Bill Gates neden kripto paraya yatırım yapmadığını açıkladı

Teknoloji milyarderi çip iddialarını bir kez daha reddetti

Forbes verilerine göre Bill Gates, 123,5 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zenginleri listesinde dördüncü sırada (AP)
Forbes verilerine göre Bill Gates, 123,5 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zenginleri listesinde dördüncü sırada (AP)
TT

Bill Gates neden kripto paraya yatırım yapmadığını açıkladı

Forbes verilerine göre Bill Gates, 123,5 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zenginleri listesinde dördüncü sırada (AP)
Forbes verilerine göre Bill Gates, 123,5 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zenginleri listesinde dördüncü sırada (AP)

Teknoloji devi Microsoft'un kurucusu Bill Gates, kripto para hakkında açıklamalar yaptı.
Sosyal medya platformu Reddit'te perşembe düzenlenen Bana İstediğini Sor (Ask Me Anything) etkinliğine katılan teknoloji milyarderi, hiçbir kripto para birimine yatırım yapmadığını söyledi.
"Değerli getirileri olan şeylere yaptırım yapmayı seviyorum" diyen Gates, şöyle konuştu:
"Şirketlerin değeri, harika ürünleri nasıl ürettiklerine bağlı. Kripto varlıkların değeriyse bir başkasının, onlar için ödemeyi kabul ettiği tutarla ölçülüyor. Yani diğer yatırımlar gibi topluma katkı sağlamıyor."
Gates daha önce de Bitcoin gibi para birimleriyle ilgili şüphelerini dile getirmişti. Bloomberg'e Şubat 2021'de verdiği söyleşide, bireysel yatırımcıların "Bitcoin çılgınlığına kapılmasından" endişe duyduğunu söylemişti:
"Elon Musk'tan daha az paranız varsa dikkatli olmanız gerek. Onun çok parası var ve çok sofistike bir insan, o yüzden onun Bitcoin'leri için endişe etmiyorum."
Adı pek çok komplo teorisinde geçen milyarder, Bana İstediğini Sor'daki cevabında aşıları kullanarak insanları takip etmesini sağlayacak mikroçipleri vücuda yerleştirdiği iddiasını da bir kez daha reddetti:
"İnsanların nerede olduğunu neden bilmek isteyeyim ki? Bu bilgiyle ne yapacağım?"
Kripto para piyasası, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz oranlarını artırması, artan enflasyonun tüketici talebi üzerindeki etkisi, tedarik zincirindeki aksamalar, Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin'deki koronavirüs karantinası ve bunların yarattığı ekonomik kriz korkusu yüzünden dalgalanıyor. LUNA ve stablecoin TerraUSD'deki (UST) kriz de piyasayı olumsuz etkiledi.
68 bin dolarla Kasım 2021'de tüm zamanların en yüksek seviyesini gören Bitcoin, bugün yaklaşık 30 bin dolardan işlem görüyor. Ethereum ise yaklaşık 2 bin dolar seviyesinde.
Independent Türkçe, Mint, Forbes



ABD'nin yasakladığı TikTok satılacak mı?

TikTok'u ABD'de yaklaşık 170 milyon kişi kullanıyor (Reuters)
TikTok'u ABD'de yaklaşık 170 milyon kişi kullanıyor (Reuters)
TT

ABD'nin yasakladığı TikTok satılacak mı?

TikTok'u ABD'de yaklaşık 170 milyon kişi kullanıyor (Reuters)
TikTok'u ABD'de yaklaşık 170 milyon kişi kullanıyor (Reuters)

ABD Kongresi'nden çıkan yasak kararının ardından Çinli ByteDance firması, TikTok'u satmayı planlamadığını bildirdi.

Pekin merkezli şirket, sahibi olduğu çevrimiçi haber paylaşım platformu Toutiao üzerinden dün yaptığı açıklamada, "ByteDance'in TikTok'un satışı için çalışma yürüttüğüne dair yabancı basında çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor. ByteDance'in TikTok'u satmak gibi bir planı yok" ifadelerine yer verildi. 

ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato, 23 Nisan'daki oturumda TikTok'un satılmaması halinde ülkede yasaklanmasını öngören tasarıyı onaylamıştı. 

Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a 95 milyar dolarlık askeri yardım paketiyle oylamaya sunulan tasarı, 18'e karşı 78 oyla kabul edilmişti. 

ABD Başkanı Joe Biden'ın imzasıyla yasalaşan karar kapsamında ByteDance'e TikTok'u satması için 9 ay süre tanınmıştı. 

