliğine tehdit oluşturduğunu söyledi. Seçimlerle birlikte Necib Mikati hükümetinin, ‘geçici-gündelik işleri yürüten’ bir hükümet pozisyonunda olduğunu hatırlatan kaynak, yeni parlamentonun hükümeti oluşturmada başarısız olması durumunda, iktidar boşluğundan kaynaklanan ciddi sorunlara maruz kalınabileceğini söyledi. Seçim sonuçlarının parlamento dağılımını değiştirdiğine işaret eden kaynak, ilk anlaşmazlığın ‘meclis başkanı yardımcısı’ seçiminde yaşanacağı tahminini yürüttü. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın, ‘direniş ekseninin’ çoğunluğu yitirdiğini itiraf ettiğini belirten kaynak, bununla birlikte muhalefet içindeki anlaşmazlıklar, elde edilen çoğunluğun iktidarın oluşumunda olumlu bir şekilde kullanılmasına engel olabileceği uyarısında bulundu.  
Anayasal kurumlarının yeniden düzenlenmesi mücadelesinin ‘meclis başkanı’ seçimiyle başlayacağını değerlendiren kaynak, Nebih Berri’nin yeniden Meclis Başkanı olarak seçilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu söyledi. Ancak Berri’nin, bağımsızların ve muhalefetin çoğunlukta olduğu bu tabloda bir önceki seçimlerde elde ettiği destekten daha düşük bir şekilde seçilebileceğini vurguladı. Kaynağa göre, Özgür Yurtsever Hareketi’nin de desteğiyle Berri 70 milletvekilinin oyuyla seçilebilir.  
Bu bağlamda meclisten bir kaynak da şu açıklamada bulundu:
“Berri’nin bir alternatifi bulunmuyor. Çünkü Şii İkili (Hizbullah-Emel) Berri’nin meclis başkanlığı hususunda uzlaşmış durumda. Bir başka Şii milletvekilinin aday olacağı iddiası ise gerçekçi değil. Ancak Değişim güçleri’nden milletvekili seçilenler sert bir muhalefet sergileyecektir. Eski Baro Başkanı Mulhim Halef’in Berri’nin yardımcısı seçilmesi şartıyla Değişim Güçleri’nin Berri’yi destekleyeceği doğru değildir. Çünkü Halef aday olmayacağını açıkladı.”  
Ülkede Meclis Başkan Yardımcısı pozisyonu için rekabet devam ediyor. Şu anda bu pozisyon için en güçlü adayların, Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin adayı Gassan Hasbani ile Özgür Yurtsever Hareketi’nin adayı İlyas Busab olduğu ifade ediliyor. Busab’ın parlamentodaki azınlığın, yaklaşık 60 milletvekilinin desteğini alabileceği düşünülürken, parlamentodaki çoğunluğun kararının ne olacağı bilinmiyor. Ancak Busab’ın aday olması, ÖYH Başkanı Cibran Basil’in Berri’nin Meclis Başkanlığı’nı desteklemesine bağlı. Nitekim Basil yakın geçmişte Berri’nin adaylığına sıcak yaklaşmadığı yönünde açıklamaları olmuştu. Ancak mevcut şartlarda Basil’in bu hususta bir anlaşmazlığa girmeyeceği düşünülüyor. Berri’nin yardımcılığı görevi için Hasbani yerine Busab’ın getirilmesini istediği söyleniyor. Bunun sebebi olarak ise Busab’ın ÖYH içindeki ‘şahin kanadında’ yer almaması ve Berri ile daha iyi uyum sağlayabileceğinin değerlendiriliyor olması gösteriliyor. Berri, Lübnan Kuvvetleri Partisinin adayı olan Hasbani’nin seçilmesini istemiyor. Çünkü Lübnan Kuvvetleri Berri’yi meclis başkanlığında, ancak oturumların düzenlenmesiyle ilgili kendi önerdikleri ‘yol haritasını’ kabul etmesi şartıyla destekleyebileceklerini açıklamıştı. Bunlara ek olarak Berri muhalefetle uzlaşması durumunda Şii milletvekillerinin ve ÖYH’nin desteğinin kaybolabileceği endişesini taşıyor.
Birçok gözlemciye göre meclis başkanı pozisyonu için mevcut koşullarda Berri’den daha iyisi bulunamaz. Tecrübeli politikacı Nebih Berri’nin meclisteki karşıt taraflar arasında uzlaşı sağlanmasına katkı sunabileceği değerlendiriliyor. Ayrıca Berri’nin İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbulat’la arası gayet iyi. Dolayısıyla Meclis Başkanlığı pozisyonuna Canbulat’ın kritik desteğiyle çoğunluğu yakalayarak seçileceğine kesin gözüyle bakılıyor.  
Tartışmalar sürerken Nebih Berri dün ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Kurilla, ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea ve beraberindeki heyeti kabul etti. Meclisten görüşmenin içeriğine dair herhangi bir açıklama yapılmazken söz konusu ziyaretin seçimlerden sonra ve ABD’nin ‘deniz sınırları’ konusunda İsrail ile Lübnan arasında arabulucu rol üstlendiği bir süreçte gerçekleşmesi dikkat çekti.  



Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
TT

Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)

Avrupa Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planlarının, hayat kurtaran yardımların bölgeye ulaşmasını engelleyeceğini belirtti.

Lahbib, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa Birliği’nin (AB) tutumunun net olduğunu vurgulayarak, “Sivil toplum kuruluşlarının mevcut haliyle kayıt altına alınması yasasının uygulanması mümkün değil” dedi.

Lahbib, insani yardımların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı ve “Uluslararası insancıl hukuk, herhangi bir belirsizliğe yer bırakmıyor; yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalı” ifadesini kullandı.

İsrail medyası, hükümetin dün yaptığı açıklamaya dayanarak, Sınır Tanımayan Doktorlar, ActionAid ve Oxfam gibi onlarca insani yardım örgütünün lisanslarının iptal edileceğini ve bunların ‘terörle bağlantılı’ olduğu gerekçesiyle kapatılabileceğini duyurmuştu.

Bazı uluslararası yardım kuruluşları, kayıtlarının iptal edilmesi riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Eğer 31 Aralık’a kadar İsrail makamlarının belirlediği yeni kriterlere uyum sağlamazlarsa, 60 gün içinde faaliyetlerini durdurmak veya Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki çalışmalarına kısıtlama getirmek zorunda kalabilirler.


Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
TT

Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)

Şarku’l Avsat Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye'den aktardığı habere göre bugün (Çarşamba) Süveyda kentinde meydana gelen el bombası patlamasında bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı.


Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi, iki yıl süren İsrail savaşı sırasında liderlerinin suikastlara kurban gitmesinin ardından bir dizi liderlik değişikliği yaşıyor. Bu durum, hareketin eski lideri olan ve Ekim 2024'te Refah'ta İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda beklenmedik bir şekilde öldürülen Yahya Sinvar'a yakın kişilerin daha fazla öne çıkmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynaklarına göre, serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, siyasi büro üyesi ve savaş öncesinde hareketin medya departmanından sorumlu olan serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, kendisi ve Sinvar'a yakın bir dizi kişinin Gazze Şeridi'ndeki hareketi yönetmekle görevlendirilmesinin ardından, Gazze Şeridi'ndeki siyasi bürosunun başına geçti. Bu kişilerin çoğu, Şeridin güneyindeki Han Yunus'ta yaşıyor.

Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)

2011 Gilad Şalit esir takasıyla serbest bırakılan eski bir mahkum olan el-Amudi, Gazze Şeridi yönetiminin merkez figürü haline geldi. İsrail hapishanelerinde kaldıkları süre boyunca ve serbest bırakıldıktan sonra Sinvar'a çok yakındı ve sık sık toplantılarına ve diğer etkinliklerine eşlik etti.

Bazı kaynaklar, Gazze Şeridi'nde siyasi büro için gerçek bir seçim yapılmadığını, bunun yerine sürecin atama, onaylama ve istişare yoluyla yürütüldüğünü söylüyor.

Bazı kaynaklar operasyonun “iç yönetmelikleri ihlal ederek” gerçekleştirildiğini söylerken, diğerleri amacın “iç eksiklikleri gidermek” olduğunu ve “seçilenlerin hepsinin Tevfik Ebu Naim, Salah Ebu Şarik ve diğerleri gibi Sinvar'a yakın kişiler olduğunu” açıkladı.

Kaynaklar, el-Amudi'nin şu anda Gazze'deki Hamas içinde “devrim” olarak nitelendirilebilecek bir harekete öncülük ettiğini söylüyor. Özellikle İsrail saldırılarında yaralanan ilçe idari organlarının başındaki bazı yerel liderleri görevden aldı ve yerlerine atamalar yaptı. Savaş sırasında sorumluluklarının bir kısmından vazgeçen diğer kişiler için de aynı şeyi yaptı. Suikasta uğrayan, başka nedenlerle görevden alınan veya farklı görevlere atanan eski liderlerin yerine geçecek kişileri aramaya devam ediyor.

