Zaviye’de çatışmalar yeniden başladı…Trablus’ta güvenlik gerginliği tırmanıyor

Trablus’taki güvenlik gerginliği, Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nin ülkedeki ‘anayasal süreçle’ ilgili prensipte anlaşmaya vardığı bir dönemde geldi.

Dibeybe hükümeti yanlısı güçler Trablus sokaklarını turluyor (Reuters)
Dibeybe hükümeti yanlısı güçler Trablus sokaklarını turluyor (Reuters)
TT

Zaviye’de çatışmalar yeniden başladı…Trablus’ta güvenlik gerginliği tırmanıyor

Dibeybe hükümeti yanlısı güçler Trablus sokaklarını turluyor (Reuters)
Dibeybe hükümeti yanlısı güçler Trablus sokaklarını turluyor (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Libya Danışmanı Stephanie Williams’ın, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nin kurduğu ortak komitenin Kahire’deki görüşmelerde anayasal süreçle ilgili birtakım temel meseleler üzerinde anlaşmaya vardığını ilan etmesiyle eşzamanlı olarak, Zaviye kentinde silahlı milis gruplar arasındaki çatışmalar yeniden başladı. Bu sırada başkent Trablus, güvenlik alanında yeni bir gerilime tanık oldu.
İstikrarı Destekleme Birimi unsurları, geçtiğimiz günlerde Fethi Başağa başkanlığındaki paralel hükümetin başkent Trablus’a girmesini kolaylaştırmaya çalışan Navasi 8. Kuvvet Tugayı’nı konuşlandığı karargâhtan çıkarma hazırlığı kapsamında önceki gün çevredeki bağlantı yolları ulaşıma kapatarak karargâhı kuşattı. Ayrıca Trablus’un batısında yer alan Zaviye kentindeki silahlı milis gruplar arasında hükümet binasının kullanımı hususunda çıkan anlaşmazlık üzerine ağır silahların kullanıldığı şiddetli çatışmalar patlak verdi. Çatışmalarda 3 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
Söz konusu gelişmeleri görmezden gelen Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ise Savunma Bakanı sıfatıyla Misrata kentinin güvenliğini sağlamakla görevli 166. Tugay Komutanı Muhammed el-Hassan’a, Eş-Şuveyrif bölgesindeki Yapay Nehir Sistemi'ni koruma çalışmalarından çekilme talimatını verdi.
Dibeybe, bu sürpriz kararının gerekçesini açıklamazken, yerel medyada yer alan haberlere göre karar, ülkedeki askeri çatışmanın bir tarafı olan Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ile UBH arasında Yapay Nehir Sistemi'nin korunması için yapılan ve 5+5 Ortak Askeri Komite’nin gözetimindeki işbirliğine son verilmesi anlamına geliyor. Ayrıca bu kararın, 166. Tugay’daki bir saha komutanının, Libya Temsilciler Meclisi tarafından görevlendirilen İstikrar Hükümeti başkanı Fethi Başağa ile işbirliği yapmakla suçlanmasının ardından gelmesi dikkati çekti.
Paralel hükümetin başkanı Başağa, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nden oluşan ortak komitenin Kahire’deki toplantılarından çıkan sonuçları memnuniyetle karşıladı. Başağa, konuyla ilgili kısa açıklamasında, “Libya halkının iradesinin tecelli edeceği seçimler doğrultusunda iktidar değişimini garanti altına alan her türlü uzlaşıyı destekliyoruz” ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Libya Danışmanı Stephanie Williams, Kahire’deki toplantıların kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, 137 madde üzerinde prensipte anlaşmaya varıldığını belirterek, birkaç madde hariç yasama ve yargı organlarına ilişkin iki bölüme ek olarak hak ve özgürlükler ile ilgili ikinci bölüm üzerinde anlaşmaya varılmasından duyduğu sevinci dile getirdi.
“Bu görüşmelerde somut olarak ilerleme kaydeden ve ihtilaf noktalarında konsensüs ve yapıcı çözümler aramak için çabalamaya devam eden komite üyelerinin gayretlerine saygı duyduğunu ve takdir ettiğini” ifade eden Williams, komite üyelerine, geri kalan maddeler üzerinde nihai anlaşmaya varmak için görüşmelere devam etme çağrısı yaptı.
Komite çalışmalarının henüz tamamlanmadığını söyleyen Williams, bu komitenin çalışmalarının, birleştirici ve kapsamlı ulusal seçimlerin en yakın zamanda düzenlenmesini sağlayacak tam kapsamlı bir anlaşmayla sonuçlanması için Libya halkının büyük umut ve beklenti içerisinde olduğunu belirtti.
Devlet Yüksek Konseyi Anayasal Süreç Komisyonu Başkanı Şaban Busitte, anayasal sürecin yüzde 70’inin tamamlandığını ve yaklaşık 140 madde üzerinde uzlaşı sağlandığına işaret ederek, “Toplantılar çok iyiydi. İki heyet arasında uyum var” dedi.
Busitte, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nden oluşan ortak komitenin, üzerinde uzlaşıya varılan hususlarda onay almasının ardından 10 Haziran’da Kahire’de yeniden bir araya geleceğini aktardı.
Öte yandan Uluslararası Göç Örgütü (IOM), yaptığı açıklamada, 148’i Libya’dan ve 45’i Nijer’den olmak üzere toplam 193 Gambiyalı göçmenin ülkelerine gönüllü dönüşünü kolaylaştırdığını bildirdi.
Libya’dan dönenler arasında istismara ve şiddete maruz kalan savunmasız göçmenlerin olduğuna işaret edilen açıklamada, 193 sayısının, IOM’un Gambiya’da ofis açtığı 2017’nin ortalarından bu yana Gambiya’ya dönüşlerde bir gün içinde kaydedilen en yüksek sayı olduğu ifade edildi.



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.