TikTok CEO'su Shou Zi Chew, çarşamba günkü açıklamasında kararı mahkemeye taşıyarak itiraz edeceklerini söylemişti. 

ABD merkezli The Information sitesinin dünkü haberinde, ByteDance'in TikTok'u teknoloji sektörü dışında faaliyet gösteren Amerikan firmalarına satmayı planladığı öne sürülmüştü. 

Haberde, TikTok'un içerik önerilerini düzenleyen algoritması olmadan satılmasının hedeflendiği iddia edilmişti.

Fransız haber ajansı AFP, TikTok'un kullandığı bu özel algoritmanın Pekin yönetimi tarafından 2020'de koruma altına alındığını hatırlatarak, Çin'in onayı olmadan platformun satılamayacağını yazdı. 

ByteDance'e yakın olduklarını söyleyen ve kimliklerinin paylaşılmamasını isteyen yetkililer, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a TikTok'un ABD'den tamamen çekilebileceğini söyledi.

Kaynaklar, ByteDance'in uygulamanın "gizli kaynağını" oluşturan algoritmanın Amerikalı firmaların eline geçmesindense platformun tamamen kapatılmasını tercih edeceğini savundu. 

Washington, ByteDance'in uygulama üzerinden veri topladığını ve Pekin'in TikTok'u propaganda amaçlı kullandığını öne sürmüştü. ByteDance ve Çin ise iddiaları defalarca yalanlamıştı. 

Twitter CEO'su Elon Musk 19 Nisan'daki paylaşımında ABD yönetiminin TikTok'u yasaklamaması gerektiğini söylemişti.

Independent Türkçe, AFP, Reuters, Wall Street Journal


Trump'ın ekibinin FED'in bağımsızlığına darbe planı deşifre oldu

Trump, kendi atadığı Powell'ın politikalarından rahatsızlığını sık sık dile getiriyor (Reuters)
Trump, kendi atadığı Powell'ın politikalarından rahatsızlığını sık sık dile getiriyor (Reuters)
TT

Trump'ın ekibinin FED'in bağımsızlığına darbe planı deşifre oldu

Trump, kendi atadığı Powell'ın politikalarından rahatsızlığını sık sık dile getiriyor (Reuters)
Trump, kendi atadığı Powell'ın politikalarından rahatsızlığını sık sık dile getiriyor (Reuters)

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ekibinin, Merkez Bankaları Sistemi'nin (FED) bağımsızlığını azaltmaya yönelik planlar yaptığı öne sürüldü.

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde, Trump'ın müttefiklerinden oluşan küçük bir grubun, FED'in bağımsızlığını azaltmayı hedefleyen 10 sayfalık bir plan hazırladığı yazıldı. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen yetkililerin iddialarına dayandırılan haberde, grupta kimlerin yer aldığına dair bilgi paylaşılmadı.

Söz konusu plana göre ekip, faiz belirlerken FED'in Trump'a danışmasını zorunlu hale getirmek istiyor. 

Ayrıca Trump'a FED Başkanı Jerome Powell'ı istediği zaman görevden alma yetkisi verilmesi hedefleniyor. 

Normal şartlarda Powell'ın görev süresi 2026'da bitiyor. Trump, kasımda yapılacak seçimleri kazanması durumunda plan kapsamında Powell'ı bu tarihten önce görevden alabilir.

Trump'a yakın kaynaklar, 77 yaşındaki siyasetçinin danışmanlarına sık sık "faizin düşük tutulmasını istediğini ve bu süreçte söz sahibi olmadığı için hayal kırıklığı yaşadığını" söylediğini savundu.

Kaynaklar, ayrıca Trump'ın Powell'ın yerine FED'in başına geçecek bir kişi aradığını da belirtti. Konuşulan isimlere dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı. 

2017-2021'de görev yapan Trump, Powell'ı 2018'de FED'in başına getirmişti. Ancak Trump, bu yıl şubatta yaptığı açıklamada, Demokrat rakibi ABD Başkanı Joe Biden ve Powell'ın "birlikte çalıştığını" iddia etmişti.

Trump, FED Başkanı'nın Demokratlara avantaj sağlayacak şekilde politika belirlediğini ileri sürerek "Bir daha seçilirsem Powell'ı FED Başkanı olarak atamayacağım" demişti. 

Haberde, Trump'ın söz konusu planlardan haberdar olup olmadığının bilinmediği belirtildi. Öte yandan bazı kaynaklar, eski ABD Başkanı'nın planları gizlice onayladığını savundu.