Bazı kaynaklara göre, bu adımlar Gazze Şeridi içindeki yerel Hamas liderlerinin yanı sıra yurtdışındaki liderler arasında da öfkeye yol açtı. Şeridin dışındaki siyasi büro üyelerinden bazıları yerel liderlere, "Olanlar kabul edilemez ve iç hukuka aykırıdır; önümüzdeki günlerde hareketin liderinin seçilmesini beklemeliyiz ki, bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere kadar bazı bölgelerin liderliğindeki boşlukların geçici olarak doldurulması konusunda bir anlaşmaya varılabilsin" şeklinde bilgi verdi.

İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'ndeki Hamas içinde siyasi düzeyde hüküm süren "kaosun" aksine, askeri kanadında istikrarlı bir durumun söz konusu olduğunu ve yeniden yapılanmanın sorunsuz ve sistematik bir şekilde devam ettiğini belirtiyor. İzzeddin Kassam Tugayları'nın yeni Genelkurmay Başkanı İzzeddin Haddad'ın savaş sırasında suikasta kurban giden veya öldürülenlerin yerine yeni atamalar yapmak üzere bir dizi toplantı düzenlediğini ve çeşitli kararlar aldığını ifade ediyorlar. Ayrıca, tüm taraflarla sürekli iletişim kurarak siyasi düzeydeki farklılıkların veya anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye ve böylece her düzeyde istikrarı sağlamaya çalışıyor.

Kaynaklara göre Haddad, bazı bölgelerdeki tugay komutanları da dahil olmak üzere çeşitli liderlik pozisyonlarındaki boşlukları doldurmak için çalışırken, asıl komutanlarının suikast sonucu öldürülmesinin ardından bu tugayları yönetmek üzere atanmış diğer kişileri de görevde tutuyor.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu, İzzeddin Haddad'ın komuta ettiği Gazze Şehri Tugayı hariç, suikast sonucu öldürdü. Yerine Muhanned Receb atandı.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu suikastla öldürdü. Bunun istisnası, Muhannad Receb'ın yerine geçen İzzeddin el-Haddad'ın komutasındaki “Gazze Şehri Tugayı”ydı.

Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)

Çeşitli kanatları ve kademeleriyle Hamas, İsrail'in çeşitli kaynaklarını hedef alması sonucu mali krizden muzdarip olmuş durumda. Bununla birlikte, savaş sırasında veya sonrasında, farklı oranlarda ve zamanlarda da olsa, maaş ve ödenekleri tamamen kesmedi.

Gerçekte Hamas, 7 Ekim 2023 saldırısının ardından, 1987'deki kuruluşundan bu yana eşi benzeri görülmemiş son derece karmaşık bir dönemle karşı karşıya. Hareketin gözlemcilerine göre, Gazze Şeridi'ne sınır komşusu İsrail tesislerine ve kasabalarına yönelik saldırılarla başlayan bu saldırı, İsrail'i uzun süreli bir savaşa sürükledi.

Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim, hareketin “askeri yenilginin, örgütsel tükenmişliğin, siyasi karmaşanın ve geleceği ile rolü hakkındaki varoluşsal kaygının iç içe geçtiği bir aşamaya girdiği” değerlendirmesinde bulunuyor.

İbrahim, İsrail savaşının, Hamas'ın siyasi büro üyelerinin ve Gazze Şeridi'ni yıllarca yöneten idari komitelerin başkanlarının çoğunu kaybetmesinin ardından, liderlik ve karar alma yapısını vurduğunu açıkladı. Bu durum, doldurulması kolay olmayan derin bir liderlik boşluğu yarattı ve hareket içinde geleceği ve bir sonraki aşama hakkında anlaşmazlıkları ortaya çıkardı: Bu bir yönetim aşaması mı, örgütsel hayatta kalma aşaması mı yoksa sadece uzun süreli bir krizi yönetme aşaması mı olacak?

Hamas'tan birkaç kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "İşlerin iyi ve sorunsuz gittiğini söylemek mümkün değil. Birçok zorluk var ve yaşananlar, hiçbir şey bırakmayan ve hareketin liderlerinin çoğunun suikastına neden olan yıkıcı bir savaşın ışığında normal. Geniş bir liderliğe ve Filistin içinde ve dışında geniş bir halk tabanına sahip bir hareket için liderlik boşluğu normaldir ve bir yıl sonra kapsamlı seçimler yapılana kadar mevcut farklılıklar da normaldir."