Rusya-Ukrayna savaşının gidişatını ne değiştirebilir?

İki ülke arasında Mart ayında Belarus’ta yapılan müzakerede masada bulunan Rusya ve Ukrayna bayrakları (Reuters)
İki ülke arasında Mart ayında Belarus’ta yapılan müzakerede masada bulunan Rusya ve Ukrayna bayrakları (Reuters)
TT

Rusya-Ukrayna savaşının gidişatını ne değiştirebilir?

İki ülke arasında Mart ayında Belarus’ta yapılan müzakerede masada bulunan Rusya ve Ukrayna bayrakları (Reuters)
İki ülke arasında Mart ayında Belarus’ta yapılan müzakerede masada bulunan Rusya ve Ukrayna bayrakları (Reuters)

Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlaması, son günlerde savaş dengesinin kendi lehlerine döndüğünü iddia eden Rusya ve Ukrayna’da büyük insani, maddi ve ekonomik kayıplara neden oldu.
Hatırı sayılır bir askeri güce sahip olan Rusya, işgal başladığında istediği hızlı zaferi elde edememiş olsa da, genel olarak savaşta hâlâ baskın güç.
Şarku’l Avsat’ın BBC’den aktardığı analizde savaşın sonucunu belirleyebilecek ve güç dengesini değiştirebilecek bazı faktörlere değinildi.
Kazanç ve kayıplar
Ukrayna kuzeydeki karşı saldırısı ile Rus ordusunu Harkov şehrinden başarıyla püskürttü. 
Güneyde ise Rusya, liman kenti Mariupol’daki son direniş ceplerini ortadan kaldırdı.
Her iki savaş da askeri ve sivil kayıplar açısından pahalıya mal oldu, ancak hiçbiri savaş dengesi açısından belirleyici olmadı.
Mariupol ve Harkov’daki gelişmeler, çatışmanın yükseliş ve düşüşünü gösteriyor.
Rusya, taarruzun yeni odak noktası olan Donbas’ta küçük ama istikrarlı ilerlemeler kaydediyor. 
Ancak Rusya burada bazı aksilikler yaşadı. Bu ayın başlarında düzinelerce Rus zırhlı aracı duba köprüyle Seversky Donets Nehri’ni geçmeye çalışırken imha edildi.
Rusya’nın avantajı top ateşi
Ukrayna’nın doğusunda, her iki taraf da şiddetli topçu ateşiyle ağır ve ezici darbeler alıyor. Ancak Rusya bu silahların kullanımında önemli ilerleme kaydediyor.
İngiliz Ordusunda eski bir tuğgeneral olan ve şu anda Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde görev yapan Ben Barry, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca her iki taraftaki kayıpların ana nedeninin topçu ateşleri olmasını bekliyor.
Ukrayna ABD yapımı M777 obüsü de dahil olmak üzere Batı’dan ağır silahlar alıyor.
Ukrayna’ya Rusya’dan gelen topçu ateşini tespit etmeye ve hedeflemeye yardımcı olmak için topçu radar sistemleri de gönderildi, böylece Ukrayna’nın sahada zafer kazanmasına yardımcı olundu.
Savaş taktikleri
Barry, Rusya’nın ‘Ukrayna’nın kanını kurutmak istiyor’ gibi göründüğünü söyleyerek, Ukrayna’nın gücünü tüketmeye ve daha geniş hedeflerine ulaşabilmesi için mümkün olduğu kadar çok güçten kurtulmaya çalıştığını vurguladı.
Barry’ye göre Rusya, Ukrayna güçlerini daha sonra topçu atışları ve roketatarlar ile hedef alabilecekleri stratejik noktalara yoğunlaşmaya zorluyor.
Askeri analistler, bunun sonucunda Ukrayna’nın önemli kayıplara uğrayabileceğini söylüyor.
Barry, Ukrayna’nın Rusya’nın çıkarlarına eninde sonunda ulaşmasını amaçlayan bu taktiği anlaması gerektiğine dikkat çekti.
Rusya’nın ‘Frankenstein Kuvvetleri’
Askeri uzmanlar, Rusya’nın doğuda önemli ilerlemeler sağlamak için ihtiyaç duyduğu asker sayısından yoksun olduğuna inanıyor. Harkov ve Mariupol’daki çatışmalardan sonra yeniden seferberlik bir fark yaratamadı.
Londra merkezli savunma ve güvenlik düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü’nden Jack Watling, Rusya’nın doğuda önemli ilerlemeler sağlamak için ihtiyaç duyduğu sayıda kuvvetten, özellikle de piyadeden yoksun olduğunu söyledi.
Rusya, askerlere güç ve morallerini yeniden kazanmaları için zaman vermeden ‘Frankenstein Kuvvetleri’ olarak bilinen tahrip olmuş birimlerini yeniden kurmaya ve birleştirmeye çalıştı.
İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından yakın zamanda yapılan bir istihbarat değerlendirmesinde, Rus askeri liderlerin hızlı bir şekilde sonuç alma baskısı ile karşı karşıya olduğu ve bunun sonucunda yeterli hazırlık olmaksızın kuvvetleri yeniden konuşlandırabilecekleri vurgulandı.
Bunun Rus güçlerini daha fazla tüketmekle tehdit ettiğini belirten Savunma Bakanlığı, Rusya’nın Ukrayna’ya gönderdiği işgal gücünün üçte birini kaybetmiş olabileceğini de belirtti.
Watling, Rusya’nın kuvvetlerindeki bu eksikliği herhangi bir şekilde gidermeye çalıştığını, ancak ordunun eğitimi ve yeniden inşasının düzgün bir şekilde yapılmasının uzun zaman aldığına dikkat çekti.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.