Trump'ın seçim kampanyası sözcüleri Susie Wiles ve Chris LaCivita iddiaları yalanlamazken, "Kampanya yetkililerinden veya Trump'ın kendisinden gelmediği sürece söylenenler resmi kabul edilmemelidir" dedi. 

Cumhuriyetçi Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer, FED'in bağımsızlığının çok önemli olduğunu vurgulayarak, böyle bir hamleyi desteklemeyeceğini söyledi.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters, CNN


Temettü açıklaması Google'ın hisselerini fırlattı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Temettü açıklaması Google'ın hisselerini fırlattı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Google'ın ana şirketi Alphabet'in hisse senedi fiyatı, üç aylık kazanç raporunu yayımlaması ve yatırımcılara nakit temettü dağıtacağını açıklamasının ardından perşembe günü yaklaşık yüzde 16 fırladı.

Şirket 31 Mart'ta sona eren çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 60 daha fazla kâr bildirdi.

Bu çeyrekte Wall Street'in satış beklentilerini aştı ve yatırımcılarına hisse başına 20 sentlik ilk nakit temettüsünü açıkladı.

Şirketin CEO'su Sundar Pichai, "İlk çeyrekteki sonuçlarımız arama, YouTube ve buluttan gelen güçlü performansı yansıtıyor" dedi ve Google'ın yapay zeka hizmetlerinin şirketin ana işine çok faydalı olduğunu ekledi.

Mesai sonrası yapılan işlemlerde, şirketin hisseleri yaklaşık yüzde 16 fırladı ve borsa değeri yaklaşık 300 milyar dolar artarak 2 trilyon doları aştı.

Pichai, Google'ın gelir artışlarının önemli bir kısmının yeni yapay zeka hedeflerine atfedilebileceğini söyledi.

Perşembe günü yaptığı açıklamada, "Yapay zeka özetlerini kullanan insanlar arasında arama kullanımında bir artış görmek bize cesaret veriyor" dedi.

Bu ay Google, insanların daha üretken olmasını sağlayabileceğini iddia ettiği bir dizi yeni yapay zeka özelliği yayımladı.

Yapay zeka araçları Google'ın "Cloud Next" etkinliğinde tanıtıldı ve yakında Google Docs ve Sheets'in yanı sıra Gmail'i de içeren Google'ın Workspace paketine gelecek.

Bazıları "Gemini in Gmail"in bir parçası olan araçlar, kullanıcılara taslak olarak yazdıkları notları yapay zeka aracılığıyla düzgün yazılmış bir mesaja dönüştürme imkanı tanıyacak.

Pichai, "Gemini dönemimizde epey ilerledik ve şirket genelinde harika bir momentum var" dedi.

Yapay zeka araştırma ve altyapısındaki liderliğimiz ve küresel ürün ayak izimiz, bizi bir sonraki yapay zeka inovasyonu dalgası için iyi bir konuma getiriyor.

Yapay zeka halihazırda Google'ın bulut bilişim bölümünün büyümesini destekliyor ve bölümün üç aylık geliri geçen yıla göre yaklaşık yüzde 30 fırlayarak 9,57 milyar dolara ulaştı.

Ancak, teknoloji devinin İsrail devleti ve ordusuyla yaptığı 1,2 milyar dolarlık sözleşmeye karşı düzenlenen protestolara katılan düzinelerce çalışanın işten çıkarılması nedeniyle bulut bölümü zorluklarla da karşı karşıya.

Protestoyu düzenleyen No Tech for Apartheid adlı kâr amacı gütmeyen kuruluşun sözcüsü "Şirket muhalefeti bastırmaya, çalışanlarını susturmaya ve onlar üzerindeki gücünü yeniden tesis etmeye çalışıyor" demişti.

Independent Türkçe


Fındık kozalak akarlarıyla kimyasal ve mekanik mücadele yapılması uyarısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Fındık kozalak akarlarıyla kimyasal ve mekanik mücadele yapılması uyarısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullıvan, fındık kozalak akarlarıyla mücadelenin önem taşıdığını belirtti.

Sullıvan, AA muhabirine, dünyada fındık yetiştiriciliğinde Türkiye'nin ilk sırada yer aldığını ancak birim alandan elde edilen verimin oldukça düşük olduğunu söyledi.

