Obezlerin karşılaştığı kalıcı sorun: Sosyal damgalanma

Obez insanların sosyal dışlanması artıyor
Obez insanların sosyal dışlanması artıyor
TT

Obezlerin karşılaştığı kalıcı sorun: Sosyal damgalanma

Obez insanların sosyal dışlanması artıyor
Obez insanların sosyal dışlanması artıyor

Fransa'da obez insanlara karşı şiddetli sosyal dışlama olgusu hem tıbbi konsültasyonlarda hem de günlük yaşamda yükseliyor. Bu damgalanma genellikle aşırı kilolu olmanın altında yatan nedenlere dahil bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanıyor.
Tam adını vermekten kaçınan 56 yaşındaki Fransız Sophie, kendisine "beyni olmayan bir et parçası" gibi davranıldığını söylüyor.
Hastaneye gittiğinde doktorların ona söylediği ilk şeyin “Tedavi etmemiz gereken ilk problem obezite” olduğunu söylüyor.
İnsanların onu sadece dış görünüşle sınırlı gördüğünü ifade eden Sophie, toplumun ve tıp dünyasının obeziteye bakışının dar bir vizyona sahip olduğunu düşünüyor. Toplum kilo vermek istemeyen kişiyi obez olarak sınıflandırıyor ve obez bir insan imajını pislik, istikrarsızlık ve tembellik ile ilişkilendiriyor.
Obezite üzerine panel ve oturumlar düzenleyerek obezitenin toplumsal damgalanmasına karşı mücadele eden VidMind tarafından yürütülen bir ankete göre, üç Fransızdan ikisi obeziteyi bir irade sorunu olarak görüyor.
Sophie “Obeziteyi bir irade meselesi olmaktan çok, psikolojik bir bozukluğa bağlı bir telafi semptomu oluşturuyor” diyor. Maruz kaldığı yorumlar, durumunu iyileştirmesine yardımcı olmuyor; aksine, bozulmasına katkıda bulunuyor.
Vidmind'den Nina Lahai, obezitenin metabolik bozukluklar ve akıl hastalıkları da dahil olmak üzere insanların kurbanı olduğu koşulların birikmesinden kaynaklandığını söylüyor ve “Obeziteye katkıda bulunan 110'dan fazla faktör var ve bu insanlar için bir seçenek değil” diyor. Ancak topluma bu konuda yanlış fikirler hakim.
Bu konuda bir kitap yazan psikanalist Catherine Grangar , “Obezitenin sosyal olarak damgalanması obeziteye neden oluyor. Çünkü toplum zayıf olmanın bizi iyi hissettirdiğine inandırıyor ki bu da bireyler için çok tehlikeli bir psikolojik manipülasyondur” şeklinde konuştu.
Grangar özellikle yo-yo etkisi (kişinin kaybettiği kiloları geri alması) yoluyla obeziteye yol açabilecek diyetlere dikkat çekiyor.



DC CEO'su Gunn: Marvel'ı bıraktığım için hiç pişman değilim

James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)
James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)
TT

DC CEO'su Gunn: Marvel'ı bıraktığım için hiç pişman değilim

James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)
James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)

DC Stüdyoları Eş Başkanı ve Eş CEO'su James Gunn, bugün (11 Temmuz) vizyona giren Superman'in heyecanını yaşarken basın turunu da sürdürüyor. 

Armchair Expert adlı podcast'e katılan yönetmen, Galaksinin Koruyucuları (Guardians of the Galaxy) serisinden 2018'de kovulduğunu hatırlattı. 

O dönemi "Kariyerimin bittiğini düşündüm" diye hatırlayan Gunn, 2022'de DC Stüdyoları'nın kendisiyle birlikte Peter Safran'ı başa geçirdiğini de anımsatıp ekledi:

Warner Bros.'tan Toby Emmerich yanıma gelip 'James Gunn'ın Superman'i mi?' diye sordu. Ben de 'Bilmiyorum adamım' dedim. O da sonrasında 'Peki ya The Suicide Squad: İntihar Timi?' dedi. Ben de bir fikir bulup sundum. 'Haydi yapalım' dediler.

Gunn, Marvel Stüdyoları'nın patronu Kevin Feige'in kendisini geri istemesi üzerine aynı gün dönemin Disney yöneticisi Alan Horn'dan da bir telefon geldiğini anlattı:

Kevin'ın evine gittim. 'Ne, Superman mi çekeceksin?' diye tepki gösterdi.

Sonrasında Gunn, 2021'de DC için The Suicide Squad: İntihar Timi'ni, 2023'teyse Marvel için Galaksinin Koruyucuları 3'ü (Guardians of the Galaxy Vol. 3) çekti. 

Gunn, ahlaki ikilemde kalıp kalmadığı sorusunu "Kovulduğum için öyle hissetmedim" diye yanıtladı. 

Marvel'deki ekibi sevdiğini ancak Disney yöneticileriyle sıkıntı yaşadığını anlatarak "Kesinlikle hiç pişman olmadım. Bir iş yapmalıydım ve gerçekten sevdiğim kişilerle çalıştım" ifadesini kullandı. 

The Flash, Aquaman ve Kayıp Krallık (Aquaman and the Lost Kingdom), Shazam! Tanrıların Öfkesi (Shazam: Fury of the Gods) ve Blue Beetle gibi projelerin gişede hayal kırıklığı yaratmasının ardından Warner Bros., evreni James Gunn ve Peter Safran'ın yönetiminde sıfırdan inşa etmeye karar vermişti.

Safran'la birlikte DC Stüdyoları'nın başına geçen Gunn, yeni vizyona giren Superman'le birlikte DC evrenini yeniden başlatıyor.

Toplam bütçesi 225 milyon doları bulan film, yalnızca gişedeki performansıyla değil, DC Evreni'nin yeniden başlatılması açısından da büyük önem taşıyor. 

Bağımsız takip firmaları olumlu eleştirilerin etkisiyle açılış hasılatının 140 milyon doları bile aşabileceğini düşünüyor. Uluslararası gişede ise en az 100 milyon dolarlık bir gelir hedefleniyor.

Hollywood adlı dizinin yanı sıra Kasırgalar'la (Twisters) bilinen 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, Superman olurken Muhteşem Bayan Maisel'le (The Marvelous Mrs. Maisel) tanınan Rachel Brosnahan da Lois Lane'i canlandırıyor. 

Independent Türkçe, Deadline, The Wrap