Kozalak akarlarının fındıkta meyve verecek gözlerde kozalak, mantar veya gül diye adlandırılan anormal oluşumlara neden olduğunu anlatan Sullıvan, sürgünlerde kuruma meydana getirdiğini, bunun verimi doğrudan etkilediğini vurguladı.

Özellikle bu zararlılara karşı hassas olan tombul, mincane ve uzunmusa çeşitlerinde yüzde 70'lere varan zarar görüldüğüne dikkati çeken Sullıvan, "Bahçelerinde bu çeşitleri bulunduran çiftçilerin zararlılarla mücadelede daha dikkatli olması gerekmektedir. Ülkemizin yıllık fındık üretiminin ortalama 700 bin ton olduğu göz önüne alındığında, en az yüzde 10 kayba neden olan bu zararlılarla mücadele edilmezse 70 bin ton fındığın yok olmasına neden oldukları apaçık ortadadır." dedi.

Fındık yetiştiricilerinin kozalak akarlarıyla mutlaka mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Sullıvan, "Son yıllarda fındık yetiştirilen tüm illerde bu zararlıların yoğunluğu oldukça arttı. Fındıklarda görülen uç kurusu zararının en büyük nedeni, fındık kozalak akarlarıdır. Bu akarların meyve gözlerini kozalağa çevirdikleri, bu gözler normal gelişselerdi her birinin bir çotanak olacağı unutulmamalıdır." ifadesini kullandı.

- Toplanan kozalaklar kesinlikle yakılmamalı veya gömülmemeli

Sullıvan, fındık kozalak akarlarına karşı kimyasal veya mekanik mücadelede nasıl yol izlenileceğinin iyi tespit edilmesini önererek şunları kaydetti:

"Kimyasal mücadeleye karar verebilmek için bahçelerde mutlaka kozalak sayımı yapılmalıdır. Kimyasal mücadele için ekonomik eşik, bir dalda ortalama 5 kozalak olarak tespit edilmiştir. Bahçenin değişik yerlerinden 10 ocak seçilip her ocaktan bir dal işaretlenerek üzerinde bulunan kozalaklar sayılır. Eğer bir dalda ortalama 5 ve üzeri kozalak varsa ilaçlama yapılması gerekmektedir. Kozalak sayısı 5'ten az ise ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Rüzgarlı havalarda ilaçlama yapılmamalı, eğer hafif rüzgar varsa arkadan esecek şekilde ayarlanmalıdır. Çiseli ve mevsim için anormal derecede sıcak olan günlerde ve öğle üzerleri ilaçlama yapılmamalıdır."

Mekanik mücadelenin ise kışın yapraksız dönemde, özellikle şubat sonu ve mart başında daha belirgin hale geldikleri zaman kozalakların toplanıp yere atılması şeklinde yapılması gerektiğini ifade eden Sullıvan, "Kesinlikle yakılmamalı veya gömülmemelidir. Kozalakların içi diğer faydalı akar ve böcekler için barınak yeridir. İçindeki yararlı akarlar ve böcekler kış döneminde de hareketli olduklarından, kozalaklar toplandıktan sonra kuruyan kozalakları terk ederek başka canlılar üzerinde beslenip faaliyetlerini sürdürebilirler. Hem ilaçlı hem de mekanik mücadelenin 2 yıl peş peşe yapılması durumunda kozalak zararı önemli ölçüde azalacaktır." diye konuştu.


Trafiğe martta 226 bin 617 aracın kaydı yapıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Trafiğe martta 226 bin 617 aracın kaydı yapıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Trafiğe martta 226 bin 617 aracın kaydı yapılırken 2 bin 239 aracın kaydı silindi. Böylece trafikteki araç sayısı martta 224 bin 378 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, martta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18,2 artarak 226 bin 617'ye yükseldi. Söz konusu dönemde kaydı silinen taşıt sayısı ise yüzde 4,43 azalışla 2 bin 239'a geriledi. Böylece trafikteki taşıt sayısı, martta 224 bin 378 artış kaydetti.

Söz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5'ini motosiklet, yüzde 39,1'ini otomobil, yüzde 8,7'sini kamyonet, yüzde 3,8'ini traktör, yüzde 1,8'ini kamyon, yüzde 0,6'sını minibüs, yüzde 0,4'ünü otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Martta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre ise yüzde 17,1 arttı.

Bu artış motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3 ve kamyonda yüzde 0,8 olarak gerçekleşirken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8, minibüste yüzde 6,9 azalış oldu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıtların martta yıllık değişimlerine bakıldığında, özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artış görülürken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda 11,8 ve traktörde 5,4 azalış kayıtlara geçti.

- Trafiğe kayıtlı araç sayısı 29,4 milyon

Trafiğe kayıtlı araç sayısı, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,1 artarak 26 milyon 937 bin 791'den 29 milyon 367 bin 254'e yükseldi.

Mart sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8'ini otomobil, yüzde 18,1'ini motosiklet, yüzde 15,5'ini kamyonet, yüzde 7,5'ini traktör, yüzde 3,3'ünü kamyon, yüzde 1,7'sini minibüs, yüzde 0,7'sini otobüs ve yüzde 0,4'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

- Devri yapılan araçlar

Devri yapılan toplam 865 bin 144 taşıtın yüzde 67,1'i otomobil, yüzde 14,9'u kamyonet, yüzde 10,3'ü motosiklet, yüzde 3,2'si traktör, yüzde 2,2'si kamyon, yüzde 1,6'sı minibüs, yüzde 0,5'i otobüs ve yüzde 0,2'si özel amaçlı taşıt olarak kayıtlara geçti.

Martta trafiğe kaydı yapılan 88 bin 718 otomobilden yüzde 12,7'si Renault, yüzde 10,7'si Fiat, yüzde 7,1'i Chery, yüzde 6,1'i Opel, yüzde 5,9'u Peugout, yüzde 5,4'ü Hyundai, yüzde 5,4'ü Toyota, yüzde 5'i Citroen, yüzde 4,9'u Dacia, yüzde 4,8'i Volkswagen, yüzde 3,6'sı Skoda, yüzde 3'ü Ford, yüzde 2,9'u Mercedes-Benz, yüzde 2,7'si Honda, yüzde 2,4'ü MG, yüzde 2,2'si BMW, yüzde 2,2'si Nissan, yüzde 1,9'u Volvo, yüzde 1,6'sı Audi, yüzde 1,6'sı Kia ve yüzde 7,8'i diğer markalardan oluştu.

Söz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 otomobilin yüzde 66,1'i benzinli, yüzde 12,9'u dizel, yüzde 12,7'si hibrit, yüzde 7,1'i elektrikli ve yüzde 1,2'si LPG yakıtlı olarak kaydedildi. Mart sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 otomobilin ise yüzde 35,2'sinin dizel, yüzde 33'ünün LPG yakıtlı, yüzde 29,2'sinin benzinli, yüzde 1,7'sinin hibrit ve yüzde 0,6'sının elektrikli olduğu belirlendi. Otomobillerin yüzde 0,2'inin ise yakıt türü bilinmiyor.

Bu dönemde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 31,4'ünün 1300 ve altı, yüzde 22,4'ünün 1401-1500, yüzde 19,1'inin 1301-1400, yüzde 13,1'inin 1501-1600, yüzde 6,3'ünün 1601-2000, yüzde 0,7'sinin 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip olduğu görüldü.

Kaydı yapılan otomobillerin yüzde 39,6'sı gri, yüzde 24,8'i beyaz, yüzde 12'si mavi, yüzde 11,9'u siyah, yüzde 6,4'ü kırmızı, yüzde 2,7'si yeşil, yüzde 1,2'si turuncu, yüzde 0,6'sı mor, yüzde 0,4'ü sarı ve yüzde 0,4'ü diğer renkli araçlar oldu.


Beyaz eşya satışları ilk çeyrekte yüzde 28 arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Beyaz eşya satışları ilk çeyrekte yüzde 28 arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, yılın ilk çeyreğinde beyaz eşya sektörünün yurt içi satışlarının 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 28 arttığını söyledi.

TÜRKBESD tarafından düzenlenen basın toplantısında, beyaz eşya sektörünün 2024 ilk çeyrek verilerine ilişkin sonuçları değerlendirildi.

Toplantıda konuşan Sığın, Türkiye'nin beyaz eşya sanayisinde Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda olduğunu anlattı.

Sektörün 33 milyon adetlik üretim, 23 milyon adetlik de ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör olduğuna işaret eden Sığın, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sektör, 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, AR-GE, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor. Binlerce KOBİ ölçeğindeki satış ve servis ağımız, yardımcı sanayimizle de gurur duyduğumuz, örnek teşkil eden güçlü bir işbirliğimiz mevcut. Yarattığımız bu güçlü ekosistem sayesinde Türkiye ekonomisinin büyümesinde önemli bir itici güç olmayı sürdürüyoruz."

Sığın, yılın ilk çeyrek verilerine göre, beyaz eşya sektörünün geçen yılın aynı dönemine göre iç satışlarda yüzde 28 artış kaydederken, ihracatta yüzde 5 düşüş yaşadığını ifade etti.

- "Üretim ve istihdam seviyelerimizi korumaya devam ediyoruz"

Gökhan Sığın, son 2 yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini öngördüklerini belirterek, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini vurguladı.

İhracattaki düşüşün temel nedeninin küresel pazarlardaki daralma olduğuna değinen Sığın, "Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güçle korumaya devam ediyoruz." diye konuştu.

Son dönemde gündeme gelen kredi kartı taksit sayılarının azaltılması, kredi faiz ve komisyon oranlarının yükseltilmesi gibi uygulamaların iç pazar için risk oluşturduğunu dile getiren Sığın, "Ortalama 10-12 yıl kullanılan beyaz eşyaların halihazırda tabi olduğu 9 taksit limitinin daha da azalması tüketici cephesine olumsuz yansıyacaktır. Bu durum iç pazarın daralmasına yol açacaktır. Bu da ihracatta karşılaşılan zorlukları iç piyasanın gücüyle telafi eden beyaz eşya sektörü için üretim ve istihdam yapısının bozulmasını gündeme getiriyor." ifadelerini kullandı.

- "Dahilde İşleme Rejimi'nin teşviki Türkiye'nin ihracatına büyük katkı sağladı"

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı da 2020'de başlayan Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) maliyetlerinin gözden geçirilerek, Çevre Kanunu'nda gerekli revizyonların yapılmasının önem taşıdığını belirtti.

Özkadı, Dahilde İşleme Rejimi'nin teşvikinin Türkiye'nin ihracatına büyük katkı sağladığını anlattı.

Geçen yıl ödenen GEKAP maliyetinin tahminen 1,6 milyar lira olabileceğini ifade eden Özkadı, "Bunun sadece üreticiler üzerinde değil, tüketiciler üzerinde de bir yük olduğunun altını çizmemiz gerekiyor." dedi.


TCMB'den TL mevduatı destekleyecek adım

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

TCMB'den TL mevduatı destekleyecek adım

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi, Türk lirası (TL) mevduat payının artırılması ve Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) TL mevduata geçişin desteklenmesi amacıyla TL zorunlu karşılıklara uygulanacak faiz oranı yükseltildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) yapılan duyuruya göre, KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına yenileme ve TL'ye geçiş oranına göre uygulanan faiz oranı üst sınırı, politika faiz oranının yüzde 60'ı, TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz oranı üst sınırı, politika faiz oranının yüzde 80'i olarak belirlendi.

Böylece belirlenen koşulları yerine getiren bankaların tesis edilen zorunlu karşılık tutarı için alabileceği en yüksek faiz KKM hesaplarında yüzde 30, TL mevduat hesaplarında yüzde 40 oldu.

TCMB 5 Şubat’taki basın duyurusunda, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi, TL mevduat payının artırılması ve KKM'den TL mevduata geçişin desteklenmesi amacıyla belirlenen koşulları sağlayan mevduat bankalarının TL mevduat ve KKM hesapları için tesis edilen zorunlu karşılıklarına 3 ayda bir faiz uygulanacağını belirtmişti.


Saniyeler içinde şarj olabilen batarya üretildi

Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'ndeki bilim insanları saniyeler içinde şarj olabilen bir sodyum batarya geliştirdi (Unsplash)
Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'ndeki bilim insanları saniyeler içinde şarj olabilen bir sodyum batarya geliştirdi (Unsplash)
TT

Saniyeler içinde şarj olabilen batarya üretildi

Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'ndeki bilim insanları saniyeler içinde şarj olabilen bir sodyum batarya geliştirdi (Unsplash)
Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'ndeki bilim insanları saniyeler içinde şarj olabilen bir sodyum batarya geliştirdi (Unsplash)

Bilim insanları sadece birkaç saniye içinde şarj olabilen bir batarya geliştirdi.

Güney Kore'den bir ekip, akıllı telefonlarda ve elektrikli arabalarda bulunan geleneksel lityum-iyon pillerden hem daha ucuz hem de daha güvenli olan yeni nesil sodyum bataryalarla bu büyük atılımı gerçekleştirdi.

Sodyum (Na) ayrıca lityumdan 500 kat daha bol bulunurken, lityum-iyon muadiline göre daha fazla şarj ve verimlilik potansiyeline de sahip.

Şimdiye kadar Na-iyon piller, uzun şarj süreleri ve depolama kapasitesi eksikliği de dahil, önemli ölçekte benimsenmelerini engelleyen sınırlamalarla karşı karşıya kaldı.

Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nden (KAIST) araştırmacılar, hızlı şarj edilebilen yüksek enerjili, yüksek güçlü bir sodyum-iyon pil geliştirerek bu sorunların üstesinden gelmeyi başardı.

Bunu genellikle süper kapasitörlerle uygun olan bataryalarda kullanılan malzemeleri üretime dahil ederek yaptılar. Bu bataryalar elektrikli arabalardaki enerji tasarruflu frenlemeden rüzgar türbininin rotor kanatlarının eğimini ayarlamaya kadar her yerde kullanılıyor.

Yeni batarya, ticari lityum-iyon pillerin enerji yoğunluğunu aşıyor ve hem elektrikli araçlarda hem de tüketici elektroniğinde kullanılabiliyor.

KAIST Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü'nden Profesör Jeung Ku Kang, yönettiği araştırma hakkında, "Bu hibrit sodyum-iyon enerji depolama cihazı hızlı şarj olabiliyor ve 247 Wh/kg enerji yoğunluğu ve 34 bin 748 W/kg güç yoğunluğuna ulaşabiliyor" dedi.

"[Bu], enerji depolama sistemlerinin mevcut sınırlamalarının üstesinden gelmede büyük bir atılımı temsil ediyor" diye ekleyen Kang, yeni bataryanın "çeşitli elektronik cihazlarda daha geniş uygulamalara" sahip olacağını tahmin ettiğini söyledi.

Araştırma, Energy Storage Materials adlı bilimsel dergide "Low-crystallinity conductive multivalence iron sulfide-embedded S-doped anode and high-surface area O-doped cathode of 3D porous N-rich graphitic carbon frameworks for high-performance sodium-ion hybrid energy storages" (Yüksek performanslı sodyum-iyon hibrid enerji depoları için 3D gözenekli N-zengin grafitik karbon çerçevelerin düşük kristalli iletken çok değerlikli demir sülfit gömülü S katkılı anot ve yüksek yüzey alanlı O katkılı katot) başlıklı bir çalışmada yayımlandı.

Bu büyük atılım, Japonya'daki bir grup araştırmacının katı hal sodyum pillerin seri üretimi için yeni bir süreç keşfetmesinden sadece birkaç hafta sonra gerçekleşti.

Yeni teknoloji, elektrikli otomobil bataryalarının şarj kapasitesini önemli ölçüde artırarak ve mevcut elektrikli araçların menzilini iki katından fazla artırarak menzil kaygısını ortadan kaldırabilir.

Independent Türkçe

 


Musk'ın yeni planı, Tesla hisselerini uçurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Musk'ın yeni planı, Tesla hisselerini uçurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tesla'nın ilk çeyrekteki gelirinin yaklaşık yüzde 9 oranında düşmesinin ardından Elon Musk'ın "daha uygun fiyatlı" elektrikli araç modelleri sözü vermesiyle salı günü şirketin hisselerinde sıçrama yaşandı. 

Şirketin geliri, bir önceki yılın aynı dönemine göre 23,33 milyar dolardan 21,30 milyar dolara, 4. çeyreğe göre de 25,17 milyar dolardan düşüş göstermişti.

Salı günü borsa kapanışı sonrası hisselerin yaklaşık yüzde 11 oranında sıçramasından önce Tesla'nın hisseleri bu yıl zaten yüzde 40'ın üzerinde düşüş göstermişti, bu da şirketin çalkantılı bir dönemden geçtiğine işaret ediyordu.

Tesla'nın geliri yüzde 50'nin üzerinde düşüşle 1,1 milyar dolara gerilerken, elektrikli araç devinin brüt kârı da kısmen bu yılki fiyat indirimleri nedeniyle ilk çeyrekte yaklaşık yüzde 20 oranında sert bir düşüş yaşadı. 

Ancak yeni modellerin konuşulması salı günü şirketin hisselerini adeta uçurdu. Bu, şiddetli rekabet ve düşen satışların ortasında elektrikli araç devi için çok ihtiyaç duyulan bir destek oldu. 

Musk'a göre şirket "daha uygun fiyatlı modeller de dahil olmak üzere yeni araçların" sözünü verdi ve bunların üretimine "bu yılın sonlarında olmasa da 2025'in ilk aylarında" başlanması bekleniyor.

Musk, yeni araçların detaylarını ya da tam olarak ne zaman piyasaya sürüleceklerini hakkında bilgi vermekten kaçındı. 

Daha ucuz modellerin, son fiyat indirimlerinden sonra ABD'de yaklaşık 39 bin dolara satılan Model 3 gibi eski modellerin sadeleştirilmiş versiyonları olması ihtimali var. 

Reuters, yatırımcıların daha önce elektrikli araç devi Tesla'nın büyümesini hızlandırmasını beklediği Model 2 hakkındaki ilk planlarını hurdaya çıkardığını bildirmişti ancak Tesla devi, herhangi bir yanlış bilgiye işaret etmeden X'ten "Reuters yalan söylüyor" diyerek habere tepki gösterdi.

Musk, yeni araçların yeni nesil bir platformun "özelliklerini" mevcut üretim platformuyla harmanlayacağını söyledi.

Musk, basitleştirilmiş bir "unboxed" (kutusuz) üretim sürecinin maliyetleri daha da düşürebileceği sözünü verdi.

Multimilyarder, "Bu yeni bir fabrika ya da devasa yeni üretim hatları gerektirmiyor, mevcut üretim hatlarımızda çok daha verimli bir şekilde üretilecek" dedi.

Tesla'nın patronu, "Yeni ürünlerin yol haritası hakkında çok konuşuldu... Yeni modellerin piyasaya sürülmesini hızlandırmak için gelecekte çıkacak araçlarımızın sıralamasını güncelledik" dedi.

Bir yatırımcı, daha önce tanıtımı yapılan Model 2 gibi daha uygun fiyatlı elektrikli araçlar hakkında Elon Musk'ın "kişisel tercihlerini" doğrudan sorduğunda, Tesla devi belirsiz bir şekilde "Harika bir fiyata harika bir ürününüz varsa, satışlar mükemmel olur" yanıtını verdi.

Musk "İkinci çeyreğin çok daha iyi olacağını düşünüyoruz" diye ekledi.
Independent Türkçe


Tesla'nın karı ilk çeyrekte yüzde 55 azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Tesla'nın karı ilk çeyrekte yüzde 55 azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'li elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın net karı, küresel çapta düşen satışlar ve fiyat indirimlerinin etkisiyle bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 55 düştü.

Tesla, bu yılın ilk çeyreğine ait bilançosunu açıkladı.

Buna göre, şirketin geliri yılın ilk çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 9 azalarak 21,3 milyar dolara geriledi. Tesla, 2023'ün ilk çeyreğinde 23,3 milyar dolar gelir elde etmişti.

Artan rekabet ve elektrikli araçlara olan talebin yavaşlamasıyla düşüş kaydeden şirketin geliri, söz konusu dönemde piyasa beklentilerinin altında kaldı.

Elektrikli otomobil üreticisinin net karı da yılın ilk çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 55 azalışla 1,1 milyar dolara düştü. Tesla'nın net karı, geçen yılın aynı döneminde 2,5 milyar dolar olmuştu.

- Üretim ve teslimatta düşüş

Tesla, 2024'ün ilk çeyreğinde küresel çapta 433 bin 371 otomobilin üretimini yaparken, 386 bin 810 aracın teslimatını gerçekleştirdi.

Şirketin araç üretimi bu dönemde yıllık bazda yüzde 2, teslim ettiği araç sayısı da yüzde 9 azaldı.

Tesla'dan yapılan açıklamada, birçok otomobil üreticisinin elektrikli araçlar yerine hibritlere öncelik vermesi nedeniyle küresel elektrikli araç satışlarının baskı altında kalmaya devam ettiği belirtildi.

Şirketin yapay zeka altyapısı, üretim kapasitesi, şarj ağı ile yeni ürün altyapısı dahil olmak üzere ilk çeyrekte 2,8 milyar dolarlık sermaye harcamasıyla gelecek büyümesine yönelik yatırım yaptığı kaydedilen açıklamada, yakın zamanda operasyonel verimliliği artırmak için ise maliyet düşürme çalışması gerçekleştirdiği aktarıldı.

Açıklamada, "Nihayetinde yeni ve daha uygun fiyatlı ürünler sunmak için mevcut fabrikalardan ve üretim hatlarından faydalanmak da dahil karlı büyümeye odaklanıyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu. Tesla'nın açıklamasında, geleceğin sadece elektrikli değil aynı zamanda otonom da olduğu vurgulandı.